Heavy Rain oyun sonrası inceleme yazısı ile sizlerleyim. Bu sebeple oyunu henüz oynamamış arkadaşlar için spoiler içeren bir yazı olabilir. Heavy Rain, quanticdream’in yaptığı ve yaklaşık 9 yıl önce piyasaya sürdüğü kült oyunlarından biridir.

Quanticdream dediğimiz oyun yapım şirketi genelde hikaye tarzı ve sinematik akış ile ilerleyen oyunların baş mimarı olmuştur. Bunu ilk defa Fahrenheit isimli video oyunuyla bize göstermişlerdi. Heavy Rain’de ise bunu 5 senede ne kadar ileriye taşıyabileceklerini gördük.

Çok büyük övgüler alan Heavy Rain’i uzun süredir gerçekten oynamak istiyordum. İş ve aşk hayatımdan oyun oynamaya vakit kalmadığı için pek sırası gelmemişti. Fakat sonrasın evlendim ve Evlendikten sonra eşim ile oynadığımız ilk oyun Heavy Rain oldu. Evimizde PS4 Plus olmasına rağmen bir ara Epic Games’in yaptığı kocaman, süper, devasa indirim kapmanyasından sanırım 15 liraya aldığım için ayrıca PS’de satın alma ihtiyacı hissetmedik.

PS Dualshock kolunu PC ile entegre etmek için bir yarım saat araştırma yapıp uygulasamda, buna sonuna kadar değdi. Kesinlikle bir sonraki yazılarımdan biri PS Dualshock 4’ü PC için entegre etme ve kullanma kılavuzu olacak zaten. Çünkü araştırırken gördüm ki internet yine bu konuda çöplüğe dönmüş kopya yazılarla ile dolmuş durumda.

Heavy Rain Hakkında

Gelelim oyunumuza, oyun da temel 3 ana karakter, 1 yardımcı karakter ve 1 tanede geçmişini oynadığımız çocukluk karakteri var. Hepsiyle hikayenin farklı kollarından oyunumuzu oynamaya başlıyoruz. Bu durumda oyundaki hikaye ile bütünleşmenizi en üst noktaya çıkartıyor.

Hikayemizde bir tane Origami Killer denilen seri katil var. Ve bu seri katil 8-13 yaşındaki çocukları kaçırarak öldürüyor. İlerleyen bölümlerde nasıl öldürdüğü ile detayları öğrenmeye başlıyoruz. Çocukları bir yer altı kafesine koyan katilimiz. Yağmur sularıyla kafes dolana kadar çocukları orda tutuyor. Ve çocukların ailelerine çözmeleri için origami şeklinde bulmacalar veriyor.

Eğer çözen bir aile üyesi olursa, ki bizim oynadığımız seneryoda hiç olmadı, çocuğunu kurtarabiliyor. Bu bulmacalar aşırı şiddet ve kan içeriyor. Yani aile üyesine parmağını kesmesini istemekten tutunda, elektriklerin ve cam parçalarının üzerine atlamasını ve bunu videoya kaydetmesini isteyecek kadar sayko şeyler. Böyle anlatınca ben ne oynamışım dedim. Fakat oyunun atmosferi kesinlikle bu kan, vahşeti dolu dolu yüzümüze vurmuyor.

Oyun daha çok sürekli yağmur yağan insanların hüzünlü ve sevgiyi aradıkları, ufacık şeylere umutlarını bağladıkları bir ortamda geçiyor. Karakterlerimizin hepsinin birer sorunu var.

Mesela Ethan ilk başlarda çok güzel bir aileye sahip iki çocuk babası bir adamdı. Herşey güllük güneşlikti. Bir gün AVM’ye sezon sonu indirimine gittiklerinde çocuklarından biri yanından kaçıyor. Yakalamak isterken de çocuğuna araba çarpıyor ve ölüyor. Bunun üzerine karısının ve kendisinin piskolojisi bozuluyor. Birbirlerinden ayrılıyorlar. Diğer çocuk babaya kalıyor. Ve pislik içinde hayat geçirmeye başlıyorlar. Baba yaşananlardan sonra piskoz sorunlar yaşamya başlıyor. Ve aklı arada bir gidip geliyor. Bunun için piskoloğa giden fakat piskoloğun da hiç bir işe yaramadığını gören kendini Origami killer sanan bir tip. Sağ kalan çocuğuyla ilgilenmediği içinde bir gün gerçek katilde diğer çocuğunu kaçırıyor ve macera başlıyor.

Adamlar zaten 2000 sayfa seneryo yazmışlar. David Cage abimize burdan selamlar. Gerçekten kurguları çok iyi yapmış. Burada yazacağım kısacık yazıda buların hepsini vermem kesinlikle imkansız. Ayrıntılara çok önem veren David abimiz. Maddison denilen bir yan karakter yaratmış. Maddison oyunumuza bir kaçırılma hikayesiyle giriyor. O kadar oynadıktan sonra Maddison’ın imsomia hastası olduğunu öğreniyoruz. Yani yaşanan herşey kabusmuş. Madisson’ın da uyku sorunu varmış. Maddison bununla baş edemeyeceğini anlayınca Ethan reisin kaldığı apart/otel tarzı yere taşınıyor ve tesadüfen tanışıyorlar. Maddison’ın oyunun onlarca noktasında Ethan’ını kurtardığını görüyoruz. Tabi bu arada ikisini de biz oynuyoruz. Sonradan ortaya çıkıyorki Maddison gizli gazetici olarak görev yapıyor ve bizim yaşadıklarımızı hikayeleştirmeye çalışıyor. Bunun gibi bir çok küçük hikaye barındırıyor.

Eşimle birlikte etkinlendiğimiz en büyük nokta bu oldu. Zaten 2010 oyununun kalkıp grafiklerinden etkilenmek biraz saçma olur. Çünkü yapay zeka ve yüz ifadeleri günümüz oyunlarına göre oldukça başarısız kalmış. Sizlerle paylaştıklarım dışında 2 adet daha karakterimiz mevcut. Bunları da oyunun ilerleyiş şekline ve karakterinize seveceğinizi yada nefret edeceğinzii düşünüyorum. Benim en sevdiğim karakter Ethan olmuştu. En nefret ettiğim karakter ise Blake’di. Sizlerde oyunu oynadıysanız yorumlar bölümünde konuşabiliriz.

Sizlere bir kaç fotoğraf ve sinematik paylaşarak veda ediyorum. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere. Eğer imkanım olursa oyun kaydımızı da alıp sizlerle Youtube üzerinden paylaşacağım. Daha Fazla oyun yazısı için buraya tıklamanız yeterlidir.

Bu Heavy Rain’in Trailer’ı (Fragman)

 

Oyunun Tüm Sahneleriyle Full Oynanış Videosu

 

Oyun Puanı : 8 / 10 ( Harika)
Playstation 3 için çıkmış en harika hikaye oyunu diyebilirim. Fakay oynanıştaki handikaplar bizi baya zorladı. Belki daha iyi olabilirdi. Karakterin dönüşleri ve bir yere girmesi için bizi çok yormasından dolayı sadece 2 puan kırdım.