Merhaba arkadaşlar. Nasılsınız? Bende iyiyim. Yeni bir Bir Kitap Bir Anime yazısı ile karşınızdayım. Öncekileri beğendiniz mi? Umarım beğenmişsinizdir. Lafı fazla uzatmadan bir kitap ve bir animeyi tanıtayım.
Bir Kitap Bir Anime – 7
Agatha Christie
Ölüm Dalgaları
Yayınevi: Altın Kitaplar
Sayfa Sayısı: 279
Konusu: Gordon Cloade genç bir dulla evlendikten kısa süre sonra Londra’ya yapılan bir bomba saldırısında vefat eder. İkinci kere dul kalan Rosaleen Cloade ise bu sayede yüklü bir mirasın tek sahibi olur. Gordon Cloade’in yengesi kısa süre sonra Hercule Poirot’u ziyaret eder ve ruhların ona Rosaleen’in ilk kocasının yaşadığını söylediğini söyler ve ondan bu konuda yardım ister.
Benim düşüncem…
Eveeet. Siz şimdi bu kız gene Agatha Christie kitabı önerdi diyorsunuzdur. Biliyorum ama elimde olan kitapları okuyorum ve buraya yazıyorum yani bu kitaptan sonra bir iki tane daha Agatha Christie kitabı ile karşılaşacaksınız. Ama onun kitaplarını okuyanlar iyi bilir ki Agatha Christie bağımlılık yapar. O yüzden bir süre daha çekeceksiniz.
Neyse fazla uzattık kitaba dönelim. Kitap yeni evlendiği eşini bir bombardıman sırasında kaybeden Rosaleen ve onun etrafında geçiyor. Yani öyle sayılır. Birde Cloade’ler var. Bu Cloade’ler Rosaleen’in ölen eşinin akrabaları. Gordon Cloade yıllarca bu akrabalarına para yardımında bulunmuş. Neye ihtiyaçları varsa hep o karşılamış. Tabi mirasında da onlara bir ton para ayırmış ama evlendiği için miras geçersiz kalmış. Yeni miras olmadan da ölünce para otomatikman eşine kaldı tabi.
Şimdi bu durumda sizce yıllarca adamın parasını kullanan akrabalar ne düşünür? Bizim paramız o. O bizimdi. Kadın geldi kondu. Aynen böyle düşünürler ve düşündüler de. Ama şöyle bir durum var. Kadın daha öncesinde bir kez daha evlenmiş. Ama adam ikisi ayrıyken sıtmadan ölmüş. Ama ya ölmediyse? Herkes bunu düşünüyor.
Hercule Poirot’a da Coalade’lerden biri gelip adam yaşıyor diyor ama beni ruhlar gönderdi deyince Poirot bunu kabul etmiyor ama bir cinayet işlenince ister istemez bu işe dahil oluyor. Ve ne yalan söyleyeyim Poirot’un etrafta gezip herkesi germesini okumak benim için çok eğlenceli. Herkes farklı bir nedenden dolayı gergin ve Poirot’un bunu bulmasını istemiyorlar. Ama tabiki de Hercule Poirot katili buluyor ve onu darağacına yolluyor. Yürü be Poirot.
Kitap kısmını bitirdiğimize göre haydi anime kısmına geçelim.
Lost Song – MAL: 7,05
Tür: Fantastik – Dram
Bölüm Sayısı: 12
Konusu: Rin sınır köyünde yaşayan ve yemek yemeyi çok seven enerjik ve eğlenceli bir kızdır. Finis ise başkentteki kocaman sarayda günlerini tek başına geçiren bir Diva’dır. Birbirinden habersiz yaşayan bu iki genç kızın ise ortak bir noktası vardır. İkisi de şarkı söyleyerek büyü yapabilmektedirler. Lakin Krallığın yaptığı savaşlar günden güne şarkıları kirletmekte ve insanlara yardım etmek yerine acı vermektedir.
Benim düşüncem….
Anime baştan aşağı harika ötesiydi. Şarkılar, karakterler ve çizimler o kadar güzeldi ki hiç sıkılmadan izledim. Netflix gene harika bir anime yapmış. Ellerine sağlık. Sonuna kadar he şey tatmin ediciydi. Sadece ortalarda doğru bir kafa karışıklığı oldu (bence bunu hepiniz yaşıyacaksınız) ama onun dışında hiç bir sorun yoktu. Başta Finis karakteri biraz sinirlerimi bozdu çünkü fazla saftı. Ama sonrasında onu da çok sevdim. Hatta onun için üzüldüm bile denebilir.
Hikaye şarkı söyleme yeteceği ile doğmuş iki kız etrafında dönüyor. Biri krallıktaki kulesinden dışarı çıkmaya izni olmayan Diva Finis, diğeride sınır köyünde yaşayan Rin. Birbirinden tamamen farklı bu iki kız efsanelere konu olmuş şarkı yeteceğine sahipler. Şarkılar ile yaraları iyileştirebilir, elementleri kontrol edebilir hatta dünyanın sonunu bile getirebilirler. O kadar güçlüler yani.
Rin karakterini benimde çok sevdiğim şarkıcı Konomi Suzuki seslendiriyor. Bu yüzden şarkıları dinlemek benim için çok daha eğlenceliydi. Finis’i de Yukari Tomura seslendiriyor. İkisinin de sesi harika. Nazar değmesin.
Dram türünü oldukça güzel yansıttıklarını düşünüyorum. Hatta bazı yerlerde kendimi tutamayıp ağlamışlığım bile var. Rin’in de şarkı yeteneği olmasına rağmen büyükbabası Rin’in şarkı söylemesini istemiyor. Çünkü şarkı söyleyince büyü ortaya çıkıyor ve bu Rin’in hayatını tehlikeye atıyor. Rin bunu çok acı bir şekilde öğreniyor.
Aynısı Finnis içinde geçerli. Tabi Rin ile bu konuda bir farklılıkları var. Finnis şarkı söyledikçe bedenen soluyor. Bu Rin için geçerli değil. Bunun nedenini ilerleyen zamanlarda öğreneceksiniz.
Netflix animenin ikinci sezonu için onay verdi. Eğer bu korona virüs olayları çıkmasaydı bu sene içinde çıkabilirdi bence. İptal edildi gibi bir haber de gelmedi. O yüzden ben umutluyum. Eğer yeni sezon gelirse nasıl devam edecek acaba? Çünkü ucu açık biten bir seri değil. Harika bir final vermişler. Sonuna kadar tatmin ediyor. Umarım yeni sezonla batırmazlar animeyi.
Diğer Bir Kitap Bir Anime yazılarını buradan okuyabilirsiniz.