Merhaba arkadaşlar. Nasılsınız? Bende iyiyim. Bu yazımda size benim çok sevdiğim bir yazar olan Robert Bryndza ‘nın son kitabı Soğuk Kan kitabından bahsedeceğim. Birde Record of Ragnarok animesinden. Hazırsanız başlayalım.
Bir Anime Bir Kitap – 14
Robert Bryndza
Soğuk Kan

Yayınevi: Yabancı Yayınları
Sayfa Sayısı: 376
Konusu: Dedektif Erika Foster polislik hayatı boyunca bir sürü farklı cinayet görmüştür. Ama bu seferki cinayet biraz farklıdır. Çünkü ceset büyük bir valizin içine parçalanmış bir şekilde yerleştirilmiş ve denize atılmıştır. Katilin onlardan bir adım önde olduğunu farkeden Erika için zaman gittikçe daralmaktadır.
Benim Düşüncem…
Öncelikle şunu belirtmek istiyorum bu kitap Robert Bryndza’nın beşinci kitabı. Serinin ilk kitabı Soğuk Kan değil. Serinin ilk kitabı Buzdaki Kız adlı bir kitap ve oda kesinlikle harika bir kitap. O kitaba buradan bakabilirsiniz. Seri dediysem de endişelenmeyin. Bütün kitapların tek ortak noktaları Erika ve ekibi ki onları da zaten nerdeyse her kitapta üstü kapalı anlatıyorlar.
Eğer cinayet romanları okuyorsanız Robert Bryndza‘yı şiddetle tavsiye ediyorum. Gerçekten harika bir yazar. Kitaplarında gerilimi buram buram size hissettiriyor. Son kitabı Soğuk Kan’da diğerlerinden farklı değil. Okurken Aman Tanrım dediğim o kadar sahne oldu ki.

Kitabın güzel yönlerinden biri de olayları sadece Dedektif Erika Foster’ın çerçevesinden değil katilin çerçevesinden de görebilmemiz. Sadece dedektifin gözünden anlatılan kitaplarda güzel kabul ediyorum ama arada sırada katilin bakış açısıyla bir şeyler görebilmemizde kitaba ayrı bir güzellik katıyor. Bu şekilde cinayetin neden işlendiğini ya da nasıl işlendiğini ilk elden öğrenebiliyoruz.
Ve bu kitaptaki katil benim ciddi ciddi tüylerimi diken diken etti ki ben kitaplarda o kadar korkan biri değilimdir. Ama bu kitaptaki katil benim bile tüylerimi diken diken etti. Karakterin kafa yapısı olsun hareketleri olsun. Tamamen kafayı yemiş biri ve ne yazık ki yanındaki zavallı kadınıda gittikçe kendine benzetmeye başlıyor.
Kitap sizi içine öyle bir çekiyorki kitabı bırakmak istemiyorsunuz. Bir bölüm daha bir bölüm daha diyerek farkına varmadan kitabı bitiriyorsunuz.

Kitapta günümüzde her tarafta gördüğümüz bir şeye de değinilmiş. Bunu da size söylemek istiyorum. Yukarıda gördüğünüz giften anlamışsınızdır diye düşünüyorum. Evet kadına şiddet. Kitaptaki bir kadının nasıl psikolojik şiddete uğradığını bize çok güzel bir şekilde gösteriyorlar. Ama benim değinmek istediğim bu değil. Benim edinmek istediğim bu şiddete uğrayan kadının adam ona hemen ardından gülümseyince “Beni seviyor. Sinirliyken sesimi çıkarmamalıydım” gibi düşüncelerle gene adamın yanına sığınıyor. Ve ne yazık ki bu durum günümüzde de çok oluyor. Yazar kitapta bunu bize çok güzel göstermiş.
Yazarın önceki kitaplarının okuma sırasını aşağıya yazıyorum.
- Buzdaki Kız
- Gece Avı
- Derin Sular
- Son Nefes
- Soğuk Kan
Evet. Kitap kısmınıda bitirdiğimize göre sıra geldi anime bölümüne. Hazırsanız geçelim.

Record of Ragnarok – MAL: 6,61

Tür: Aksiyon – Doğaüstü Güçler – Süper Güçler – Dram – Seinen
Bölüm Sayısı: 12
Konusu: Tanrıların toplandığı mecliste gündem insanların 1000 yıl daha yaşamasına izin verip vermemektir. Ve bütün oylar hayır yönündedir. Zeus kararı uygulamak için çekicini indirirken bir Walkure ona karşı çıkar ve derki insanlara kendilerini kurtarma şansı verin. Ve bu şekilde yıllar önce tanrıların şaka olsun diye koydukları Ragnarok kuralı uygulanır.
Benim düşüncem…
Çoğu insan Record of Ragnarok‘u beğenmemiş. Ben beğendim. Bence oldukça güzeldi. Konu bakımından olsun, hikaye bakımından olsun, görüntü kalitesi olsun. Bence oldukça güzeldi.

Biraz animeden bahsedelim. Yukarıda da dediğim gibi bir Tanrı meclisi kuruluyor ve insanların bin yıl daha yaşayıp yaşamayacaklarına karar verecekler. Bu her bin yılda bir tekrarlanıyor ve bu zamana kadar hep insanlara bir şans verilip onları kurtarıyorlar. ama bu sefer insanların kökünü kurutmaya kararlılar. Ve tam Zeus tokmağı vuracakken biri ortaya çıkıyor. Ve o kişi Walkure Brunhilde.

13 Walkure’den biri olan Brunhilde Tanrı’lara diyor ki. “İnsanlar yaşamayı hak ediyor. Onlara yaşamaları için bir şans verelim. Sizin yüzyıllar önce koyduğunuz kural Ragnrak ile bunu belirleyelim” diyor.
Şimdi gelelim şu Ragnarok’a. Ragnarok Tanrı’ların şakasına koydukları bir kural. 13 Tanrı ve 13 insan birbirleriyle ölümüne savaşacaklar. Teke tek yapılacak bu dövüşlerde 7 galibiyet alan taraf galip gelecek. İnsan katılımcılar arasında gerçekten güzel isimler var. Lu Bu, Jack The Ripper, Okita Souji, Kondo Isami, Sasaki Kojiro. Buraya yazdığım isimler mangada ve animede görünmüş karakterler. Görünmeyenleri yazmadım.

Record of Ragnarok animesinde ilk üç savaşı gördük. Finalde dördüncülerin sahneye girişini gördük. Ayıp olucak ama söyleyecem. Hikayedeki bu Tanrı’lar var ya harbi götler. Yani insanın sivri bir cisimle kafalarına vurup vurup parçalayası geliyor. Hepsi göt.
Ben animesini beğenmedim mangasını okuyacağım derseniz o da harika fikir. Çünkü mangasıda aşırı güzel. Gece uyumadım mangasını bitirdim.
Record of Ragnarok’da ne hoşuma gitti….
Her karakterin savaş sırasında geçmişinin gösterilmesi olayı çok hoşuma gitti. Onların nerden nereye geldiklerini detaylı bir şekilde görebildik. Bu detay çok hoşuma gitti. Bunun aynısı Tanrı’lar içinde geçerli. Onlarında geçmişlerinde başlarına gelen ya da yaptıkları şeyleri gördük. Ama onlar Tanrı. Doğuştan süper güçlerle doğmuşlar. Bunlar insan. Güçlenebilmek için canlarını dişlerine takmış kişiler. Böyle bir durumda onlarla Tanrı’ları aynı kefeye koyamayız.

Şimdi size Tanrı’lar diyorum siz düşünüyorsunuzdur kaç tane Tanrı olabilir ki? Adamlar sadece Yunan ya da İskandinav mitolojisini koymamış. Hint var, Çin var, Japon var, var anam var. Binden fazla Tanrı var. Bence yarısını Hint tanrıları oluşturuyor. Çünkü bin tanesi zaten Shiva’dan geliyor.
Bu kadar çeşitlilik olması hoşuma gitti. Mitoloji sevdiğim için savaşacak Tanrı’ların hepsini zaten biliyorum. Ama size kim olduklarını söylemeyeceğim. Sürpriz olsun. İzleyerek ya da okuyarak öğrenin.
Sevmediğim şeyler…
Sevmediğim şeyler… Pek fazla yok aslında. Öncelikle ikinci maçın başındaki dans şovu pek hoşuma gitmedi. Hem çizim açısından hem de gereğinden fazla uzun süren bir sahneydi. İkinci sevmediğim şey. Loki ve Ares.


Ya sen Savaş Tanrısı Ares’sin bu kadar salak olmaman lazım. Bu herif Tanrı olmasaymış bu salalıkla fazla yaşayamazmış benden söylemesi. Loki ise tam bir sinir bozucu. Bu arada Loki’de Ragnarok’a katılanlardan. Kimle kapışacak çok merak ediyorum. Ne diyordum. Herif sinir bozucu. Ama son bölümde gördüğümüz o suratındaki ifade. O her şeye değerdi.
Kısacası Record of Ragnarok animesi de mangasıda ayrı güzel. Ama bir süre animeye yeni sezon gelmez gibi geliyor çünkü her sezon üç maç olacak desek şu anda mangada altıncı maç oluyor. Yani anca o maç bitip yedinci maç başlarken yeni sezonu duyururlar gibi geliyor. Ah ah dördüncü, beşince ve altıncı maçlar efsane. En azından mangada. Animede nasıl yaparlar bilmiyorum.
Evet. Bir Bir Kitap Bir Anime yazımızın daha sonuna geldik. Umarım beğenmişsinizdir. Diğer Bir Kitap Bir Anime yazılarımızı okumak isterseniz buraya bakabilirsiniz. Size şimdiden iyi seyirler ve iyi okumalar.