Azur Kral – Bölüm 88 – Buz Ankasının Gerçek Mirası ve Sırlar Perdesi

Önceki Bölümden…

“İlk girdiğin miras alanındaki parçamız sönmek üzere olduğundan seni görememiş ve sana hak ettiğin ilgiyi verememiş. En ilginç olan kısım ise üzerinde Buz Çağı tekniğimiz olduğu halde evrendeki en kibirli ve gururlu ırk olan ateş ejder içinde tanrı seviyesine ulaşmış bir varlık tüm varlığını senin varlığına bağlamış. Bu düşük seviyede böyle bir varlığa rastlamış olman bile bir mucize sayılabilir. Gerçekten mucize olarak adlandırabileceğim bir şey var ki, o da Elementlerin Ruhu tekniğine sahip olman… Yaratıcı tanrılardan birine ait bu teknik. Ve bu kadar düşük seviyede bu tekniği ele geçirmiş olman, hatta ateş ejder tanrısından ilk aşamanın eksik parçalarını almış olman ve yine diğer aşamalardan birçok parçayı yine bu düşük seviyede bulman… Buna mucize demekten başka bir kelime bulamıyorum.

Yeryüzü Kutsal Yaşam El Kitabı ‘na sahipsin. Bu kitabın arkasındaki tarih hakkında en ufak bir fikrin yok.

Yan Bu’nun, Altın Güneş Yayı’na da sahipsin ama Yan Bu’nun kim olduğunu bilmiyorsun. O silahı nasıl ve neden kullanabildiğin hakkında bir fikrin yok.

Üstelik, kendin ile ilgili birçok şey hakkında en ufak fikrin yok! Sana sıradan bir insan gözü ile bakmam bile mümkün değil.”

 

** 88 – Buz Ankasının Gerçek Mirası ve Sırlar Perdeleri

Deniz Parvana daha fazla dinlemeye dayanamadı ve söze girdi.

“Bütün bunlarla ne demek istiyorsunuz Kadim Buz Ankası?”

“Anlayacaksın, günü geldiğinde… Bu miras alanımız başka bir miras alanında kaldı. Bu yüzden buraya ulaşılması çok zor. Bu sebeple varlığımı daha fazla sürdürmeme gerek yok. Öncelikle sana Buz Çağı tekniğinin ikinci cildini, Bu miras alanındaki bütün Buz Ankasının Öz Suyunu ve varlığımı sürdürmemi sağlayan 10 damla Kadim Buz Ankası Kan Özü’nü sana devredeceğim. Bu, ateş ejder tanrısının varlığını seninle birleştirmesi gibi bir durum. Ek olarak bu kadar çok Buz Ankası Kan Özü sayesinde diğer Buz Ankası Miraslarını hissedebileceksin.”

“Bütün bunları neden yapıyorsunuz?”

“Bu bilgileri öğrenmek için çok güçsüzsün. Yeteri kadar güçlendiğinde doğal olarak anlayacaksın. Ben sadece geleceğe bir yatırım yapıyorum diyebilirim. Çünkü sen buna layıksın.”

Buz Ankası bilinci havalanıp, havada birkaç tur attıktan sonra bedeni on farklı kan damlasına dönüştü. Sonrasında bütün alandaki Buz Ankasının Öz Suyu tek bir noktada toplandı. Son olarak havada mavi renkli bir parşömen belirdi. Miras alanı çökerken Deniz Parvana, Buz Ankasının bilinç parçasının sesine benzeyen ama daha kadim bir his veren bir ses duydu.

“Bunlar sana vaad ettiklerimiz. Miras alanı çöküyor. Hepsi artık senindir. Unutma zamanı geldiğinde her şeyi anlayacaksın. En büyük sır ise senin varlığının arkasında yatanlardır.”

Kadim ses sustuktan sonra Deniz Parvana su küresini ve mavi parşömeni aldığında 10 damla kan alından içeri girmişti. Son kan damlası da alnından içeri girdiğinde kendisini giriş kapısının önünde buldu. Kapıya bir kere dönüp baktığında ise Buz Ankası Miras alanı giriş kapılarında olan işaretler tamamen silinmişti.

Deniz Parvana hızlıca olduğu yerde çöktü ve aldığı kan özlerini yavaşça damarlarına gönderdi. Kan damlaları kanına karışıp kalbine ulaştığı anda vücudunun içinde büyük Ki patlamaları olduğunu hissetti. Ancak bunun acı vereceğini düşünürken tam tersi olarak tüm vücuduna yayılan bir rahatlama geldi.

İçerisinde olduğu buz gibi alan her Ki patlamasında sanki ısınıyor gibiydi. Kalbinden dağılan Ki’nin bir kısmı vücuduna yayılıp hücreleri tarafından özümsenirken kalanı Ki çekirdeğine çekildi. Deniz Parvana varoluş düzlemine geçip çekirdeğinin içerisini kontrol ettiğinde Su elementi sütununun yaklaşık 3 kat daha genişlediğini ve Su elementi simgesinden arka tarafına doğru bir çizgi ilerlediğini ve orada da bir simge belirip daha koyu mavi renkte yeni bir sütun yükseldiğini gördü.

Bu Su elementinin alt elementi olan buz elementinin simgesiydi. Buz Ankasından aldığı kan özü içerisindeki saf buz Ki’si sayesinde ilk defa bir alt elementin simgesini uyandırabilmişti.

Benzer şekilde ateş elementi simgesinden çıkan bir çizgi vardı ama bir simgeye bağlanmamıştı. Sadece çok kısa ve soluk bir çizgiydi. Bu çizgi, ateş elementinin alt elementi olan elektrik elementinde biraz kavrayış kazandığının işaretiydi.

Deniz Parvana sabırsızlıkla Buz Çağı tekniğinin ikinci cildini eline aldı ve kontrol etti. Yeni bir teknik mi elde etmişti yoksa yine ilk cilde benzer bir gelişim tekniği miydi?

Buz Çağı Tekniği Cilt 2:

Aşama 1: Her şey sudan oluşur. Su hayatın bir parçasıdır. Buz, suyun katı halidir. Buhar ve Sis ise suyun gaz halidir. Buz bir elementtir. O halde Buhar ve Sis’te öyledir. Su, buza dönüşüyorsa, buhar ve sise de dönüşebilir. Unutma Buhar sıcaktır. Sis ise soğuk. Sıcak olmadan su nasıl ısınır? Soğuk olmadan su nasıl soğur?

Aşama 2: Buz, sis ve buhar. Suyun farklı formlarıdır. Sadece bunlar mı? Değil! Bulutlar da sudur. Kar, yağmur, dolu ve çiğ de sudur. Okyanuslar, denizler, göller, nehirler…

Aşama 3: Su içinde hayatı barındırır. Tüm yaşamlar sudan hayat bulmuştur. Su, sadece su değildir. Ona iyi bakarsan göreceksin.

“Peh! Bu da ne böyle! İkinci ciltte bile bir teknik yok mu yani? Şüphesiz bu cilt ilkinden çok daha zor. Ne demek istediğini bile anlamakta zorluk çekiyorum. Tahminim ilk beş cilt su ve alt elementleri hakkında kavrayış kazandırmak için. Neyse ilk beş cilt böyle kavrayış kazandırma olsa da yine de işe yarıyor. Buna bakarak son ciltte tek bir teknik verse bile inanılmaz muhteşem bir teknik olacağı kesin.”

İkinci ciltten de ince bir hayal kırıklığı yaşamıştı çünkü bir teknik bekliyordu. İkinci cilt, ilk cilde çok daha zordu orası kesindi ama yeni şeyler öğrenmişti bile. Sis ve Buhar, su elementinin alt elementleri arasındaydı ve kendisinin aklına bile gelmemişti.

O anda aklına birkaç yeni teknik gelmişti bile.

“Ovv! Havadaki nemi soğutursa sis elde etmiş olmaz mıyım? Bu da gizlenmek için mükemmel olmaz mı? Çok iyi!“

 

** Miras Alanının dışında…

Dört büyük klandan büyükler miras alanının dışına geçici konaklama yerleri yapmışlardı. Günde bir kere bir araya toplanıp yemek yiyorlar ve muhabbet ediyorlardı.

“Üstat Kaim Bu. Son anda getirdiğiniz öğrenci, o meşhur Deniz Parvana mıydı?” dedi Yanan Anka Ateşi Klan lideri Yalım Kutay…

Kaim Bu, “Ah, evet haklısınız. O kişisel öğrencim Deniz Parvana’ydı.”

Yalım Kutay , “O ateş ankası da öğrencinize mi aitti? Hep onda mıydı yoksa siz mi hediye ettiniz?”

Kaim Bu, “Siz Yanan Anka Ateş klanı olduğunuzdan söyleyeceğim. O ateş ankası hep öğrencimin yanındaydı. Üstelik aralarında kan sözleşmesinden çok daha derin bir bağları var. Alper’den duyduğuma göre bir şekilde aralarında çok güçlü bir güven bağı oluştuktan sonra kan sözleşmesi yapmışlar.”

“Hadi canım, ciddi olamazsınız. Ateş ankaları çok gururlu varlıklardır. Özellikle bir insan ile kan anlaşması yapmadan güven bağı kuramazlar.”

“Heh! Size yalan söyleme borcum yok Yalım Kutay… Dediklerimin hepsi doğru.”

“Peki, o ateş ankasından yayılan ejder aurasına ne diyeceksiniz?”

Kaim Bu, bu soru üzerine sinirlenmişti. Etrafına istemsizce öldürme niyeti saldı ve ses tonu biraz yükseldi.

“Yalım Kutay! Umarım yanlış anlıyorumdur. Beni sorguya mı çekiyorsunuz! Nezaketen sorularınıza cevap veriyorum ancak konuşma şekliniz giderek saygısızlaşıyor ve hesap sormaya başlıyor!”

Yalım Kutay ‘ın en son isteyeceği şey Kaim Bu’yu sinirlendirmekti. Sonuçta Kaim Bu, kıtadaki en güçlü kişiydi. Kaim Bu, şu anda kendisine saldırsa diğer klan liderleri sadece izlemek ile yetinirdi. Çünkü kimse Kaim Bu’nun kinine maruz kalmak istemezdi.

“Ne haddime! Ben sadece biraz heyecanlandım. Bugüne kadar çok fazla anka gördüm ancak ejder aurası yayan bir ateş ankasını ne duydum ne de gördüm.”

“Anlıyorum. Bunun sebebini bende bilmiyorum. Çıkınca kendisi de isterse ona sorarsınız. ”

Kaim Bu oturduğu sandalyeye yaslandı ve,

“Bu arada miras alanından çıkan oldu mu hiç? Normalde ilk ay içinde onlarca çıkan oluyordu.”

 

********************************************************

Yazar’ın Köşesi 🙂

Azur Kral – Bölüm 88 – Buz Ankasının Gerçek Mirası ve Sırlar Perdesi

Her Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri yeni bölümler gelecek.

Yavaş yavaş ilk cildin sonuna geliyoruz. 100. Bölümde ilk cilt tamamlanmış olacak ve o zaman ek bir bölüm ile resimleri paylaşacağım. İlk cilt sona erdiğinde iki hafta bölüm gelmeyecek.

Yine geçen hafta bölüm atamadım. Kusura bakmayın arkadaşlar. Geçen haftayı telafi etmek için Cumartesi, Pazar ve Pazartesi için ikişer bölüm yani toplamda altı bölüm atacağım. 🙂

NOT: Arkadaşlar sitemizin tam ortasında yer alan Abone Ol kısmından abone olursanız her yazımızda mail alırsınız. Bu şekilde bir bölüm attığımda haberiniz olur. 😉 

Keyifli Okumalar…

Seri Sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.

********************************************************