Fate/Zero Hizmetkarlarının Gerçek Hikayeleri!

Merhaba arkadaşlar. Bugünkü yazımda hepimiz sevdiği Fate/Zero serisinin hizmetkarlarından bahsedeceğim. Gerçek hayatta yaşamış insanların bu anime tamamen farklı bir şekilde karşımıza çıkması benim çok hoşuma gidiyor. Peki sizin? Yazı için araştırma yaparken bulduğum bir kaç isim beni çok şaşırttı. Animede kullanılacağını en son düşündüğüm kişiler bu animede toplanmıştı.  Bu yüzden  Fate Serisine bakış açım değişti. Tarihi karakterleri harika kullanıyorlar bence.

Hadi başlayalım öyleyse.

Saber = King Arthur

Kral Arthur Britanya mitolojisindeki efsanevi Kraldır. Britanya’nın Efsanevi Kralı en çok 15 yaşındayken taşa saplanmış kılıcı yani Ekskalibur’u çıkartması ile bilinir. Bu sayede Britanya Kral’ı olmuştur. Kılıcı çıkartanın Kral olacağı şartına rağmen Arthur soylu bir aileden gelmediği için Kral olamayacağı söylenmiştir. Bunun üzerine babası Ector Arthur’un evlatlık olduğunu söylemek zorunda kalmıştır. En büyük kahin Merlin’de evlatlık olduğunu doğruladıktan sonra Arthur tahta çıkmıştır. İlerleyen yıllarda Arthur’un gerçek anne babasının Britanya Kralı Uther Pendragon ve Cornwall Düşesi Igraine olduğu öğrenilmiştir.

Assassins = Hasan Sabbah

Hasan Sabbah İsmaillik mezhebine dayalı oluşturduğu Haşhaşiler tarikatı ile tanınmıştır. Orta çağ’ın en ilginç liderleri arasında görülmektedir. Otoriter bir lider olmasının yanında dini bilgisi ile hem farklı hemde derin bir karaktere sahiptir. Tarihin ilk suikastçisi olarak görülmektedir.

Animede bir sürü farklı şekilde karşımıza çıkmasının nedeni Assassin’i sadece Hassan Sabbah olarak değil Haşhaşiler olarak gösterilmesidir.

Berserker = Lancelot du Lac

Lancelot Kral Arthur’un en sadık şövalyelerinden biri ve aynı zamanda Yuvarlak Masa Şövalyelerinin bir üyesidir.  Lancelot daha bebekken göl kenarına bırakılıp terk edilmiştir. Gölün perisi olarak bilinen Vivianne tarafından bulunduktan sonrada Avalon’a gönderilmiştir. Bu yüzden adı Lancelot du Lac (Gölün Lancelot’u) olmuştur. Lancelot ve Kral Arthur’un eşi Leydi Guivenne’in birbirlerine aşıktırlar. Lakin bu aşk duyulduğunda Arthur onları ayırır. Lancelot afaroz edilir. Yıllar sonra ülkeye dönebildikten sonra Kral’ının öldüğünü öğrenir ve  bir geri kalan hayatını bir manastırda yaşamaya karar verir.

Anime’de kafayı yemiş bir şekilde olmasının nedeni Kral’ının öldüğünü öğrendiğinde bunu kaldıramamış olmasıdır.

Caster = Gilles de Rais

Gilles de Rais yüzyıllar önce yaşayıp ama yaptıklarıyla efsane haline gelmiş bir seri katildir. Gilles de Rais’in 1431 ile 1440 yılları arasında iki yüze yakın çocuğun işkence ile öldürdüğü söyleniyor. Tabi bu sayı belirsiz bir sayı. Bazı yazılara göre bu sayı sekiz yüzlere kadar ulaşmaktadır. Kendisi Fransız ordusunun lideri ve asıldıktan sonra azize olarak kabul edilen Jeanne D’Arc’ın savaşta yoldaşlığını yapmıştır. Hatırlarsanız animede Saber’ı gördüğünde Jeanne’ye benzediği için delirmişti. Lakabı Mavi Sakal olan Gilles de Rais bu adı saçların rengi koyu laciverte benzediği için almıştır.

Rider = Büyük İskender

Büyük İskender tarihteki ilk büyük fatih olarak kabul edilmektedir. İskender babası Philip’in aksine nazik ve yumuşak kalpli biridir. Ülkesini demir yumrukla yöneten Philip’den sonra kimse İskender’in başa geçmesini istemez. Oysa İskender tahta geçtikten hemen sonra kundaktaki üvey kardeşi de dahil olmak üzere bir sürü devlet adamını öldürmüştür. İskender’e ayaklanan insanlarda olur lakin o insanların sonları da devlet adamları gibi olmuştur. Öldürülmeyen isyancılarda köle olarak satılmışlardır. Afrika ve Arabistan’ı istila etmeyi planladığı zamanlarda sıtma hastalığına yakalanmıştır ve 10 Haziran MÖ. 323’te ölmüştür.

Lancer  = Diarmuid Ua Duibhne

Diarmuid Ua Duibhne Tanrı Donn’un yarı tanrı oğludur ve aynı zamanda Fianna olarak bilinen İrlanda savaşçı grubunun da ünlü bir üyesidir. Doğaüstü güçleri olan bir kadın Diarmuid’in  kaşının üzerine büyülü bir aşk noktası verir. Aşk noktası oraya bakan her kadını Diarmuid’e aşık etmektedir.  Diarmuid’in ünlü olmasındaki en büyük etkenlerden biri de sevgilisinin hayatını kurtarmak için muazzam bir orduyu yenmesidir. Bunun sonucu eski bir savaşçı olan Fionn ile yakın arkadaş olurlar. Fionn kralın kızı Grainne ile yeniden evlenme kararı almıştır. Ne yazık ki o gece Grainne Diarmuid’in aşk noktasına bakıp ona aşık olmuştur. Bu yüzden onu asla affetmeyen Fionn Diarmuid av sırasında bir yaban domuzu tarafından yaralandığında onu ölmeye bırakıp intikamını almıştır.

Archer = Gilgamesh

Gılgamesh ölümsüzlüğü arayan kral olarak tarihte yerini almaktadır. MÖ 2700 yıllarında yaşadığı ve 126 yıl tahtta kaldığı söylenmektedir. Dağların vahşi adamı Enkidu ile arkadaşlığı ve çeşitli maceraları 19. yy’da Nineveh ve Aşurnasirpa kütüphanelerinde bulunan ve şu anda British Museum’da sergilenen Akad’ca yazılmış on iki kil tablet bulunmaktadır.

Fate/Zero da mitolojiyi az da olsa değiştirselerde bence hikayeleri oldukça güzel bir şekilde anlatılıyor. Keyifle izleyebileceğiniz bir seri.

Fate/Zero karakterlerini okumak hoşunuza gittiyse eminim diğer hizmetkarların hikayelerini okumakta hoşunuza gidecektir. Onları buradan okuyabilirsiniz.