Merhaba arkadaşlar. Nasılsınız? Bende iyiyim. Ödevlerdir vizelerdir derken bir şey izleyip okumaya bir türlü zaman ayıramıyorum. Ama sonunda biraz zaman ayırdım ve Yedilerin Gizemi kitabını ve Hataraku Saibou animesini izleyebildim. Şimdi de size onları tanıtacağım. Haydi başlayalım.


Bir Kitap Bir Anime – 10 


Agatha Christie

Yedilerin Gizemi


 


Yayınevi: Altın Kitaplar

Sayfa Sayısı: 296

Konusu: Sabahları bir türlü uyanamamasıyla ünlü Gerry Wade’e arkadaşları bir şaka yapmaya karar verir. Odasına gizlice yerleştirdikleri sekiz çalar saat 06:30’dan başlayarak ard arda çalmaya ayarlanır. Ancak sabah olup saatler çalmaya başladığı halde Gerry Wade uyanmaz. Bunun üzerine onu uyandırmaya giden arkadaşları onun öldüğünü görürler.

ChimneysKöşkü’nde dört yıl sonra tekrar cinayet işlenmiştir ve bu son olmayacak gibi görünmektedir. Cinayet mahalinde bulunan yedi çalar saat ve kurbanlardan birinin son sözlerinin Yedi Kadran olması da tesadüfi değildir. Tüm bilinmeyen olaylar bu iki sözcükte saklıdır. 


 

Benim düşüncem…

Cinayet romanları çok okuyan biri olarak gerçekten ağzımın açık kaldığı çok az kitap olmuştur. Çünkü şimdiki cinayet romanlarında bir ya da iki kez ya da kitabın çoğu katilin gözünden de anlatılıyor ama bu kitapta böyle bir şey olmuyor. Bu yüzden kitabın sonunda öğrendiğim şeylerle son iki bölümü okurken sürekli “Ne? Nasıl ya? Nasıl olur?” diyip durdum. 

Kitabı okurken sıkılabileceğiniz yerler yok demiyorum. Her kitapta olduğu gibi (bu benim düşüncem) bu kitapta da elbette yeteeeeer diyip geçmek istediğim yerler oldu. Hatta kör olaydım da böyle bir şey görmeseydim dediğim bir yerde oldu. Ama olsun. okuduğuma kesinlikle değdi. 

Hikayede cinayeti araştıran kişi Müfettiş Battle olsada aslında kitap onun etrafında geçmiyor. Bence söylemekte bir sıkıntı yok o yüzden söyleyeceğim. Müfettiş Battle’da kitapta ağırlıklı olsada hep yan karakter olarak gördük onu. Hikaye aslında Gerry Wade’in yakın arkadaşı Jimmy, Lauren ve cinayetin işlendiği köşkün sahibinin kızı Laydi Eileen kısacası Bundle’ı etrafında geçiyor. Çoğunlukla da Bundle’ın etrafında. Ölen kişi onun odasında öldüğü için bu işle daha da fazla ilgileniyor ve gerçekten de bir dedektif gibi iz sürüp katile doğru emin adımlarla yürüyor. 


 


Bu iz sürme olayları bazen eğlenceli olsada bazen yüreğim ağzıma geldi. Şimdi yakalanacak başımız derde girecek deyip durdum. Ben kitap okurken o kadar içine giriyorum ki tek başımaysam karakterlerle ciddi bir konuşmaya bile girebilirim. O derece. Sizde öyle misiniz? 

Konusunda geçen Yedi Kadran’da aslında sırlarla dolu bir grup. Toplantıları sırasında kafalarında birden yediye kadar gösteren saatlerin yazdığı maskeler takıyorlar. Biraz rahatsız edici aslında ama sonlara doğru onlarında sırrı ortaya çıkıyor. Onların olayı da bir tuhaf.

Ama kitabın sonunda  “Vay be” diyeceksiniz. Sizi temin ederim.


 


Hataraku Saibou – MAL: 7,66


 


Tür:  Shounen – Komedi

Bölüm Sayısı: 13

Konusu: Vücudunuzun içinde neler olup bittiğini hiç merak ettiniz mi? Yeni yapılan araştırmalara göre insan vücudu 37 trilyon hücreden oluşmaktadır. Bu hücreler için vücudumuzda yaptıkları günlük çalışmalar oldukça zordur. Oksijenleri taşıyan kırmızı kan hücrelerinden tutunda bakterilerle savaşa beyaz kan hücrelerine kadar içinizde olan bu kahramanları tanımak istemez misiniz?

 

Benim düşüncem….

Hataraku Saibou tıp okuyan ya da sağlık sektöründe çalışa arkadaşlarımızın oldukça hoşuna gidebilecek bir anime bence. Vücudumuzun içinde olanları bize oldukça eğlenceli bir şekilde gösteriyorlar. 

Genel olarak Hataraku Saibou nasıl bir animeydi diye sorarsanız cevabım oldukça bilgilendirici bir anime demek olur. Gerçekten de öyle. Hataraku Saibou‘da vücudumuzun içindeki bir sürü şey hakkında daha önce duymadığım şeyler duydum. (çoğunu hatırlamasamda) Başta sanki çocuklar için bilgilendirici bir animeymiş gibi görünsede aslında öyle bir anime değil. İçinde bolca kesme biçme sahneleri var. Aynı bunun gibi.

 



Alkışı hakediyor

Yalnız gerçekten yaratıcılık harikası bir anime bence. Hücreler, mikroplar, damarlar falan sanki insan vücudunun içi değil normal bir şehir gibi. Mesela oksijen taşıyan alyuvarlar oksijenleri apartman dairelerinde yaşayan hücrelere götürüyorlar. Bu fikir çok hoşuma gitti. Yukarıdaki gifte gördüğünüzde bir akyuvar. Hani mikropları öldüren. Adama baktıkça bembeyaz kıyafeti leke oluyor diye benim içim gidiyor. Mikropların tasarımları da oldukça hoşuma gitti. Kimisi çok ilginç, kimisi çok komik, kimisi de iğrenç. 

Biliyorum onlar mikrop ve vücudumuza zarar vermeye çalışıyorlar ama ne yalan söyleyeyim bir bölümde bir virüs için gerçekten üzüldüm. Keşke öldürülmek zorunda olmasa bile dedim. Ama virüs işte. Öldürülmesi lazım. 

Ne yalan söyleyeyim animenin Once Upon a Time…Life gibi bir seri olmasından korkuyordum. Hani hatırlıyorsunuz değil mi? Yumurcakta yayınlanıyordu. Gerçi yeni nesil bilmez bunu. Ama aşırı derecede farklı bir seri çıktı. 

 



 

Ne yalan söyleyeyim bir kez bile olsa vücudun sahibini görmek isterdim. Animenin başında yada sonunda bir kez gözükse fena olmazdı. Bunun dışında beğenmediğim yer sayısı yok denecek kadar az. Sadece ana karakter olan Alyuvar’ın biraz fazla saf olduğunu düşünüyorum. Resmen belayı kendine çekiyor. Onun dışında beğenmediğim bir şey yok. Sadece bir iki karaktere gıcık oldum o kadar. 

 



 

Ocak 2021 gibi animenin ikinci sezonu gelecek. Son çıkan fragmana göre ilk sezonda gördüğümüz bir virüs ile tekrardan karşılaşacağız. Şimdiden sabırsızlanıyorum. 

Ha  birde Hataraku Saibou‘nun sahne gösterisi yapıldı. Valla ne yalan söyleyim gördüğüm en iyi kostüm tasarımları bunlarda olabilir. Haikyuu’nunda sahne gösterisi var ama sadece peruk ve forma giyiyorlar. Bunlar bildiğim çıtayı arşa çıkarmış. Detaylarına buradan bakabilirsiniz.

 



 

Yakın zamanda yan seri olan Hataraku Saibou Black animesi de çıkacak. Hataraku Saibou animesinde gördüğümüz vücut sağlıklı ve genç bir vücuttu ve bize sağlıklı bir hastalanırsa ya da yaralanırsa ne olur o gösterildi. Ama Hataraku Saibou Black daha sağlıksız ve yaşlı bir bedenin içinde geçiyor. Yani kısacası eğlence bitti, zor ve karanlık günler başladı. bu seride sigara ve alkolün yanında başka sağlıksız şeylerin vücuda neler yapabildiğini göreceğiz. 10 Ocak 2021’de yayınlanması planlanıyor. 

Animenin openingini de buraya bırakıyorum. Şimdiden iyi okumalar ve iyi seyirler.