Azur Kral – Bölüm 44 – Üst Seviyeden Bir Kıdemli #2

Önceki bölümden…

Kızıl Kral el pençe divan bir şekilde “Kıdemlim bu üstün hizmetleri için ne arzu ederler acaba?” diye sordu. Yüzüne pis bir gülümseme konduran kıdemli ise istediğini çoktan düşünmüş gibi hiç duraksamadan cevap verdi.

“Her hizmet için 100.000.000 Qi Hapı”

 

** 44 –  Üst Seviyeden Bir Kıdemli #2

“!!!!!!!!”

Qi hapları birçok yerde para olarak kullanılırdı. Yetişim yapanlar arasında alışverişler Qi hapları ile yapılırken yetişim yapamayanlar için normal para birimleri kullanılırdı.

100.000.000 Qi hapı, tam olarak Kızıl Krallığın 100 yıllık kazancına eş değer bir miktardı. Elbette bu sadece kazançlarıydı. Hazineye giren miktar ise çok daha azdı.  Şu anda Kızıl Krallık’ın hazinesinde iki kere hizmet alacak paraları vardı.

Kızıl Kral yine de pazarlık yapmak istemişti fiyatı ne kadar düşürebilirse o kadar kardı.

“Kıdemlim…”

Kızıl Kral’ın yüzsüzlük yapıp pazarlığa girişmek istediğini anlayan Kıdemli kişi Kızıl Kral’ın sözünü kesmişti ve

“Sakın pazarlık yapmaya çalışma Kızıl Kral. Burada bir ateş ejderhası olduğu ihtimali bilgisini bizden sakladınız. Bu büyük bir suçtur. Ben sizin için bu bilgiyi de gizli tutacağım!” diyerek konuşmayı sonlandırmıştı.

Başka çaresi olmadığını anlayan Kızıl Kral mecburen kabul etmişti.

“Peki… O halde kıdemlime bu sorunumuzu çözmesi için zahmet vereceğim.”

Kıdemli kişi elde ettiği kazançla keyfi yerine gelmişti. 100.000.000 Qi hapı, 12 Güneş Derin Deniz Klanı içinde bile ütopik bir sayıydı. İçinde bir yerde Kızıl Kral’ın bu kadar Qi hapını veremeyeceğini düşünmüştü. Ama durum böyle değildi. Artık her 25 yılda bir düzenli geliri olacaktı ki 25 yıl bir yetişimci için kısa bir süre sayılırdı.

Kıdemli kişi, volkanın üzerine geldiğinde elleri ile birkaç hareket yaptıktan sonra volkanın içerisine bir yumruk gönderdi. Bu yumruk öylesine şiddetli bir yumruktu ki tüm Kızıl Krallık sallanmıştı. Hatta birkaç dayanıksız yapı yıkılmıştı.

Volkanın içinden bir miktar lav dışarı çıkmıştı ve patlama sona erdiğinde volkandan güçlü bir ateş Qi’si yayılmış tüm Kızıl Krallığı dakikalar içerisinde sarmıştı. Ancak bu ateş Qi’si öncekine göre biraz daha farklıydı. Çünkü önceki Qi içerisinde ejder aurası vardı. Şimdi ise bu eksikti sadece güçlü bir ateş Qi ‘si idi.

Kızıl Kral her ne kadar karşısındaki Kıdemli kişiye güvenememiş olsa da bu düşünceleri boşa çıkmıştı. Eskisi kadar güçlü olmasa da bu miktardaki ateş Qi’si ile yetişimine devam edebilirdi. Kızıl Kral, Kıdemliye söz verdiği miktarı teslim ettikten sonra Kıdemli memnun bir şekilde Kızıl Krallık’tan ayrılmıştı.

“Lanet olası piç! Kızıl Krallık’ımın 100 yıllık birikimini sömürdü gitti. İyi ki kötü günler için birikim yapmışım yoksa krallığımın sonu gelirdi.”

O günden itibaren Kızıl Krallık’ın uygulamaları çok daha sert, kötücül ve şeytani olmuştu. Kızıl Kral elde edebildiği her türlü hazineyi elde etme çabasına girişmişti.

“Hahaha! Cahil ve aptal köpekler… Hahaha!” Kıdemli kişinin keyfi gerçekten yerine gelmişti. Klan lideri tarafından verilmiş emir olduğundan dolayı invizasından çıkarılmış ve bu ücra ve bulanık yere gönderilmişti.

Buraya içinde büyük bir sinir ve öfke ile gelmişti ama elde ettiği kazanç ile bütün öfkesi ve siniri geçmişti.

“Eveeeet. Şimdi sıra gizli görevimize geldi. Kıdemli Su, şu hain Alper’in Klan liderine raporladığı veledi bulup ortadan kaldırmam gerekli. Eh gerçi bu görev elimi sallamak kadar kolay olacak.”

Kıdemli kişi, Deniz Parvana’yı tanımadığı için önce biraz araştırma yapmak için diğer krallıkları ziyaret etmeye karar verdi. İlk olarak da Alper Us’un yanına gitti ve Deniz Parvana hakkında bilgi istedi. Yeterli bilgi alırsa direk aramaya koyulacaktı. Yeterli gelmezse diğer krallıklara gidecekti.

Kıdemli Kişi, hızlıca kutsal arenaya hızlıca gelmiş ve Alper Us’u bulmuştu.

“Seni lanet hain! Seni öldüremiyor olmam ne kadar da kötü. Bana Deniz Parvana hakkında her şeyi anlat. Nasıl göründüğünü, güçlerini, tekniklerini yani her şeyini…”

Alper Us, büyük bir tereddüde düşmüştü. Çünkü karşısındaki kişi klanda bir kıdemliydi ve ona karşı çıkması mümkün değildi. Amacının Deniz Parvana’ya zarar vermek hatta öldürmek istediğini anlamıştı. Eski ustasına gönderdiği bilgi bir şekilde diğer kıdemlilerin kulağına gitmiş olduğunu anlamıştı.

Buraya gelen kıdemli kişi kendi zamanında yıldızı parlayan bir dâhiydi. Büyük bir hızla yükselmiş ve klanda bir kıdemli olmuştu. Ancak klan çok büyük olduğundan binlerce kıdemlisi vardı ve bu kıdemliler arasında bir seviye vardı.

Öğrenciler arasındaki dış kapı öğrencileri, iç kapı öğrencileri, çekirdek öğrenciler ve kişisel öğrenciler seviyeleri olduğu gibi kıdemliler arasında da benzer seviyeler vardı bunlar; Dış kapı kıdemlileri, iç kapı kıdemlileri, çekirdek kıdemliler, direk kıdemliler (ağır top, ana direk), ve klan lideri…

Karşısındaki kişiyi çok iyi tanıyordu. Adı Rıza İrfan’dı. Bir dahi. Rıza İrfan ile aynı anda klana girmişlerdi. İkisi de iç kapı öğrencisi olarak başlamışlar ve aynı zamanda çekirdek öğrenciler arasında yerlerini almışlardı. Son olarak kişisel öğrenciler olarak en hızlı yükselen iki öğrenci unvanını almışlardı.

Alper Us, Çekirdek Kıdemli Kara Yıldız unvanı ile tanından Soul Posten’in kişisel öğrenciyken, Rıza İrfan Çekirdek Kıdemli Sarı Diken unvanı ile tanınan Su Perana’nın kişisel öğrencisiydi.

Ancak yaşanan bir olay yüzünden Alper Us bir hain olarak damgalanmıştı. Normal şartlarda hainliğin cezası idamdı ama klanda elde ettiği üstün başarılar ve ustasının da insiyatifi ile idam edilmemiş ve Clitus adasına sürülmüştü. Rıza İrfan ise Alper Us göz önünde olmadığı için durmadan yükselmeye devam etmişti.

Kara Yıldız Soul Posten, klan lideri ile özel olarak görüşmüş ve öğrencisi Alper Us, Clitus adasında 12 Güneş Derin Deniz Klanı ‘nda bile bir dahi gözü ile bakılacak bir çocuk bulup getirdiği takdirde günahlarının affedilmesi üzerine izin almıştı. Elbette bu haber bütün klana kısa sürede yayılmıştı. Birçok kişi Alper Us’un verdiği hizmetleri göz önünde tutarak klan liderinin onayını takdir etmişlerdi. Azınlık bir kısım ise hainlik hainliktir ve affedilmemelidir düşüncesi ile klan liderini kınamıştı.

Klan liderini kınayanlardan birisi ise Çekirdek Kıdemli Sarı Diken Su Perana idi. Aradan 100 yıldan fazla bir süre geçmişti Alper Us’un eski ustasına bir dahi bulduğunu ve iki yıl sonra onu getirmek için izin istediği bilgisi Sarı Diken’ın kulağına gitmişti.

Alper’in bu haberinin üzerinden 6, 7 aylık bir süre geçtiğinde ise Clitus Adasındaki Kızıl Krallık’tan bir yaradım talebi gelmişti. Bu durumu fırsat bilen Sarı Diken hemen bir öğrencisini göndermişti. Ancak bir çözüm üretemediğinden ve Deniz Parvana’yı bulamadığı için geri dönmüştü. Bu durum üzerine o anda inzivada olan en sevdiği öğrencisi Rıza İrfan’ı görevlendirmişti.

Bu göreve ek olarak gizli bir görev daha vermişti. Bu gizli görev ise Alper Us’un haberini verdiği veledi yok etmek idi. Sarı Diken asla Alper Us’un geri dönmesini istemiyordu. Çünkü Alper Us Clitus adasında kaldığı süre boyunca Kara Yıldız’ın yüzünde bir leke olacaktı.

Rıza İrfan ise bir zamanlar rakibi olan Alper Us’un tekrar ayaklar altında olmasını istemiyordu. Çünkü Onu kendisinden daha iyi tanıyan kimse yoktu. Eğer 12 Güneş Derin Deniz Klanı’na dönerse farkı kapatacağından emindi.

Bu yüzden usta ve öğrencinin amaçları tam olarak aynıydı.

DENİZ PARVANA’YI YOK ET!

**

Alper Us için ne kadar zor olsa da Rıza İrfan şu anda bir kıdemliydi ve ona saygısızlık edemezdi.

“Kıdemlim, Deniz Parvana’yı neden sorduğunuzu sorabilir miyim?”

“Dua et iyi bir ruh halindeyim. O yüzden söyleyeceğim. Bu isim gittiğim her yerde kulağıma çalınıyor. Özellikle Kızıl Krallık bu çocuktan kemiklerine kadar nefret ediyor. Koskoca bir krallığı bu derecede kendinden nefret ettiren çocuğu merak ediyorum.”

Alper Us, Rıza İrfan’ın amacını net olarak bilebilirdi. Ancak Rıza İrfan’ın bulduğu bahane şüphesiz kusursuzdu. Eli mahkûm bildiklerini anlattı. Ancak daha Deniz Parvana için düşük bir profil çizmeye çalıştı. Kızıl Krallık’ın Deniz Parvana’dan nefret etmelerinin sebebi olarak da turnuvada öldürdüğü Kızıl Krallık katılımcılarından dolayı olduğunu söyledi.

Sonuçta Alper Us’ta Rıza İrfan’ı tanıyordu. Deniz Parvana için çok düşük bir profil çizmesi onu öldürmesine bile gerek olmadığı konusunda ikna etmişti. Rıza İrfan, Deniz Parvana’yı öldürmekten vazgeçmiş ve Clitus adasından mutlu bir şekilde ayrılmıştı. Çünkü Alper Us’un anlattığı kişinin ana kıtada hiçbir şansı olamazdı. Üstelik Alper Us’un kendisine yalan söyleme ihtimalini hiç hesaba katmamıştı.

Öldürmekten vazgeçmesinin amacı ise;

Böyle sığ ve bulanık bir yerde 12 Güneş Derin Deniz Klanı içinde bile dahi olarak anılacak birinin doğmasına imkân yoktu.

Böyle bir yerde dâhiler içinde dahi olan biri 12 Güneş Derin Deniz Klanı’nda ancak çöp içinde çöp olabilirdi. Eğer Alper Us’un öve öve bitiremediği veledin böyle bir çöp olduğu ortaya çıkarsa kesin olarak idam edileceğine garanti verebiliyordu. Hem o velet hem de Alper Us idam edilirdi.

Elbette bu Alper Us’un hatası olacaktı ve bu hata Kara Yıldız’ın yüzüne bok atılmış kadar büyütülebilir, abartılabilir bir olaydı. Kıdemliliği bile dillere düşer ve belki de klandan atılırdı. Rıza İrfan hem Alper Us’un öldürülmesi hem de düşmanı olarak gördüğü Kara Yıldız’ın klandan atılması ihtimallerini düşündüğünde öldürmemesi konusunda kesin karara varmıştı.

Zengin, mutlu ve huzur dolu olarak 12 Güneş Derin Deniz Klanı’nın yolunu tutmuştu.

 

********************************************************

Azur Kral – Bölüm 44 – Üst Seviyeden Bir Kıdemli #2

Arkadaşlar kusuruma bakmayın bu hafta inanılmaz yoğun geçti. bölüm atmayı bırakın yeni bölüm bile yazamadım. Ama bunu telafi etmek dün gece oturup yazdım. Bu yüzden bir toplu geliyor.

Umarım seriyi okurken keyif alıyorsunuzdur. Bir kaç takipçimiz yorum atıyor sağ olsunlar. Yorum atmayan diğer arkadaşlar da umarım yorumlarını eksik etmezler. ^_^

Keyifli Okumalar…

Seri Sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.

********************************************************