Azur Kral – Bölüm 121 – Dahiler Turnuvası Başlıyor!
** 121 – Dahiler Turnuvası Başlıyor!
Bu turnuvaya Dahiler Kapışması Turnuvası adı verilmişti. En bilinen adı buydu ama klanlar genelde farklı isimler verirdi. Turnuvaların klanlarda yapılması buna sebep veren şeydi.
Tüm klanlar, Kutsal Mor Elma Klanı’nda toplanmış, turnuvanın başlayacağını saati bekliyorlardı. Turnuvanın başlamasına saatler vardı ve herkes turnuva için özel olarak yapılmış olan arenada yerlerini almıştı.
Turnuvaya katılacak olan gençler alt kısımlarda yer alırken, izleyiciler ve localar üst kısımdaydı. Her klan için arenanın bir bölümü ayrılmıştı ve diğer klanlardan birilerinin başka klanın bölgesine girmesi yasaktı. Diğer bölümlere geçebilenler sadece Kutsal Mor Elma Klanı tarafından görevlendirilmiş olan satıcılardı.
Satıcılar izleyiciler arasında gezinip önlerine olan arabalardaki yiyecekleri ve içecekleri satma çabasındaydılar. Onlar için turnuva çok da önemli değildi. Satıcıların dışında aralarda gezen bahisçilerde vardı. Bu bahisçiler ve bahisler bizzat Kutsal Mor Elma Klanı tarafından korunuyordu. Bu yüzden bahislerde sahtekarlık yapılması imkânsız hale geliyor, isteyen herkes rahatça bahis yapabiliyordu.
Düşük seviyeli insanlar arasındaki bahisler normal olarak düşük miktarlar oluyordu. Ancak direk kıdemliler ve klan liderleri arasındaki bahisler ütopik seviyelere çıkıyordu. Bir yetişimciyi çıldırtacak kaynaklar ve itemler hiçbir şeymiş gibi bahislere koyuluyordu.
Biraz beklemenin ardından hakem sonunda arenaya gelmişti. Gelir gelmez de konuşmasını yapmaya başladı. İlk on dakika kendi klanını övdükten sonra diğer klanlardan gelen katılımcılardan biraz öfke toplamıştı. Çünkü hakemin yaptığı tek şey övünmekti.
Hakemin övünmesi bittikten sonra turnuvadan bahsetmeye başlamıştı. Bu da zaten herkesin bildiği şeylerdi. Farklı olan tek öğrencilerin şanslarını yükseltmekti. Bu da galibiyet sayılarına göre sırlamanın belirlenmesiydi. En çok galibiyeti ve en az mağlubiyeti alan birinci olabilecekti. Bununla öğrencilerin dayanıklılığını ölçebilecekleri. 5 mağlubiyet alanlar ise turnuvadan eleneceklerdi.
Mesela bir işinin 20 galibiyeti 2 mağlubiyeti varken başka birinin 20 galibiyeti 1 mağlubiyeti var ise daha az mağlubiyeti olan kişi birinci olacaktı. Galibiyetler + puan, mağlubiyetler ise – puan olacaktı.
Asıl önemli olan kısım en sondaydı. Çünkü kazananlara verilecek ödüller açıklanacaktı. Yaklaşık beş dakikalık bir anlatımdan sonra sonunda ödülleri açıklamaya gelmişti sıra…
“Dâhiler Turnuvasında ilk on, ilk beş, ilk üç ve birincisine ayrı ödüller verecek. İlk on kişi belirlendiği anda ilk on kişi anına ödüllerini alacaklar. İlk beşe girenler, ilk beşe girdikleri anda ödüllerini alacaklar. İlk üçe girenler, ilk üçe girdikleri anda ödüllerini alacaklar. Bu durum kafanızı biraz karıştırmış olabilir.”
Deyip yine bir dünya laf kalabalığı yaparak ve klanının adaletinden doğruluğundan bahsettikten sonra ödüllerin ne olduğunu söylemeye geçti.
“Evet ödüller şöyle… İlk ona girenler, klanımızın en meşhur hazinesi olan Kutsal Ağacın Özü’nden alacaklar. Hem de üçer damla. Herkes biliyor ki Kutsal Ağacın Özü Ruhani Alem’e yükselişte kolaylık sağlıyor. Ruhani Alem’e geçmek üzere olan bir yetişimci Kutsal Ağacın Özü’nden aldığı her damlada Ruhani Alem ile ilgili kavrayış elde edebiliyor. Bu şey gerçek bir hazinedir.”
Diğer klanlarda herkes Kutsal Ağacın Özü’nün gücünü biliyordu ama hakemin anlattığı kadar güçlü bir şey değildi. Elbette diğer klanlar bu etkileri veren doğal bir varlıkları yoktu ama bu etkiyi veren ilaçları pekâlâ yapabilirlerdi. Bu özün en büyük özelliği doğal olmasıydı. Ne kadar tüketilirse tüketilsin vücutta kalıntı bırakmıyordu.
“İlk beş’e girenler ise ek olarak birer Kadim Yıldız Tableti alacaklar. Sadece klanımızın derin sanatlarında yüksek seviyelere gelmiş olan kadim kıdemlilerimiz tarafından üretilebilen kaynaklardır ve yetişim hızın arttırması ile bilinirler. Klanımızın en büyük gelir kaynaklarından birisidir. Hem klan içerisinde hem de klan dışarısında kapış kapış gidiyor!
İlk üç’e girenler ek olarak 1000 Yıllık Gökyüzü Ruhu Yaprağı alacaklar. Bu kutsal ağacımızın zirvesinden toplanan ve 1000 yıl boyunca en saf Ki yani dünya dışı Ki ile yıkanmış olan çok özel yapraklardır. Dünyamızın dışında gezinen en saf Ki ‘yi 1000 yıl boyunca emen çok özel yapraklar. Kullanırken dikkatli olun.
Turnuvanın birincisine ise ek olarak bizzat klan liderimiz tarafından rafine edilen klanımızın hazinesi sayılabilecek bir ödül var. O da bir ışık ejderinin kristalidir. Biliyorsunuz ejderhalar en zorlu efsanevi yaratıklardır. Öldürmek bin dert ise kristalini çıkartıp rafine edebilmek on bin derttir. Çok şanlıysanız ışık ejder kan soyu bile elde edebilirsiniz.
Evet işte ödüller bu şekilde olacak. Bakalım kim birinci olacak.”
Herkes Kutsal Mor Elma Klan lideri olan Bukan Almıla’nın ne kadar zeki olduğunu düşünmüştü. Ödüller hakkında yalan söyleyemezdi. Yalan söylemiyorsa o halde kendi yarışmacılarından birine aşırı güveniyor olması gerekiyordu. Aksi takdirde bir ejder kristalini bahis olarak koyması mümkün değildi. Çünkü herkes Bukan Almıla’nın ölümüne cimri biri olduğunu bilirdi.
Dâhiler Turnuvasında Parlak Gökkuşağı Kıtası’ndaki geleceği en parlak gençler yer alıyordu. Herkes bu gençlerden çok büyük işler bekliyordu. Her birinin geleceği inanılmaz parlaktı.
12 Güneş Derin Deniz Klanı’ndan Deniz Parvana, Julien Jadon ve Sofia Dani
7 Kat Gök Kubbe Klanı’ndan Anselm Valent, Gianis Shqipe
Yanan Anka Ateşi Klanı’ndan Teresia Lecia, Laios Ottokar
Kutsal Mor Elma Klanı’ndan ise Kerr Timothea, Violetta Narcissa ve Miodrag Leonti idi.
Yıldızı parlayan toplamda 10 kişi vardı ve ilk onda bu isimler bekleniyordu. Turnuvanın çekişmeli olabilmesi için bu on kişinin ilk etaplarda karşılaşmamaları sağlanmıştı. Elbette bunu sadece Kutsal Mor Elma Klanı kıdemlileri biliyordu. İsimleri ayarlamışlardı.
“Şimdi herkese bir numara vereceğim. Arenanın ortasındaki ekranda numaraları yazanlar arenaya gelecekler ve marifetlerini gösterecekler. Ölümler her zaman olur önüne geçemeyiz ancak bilerek ve isteyerek rakibinizi öldürmek yasaktır. Pes eden rakiplerinize saldırmak yasaktır. Ölürseniz, bilincinizi kaybederseniz ve arenanın dışına çıkarsanız elenirsiniz. 5 mağlubiyeti olanlar elenecektir. Yasakları çiğnerseniz direk elenirsiniz ve derecede bile olsanız ödüllerinizi alamazsınız.”
Hakem yerinden ayrılmadan önce turnuvayı başlatmıştı.
İlk turlarda diğer klanlardan bilinmedik öğrenciler savaşıyordu. Ama bu öğrenciler yine de kendi klanlarında bir ismi olan öğrencilerdi. Ancak savaşlarının pek ilgi çekmediği de bir gerçekti. Herkes tüm klanlarca bilinen öğrencilerin savaşlarını merak ediyordu ve bahis olarak oynayacakları kaynakları saklıyordu.
Bu tanınan öğrenciler arenaya çıktığında maçlar çok kısa sürüyordu. Çoğunlukla da rakipleri pes ediyordu. Ancak Deniz Parvana karşısına çıkan kişi Kutsal Mor Elma klanından ise kesinlikle öldürüyordu. Bu tutumu ise Kutsal Mor Elma klanı mensuplarını giderek öfkelendiriyordu. Hepsi kendi aralarında Deniz Parvana’nın bu turnuvadan sağ çıkmaması gerektiğini düşünüyordu.
Aksine Yanan Anka Ateşi klanından gelen kızlar Deniz Parvana ile karşılaştığında ise arenaya bile çıkmadan pes ediyorlardı. Sonuçta 1 mağlubiyet alıyorlardı. Hala dereceye girebilme imkanları olabilirdi.
********************************************************
Yazar’ın Köşesi 🙂
Yeni bölümler her Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri saat 09:00’da…
Geçen hafta bölüm atamadım bu yüzden bu hafta ikişer bölüm geliyor!
Bu isimleri https://www.behindthename.com/random/ adresinden alıyorum. Herkese isim düşünmek zor oluyor. 😀
NOT: Arkadaşlar sitemizin tam ortasında yer alan Abone Ol kısmından abone olursanız her yazımızda mail alırsınız. Bu şekilde bir bölüm attığımda haberiniz olur. 😉
Keyifli Okumalar…
Seri Sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.
********************************************************