Öncelikle hoş geldiniz, odasından hiç çıkmayan ve tüm zamanını anime izleyerek geçiren anime hayranları sizler de hoş geldiniz! Nasılsınız? Umarım günleriniz keyifli ve güzel geçiyordur… Eh tabi bu ne kadar mümkünse. Ama hiç üzülmeyin kim bilir belki bir gün evden çıktığınızda bir kamyonun size çarpmasıyla gözlerinizi bambaşka bir dünyada açıverirsiniz! Evet bugünkü konumuz Mushoku tensei: isekai ittara honki dasu anime incelemesi!
“Ah, yine mi Isekai…” veya “Yine tüm kadınlar ana karakterin kölesi mi?” gibi şeyler diyebilirsiniz ve bu konuda da yanlış sayılmazsınız. Normalde ben de İsekai anime fanı filan değilimdir ama bunu tanıtmamın nedeni:
– Yeni başlayanlar için bence bu türün en klasik ve bir arada harmanlanmış bir versiyonu.
– Yeni çıkan bir stüdyonun ilk adımları.
Emin olun okudukça ne demek istediğimi anlayacaksınız… Gelin hadi başlayalım!
Kategori: TV
Orijinal İsmi: 無職転生 ~異世界行ったら本気だす~
Anime Türü: Dram, Büyü, Ecchi ve Fantastik
Anime, her biri toplam 23 dakikadan oluşan 11 bölüme sahiptir. (Yeni başlayacaklar için kısa ve keyifli.) Genel yaş kitlesi olarak içerdiği özelliklerden ötürü +17 diyebiliriz. (Argo ve hafif cinsellik)
İsmini daha önce hiç duymadığımız fakat açılışlarını bu animeyle yapan “Studio Bind” ekibini bu konuda tebrik etmeli. Cidden ilk animeleri olmalarına rağmen bu konuda güzel işler çıkarmışlar.
Son olarak da MyAnimeList’in Puanı: 8.43
Şimdi dilerseniz Mushoku tensei: isekai ittara honki dasu animesinin konusundan bahsedelim…
Animenin Konusu
Geçmiş hayatında insanların zorbalıklarına, küçümsemelerine ve davranışlarından, kaçmak için kendini eve kapatan otakumuz, günün birinde yaptığı kahramanlık denemesinde sonra hayatını kaybeder.
Fakat gözlerini Rudeus Greyrat olarak bilmediği bir dünyada bebek olarak açar. Çok sevimli bir ailenin ilk çocuğu olan Redeus, 30 yaşındaki zihni ile Roxy adında bir büyücünün yardımlarıyla büyüyü keşfeder…
Uzun bir aradan sonra hayatın cilvesi onun yüzünü de gülmüştü. Ve şimdi ise geçmiş hayatındaki pişmanlıkları bırakıp daha iyi bir insan olmak için maceraya atılır.
Klasikleşmiş Bir Hikaye?
İlk yıllarında berbat bir hayat süren tembel, asosyal, işe yaramayan ve kendine zarar veren birisinin günü birinde kahramanca hayat kurtarmaya çalışmasından sonra gözlerini başka bir diyarda açması ve sonunda Şeytan Kralını yenmesi…
Evet bunları eminim daha önce binlerce kez duymuşsunuzdur (veya varyoslarını)
ve bu animede de pek bir fark yok?
Aslında fark yok ama temelde anlatım şekli farklı. Genelde klasikleşmiş İsekai animelerinde karakterimizin yaşamı birkaç cümle ile veya birkaç sahne ile anlatılıp ilk bölümden sonra tamamen yok olur. Fakat konu Mushoku tensei: isekai ittara honki dasu animesinde değişiyor.
Karakterimiz her ne kadar farklı bir dünyaya gelmiş olsa da travmaları onun peşini bırakmıyor. (Alışkanlıkları da dahil…) Ve bu travmalar aslında karakterin her bir gelişim aşamasında ona engel haline geliyor ve bunu bizlere yaşatıyor.
Eski yaşamında kalma pişmanlıkları bir daha yaşamamak için kendine yeni yollar deniyor ve bu uğurda evinde bulduğu ilk büyü kitabıyla başlıyor. İlk denemesinde büyük bir başarı sağlayan Rudeus, bu hevesle buna kendini adıyor…
Ve farkında olmadan da geçmişindeki pişmanlıkları ve travmaları yaptığı dev su toplarıyla yıkıp geçiyor.
Başarılı Animasyon Ve Çizimler!
Gel gelelim benim asıl merak ettiğim ve izlerken incelediğim kısma. (Ve belki de seride en başarılı olan kısım.)
Şahsen çizimler ve animasyon gayet yerinde ve hoş. Animede bir iki yer haricinde öyle gözüme çarpan bir yer göremedim. Bence yeni başlayan bir stüdyonun ilk projesi böyle olması muazzam.
Stüdyonu ortaya koyduğu küçük detayları izlerken umarım fark edeceğinizde veya ettiğinizde yüzünüzde bir mutluluk beliriyor. Ve hepsi bu kadar da değil; animede aslında büyük bir savaş kısmı yok bunun yerine aralara ufak ufak serpiştirmiş ve bence bunu yaparak harika bir iş çıkarmışlar.
Bind Stüdyo, bu anime için bence bir taktiri hak ediyor. Animede detaylara dikkat ettiğimizde gerçekten harika ve böyle işler de bir animenin ne kadar harika olduğunun göstergesidir.
Karakterler Ve Diğer Hepsi!
Şahsen animede öyle “özel” bir karakter göremedim. Hepsini daha önce sağda solda gördüğümüz karakterler… Sadece isimler farklı.
Şahsen ana karakter bana pek güzel gelmedi. Tamam hikayesel gelişimi cidden güzel ve başarılı ama kendi içinde tutarsızlığı işleri biraz bozuyor. Bundan dolayı da pek benlik değil.
Ve şu çakma Megumin… EVET, KONOSUBA’DAN MEGUMİN! Tek yeteneği dev patlamalar yaratmak olsa bile Aqua’dan daha işlevli olduğu için benim en sevdiğim karakterdir. Fakat onu burada su topları üreten bir versiyonunu görmek beni biraz üzdü…
Onun dışında diğer karakterlerin çok bir olayı yok. Aslında hepsi aynı mantıkta ilerliyor:
Rudeus gelmeden önce—> Rudeus gelip onu yeni birisine çevirmesi—> Ve Rudeus’dan sonrası. Genelde hepsi bu şekilde ilerleme gösteriyor.
Son sözlere gelecek olursak; henüz animeyi izlemediyseniz veya dostunuza bir önerme yapmak istiyorsanız Mushoku tensei: isekai ittara honki dasu adını söylemekten sakın çekinmeyin. Çünkü şahsen animeyi izlemek bir vakit kaybı olmadı.
Zaten 11 bölüme sahip olduğu için dilerseniz bir oturuşta rahatça bitirebilirsiniz. Ve evet bazı sahneler çok gereksiz ve tutarız, bazı yerlerde gereksiz ecchi ögeleri yer alabiliyor ve sizin belki de rahatsız edebilir. Fakat animenin geneline baktığınızda keyif aldığınızı fark edeceksiniz.
Bana soracak olursanız serinin ikinci sezonunu izler miyim? Cevap hayır! Ama yanlış anlamayın bu animeden kaynaklanan bir durum değil. İsekai animeleri benim pek hazzetmediğim bir türdür. Zaten bunu da bir dost tavsiyesi dolayı izlemiştim.
Bugünlük de bir anime tanıtımın sonunda geldik. Umarım öğretici ve bilgilendirici olmuştur. Bir hata yaptıysam şimdiden özür dilerim. Eğer bunu yorumlar kısmında belirtirseniz çok mutlu olurum. Bunun gibi birçok anime içeriğine ulaşmak için BURAYA veya daha fazla detay için BURAYA tıklamanız yeterli. Şimdiden herkese iyi ve keyifli anime günleri dilerim!