Manga İncelemeleri: Yankee-kun to Megane-chan

Merhaba arkadaşlar, iyisiniz inşallah 🙂 Uzun zamandır yazı yazmıyordum, malumunuz okul meseleleri yüzünden anime izlemeye vakit bulamıyorum, tek tesellim okuduğum mangalar 🙂 Gerçi bu yeni okuduğum bir manga değil, sadece geçen gün bilgisayarımı karıştırırken indirdiğim sayfalarıyla dolu bir klasör buldum ve böylece aklıma gelmiş oldu 🙂 Neyse uzatmadan, keyifli okumalar 🙂

Shinagawa (tam adını bulmaya üşendim, zaten başka şekilde seslenen de yoktu hatırladığım kadarıyla) Monshiro Lisesi’nde okuyan ama dersleri hep en dipte olan bir öğrencidir. Üstelik bir serseri (Japonlar “yankee” diyor) olarak nam salmıştır ve bundan dolayı okulda hiç arkadaşı yoktur. Tek bir kişi dışında: Zamanının çoğunu geçirdiği erkekler tuvaletinde bile onu rahat bırakmayan Shinagawa’dan bile aptal Adachi Hana… Adachi de aslında Shinagawa gibi bir serseri olmakla beraber liseye geçtiğinde geçmişini arkada bırakabilmek için saçlarını örmüş, gözlük takmış ve hatta sınıf temsilcisi olmuştur. İkili 3 yıllık lise hayatlarını en mükemmel şekilde yaşayacaklardır.

Eğer Yamada-kun to 7-nin no Majo serisinin bir severiyseniz bu seriye de bayılacağınıza kesinlikle eminim. Neden? Çünkü aynı mangaka zaten. Ayrıca eğer okumayı düşünürseniz kesinlikle Mabushi Majo grubunu tavsiye ediyorum, özellikle farklı şivede konuşan bir arkadaşın konuşmalarını Karadeniz şivesiyle çevirmeleri çok hoşuma gitmişti, o arkadaşı başka türlü konuşurken hayal edemiyorum artık 😀 Ayrıca arkaplan ve yazı temizleme konusunda da çok iyiler. En sevdiğim grup desem yeridir yani, bazı yerlerde Çevirmen Notları sizi mangadan daha fazla güldürebiliyor. Yani böyle bir komedi mangasını okumak için tercih edebileceğiniz en iyi grup olabilir

Mangada en sevdiğim özellik karakter çeşitliliği. Genel itibariyle çok fazla serseri içeriyor, ancak en çalışkan insanı bile içine alana geniş bir yelpazesi var.

Çizimler başta göze batacak kadar acemice görünüyor. Malum mangakanın ilk mangası… Ama ayrıca bu sayede çizimlerdeki gelişimi de kendi gözlerinizle görüyorsunuz. Manganın sonlarına doğru Miki tekniğini son haline getiriyor ve Yamada-kun mangasıyla aynı çizimlere geliyor. Aynı şeyi Aku no Hana’da da görmüştüm o yüzden çok hoşuma gidiyor. Karakterin ilk haliyle son haline baktığınızda şok geçirebilirsiniz 🙂 Ve “Neden bu kadar Fairy Tail çizimlerine benziyor?” diye bir soru aklınıza gelebilir, çünkü gerçekten benziyor. Sebebi ise bu kadının kendi mangasını çıkarmadan önce FT mangakası Hiro Mashima’nın asistanlarından biri olması… Ama neyse ki ilk mangasında Mashi’nin ecchici yönünü çok fazla almamış, çünkü o zamanlar zaten Mashi de o kadar sapık değildi. O yön Yamada mangasında biraz daha fazla ön plana çıkıyor.

Bu mangayı kime tavsiye ederim? Öncelikle üniversite sınavına girecek arkadaşlar mutlaka okusun, final arcta üniversite sınavı meseleleri var ve o kısımları okurken sürekli içimde bir şeyler “Bırak şu mangayı kalk ders çalış” diye dürtükledi, aşırı gaza getirici bir manga. Hani derseniz “Direk final arc’a geçsem olur mu?” diye, zaten öncesini okurken zaman nasıl geçiyor anlamıyorsunuz, eğlencesi zaten sizi içine çekiyor o yüzden Final Arc’a gelmeniz çok uzun sürmez merak etmeyin. Komedisi güzel, ecchisi az, romantizmi seviyeli bir okul mangası arayan herkese tavsiye ederim 🙂

Karakterler arasından en sevilesi kişi bence Izumi. 1.50 boyu olduğu için boy kompleksi olan, dersleri hep en iyiler arasında ama aynı zamanda da azılı bir serseri 🙂 Bence çok ilgi çekici bir karakterdi ve Shinagawa’yla didişip durmaları insanın içini ısıtan sahneler. Başta rakip olarak başlayıp en iyi arkadaşlıklardan birine dönüşen Adachi – Izumi ilişkisi… Her ikisi de kısa olduğu için birlikte boy uzatma çalışmalarına başladıkları Rinka… Grubun en uzunu olan Chiba’yla arasındaki boy farkının mangada çok ön plana çıkarılması… Ayrıca bir şeyi kafasına koyduğunda gerçekleştiren, arkadaşlarını asla satmayan, bana serserileri sevdirmeyi başaran bir karakter. Okursanız sizin de seveceğinize eminim 🙂

Bir diğer karakter ana karakterimiz Shinagawa. Mangakanın serseri fetişi sayesinde tıpkı Yamada gibi hikayeye okulun en azılı serserisi olarak başlayan karakter… Tabi bunda Yamada’dan bir art yön olarak çocuk harem falan kurmuyor… Aksine tüm manga boyunca aşkını korumayı başarıyor yıllar sonra bile… Adachi’nin bu çocuğun gelişimindeki etkisi asla göz ardı edilemez elbette… Başta bize geçmişi çok ayrıntılı bir şekilde açıklanmıyor ancak final arcta açıklanıyor ve oraya kadar geldiğinizde zaten çok da fazla şok yaşamıyorsunuz. Ancak şimdi söylesem kesin şok fala geçirirdiniz. Tahmin edebilirsiniz gerçi 🙂 Her zaman Adachi’yle beraber onun üstüne çektiği belalara bulaşmak zorunda kalan gelmiş geçmiş en üzülünesi ana karakterlerden biri 🙁

Ve Adachi. Tekmeleriyle ünlü serseri kız… Kızdan serseri mi olurmuş demeyin, öyle bir oluyor ki Shinagawa ve Izumi karşısında kuzuya dönüyor 😀 Üstelik katışıksız bir gerizekalı olması da nedense insanı içine çeken bir özelliği. Onun da geçmişi manganın ilerilerine doğru açıklanıyor, şimdiden söylersem spoiler olabilir okumamış olanlara. Ama her ne kadar notları dipte olsa bile örnek öğrenci olmak için elinden geleni yapacak kadar azimli bir kız. Önce sınıf temsilciliğiyle başlıyor, daha sonra işi öğrenci konseyi başkanı olmaya kadar ilerletiyor (bunda zavallı Shinagawa’yı karıştırmasa çok iyi olacaktı ya) ve en sonundaysa çıtayı ülkenin en iyi üniversitesine girme seviyesine çıkartıyor.

En gereksiz karakter bence şu Adachi’yle ilişkisini tam hatırlayamadığım Rinka… Mangakanın başka bir fantezisi de galiba ailesi zengin karakter çizmek, ilk zengin çıkan karakter bu oldu. Sonra bir baktık neredeyse bütün karakterler zengin çıktı lan, noluyor? Her neyse, bu arkadaşımız da Shinagawa’ya abayı yakmış bulunmakta ama mangada öyle çok romantik bir karakter olarak işlenmediği ve Shinagawa’nın başka bir sevdiceği olduğu için çok ciddiye almak mümkün olmadı maalesef. Böylece kafamda adını bile zorla hatırlayabildiğim bir karakter olarak kaldı.

Üsttekilerin hepsi benim için normal seviyede karakterler ama 2. en sevdiğim karakterse Hachiouji “Hatun” (Karadenizli arkadaşın deyimiyle) Maalesef onun da aşk gerçekleşemedi ama Shinagawa’yla olan geçmişi çok hoşuma gitmişti, ve daha sonra da Shinagawa’nın sınava çalışmasındaki payı asla göz ardı edilemez. Üstelik en sevdiğim kız tipi olan kısa saçlı kızlardan ve zaten waifu listemde olduğu kuşkusuz… Gerçekten şu kız gibi bir sevgilim olsun isterdim…

Bunların haricinde karakter mi yok? Tabii ki var… “Kız gibi” cümlesine tiki olan ve bir anda tetiklenen eski okul başkanı, tiyatroda serseri taklidi yapmak zorunda olduğu için Shinagawa’lardan taktik almaya gelen kız, okul konseyinin zorunlu tatilleri için gittikleri yerdeki otelci yaşlı kadın hayalleri Akihabara’da bir bilgisayarcı açmak olan otaku ikili, modaya kafayı takmış Nacchi ve Macchi… Bu mangada karakter saymakla bitmez 🙂 En iyisi her birini kendinizin tanıması. Son bir bilgi olarak manganın FT ve Yamada ile birer crossover bölümü var ama ikisi de o kadar güzel değil, okumasanız da olur. Okuyacak olanlara şimdiden iyi okumalar diliyorum ve araya birazcık Yamada’dan da karışmış olabilecek bol spoilerlı Yankee-kun parçaları klasörümle size veda ediyorum 🙂 Görüşmek üzere 🙂

Drive klasörü için TIKLAYIN.