Azur Kral – Bölüm 81 – Miras Alanına Giriş

Önceki Bölümden…

“Emin değilim. Ama ona dikkat etmeni istiyorum. Çünkü sizler dışında miras alanına her klandan kıdemlilerde girecek. Onların amacı miras alanını haritalamak olacak. Beraber gireceksiniz ama aranızdaki güç farklarından dolayı farklı boyutlarda olacaksınız. Yani onlar sizi görebilecek ama asla dokunamayacak. Siz onları hiç görmeyeceksiniz.”

“Bunu kim düşündüyse yani bu miras alanı kime aitse gerçekten çok büyük biri olmalı. Bu kadarını bile düşündüğüne bakarsak…”

“Bizimde bulmak istediğimiz şey o aslında. Bu miras alanının kime ait olduğu… Neyse hadi gidelim ve herkesi şoka sokalım. Hahahaha!”

 

** 81 – Miras Alanına Giriş

Kaim Bu ve Deniz Parvana hızlıca alandan çıktılar ve miras alanına giderlerken parçalanmış kıyafetlerini değiştirdiler.

**

Miras alanı kıtanın orta yerlerinde hiçbir yerleşimin olmadığı bir noktada ortaya çıkmıştı.  Genel olarak ortaya çıksa bile kapısı hala tam olarak görünür değildi.

Tüm klanlardan 10 ar tane kıdemli ve 50 şer tane de öğrenci hazır durumda bekliyorlardı. Klan liderleri bile miras alanına gelmişti. Sadece 12 Güneş Derin Deniz Klanı lideri ortalarda yoktu.

Kapının açılmasını bekleyen 12 Güneş Derin Deniz Klanı öğrencileri ve kıdemlileri kendi aralarında konuşuyorlardı. Herkes Deniz Parvana’nın ilk sırada miras alanına gireceğini düşünürken sakat kaldığı haberi gelmişti. Bazıları keyiflenmiş bazıları üzülmüştü.

Bu habere en çok üzülen kişi ise Julien Jadon’du. Deniz Parvana’yı efendisi olarak kabul etmişti ve efendisi artık bir sakattı. Bu durum kendisini küçük düşürmüş ve alay konusu olmuştu. Ama Julien Jadon söylenenleri bir nebze bile umursamıyordu.

Düellolar sırasında yenilgisi politik bir kazanç sağlayarak kabul eden Yoshi Christie ilk söze giren kişiydi.

Yoshi Christie, “Şu Deniz Parvana’nın başına böyle bir şey geleceğini tahmin etmiştim. Zira Sonsuz Ki adayı olduğundan dolayı çok fazla kibirlenmiş olmalı. Normal şartlarda bilgi kibri öldürür ama Deniz Parvana’da ters işlemiş görünüyor. Haha.”

Sofia Dani, “Öyle görünüyor ki acımasızca gurularını kırdığı gençlerin lanetleri yerini buldu. Bunu zaten hak etmişti. Özellikle Julien Jadon’a yaptıkları… Çok acımasızcaydı. Hem onu ölümün eşiğine getirdi hem de geri iyileştirdi. O salakta gidip onu efendisi olarak görmeye başladı.”

Zahra Eliisa, “Benimle bile dalga geçmişti hatırlasanıza. Kedi kız dedi bana ya… Bize Nekomata denildiğini bile bilmiyor daha cahil. Sakatlanması çok iyi olmuş. Hımph!”

Grup kendi arasında gülüştüler.

Diğer klanlarda kendi aralarında konuşurlarken Kaim Bu’ya sayıp sayıştırıyorlardı. Onun burada olmadığını bildiklerinden gayette rahatlardı. Çünkü tüm klan liderleri ondan biraz korkuyordu. Çünkü her zaman gizli bir kozu olan süprizlerle dolu bir insandı. Ne zaman düello yapsalar yeni bir yeteneğini gösteriyordu. Sanki hiç durmadan yeni teknikler öğreniyor gibiydi.

Konuşan diğer konu ise Deniz Parvana idi. Sadece 7 Kat Gök Kubbe Klanı Deniz Parvana’nın ejder aurasına sahip olduğunu bilmiyordu. Bu yüzden, diğer klanlara göre daha çok umursamazdı. Yanan Anka Ateşi Klanı Deniz Parvana’yı kendi saflarına çekemeyecek olmalarından üzülürken Kutsal Mor Elma Klanı ise baş düşmanı olabilecek birinin ayak altından çıkmış olmasına seviniyorlardı.

7 Kat Gök Kubbe Klanı, diğer klanların neden zıt duygular içerisinde olduğunu merak etse de hiç sormamıştı. Çünkü gerçekten çok fazla umursamamışlardı. Sonuçta artık sakattı ve korkacak bir şeyi zaten kalmamıştı.

Kapının açılmasına bir dakikadan daha az bir süre kalmıştı ki gökyüzünde ateşler içinde bir kuş şiddetli bir şekilde 3 çığlık attı.

“Screee!!!”

“Screee!!!”

“Screee!!!”

Bu bir anka kuşunun geldiğini haber verme şekliydi. Bunu tüm klanlar biliyordu. Yanan Anka Ateşi Klanından ve Kutsal Mor Elma Klanından herkesin anka soyları titreşirken 7 Kat Gök Kubbe Klanı merakla ateş ankasına bakıyorlardı.

Ateş ankası olduğu yerde durup aşağı inmediğini görenler merak içinde ne olacağını beklerlerken bir kahkaha sesi duyuldu. Sesi duyanlar sesin sahibini hemen tanımışlardı. Bu gelen kişi Kaim Bu idi. Yine herkesi şaşırtmıştı. Çünkü hiç kimse Kaim Bu’nun bir ateş ankasına sahip olduğunu bilmiyordu. Kendi klancıları bile…

Kutsal Mor Elma Klan Lideri, “Cennetler aşkına yine yaptı yapacağını. Bu kıtada bir ateş ankasını nereden bulmuş olabilir bu adam!”

Yanan Anka Ateşi Klan Lideri, “Bu ateş ankası basit bir anka değil. Evrimleşerek anka olmuş. Bir ateş ankası ama aurası tam olarak bir ateş ankasına ait değil. Hem hafif bir ejder aurası hemde ateş ankası aurası yayıyor. Üstelik bu kadim canavarların aksine aurası çok daha vahşi. Bu ateş ankası kesinlikle evrim geçirerek bu hale gelmiş.”

7 Kat Gök Kubbe Klan Lideri, “Fark ettiniz mi bilmiyorum ama yalnız değil.”

O sırada Helios yakındaki bir açıklığa inmişti ve Kaim Bu ile Deniz Parvana Helios’tan inerek grubun yanına gelmişti. O anda istisnasız herkes büyük bir şok yaşamıştı. Sakat olduğuna inandıkları Deniz Parvana sapasağlamdı. Üstelik Semavi Alem 2. Katın ortalarına gelmiş ve Ki tamamen dingin hale gelmişti.

Herkes Deniz Parvana’nın Semavi Alem’e zorla çıkmaya çalışması sonucunda sakatlandığını düşünüyordu. Ama aslında Deniz Parvana bir anda Semavi Alem’in 2. Katının başlarına ulaşmıştı. Kimsenin bundan haberi yoktu. 3 ay kadar kısa bir sürede Semavi Alem’in başından 2. Katının ortalarına çıkabilmiş olması ve üstüne üstlük bu kişinin Sonsuz Ki adayı olmasından dolayı yetişiminin inanılmaz yavaş ilerlemesi gerektiği düşünülürse… Bu Deniz Parvana tam bir canavar olmalıydı.

Miras alanına girmeyi bekleyen herkesin ağzı bir karış açık kalmışken Kaim Bu söze girdi. “Haha! Biliyorum hepiniz şaşırdınız. Ancak siz bu ustanın, öğrencisinin sakat kalmasına müsaade edeceğini mi sandınız. Haha!”

Şaşkınlıktan ilk çıkan Yanan Anka Ateşi Klan Lideri oldu. “Ne yani şimdi bize Deniz Parvana’nın tümüyle paramparça olmuş Ki damarlarını iyileştirdiğini söylemeyeceksin değil mi?”

Kaim bu, “Hahaha! Aynen öyle Yalım Kutay. Aynen öyle! Onları tamamen iyileştirdim. Üstelik iyileştirmek ile kalmadım. Eskisinden daha güçlü hale getirdim. Bunun bedeli ise Deniz Parvana’nın Sonsuz Ki adaylığından silinmesi ve benim bir miktar Ki’m oldu.”

 [YN: Yalım ve Kutay Göktürkçe’den gelen isimlerdir.

Yalım: Ateş, kıvılcım

Kutay: Kut/Ay Ateş parçası, ateş. Şamanist gelenekte “Ateş Tanrısı” demektir.]

Yalım Kutay, “Böyle bir şeyin mümkün olmadığını biliyoruz Kaim Bu. Yalan söylemeye utanmıyor musun?”

Kaim Bu, “Benim ne zaman bir yalan söylediğimi gördün Yalım Kutay! Sizlere bir yalan borcum yok nasılsa. Her neyse! Miras alanı kapısı tamamen cisimlendi. Planladığı gibi ilk olarak benim öğrencim girecek.”

Elini Deniz Parvana’nın omuzuna koydu ve bir baba edası ile “Hadi Deniz’im yanına güvendiğin birini alarak içeri gir. İlk giriş hakkı bizde ve bizim içimizde de ilk giriş hakkı sendedir.”

Deniz Parvana, “Peki Usta.” Dedikten sonra Julien Jodan’ın yanına gitti ve “Hadi girelim koca bir miras alanı bizi bekliyor Jodan!”

Dedikten sonra hızlı bir şekilde miras alanına girdiler.

Deniz Parvana’nın sağlıklı ve kendisine daha da yaklaşış bir şekilde görmesi az önce söylediklerinin karşılığı olarak yüzüne bir tokat gibi gelmişti Yoshi Christie’nin. Az önce yaşananlardan hiç memnun değildi. Öfkeden kan kusmak üzereydi. Hem daha önce yenilgisini kabul etmek zorunda kalmış hem gücü kendisine yaklaşmış hem de varlığını yüzüne bir tokat gibi çarpmıştı.

Sofia Dani ise hala aynı düşüncedeydi. Klan liderinin parçalanmış Ki damarlarını bile iyileştirebilecek biri olmasından gurur duymuş göğsü kabarmıştı. Klan liderine olan saygısı daha da yükselmişti.

Zahra Eliisa ise karmaşık duygular içerisindeydi. Düellodaki davranışını hoş bulmasa da için için rahatlamış hissetmişti. Her ne kadar kendisine kedi kız denmesinden hoşlanmasa da kendisine Deniz Parvana’nın o an ki şaşkınlığı ile söylediğini söylüyordu. Her ne olursa olsun sonuçta kendi klanından biriydi ve en çok saygı duyduğu insanın en sevdiği öğrencisiydi.

İnsanlar kendine gelmeye başladığında 12 Güneş Derin Deniz Klanı öğrencileri ve kıdemlileri sırayla miras alanına girmeye başlamışlardı.

 

********************************************************

Yazar’ın Köşesi 🙂

Azur Kral – Bölüm 81 – Miras Alanına Giriş

Her Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri yeni bölümler gelecek.

Yavaş yavaş ilk cildin sonuna geliyoruz. 100. Bölümde ilk cilt tamamlanmış olacak ve o zaman ek bir bölüm ile resimleri paylaşacağım. İlk cilt sona erdiğinde iki hafta bölüm gelmeyecek.

NOT: Arkadaşlar sitemizin tam ortasında yer alan Abone Ol kısmından abone olursanız her yazımızda mail alırsınız. Bu şekilde bir bölüm attığımda haberiniz olur. 😉 

Keyifli Okumalar…

Seri Sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.

********************************************************