Azur Kral – Bölüm 80 – Yasa ve Niyet Enerjileri
Önceki Bölümden…
O anda Semavi Alem’e yükselmiş olduğundan da her ne kadar sakatlanmış olsa bile aurası bir kere yükselmiş ve tüm Ki’sinin yayılması ile birlikte Semavi Alem aurası da yayılmıştı. En mantıklı açıklaması buydu.
Kaim Bu bile tüm klana Deniz Parvana’nın artık bir sakat olduğunu ama adını onurlandırmak için miras alanına giriş hakkının başkasına verilemeyeceğini tüm klana bildirmişti. Elbette bunu diğer klanlarda duymuş ve ne kadar salakça bir düşünce diyerek gülmüşlerdi.
** 80 – Yasa ve Niyet Enerjileri
Kaim Bu, Deniz Parvana’nın tüm aurasını gizleyerek kimseye fark ettirmeden klandan ayrılmışlardı. Deniz Parvana’nın eğitimi için gizli ve özel bir yer biliyordu ve eğitimlerini orada yapacaklardı. Aslında bu yer daha önce Deniz Parvana’nın bulduğu ve karanlık elementi elde ettiği yerdi.
“Usta nereye gidiyoruz?”
“Senin karanlık elementini elde ettiğin ve dedemin malzemelerini bulduğun yere… O yerde bizi kimse bulamaz ve… Ve… Mümkünse dedemin cenazesinden geriye ne kaldıysa bulmak ve ona yakışır bir mezarlık yapmak istiyorum.”
“Çok iyi fikir usta. Ben nerede olduğunu biliyorum ve karanlık elemente sahip olduğumdan dolayı bir sorun yaşamayacağımızı düşünüyorum. Çünkü o cep dünyanın kralı olduğunu düşündüğüm varlık ile konuşma şansına sahip oldum. Umarım ricamızı kırmaz.”
“Evet. Umarım…”
Deniz Parvana ve Kaim Bu hedeflerine ulaştıklarında Deniz Parvana yolu göstermişti ve yine o karanlık cep dünyasına giriş yapmışlardı. Deniz Parvana, karanlık cep dünyanın kralı olduğu kişi ile konuşmuş ve ricalarını kabul etmişti. Bu sayede Kaim Bu dedesinin cenazesini almış ve karanlık cep dünyaya giriş kapısının hemen önünde eğitimlerine başlamışlardı.
Miras alanının açılmasına bir gün kalasıya kadar durmadan eğitimler yapmışlardı. Hatta karanlık cep dünyanın kralı bile arada Deniz Parvana’ya tavsiyeler vermişti. Ancak bu tavsiyeleri sadece Deniz Parvana duyabilmişti.
Deniz Parvana, elementlerin karakteristik özelliklerini iyice öğrenmişti. Sinirli bir ruh halindeyken su tekniklerinin zayıflayacağını, sakin ve dingin bir ruh halindeyken ateş tekniklerinin zayıflayacağını ve kalbinde iyilik ve ışık olduğunda karanlık tekniklerin zayıflayacağını öğrenmişti. Bu bilgiyi kendisine karanlık cep dünyasının kralı vermişti ve bu tavsiyeyi uyguladığında zaman zaman ustasına bir zor anlar yaşatabilmişti.
Ustasından aldığı kılıçları kullanmaya alışmış ve 4 Element 4 Kılıç tekniğinin ikinci aşaması olan iki kılıca yükselmişti. Zaten kılıç kullanmasını çok iyi biliyordu ama tekniğin zorluğu kılıçlar ile kullanılan tekniklerdi. Her elemente ait kılıç ile farklı teknikler yapması gerekiyordu.
Hayatında ilk defa, Ki, Ruh ve Zihin gücünden farklı iki enerjinin varlığını duymuştu. Bunlar Niyet ve Yasa enerjileriydi. Anlayışı hala kendisine çok uzaktı. Birkaç gününü bu enerjileri anlamak için uğraşmış olsa da en ufak bir ilerleme kaydedememişti.
Niyet enerjisi silahlar üzerinde yani silahlarla kullanılan bir enerji türüydü. Kılıç Niyeti, Mızrak Niyeti şeklinde her silahın kendine özel niyet enerjileri vardı. Bu enerjiler kullanılamaya başlandığında Ki enerjisi kullanılmadan kılıcı bir objeye temas ettirmeden objeyi kesebilirdin. Bu enerjinin en önemli özelliklerinden biriydi. Sadece silah niyetlerine odaklanmış sayısız teknikler vardı. Deniz Parvana’nın hafızasında ise bu tekniklerden çokça vardı. Klan kütüphanesinde kıyaslama için ezberlediği teknikler arasında bu enerjiye odaklanan teknikler bulunuyordu.
Yasa enerjileri ise çok üst seviye enerjilerdi. Öyle ki bu enerjileri Kaim Bu bile kullanamıyordu. Muhabbetleri sırasında bu enerji türünü duyduğunu ama pek üzerine gitmediğini itiraf etmişti.
Çünkü anlaması çok zordu ve uzun süreli meditasyonlar yapmak gerekiyordu. Ya da çalışmak istediğin yasa enerjisine özel durumlarda bulunman gerekiyordu. Örneğin bir kişi Ölüm Yasa’sında uzmanlaşmak istiyorsa sürekli olarak canlıları öldürmesi ve bu öldürmelerden anlayış kazanması gerekiyordu. Ya da Yaşam Yasa’sında uzmanlaşmak isteyen kişi sürekli olarak bitkilerle uğraşması, insanları canavarları iyileştirmesi kısacası bir aziz olması gerekirdi. Öyle ki bunlar bir ömrün harcanması ve bir anlayış kazanılabilmesi kesin olmayan bir enerji türüydü.
Deniz Parvana bu enerji türlerini karanlık cep dünyasının kralından öğrenmişti. O krala göre her şey bir enerjiden ibaretti. Ki, Ruh, Zihin, Yasa ve Niyet bunların hepsi bir enerji türüydü. Enerjinin sadece adının değiştiğini söylemişti. Başka yerlerde başka isimlerle anılıyor olabilirlerdi ama temelde hepsi enerjinin farklı formlarından ibaretti. Öyle ki taşlar, topraklar, aldıkları nefes hatta kendi vücutları bile enerjinin farklı formlarından ibaretti.
Bu bilgiler Deniz Parvana için çok üst düzey bilgilerdi ve o anda anlaması imkansıza yakındı. Hayatı boyunca en çok kullandığı silah olan kılıç olduğundan kılıç niyeti hakkında çok küçük bir anlayışa ulaşabilmişti. Çok uzun süre konsantre olarak çok silik bir kılıç niyeti oluşturabiliyordu ama konsantrasyonu bozuldu anda kılıç niyeti de dağılıyordu.
Kılıç tekniğinin dışında klan kütüphanesinden aldığı tekniklere de ustası ile birlikte düellolar yaparak çalışmıştı. O anda karanlık cep dünyanın giriş kısmı yüzlerce kmlik kısmı cehennem çukurlarından bir parça gibi görünüyordu. Her şey yıkılmış, her yerde irili ufaklı çukurlar vardı ve en ufak bir yaşam belirtisi yoktu.
“Huh… Bu niyet ve yasa enerjileri şu an beni çok aşıyor. Hala çok yolum var. Usta yarın miras alanı açılacak ne dersin gidelim mi?”
“Hadi gidelim. Herkesin seni gördüğü andaki yüz ifadelerini çok merak ediyorum. Üstelik bu içimizdeki casusu bulabilmemiz için büyük şans.”
“Ne! Usta! İçimizde bir casus mu var! ”
“Evet Deniz. Hem de direk kıdemlilerden birisi. Şüphelerim var ama direk kıdemlileri elimde bir kanıt olmadan sorgulamam mümkün değil. Ve bu casusunda işini güzel yaptığını itiraf etmeliyim. ”
“Ama usta direk kıdemliler arasında nasıl bir casus olabilir ki? Ah! Tabi ya! Kesin satın almışlardır. Klanımızda direk kıdemlilerin nasıl seçildiğini biraz biliyorum. Üstelik seçildikten sonra neredeyse istedikleri her şeye sahip olduklarını düşünürsek… Ne kadar büyük şeyler teklif ettiklerini hayal bile edemiyorum.”
“Aynen Deniz. Ne kadar büyük bir şey teklif ettilerse direk kıdemlimizin ruhunu ele geçirmişler. Diğer bir ihtimal ise bir görev sırasında yakalandı ve beyni yıkandı. Bilemiyorum ama yakında öğreneceğiz.”
“Peki usta tahmin ettiğiniz kişi kim?”
“Direk Kıdemli Song Rauf. Onun hakkında Kara Yıldız’dan hiç hoş olmayan şeyler duydum. Bir tanesi ise özellikle senin hakkındaydı. ”
“Benim hakkımda mı? Benden ne istiyor olabilir ki?”
“Elementlerin Ruhu tekniği… Song Rauf’u bildiğimden beri ateş ve toprak element tiplerine hâkim olma çabası içindeydi. Kendisi sadece rüzgâr element tipini kullanabiliyor. Atalarından kalan bir teknik varmış ve bu geliştirmek için rüzgâr, ateş ve toprak elementlerine hükmedebilmesi gerekiyormuş. Senin tekniğini duyunca Kara Yıldız’a ele geçirmekten bahsetmiş.”
“Onun casus olma ihtimalindeki sebepte bu sebep değil mi usta? O kadar saplantı haline getirmiş ki o elementleri ele geçirmek için her yolu denemeye karar vermiş olmalı. Bu da onu casusluk yapmaya kadar itmiş.”
“Evet. Ve biliyor musun, Song Rauf’un bahsettiği tekniği inceledim ve o tekniğin büyük bir bölümü eksikti. Üstelik belirli bir bölümü değil. Ara sayfalarından… Sadece bir bölümü eksik olsa bir şekilde tamamlama ihtimali olabilirdi ama ara sayfalardaki eksikler tekniğin asla geliştirilemeyeceğini gösterir. Üstelik bu konuda kendisini bilgilendirdim ancak bana inanmak istemedi. Atalarının bu teknik ile tüm kıtaya hükmettiğini söylüyor ama araştırdığım kadarı ile öyle bir şey de yok.”
“O zaman aynı zamanda ruhsal bir sorunda yaşıyor demek ki. Gördüğü bir ilizyon ya da rüyaya inanmış olabilir. Belki de girdiği bir miras alanında aldığı ruhsal bir saldırıda ruhu yaralanmış olabilir.”
“Emin değilim. Ama ona dikkat etmeni istiyorum. Çünkü sizler dışında miras alanına her klandan kıdemlilerde girecek. Onların amacı miras alanını haritalamak olacak. Beraber gireceksiniz ama aranızdaki güç farklarından dolayı farklı boyutlarda olacaksınız. Yani onlar sizi görebilecek ama asla dokunamayacak. Siz onları hiç görmeyeceksiniz.”
“Bunu kim düşündüyse yani bu miras alanı kime aitse gerçekten çok büyük biri olmalı. Bu kadarını bile düşündüğüne bakarsak…”
“Bizimde bulmak istediğimiz şey o aslında. Bu miras alanının kime ait olduğu… Neyse hadi gidelim ve herkesi şoka sokalım. Hahahaha!”
********************************************************
Yazar’ın Köşesi 🙂
Azur Kral – Bölüm 80 – Yasa ve Niyet Enerjileri
Her Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri yeni bölümler gelecek. Bu da Bonus #2
Hadi yine iyisiniz. Fazladan iki bölüm daha geldi.
Resimler içinde ilk cildi bitirdikten sonra atmayı planlıyorum.
NOT: Seriye sürekli ara vererek devam ettiğimden aklımdan çıkan unuttuğum bazı şeyler olabiliyor. Bundan dolayı da mantık hataları çıkabiliyor. Bu hafta seriye biraz ağırlık verebildim. Hem resimleri buldum hemde tüm seriyi tekrar okuyup gözden geçirdim. Bazı hatalarım olmuş onları da telafi edeceğim. 🙂
Keyifli Okumalar…
Seri Sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.
********************************************************
