Azur Kral – Bölüm 63 – Varoluşun Uzaysal Gelişimi #1

Önceki bölümden…

Deniz Parvana ustasından teknikleri ve kaynakları aldıktan sonra direk olarak odaya girmedi. Klanda gezerek tüm kaynaklarını kullanarak bir klan kurabilecek kadar malzeme aldı. Önce kendi odasına gidip odada kullanabileceği malzemeler yaptı ve her şey hazır olduğunda odaya girdi. Her şeyi hazırlaması 1 ayını almıştı. 11 ay boyunca meditasyon yapacaktı ki bu içeride 33 ay gibi olacaktı. Bunu ne kadar düşünse de idrak edememişti.

 

** 63 – Varoluşun Uzaysal Gelişimi #1

Deniz Parvana’nın ustasından aldığı teknikler gerçekten çok güçlü tekniklerdi. Üstelik şansına Clitus adasındaki kutsal arenadan aldığı tekniklerle uyumluydu. Ustasından aldığı teknikleri geliştirirken aynı zamanda önceki tekniklerini zirveye ulaştırabilecek ve yeni teknikleri için temel olacaklardı.

Ustasından aldığı teknikler, ustasının da dediği gibi bir bütündü. Sürekli olarak diğer tekniklere atıflarda bulunuyorlardı.

Bu tekniklerin hepsinin ortak bir ismi vardı. Bu ortak isim ise Varoluşun Uzaysal Gelişimi idi. Varoluşun Uzaysal Gelişimi: Beden, Varoluşun Uzaysal Gelişimi: Ki, Varoluşun Uzaysal Gelişimi: Zihin ve Varoluşun Uzaysal Gelişimi: Ruh olarak 4 ana tekniğe ayrılıyordu.

Bu tekniklerin ortak açıklaması ise Deniz Parvana’nın hep hayal ettiği, geceleri sürekli ona göz kırpan yıldızlara seyahat hakkındaydı. Adından da anlaşılacağı gibi bu teknikler uzay boşluğunda seyahat edebilmek için gerekli olan beden, ki, zihin ve ruh oluşumunun elde edilebilmesini sağlıyordu.

Ek olarak öğrendiği şey ise bir uzaysal tekniğe sahip olmayanlar ya da uzayda seyahat edebilecek bir araca sahip olmayanlar asla uzayda hayatta kalamazlardı. Bir araca sahip olmak ise hayal edilemeyecek kaynaklara sahip olma zorunluluğu da getiriyordu. Sonuçta o araçları hareket ettirebilecek enerji gerekiyordu.

Diğer bir net bilgi ise kişi her ne kadar bu teknikleri zirveye ulaştırsa bile Ki seviyesinde Mental Aleme ulaşmış olmalıydı. Bu durumda Deniz Parvana’nın ilk olarak Fiziki Alem’i aşıp, Semavi Aleme geçmesi ve Semavi Alem’in 7 katını tırmandıktan sonra Mental Aleme geçebilmesi gerekiyordu. Bu sayede uzayda seyahat edebilirdi. Ancak yine bir engel vardı.

Mental Alem’e uzaya çıkabilirdi ancak çok uzaklara gitmesi mümkün değildi. En fazla yakınlardaki diğer gezegenlere ulaşabilirdi. Bunun sebebi ise hız ve mesafe sorunuydu. Teknik olarak gidebilirdi ama buna ömrü yeter miydi? Asıl soru buydu.

Yıldızdan yıldıza keyfine göre seyahat edebilmesi için ulaşması gereken alem ise Astral Alem ‘di. Mental, Ruhani ve Astral alemlerin iç aşamaları tekniklerden öğrenememişti. Bunu ustasına sormalıydı.

YN: Fiziki Alem – 6 Diyar > Semavi Alem – 7 Kat > Mental Alem > Ruhani Alem > Astral Alem

Deniz Parvana’nın bu yeni tekniklerden önce gelişim teknikleri vardı. Bunlar, Ki yoğunlaştırma ve saflaştırma için Ki Öz Kontrol Tekniği, 12 aşamada vücudu içten dışa güçlendiren ve sertleştiren teknik 12 Yıldız Vücut Tekniği vardı. Ek olarak ruh ve zihin gücünü daha iyi anlayabilmek için çalıştığı iki teknik daha vardı. Ruhani Mezarcı Tekniği, ustasının tam tarif ettiğini gibi olmadığını sonradan keşfetmişti. Daha doğrusu eksik bir anlatım vermişti. Bu teknik bir bölgeyi antik ve şeytani bir mezarlığa çeviriyordu. Bu şeytani mezarlığın aurası ile kişinin ruhuna saldırabiliyordu. Zihin Çökertme Gözü Tekniği ile de kişinin gözü, rakibinin en derin korkularını uyandıracak türden bir göze dönüştüren ve rakibin yaşadığı korku ile zihnini çökertebilen bir teknikti.

Ustasından aldığı ve ürettiği şeylerle birlikte özel odaya girdiğinde odanın hayal ettiğinden çok daha geniş olduğunu görmüştü. Bu onun için çok iyiydi.

Odadaki Ki seviyesi ise inanılmaz derecede saf ve yoğundu. Odanın içinde bir tür Ki toplama formasyonu olduğunu düşünmüştü.

Deniz Parvana hemen ürettiği bütün Ki yoğunlaştırma tılsımlarını çıkardı ve odanın her yerine düzenli bir şekilde dizdi. Sonrasında bu tılsımlardan devasa bir Ki yoğunlaştırma formasyonu oluşturdu.

Formasyonu aktif ettikten sonra hemen Ki Yenileme Tütsülerini çıkarıp yaktı. Görevleri sırasında öldürdüğü canavarların etlerini ve kanlarını kullanarak özel olarak ürettiği Canavar Haplarını hazır hale getirdi.

Her şey hazır hale geldiğinde ustasından aldığı tekniklerin ilk aşaması olan Varoluşun Uzaysal Gelişimi: Beden tekniğini uygulamaya başladı. Bu tekniği hafızasında canlandırırken ustasından bu aşama için aldığı kaynakları tüketmeye başladı. Hem ustasından aldığı hem kendi hazırladığı hem de tılsımlardan topladığı Ki ile tekniği deveran ettirmeye başladı.

Kendisine 5 metre çapında bir alan ayırmıştı. Vücut geliştirme tekniklerinin ne kadar acı verici olduğunu bildiğinden ve zaman zaman acıdan kıvranacağından kendisine böyle bir alan açmıştı.

Varoluşun Uzaysal Gelişimi: Beden Tekniği… Bütün iliklerin su gibi akıp gidecek ve yenileri oluşacak.

Teknikte tarif edildiği şekilde Ki ‘yi vücudunda gezdirmeye başladı ve yeniden yapılanma süreci başlamış oldu. Daha önce bir kere ateş ejder tanrısı evrimi geçirdiğinden süreç biraz daha kolay işliyordu. Çünkü ateş ejder tanrısının hücreleri bu tekniği reddetmemişti.  Tüm ilik hücreleri birbirlerinde ayrılıyor ve Varoluşun Uzaysal Gelişimi: Beden tekniğinin gücü ile Ki ile tavlanıp tekrar yerlerine dönüyorlardı. İliklerin güçlenmesi ile 12 Yıldız Vücut Tekniği bir kademe yükselmişti bile. Bu teknik tamamlandığında 12 Yıldız Vücut Tekniği çoktan zirve aşamasına yükselmiş olacaktı.

Bu tavlama sonrasında ilik hücrelerinin ateş renginde parladığını görebiliyordu. Bu işlem sona erdiğinde diğer aşamaya gelmişti. Bu aşama en sıkıntılı olanıydı ve inanılmaz yavaş ilerleyecekti.

Varoluşun Uzaysal Gelişimi: Beden Tekniği… Bütün kemiklerin toz olacak ve yeniden oluşacak.

Bu işlemin yavaş olmasının sebebi vücudun şeklini tutan şeyin iskelet olmasıydı. Yeni kaynakların hepsini tüketti ve midesinden yayılan Ki patlaması ve dışarıdan özümsenen Ki ile birlikte zaten ateş ejder tanrısı evrimi ile sertleşmiş olan kemikleri yavaş yavaş toz haline gelirken aynı yavaşlıkta tavlanıp geri birleşiyordu.

Daha şimdiden tükettiği kaynaklar normal bir insanın kriz geçirip saçlarını başlarını yolacak miktarlara ulaşmıştı. Ve bu kadar kaynak ile yetişim seviyesi neredeyse ilerlemiyordu. Bir okyanusa düşen su damlası kadar etki ediyordu.

Deniz Parvana bu işlemi gerçekleşirken bazen dayanamıyor ve acı çığlıklar atıyor ve kıvranıyordu.  Kıvranışlarından dolayı vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanıyordu. Bu yaralardan akan kanlar ile kendine ayırdığı alan çoktan kızıl renge boyanmıştı.

Ne kadar zaman geçtiğini bilmiyordu. Bu aşama ona hiç bitmeyecek gibi geliyordu. Sanki cehennemin en sıcak çukurlarından birinde kaynatılıyor gibiydi. Saçları çoktan dökülmüş, yüzü ve bedeni çarpıklaşmaya başlamıştı. Kasları kasılıyor ve kramplar giriyordu. Çektiği bu acı hayal dahi edilemezdi.

Aylar sonra bu aşama tamamlanmıştı. Sonunda acısı dinen Deniz Parvana gözlerini açtığında kendisine ayırdığı alanın bir bataklık çamuru gibi yapışkan ve kötü kokan bir sıvı ile kaplandığını gördü. Bu pis sıvı kendi vücudundan çıkan pisliklerdi. Kemikler tamamen yenilendiğinde vücudu arınma gerçekleştirdiğinden bu pis sıvının çıkması normaldi. Hızlıca ortamı temizledikten sonra diğer aşamaya geçti.

Varoluşun Uzaysal Gelişimi: Beden Tekniği… Bütün kaslar, tendonlar ve kıkırdaklar eriyecek ve yeniden oluşacak.

Bu aşama da çok yavaş ilerleyecekti. Yine gerekli olan tüm kaynakları tükettikten sonra midesinde yaşadığı Ki patlaması ve dışarıdan özümsediği Ki ile tekniğin yeni aşamasını başlattı. Ayaklarından başlayarak, kemiklerin arasındaki kıkırdakları, kasları ve kas bağları olan tendonları tavlamaya başladı.

Deniz Parvana, önce ateş ejder tanrısı evrimini geçirdiği için şanslıydı. Bu sayede hücrelerini yeniden oluşturmasına gerek yoktu. Hücreleri zaten kusursuz olduğundan onlar sadece Ki ile tavlanıyordu. Bu sayede çektiği acılar daha da azalıyordu.

Bilinmeyen bir zaman geçti ve bu aşamanın da sonuna geldi. Sırada organları vardı. Sonrasında beyni yeniden oluşacaktı ve son olarak derisi yeniden yapılanacaktı.

Sıra ile bu aşamaları teker teker yaptı. Acı ile dolu belirsiz bir süre geçmişti. Tüm aşamalar bittiğinde 12 Yıldız Vücut Tekniği zirve aşamasına gelmiş ve vücudu Sonsuzluk Metali kadar sert ve dayanıklı hale gelmişti.

Varoluşun Uzaysal Gelişimi: Beden tekniği de son aşamaya gelmişti. Ancak işlem hala devam ediyordu. Yeni kaynaklar elde ettikçe bu tekniği daha da ilerletebilirdi. Çünkü bu tekniğin temelinde tüketilen kaynakların tipleri de etkiliydi. Daha üst seviyeli bölgelere gittiğinde daha kaliteli kaynaklar ise bu teknik sayesinde bedenini daha da güçlendirebilirdi.

 

********************************************************

Azur Kral – Bölüm 63 – Varoluşun Uzaysal Gelişimi #1

Umarım seriyi okurken keyif alıyorsunuzdur. Bir kaç takipçimiz yorum atıyor sağ olsunlar. Yorum atmayan diğer arkadaşlar da umarım yorumlarını eksik etmezler. ^_^

Arkadaşlar, seri nasıl ilerliyor sizce? Hikaye anlatımı olsun, ana karakterin gelişmesi olsun vs. sizce nasıl? Yorumlarsanız sevinirim… Teşekkürler. ^_^

Keyifli Okumalar…

Seri Sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.

********************************************************