Azur Kral – Bölüm 37 – Mavi Kral Geri Döndü!
Önceki Bölümden…
“Haha! İşte bu oğlum… Mavi Krallar arasında nesilden nesile aktarılan mirasın gücüdür. Mavi Kral olduğunda bu güç senin olacak. ”
“Baba, bu konuyu daha önce konuşmuştuk. Neyse, o zaman sırada Melek Kızıl’ın dantianını ve Qi damarlarını düzeltelim.”
“NE!”
** 37 – Mavi Kral Geri Döndü!
“Ne dedin sen?” Melek Kızıl duyduklarına inanamamıştı. Yıllarca araştırma yapmış olmasına rağmen dantian ve Qi damarlarını iyileştirme yollarını bulamamıştı. Ancak Deniz Parvana’nın elinde Yeryüzü Kutsal Yaşam El Kitabı vardı. Bu tıbbi kitabı ilk elde ettiğinde yarısından fazlası eksikti. Ancak eksik olan parçalarından birisini daha bulmuştu ve eksik olan parçası da dantian ve Qi damarları hakkında bilgiler içeriyordu.
Deniz Parvana, Ateş Ejder Tanrısının bedenini özümsedikten sonra elde ettiği inanılmaz saf ateş Qi’si ve saf olmaya çok yakın su Qi’si ile sadece ateş Qi’si kullanmış olan Melek Kızıl’ın dantianını ve Qi damarlarını tekrar canlandırabilirdi.
Elbette bu iyileştirme metodu Qi damarları çatlamış veya kopmuş olması durumunda geçersiz olacaktı. Deniz Parvana, Melek Kızıl’ı buraya getirirken aynı Kan Ankası üzerinde geldiklerinden detaylıca Melek Kızıl’ı kontrol etmiş hatta ilk müdaheleyi çoktan yapmıştı.
Melek Kızıl’ın dantianı ve Qi damarları hasarlı değildi. Dantianından Qi giriş çıkışı bir şekilde engellenmiş olduğunu ve buna bağlı olarak Qi damarlarının kurumuş olduğunu tespit etmişti. Böylesi bir durumu iyileştirmek hiçte zor değildi.
“Kıdemli Melek, siz aslında sakat değilsiniz. Dantianınıza Qi giriş çıkışları engellenmiş ve buna bağlı olarak Qi damarlarının kurumuş. Buraya gelirken ben zaten Qi damarlarınızı su Qi’si ile iyice yumuşattım ve ateş Qi’si ile eski canlılığına getirdim.”
Melek Kızıl ‘ın gözleri giderek daha dolarken Deniz Parvana devam etti.
“Tek engel dantianınızdaki mühür kalıyor. Onu da bozmak Ateş Ejder Tanrısının gücü ile çocuk oyuncağıdır. Ancak bu biraz sert olacak. Yani size vurmuş gibi olacağım bu yüzden lütfen alınmayın ve içerlemeyin.”
Dedikten sonra sağ elini pençe şekline soktu, parmaklarının uçlarında ateş Qi’si topladı. Toplanan bu ateş Qi’si dikkatli bakıldığında bir tür yazı olduğunu anlamak güç değildi. Qi toplama işlemi bittiğinde güçlü bir şekilde Melek Kızıl’ın dantianını söküp almak ister gibi darbe yaptı. Parmak uçlarında toplanan ateş Qi’sini direk dantianına yönlendirdi. Melek Kızıl’ın dantiasındaki ateş bariyeri Deniz Parvana’dan gelen saf ve güçlü ateş Qi’sine en ufak bir tepki bile veremeden kayboldu.
Deniz Parvana elini çekmeden ani Qi akışı olmaması adına dantiandan yayılan ateş Qi’sinin yavaşça Qi damarlarında akmasına izin verdi. Yaklaşık 5 dakika sonra Melek Kızıl gerçek yetişimine ulaşmıştı. Yetişimi aslında sakatlanmamış olması eski yetişimini olduğu gibi geri almasını sağlamıştı.
Melek Kızıl da her şeyini geri aldığında kısa sürede eski genç haline geri dönmüştü. Hatta Deniz Parvana’dan gelen saf ve güçlü ateş Qi’si sayesinde takılıp kaldığı Lord Diyar engelini yıkıp geçmiş Lord Diyarı 1. Aşamaya yükselmişti.
Tüm bunlar sona erdiğinde Melek Kızıl olduğu yere çökmüş ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı.
Bu sırada Mavi Kral’ın aurasını hisseden bütün danışmanlar hızlıca Mavi Kral’ın odasına gelmişlerdi. O anda Deniz Parvana’nın yaşlı bir kadına avuç içi ile vurduğunu görmüşlerdi. Tam içeri dalacakken hiçbir aura yaymayan kadından ateş Qi’si yayılmaya başladığında içeri dalmaktan vazgeçmişlerdi.
Melek Kızıl oturduğu yerde ağlarken içeri girmişlerdi. İçeri giren 5 kişi hemen tek dizlerinin üzerine çökmüştü ve
“Mavi Kral’ı Selamlarız!”
Demişlerdi. Mavi Kral ayağa kalmış ve danışmanlarının yanına gelmişti.
“Kalkabilirsiniz dostlarım. Gördüğünüz gibi Mavi Kral artık geri döndü. Her şeyi oğlum Deniz’e borçluyum. Beni tamamen iyileştiren kişi oğlumdur. ”
Melek Kızıl’ı göstererek, “Bu kişiyi sanırım tanıyorsunuz. Benim ilk aşkım ve temelde Mavi Krallık ve Kızıl Krallığı savaşa sürüklemiş olmamın sebebi olan kişi, Kızıl Kralın kız kardeşi Melek Kızıl’dır. Yıllardır ayrı düşmüştük ancak kader tekrar buluşmamızı sağladı. Her şey, Kızıl Krallığa gidip, ateş Qi’si ve Ateş Ejder Tanrısının mirasını alan kişi olan oğlumun sayesindedir. Hahaha!”
Danışmanların beşi de aptala dönmüştü. Bir şey düşünemiyorlardı. Öylece aptal aptal Mavi Kral’ın yüzüne bakıyorlardı. Danışmanlarının durumunu gören Mavi Kral ise içten bir kahkaha attıktan sonra durumu ayrıntılı bir şekilde danışmanlarına aktarmıştı.
“İşte böyle dostlarım. Oğlum Deniz hem su hem de ateş gücüne sahiptir. İlk anda aklıma gelmemişti ama Deniz artık ateş gücüne sahip olduğundan dolayı Mavi Krallık’ın Kral mirasını kullanamayacak. Bu yüzden Deniz Parvana krallık adayından çekilmiştir.”
“Kralım o zaman…”
“Evet Aktan. Ben görevime devam edeceğim. Ancak Deniz Parvana benim has danışmanım olarak görev alacak. Resmi olarak kral olmasa bile her yerde ve her koşulda beni temsil edecek. Deniz Parvana’nın emirleri benim emirlerimdir. Siz dostlarım görevlerinize aynen devam edeceksiniz.”
“Emredersiniz Kralım!”
“Tüm Krallığıa ve çevre krallıklara haber verin. MAVİ KRAL GERİ DÖNDÜ! Ve bir kutlama tertipleyin. Tüm Mavi Krallık davetlidir. Herkes işini gücünü bıraksın ve davete icabet etsinler.”
“Emredersiniz Kralım!”
Danışmanlar odadan çıktıktan sonra hepsi inanılmaz derecede mutluydu. Mustafa Parvana ve Melek Kızıl bakışırlarken Deniz Parvana araya girdi.
“Babacım. Şimdi ne yapmayı düşünüyorsun? İlk aşkın Melek Kızıl ile tekrar buluştunuz. Şunu söylemeliyim ki benim açımdan hiçbir sorun yok. Benim ve kardeşimin neden doğduğunu Kıdemli Melek’e yolda bahsetmiştim. Çok haklı ve mantıklı bir sebep olduğunu anladı. Bu konuda aranızda bir sorun olmamalı. Abim ne diyecek bilmiyorum ancak benden yana bir sorun yok. Her şey bir yana seni zehirleyen kişinin şimdiki Kızıl Kral değil, önceki Kızıl Kral olduğunu öğrendiğim için şimdiki Kızıl Kral’dan intikam almamıza gerek yok. Zaten ben oradayken Kızıl Krallık Sarayına ve kraliyet bölgesine bağayı bir zarar vermiştim. Ha! Hahaha!”
Deniz Parvana ellerini önünde birleştirip başını hafifçe öne eğdikten sonra
“Kıdemli Melek, abim ve beni oğlu olarak görmeye istekliyse… Ermm.. Bende kendisini… Kendisini… Annem olarak görmeye hazırım. ”
Deniz Parvana bu hissi ilk defa bu kadar yoğun yaşıyordu. Onu büyüten kişi onun için annesi kadar değerliydi ancak yine de sadece onu büyüten biriydi ve ona hiç anne dememişti. Deniz Parvana her zaman anne kelimesini söylemenin amansız bir arzusunu duyuyordu. Her ne kadar olgun bir insan gibi konuşuyor ve davranıyor olsa da o hala 11 yaşında bir çocuktu.
Melek Kızıl önce Deniz Parvana’ya sonra da Mustafa Parvanaya baktı. Göz göze geldiğinde Mustafa Parvana onaylama anlamında başını salladı. Melek Kızıl bu onay sonrasında öz oğluna sarılır gibi sıkı sıkıya Deniz Parvana’ya sarılmıştı. O kadar sıkı sarılmıştı ki, belki bir anne bile öz çocuğuna bu kadar sıkı sarılmazdı. Durum böyle olunca Deniz Parvana’da Melek Kızıl’a sarıldı ve çok kısık bir sesle “Anne” dedi.
İkili bir süre bu şekilde kaldıktan sonra Melek Kızıl ve Deniz Parvana gerçek bir bağ oluşmuş gibi hissetmişlerdi. Öyle ki Deniz Parvana Melek Kızıl’a gerçek annesi gibi bakıyor ve Melek Kızıl’da Deniz Parvana’ya gerçek oğlu gibi bakıyordu.
“Babacım sizin konuşacaklarınız vardır. Ben abimin yanına gideyim.” Dedikten sonra odadan ayrıldı ve ardından kapıyı kapattı.
Hızlıca abisinin yanına geldi ve selam verdi.
“Abicim. Ben döndüm. Nasılsın?”
“Çok iyiyim kardeşim. Anladığım kadarı ile babamızı tamamen iyileştirmiştin. Sesini buradan bile duydum. Hehe…”
“Evet Abicim. Sarayda olmadığım sürede Kızıl Krallıktaydım. Orada ateş Qi’si elde ettim. Artık hem su hemde ateş Qi’si kullanabiliyorum.”
“Gerçekten mi? Göstersene…”
Deniz Parvana bir elinde su diğer elinde ateş topu oluşturdu.
“Abicim… Senin rahatsızlığının temelinde de babamızın vücudundaki zehir olduğundan dolayı seni tamamen iyileştiremiyordum. Elbette sadece bu değil. Doğuştan gelen fiziksel sorunlarda var. Artık ateş Qi’sine sahip olduğumdan Qi damarlarındaki ve dantianındaki ateş Qi’sini temizleyeceğim. Bu işlemden sonra sana yeni ilaçlar yapacağım. Bir yıl içerisinde tamamen düzelmiş olacaksın.
Aslında bu kadar erken gelmeyecektim ama birkaç özel olay gerçekleşti. O yüzden gelmek zorunda kaldım.”
“Birkaç özel olay derken kardeşim.”
Deniz Parvana, abisinin kulağına iyice yaklaştı ve “Kızıl Krallıkta babamızın ilk aşkı olan kişi ile karşılaştım ve onu buraya getirdim. Hehe! ”
“NEEEEE!!!!”
“Şşşhhhh!”
“Harbi mi diyorsun? Babamızın ilk aşkı haa… Kimmiş peki?”
“Duyda inanma. Hehe Kızıl Kral’ın kız kardeşi…”
“Yok Artık!!! Babamız ne zaman yapmış bunu…”
“Hehe… Babamız kral olmadan önce her krallığı gezdiğini anlatıyordu hatırladın mı?. Kızıl Krallık’a vardığında birbirlerine âşık olmuşlar. Ama işin kötü tarafı bu aşk yüzünden savaş çıkmış. Dedemiz, babamızı korurken vefat etmiş ve babamızda o sırada zehirlenmiş. Neyse, abicim ben hemen ilaçlarını yapayım. Sonrasında vücudundaki ateş Qi’sini çıkarıp tekrar ayrılmam gerekiyor. Ayrıntıları babamız anlatır.”
Deniz Parvana, kendi odasına çekildikten sonra abisine ve babasına verdiği ilaçları almıştı ve onları tekrar kullanarak yeni ilaçlar yapacaktı. Melek Kızıl’ın dükkanındaki binlerce bitki ve kristali almıştı. Boyutsal depolama alanındaki yüzlerce canavar çekirdeği, kanı ve etine sahipti.
Abisi için 750 tane hap ürettikten sonra abisine teslim etti ve abisinin vücudundaki iyileşmeyi yavaşlatan zehir kalıntılarını aldıktan sonra hızlı bir şekilde krallıktan ayrıldı.
“Sırada Beyaz, Siyah ve Yeşil Krallık var. ”
********************************************************************************
Evet! Artık geri döndüm ve seri tekrar yayına başladı. Haftada 4 bölüm olarak düşünüyorum şuan ancak her hafta 4 bölüm yazabilirsem… İşlerimdeki yoğunluk biraz azaldığından yapabilirsem haftada 4 bölüm atmaya çalışacağım.
08.09.2019, 09.08.2019, 10.08.2019 ve 11.08.2019 tarihlerinde ve saat tam 09:00’da birer bölüm atacağım.
Umarım seriyi okurken keyif alıyorsunuzdur. Bir kaç takipçimiz yorum atıyor sağolsunlar. Yorum atmayan diğer arkadaşlar da umarım yorumlarını eksik etmezler. ^_^
Keyifli Okumalar…
Seri Sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.
********************************************************************************