Azur Kral – Bölüm 22 – 5 Krallık Turnuvası #9

Önceki bölümden…

“Anlıyorum efendim. Ben hiç o açıdan bakmamıştım. İnsanları sinirlendirmeye çalışmalarını anlamıştım ama bunu mantıksız bulmuştum. Teşekkürler kutsal arena lideri… Açıklamalarınız sayesinde bir aydınlanma yaşadım.”

“Hahaha! Güzel Güzel… Git gide bu Deniz Parvana’yı daha çok sevmeye başlıyorum. Umarım onlarda beğenirler ve bende artık gelecek ile ilgili bir problem yaşamak zorunda kalmayacağım. HAHAHAHA!!!!”

 

** 22 – 5 Krallık Turnuvası #9

50 kişiden henüz elenen olmamıştı. Deniz Parvana hariç herkesin 1 ya da 2 meydan okuma hakları kalmıştı. Sadece Deniz Parvana’nın 5 meydan okuma hakkı vardı ve onları da kullanmayacak gibiydi.

Şu durumda Deniz Parvana ilk üçü belirleyecek imkanlara sahipti. Birine meydan okuyup yenerdi ve puanlarının yarısını alırdı. İstediği kişiye yenilir puanlarının yarısını verebilirdi. Bu durum diğer krallarında gözüne çarpmıştı. Kendi bölümlerinde bu durumu tartışıyorlardı ancak ellerinden bir şey gelmiyordu. Meydan okuyup okumamak konusunda hiçbir kısıtlama koyulmamıştı. Hatta Kızıl Kral kutsal arena görevlilerinin yanına gelmiş ve bu durum hakkında bir şeyler yapmalarını rica etmişti ancak kesin bir şekilde geri çevrilmişti.

Bu Deniz Parvana’nın istediği bir şeydi ve kutsal arena liderinin ona karşı sempatisi ve ilgisi vardı. Elbette onun için işleri kolaylaştırmasa da zorlaştırmayacaktı.

 

Sabah olduğunda elli katılımcı yerlerine geçmişti. Sıra yine Deniz Parvana’daydı ve kimseyi şaşırtmayarak “Pas!” demişti. Bütün bunlardan sıkılan Siyah Krallık Prensesi Gece Mai sıranın kendisine geldiğinde Deniz Parvana’ya meydan okumuştu.

“Gece Mai, Deniz Parvana’ya meydan okudu!” görevli isimleri söylediğinde ikisi de arenaya gelmişti.

“En güçlü elliye girdiğin için ve listede birinci olduğun için fazla kibirlenmişsin. Bugün senin kibrini yok edeceğim ve adımın aklına kazınmasını sağlayacağım.”

Deniz Parvana, gözlerini kapatıp başını sağa sola sallamıştı. Çünkü karşısındaki kişi aşırı derecede sinirliydi ve kesinlikle bir hata yapacaktı.

Gece Mai, avuç içlerini Deniz Parvana’ya uzattı ve birkaç saniye içinde avuç içlerinden siyah kıvılcımlar çıkmaya başladı. “Gecenin Karanlık Yıldırımı!” diye bağırdı ve avuç içlerinden iki elektrik akımı Deniz Parvana’ya doğru ilerleri.

Deniz Parvana hızlı bir hamle ile 360 derece etrafında döndü ve “Kadim Azur Kalkanı!” diye bağırdı. Bu teknik Azur Krallık’tan elde ettiği tekniklerden biriydi. Elektrik akımları dağıldığı anda Deniz Parvana’nın kalkanını oluşturan bütün su tek bir noktada toplandı ve Deniz Parvana’nın başının üzerinde bir deniz kızı figürüne dönüştü.

Elinde üç başlı bir mızrak tutan bu deniz kızı figürü kısa bir sürede resmen kanlı canlı gibi görünmeye başladı. “Deniz Kızı Kral Figürü!” diye bağırdıktan sonra Deniz Parvana, Gece Mai’yi işaret ettiği anda denizkızı figürü inanılmaz bir hızla saldırıya geçmişti. Gece Mai dahil bütün izleyiciler şaşkınlığını gizleyememişti. Böylesine gerçekçi bir teknik daha önce bir kere bile görmemişlerdi.

Çünkü denizkızı figürünü Deniz Parvana kontrol etmiyordu. Sanki tekniğin kendi bilinci varmış gibi mantıklı ve güçlü saldırılar yapıyordu.

“Böylesi bir teknik! Cennetler aşkına! 300 yıldır yaşıyorum ve binlerce turnuvada milyonlarca teknik gördüm. Ancak böylesini ilk defa görüyorum. Mavi Krallıkta böyle bir teknik var olamaz. Öyle olsa kesinlikle görmüş olurduk. Kesin! Deniz Parvana kesinlikle antik bir miras bulmuş olmalı. Sadece bu teknikte değil. İlk tekniği olan kalkan tekniği de basit bir teknik değildi. Suyun, yıldırımı engellediği nerede görülmüş?” Kutsal arena lideri şaşkın gözlerle karşılaşmayı izliyordu.

Kutsal arena liderinin sözleri ile yardımcılarının da yaşadıkları şoklar artmıştı.

“Hahaha! Şu mükemmel teknikleri görüyor musunuz? Hahaha! İşte benim oğlum. Bu tekniklerini aklınıza çok iyi kazıyın! Hahaha! Artık daha çok göreceksiniz!” Mavi Kral’ın keyfi oldukça yerindeydi. Deniz Parvana’nın azur krallık kalıntılarından getirdiği bu teknikleri bütün krallığa dağıtmıştı. O sıralarda turnuvaya üç ay kadar bir süre kalmış olmasından dolayı öğrenciler bu teknikleri giriş aşamasında bile başaramamışlardı. Ancak bu antik teknikleri çalışmaya başlamalarından dolayı anlayışları çok yükselmişti ve bu da genel tekniklerini çok daha güçlü hale getirmişti.

Gece Mai yaklaşık beş dakikanın ardından deniz kızı figürünü dağıtabilmişti. Ancak feci bir şekilde yorulmuştu ve enerjisinin büyük bölümünü kullanmıştı. Tek bir tekniğe yetenek kadar enerjisi kalmıştı. Kalbindeki bütün öfke ile nihai tekniğini kullanacaktı.

Siyah Kral gözlerinin kenarları kızarmış bir şekilde kızına bakıyordu. Çünkü şimdiye kadar hiç bu kadar zor durumda kalmamıştı ve şimdi tam kavrayışa ulaşamadığı halde nihai tekniğini kullanacaktı.

Gece Mai ellerinin arasında büyüyen karanlık küreyi, ellerini yana açarak arenaya dağıttı ve “Kötücül Gece Etki Alanı!” diye bağırdı. Bu dört kelimeyi duyan birçok yaşlı ayağa kalmıştı.

“Henüz Ruh Diyarı 2. Aşamada olmasına rağmen kabul edilebilir bir etki alanı oluşturmak! Bu kız gerçekten gelecek vadediyor.”

Bütün yaşlılar benzer şeyleri düşünüyordu. Çünkü bir etki alanı oluşturmak için en az Lord Diyarının orta aşamasına (4. aşama) olmak gerekiyordu.

Deniz Parvana bir anda zifiri karanlığın içinde kalmıştı. Onu en çok şaşırtan şey ise bu zifiri karanlık alanda algılarının büyük oranda kısıtlanıyor oluşuydu. Kendi etrafının en fazla bir metre çevresini algılayabiliyordu. Ancak bu bile onun için yeterliydi. Çünkü bir metre mesafe olması bile onun saldırı hissedip savuşturması mümkündü.

Deniz olduğu yerden bir adım bile atmamıştı. Öylece bekliyordu. Bir anda arkasından bir saldırı geldiğini hissetti ve bedenini aşağı eğdi.

“Ne! Nasıl! Etki alanımın içindeyken saldırımı nasıl fark edebildi?” Gece Mai çok şaşırmıştı. Vücudundaki ufak tefek yaralar vardı ama sayıları çok fazla olduğundan sürekli sızlıyorlardı. Üstelik bu etki alanını devam ettirdiği her saniye vücuduna binen yük artıyordu. Bu yüzden bunu hızlıca bitirmeliydi.

Sağdan soldan aşağıdan yukarıdan… Gece Mai son hızlı ile her yönden Deniz Parvana’ya saldırıyordu ama hiçbir saldırısı isabet etmemişti.  Deniz Parvana her ne kadar Gece Mai’nin azminden etkilenmiş olsa da karanlıktan sıkılmıştı ve bir anda Gece Mai’nin son saldırını savuşturup kızı boğazından yakalamıştı. Ayakları yerden kesilen Gece Mai nefessiz kaldıkça Etki alanı dalgalanmaya başlamıştı.

Gece Mai’nin yüzü giderek morarırken etki alanı dağılmıştı ve herkes ayakları yerden kesilmiş Gece Mai ve onu boğazından yakalamış olan Deniz Parvana’yı görmüştü. Bu manzara karşısında Siyah Kral tam yerinden fırlayacaktı ki yardımcısı onu durdurdu.

“Kralım lütfen durun! Eğer karışırsanız Siyah Krallık tamamen diskalifiye olur.”

Siyah Kral “Bırak beni! Umrumda mı sanıyorsun? Kızım orada ölmek üzere! ”

O anda görevlinin sesi tüm arenada yankılandı. “Deniz Parvana kazandı!” Deniz Parvana arenadan inerken Siyah Kral büyük bir hızla arenaya gelmiş ve kızının durumunu kontrol etmişti. Ölmemiş olduğunu anladığında ise çok sevinmişti. Sinirli gözlerle Deniz Parvana’ya bir bakış atmıştı ama içinde bir yerde teşekkür etmişti. Çünkü Kızıl Krallık katılımcılarını acımasızca teker teker nasıl öldürdüğünü unutmamıştı. İsteseydi kızı Gece Mai’yi de rahatlıkla öldürebileceğini çok iyi biliyordu.

Gece Mai kendini en iyi durumunda olmadan aşırı zorlayarak tamamlanmamış etki alanı yeteneğini kullandığından dolayı vücuduna binen yük onu içten yaralamıştı. Ek olarak bu kadar efor sarf etmesine rağmen kolay bir şekilde yenilmiş olması da ruhen büyük bir darbe almıştı.

Gece Mai’nin son bir meydan okuma hakkı vardı ancak kısa sürede kendini toparlayamaz ise turnuvaya devam edemeyecek ve sonuncu olacaktı.

Bu ezici zaferin ardından hiç kimse Deniz Parvana’ya meydan okuma cesaretini kendinde bulamamıştı. Diyarı düşük olsa bile teknikleri üst düzeydi. Derin enerjisi ve fiziki durumu Buz Ankası Mirası sayesinde büyük ölçüde yükselmişti. Derin gücü Ruh diyarındakiler gibi yoğun değildi ama miktar olarak onları katlıyordu. Üzerine kondisyonu çok iyi olması, teknikleri ve zekâsı da hesaba katıldığında turnuvadaki herkesten çok daha üstün bir kişiydi. Üstelik henüz 10 yaşındaydı.

 

********************************************************************************

Umarım seriyi okurken keyif alıyorsunuzdur.

Seri Sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.

********************************************************************************