Azur Kral – Bölüm 17 – 5 Krallık Turnuvası #4


Önceki Bölümden….

Diğer krallıkların locaların her birinde benzer konuşmalar vardı. “Deniz Parvana mutlaka ölmeli. Mavi Krallık hep onun sayesinde bu kadar yükseldi. Eğer onu ortadan kaldırırsak Mavi Krallık yine ezik haline döner.”

Elenen 750 kişi kendini toparlamaya çalışırken eleme turunu geçen 250 kişi de dinlenmek için kendilerine ayrılan odalara geçmişlerdi. Diğer krallıkların aksine bir krallığın bölümünde şiddetli tartışmalar dönüyordu.

 

** 17 – 5 Krallık Turnuvası #4

Kızıl Krallık’tan gelenlere ayrılan bölümde Kızıl Kral, Kızıl Prenses ve danışmanlar bir odada hararetli bir şekilde tartışıyordu.

“Lanet olsun! Aylarca Deniz Parvana’yı aradım ama hiçbir izine rastlayamadım. Nerede nasıl saklanmış olabilir ki?” Kızıl Prenses Alev Kızıl’ın gözlerinden ateş püskürüyordu.

“Sana söyledim. Onlarca kez suikast girişiminde bulunduk ama gönderdiğimiz hiç kimse geri dönmedi. Bunun sebebinin ne olduğunu sanıyorsun. Hepsi yakalandı ve öldürüldü! Anlıyor musun? Sende öldürülebilirdin. Sana her zaman düşünmeden hareket etme diyorum ama beni dinlemiyorsun. Deniz Parvana’nın gücünü gördün. Bir damla su ile seni bir kere öldürdü. Artık bu işin peşini bırakacaksın anlıyor musun?”

Alev Kızıl dişlerini kırılma derecesine gelene kadar sıktı ve “Anlamıyorum! Beni nasıl bir damla su ile öldürdüğünü anlamıyorum! O su bir damla olsa bile normal değildi. Bir damla su ile değil sanki bir dağ ile bana vurdu. Normal değildi kesinlikle normal değildi! Ama bunun peşini bırakmayacağım. O piçi ne olursa olsun öldüreceğim! Bu artık Mavi Krallık’ın yükselmesi ya da düşmesi ile ilgili değil anlıyor musun? Bu artık benim meselem oldu. Beni öyle aşağılamasının bedelini ona ödeteceğim.”

Kızıl Kral, kızı ile her konuşmasında en büyük pişmanlığı tekrar tekrar yüzüne çarpıyordu. Çünkü kızını çok şımartmıştı ve şimdi de bedelini ödüyordu. Ne derse desin sözünü geçiremiyordu.

“Alev, kızım dinle… Eğer dediklerin doğru ise Deniz Parvana bir tür hazine ele geçirmiş olmalı. Belki de gizli bir miras bulmuştur. Neler olduğunu anlamadan ve düşünmeden saldırmak sadece aptallık olur. Ve eğer gerçekten bir miras bulup onu fethetti ise başka gizli kozları da vardır.”

“Kızıl Kral haklı. Eleme turunda sürekli olarak Deniz Parvana’yı izledik. Beyaz Krallık’ın yenilmez olarak bilinen Görünmezlik Kırılımı tekniğini saniyeler içerisinde alt etti. Beyaz Prens’i yenmesi saniyeler sürdü. Üstelik arkasını bile dönmeden Beyaz Krallık’taki en iyi ikinci uygulayıcıyı Görünmezlik Kırılımı tekniği aktifken, arkasını bile dönmeden tek hamlede yendi ve puanlarını aldı. Ancak Beyaz Prens’i öldürüp puanlarını almadı. Aralarında bir anlaşma yapmış olmalılar. Sadece bu yüzden Mavi Prens artık çok daha tehlikeli konumda.” Kızıl Kral’ın baş danışmanı olan Kızıl Krallık Kraliyet Ordusu Komutanı Kai Zu durumu açık bir şekilde belirtmişti.

Alev Kızıl duyduklarına inanamıştı. “Ne dedin sen! Beyaz Prens ve Beyaz Krallık’ın ikinci uygulayıcısını birkaç saniye içinde yendi mi? Hem de Görünmezlik Kırılımı teknikleri aktifken?”

“Evet Kızıl Prenses. Birkaç saniye içerisinde.”

Alev Kızıl, baş parmağının tırnağını ısırarak düşüncelere dalmıştı ve “Görünmezlik Kırılımı tekniğini alt mı etti? Lanet olsun. En büyük kozum olarak gördüğüm Isıl Gizlenme tekniğimi de alt edebilir. Lanet olası ne tür bir güce sahip böyle?” diye içinden geçirmişti.

**Aynı zamanda Beyaz Krallık bölümünde…

“Oğlum ve Sara, siz nasıl oldu da yenildiniz. Neler olduğunu anlatın bana hemen.” Beyaz Kral diğer kralların aksine sinirli değildi. Eğer bir kişi Görünmezlik Kırılımı tekniğini alt edebilmiş ise bu onun yetenekli olduğunu ya da çok değerli bir hazineye sahip olduğunu belirtirdi.

“Bende anlayamadım. Tam arkasına geçmiş ve saldırıma hazırlanıyordum ama bir anda bacaklarımdaki tendonları kesti ve hareket edemedim. Beni nasıl bulduğu konusuna gelirsek hiçbir fikrim yok. Ancak bunu bir hazine ile yapmış olmasına pek imkân vermiyorum. Çünkü hiç hareket etmedi ve ben arkasına geçmiştim. Bir an hiç kıpırdamadan durdu ve beni buldu.” Urga Losten durumu açıklamıştı.

“Kralım, bende uzaktan izliyordum. Beyaz Prens, Görünmezlik Kırılımı tekniğini aktif ettiğinde Deniz Parvana’nın yenileceğine garanti veriyordum ancak Beyaz Prens’in dediği gibi bir an gözlerini kapattı ve havada buz bıçakları oluşup hareket etti. Hemen sonrasında Beyaz Prens yeteneğini devam ettiremedi. Beyaz Prens’in yenilmesinden korktuğumdan bende saldırıya geçtim ancak sanki nerede olduğumu biliyormuş gibi arkasını bile dönmeden buz dikenlerini eklemlerime sapladı. Üstelik tam isabetle.” Sara Monika ‘da yaşadıklarını anlatmıştı.

Beyaz Kral sakalını okşayarak odanın içerisinde ileri geri gitmeye başladı.

“Anlıyorum. Deniz Parvana sandığımdan daha çok sır ile çevrilmiş görünüyor. Kızıl Prenses’i tek tek bir su damlası ile öldürmüştü. O su damlası da sıradan görünse de çok özel bir su damlasıydı. Sizin söylediklerinizi de hesaba katarsak sanırım Deni Parvana kadim bir miras fethetmiş olmalı. Çünkü o su damlası ile sizin söyledikleriniz basit şeyler değil. Mavi Krallık su ve buz tipi derin güce ve tekniklere sahipler. Bunlarda elde etmiş olduğu yüksek seviye bir derin tekniğin gücü olabilir.”

Beyaz Kral, oğluna dönerek, “Sen Deniz Parvana ile ne konuştun da seni öldürmedi.”

Sara Monika bu sözlere çok şaşırmıştı. Çünkü Beyaz Prens’in çoktan bir kere öldüğünü düşünüyordu. Öldüğü halde bu kadar yükselmesi ile de çok övünüyordu. Ancak Beyaz Prens’in hiç ölmediğini öğrenmişti. Bu bilgi ile beyninden vurulmuşa dönmüştü.

“Onu düelloya ben davet etmiştim. Onu küçümsedim. Bu benim hatam oldu. Beni öldürmemesi için af diledim ve ona borçlu olacağımı söyledim. Baba… Bunu yapmam sizi üzmüştür ancak gerçek hedefimizi göz önüne alınca gözümde hiçbir değeri yok.”

“Anlıyorum. Doğru bir karar vermişsin. En azından ilk üçte olman gerektiği söylenmişti. İlk üçte olduğun sürece sorun olmayacaktır. Ancak hala birinciliği hedeflemelisin.”

“Hayır baba. Üzgünüm bunu yapamam. Eğer bir şekilde birinci olursam Deniz Parvana dolayısı ile Mavi Krallık, Beyaz Krallık ile düşman haline gelebilir.”

“Bunu istemeyiz. O halde mutlaka ikinci olmalısın.”

“Evet baba. Elimden geleni yapacağım.”

Diğer krallıklarda da durum bu şekildeydi. Tüm krallar kendi oğulları kızları ve elenmemiş güçlü uygulayıcıları ile toplantı halindeydi. Hepsinin de odak noktası Deniz Parvana’yı nasıl yenecekleri hakkındaydı.

Bu iki gün boyunca Deniz sürekli meditasyon yapmıştı. Çünkü Buz Çağı tekniğinin ilk cildinin ikinci aşamasını anlamasına çok az kalmıştı. Eğer ikinci aşamayı anlayabilirse su ve buz manipülasyonu bir üst seviyeye çıkacaktı. Daha çok suyu kontrol edebilecek ve suyu çok daha hızlı bir şekilde buza dönüştürebilecekti. Bütün bunlara ek olarak ortamda hiç nem olmasa bile çok az miktarda su oluşturabilecek seviyeye çıkacaktı.

İçinde olduğu duruma göre bu hayat kurtaracak bir güç haline gelebilirdi.

** 2 gün sonra…

Kutsal arena görevlisinin sesi ile Deniz meditasyonuna son vermişti. Bu ses turnuvanın ikinci turunun başladığını simgeliyordu. Herkes oturma alanlarına geldiğinde görevli konuşmaya başlamıştı.

“Evet! Dinlenme süresi sona erdi. Ancak bir değişiklik yapıldı. Biliyorsunuz bu turnuvanın seviyesi öncekileri çok fazla aştı. Ve kutsal arena liderimiz, diğer bütün krallar ile görüşüp değişiklik için onay aldı.

Şimdi size yapılan bu değişikliği açıklayacağım. Bu turun dışında bir tur daha olacak. Bu turun sonunda 50 kişi seçilecek. Bu 50 kişi Beş Krallığın En Güçlü Ellisi unvanını alacaklar. İlk 50 seçildikten sonra hepinize tekrardan arma ve puan verilecek. 3. Ve final olacak bu turda meydan okuma modeli kullanılacak. Yeni bu 50 kişi birbirlerine meydan okuyacak.

Meydan okuyup kazanırsanız, rakibinizin puanlarının yarısını alacaksınız. Eğer meydan okuyup kaybederseniz bütün puanlarınızı kaybedeceksiniz. Yani meydan okuyup yenerseniz puanların yarısını alacaksınız. Size meydan okunur ve kazanırsanız rakibinizin bütün puanlarını alacaksınız. Bir kişiye istenildiği kadar meydan okunabilir. Ancak her katılımcının sadece 5 meydan okuma hakkı olacak. Haklarınızı iyi kullanın.

Karşınızda ilk elliyi belirleyecek olan karşılaşmaların listesi olacak. Elimizden geldiği kadar adil olmaya çalıştık. Ekranda adı yazanlar çağrılmadan arenaya gelsinler. O zaman 5 Krallık Turnuvasının 2. Turu başlasın. ”

 

********************************************************************************

Umarım seriyi okurken keyif alıyorsunuzdur.

Seri Sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.

YN: Seriyi okuyan arkadaşlar lütfen yorumlarınızı eksik etmeyin. Sizin yorumlarınız yazarları mutlu ediyor ve daha kaliteli bölümler hazırlamak için gayret ediyor. Bunu sadece benim serim için söylemiyorum. Herhangi bir yerden okuyor olabilirsiniz. Özellikle Türk yazarları desteklemek adına bir teşekkür edebilirsiniz. Beğenmediğiniz yerleri belirtebilir, fikirler verebilirsiniz. İnsanın çok basit gelen o yorumlar aslında çok değerlidir.

Teşekkürler.

********************************************************************************