Azur Kral – Bölüm 1 – Başlangıç
Mavi Krallık, bugün en mutlu gününü yaşıyordu. Sonunda Mavi Kral’ın şimdiki eşi, sağlıklı bir erkek çocuk dünyaya getirmişti. Tüm mavi krallık halkı sağlıklı bir prensleri olduğu için mutluydu. Çünkü kurulduğu günden beri Mavi Krallık’ı, mevcut kralın soyu hükmediyordu. Halk, bu zamana kadar bu soydan gelen yöneticilerden hiçbir zaman şikayetçi olmamıştı. Bu soydan gelen her kral güzel işler yapmıştı. Halkının refahını her zaman önde tutmuş ve onları her zaman korumuştu.
15 yıl önce Mavi Kral bir savaşta, bilinmeyen bir hastalığın pençesine düşmüştü. Yıllar geçtikçe kötüleşen bu hastalığa krallığın ileri gelen büyücüleri bile bir çare bulamıyorlardı. Tek yapabildikleri hastalığın etkilerini yavaşlatmaktı.
Mavi Kral’ın hastalığı kötüleştikçe arkasında bir erkek çocuk bırakamamaktan ve kraliyet soyunun değişmesinden korkuyordu. Eğer böyle bir şeye müsaade ederse, atalarının yüzüne asla bakamazdı. Birçok kez çocuk yapmayı denemişti ama kendi hastalığı eşlerine de geçmişti. Eşlerinin durumları iyi olsa bile çocuk zarar görüyordu. Şu anda hayatta kalan engelli bir oğlu vardı ancak onun da kral olması mümkün değildi.
Bugün… Bugün Mavi Kral’ın soyundan, tamamen sağlıklı bir erkek çocuk dünyaya gelmişti. Annesinin doğumdan hemen sonra ölmüş olması Mavi Kralı üzmüş olsa da 10 yılın ardından sağlıklı bir erkek çocuğun dünyaya gelmiş olması bütün acılarını unutturmuştu.
Mavi Kral, “Derhal, benim odama oğlum için bir yatak hazırlayın ve onunla ilgilenmesi için baş hizmetçi Ceylan’a haber verin.”
“Emredersiniz Kralım!”
Mavi Kral, oğlu ile bizzat kendisi ilgilenmek istiyordu. Keder ve üzüntü ile geçen 15 yılın ardından gelmiş bu çocuk onun tek umuduydu. Başka bir çocuk yapmak ile ilgilenmeyecekti. Kalan bütün yaşamını onu yetiştirmek için harcayacaktı.
**
“Deniz, Oğlum, benim güzel oğlum… Sayende krallığımız çökmekten kurtulacak. Sayende Mavi Krallık’ın kraliyet soyu değişmeyecek. Sen büyüyeceksin ve mükemmel bir kral olacaksın. Bu senin kaderin oğlum… Tek dileğim çok güçlü olman ve bu krallığın kralı olup halkımızı korumandır.”
Kral oğluna Deniz adını vermişti. Mavi Kralın soyundan gelen, Mavi Krallık’ın prensi Deniz Parvana.
Deniz altın sarısı renginde saçlara ve azur mavisi renginde gözlere sahipti. Büyüdüğünde çok yakışıklı bir kral olacağı belliydi. Altın rengi saçlarını annesinden, azur mavisi gözlerini ise babası Mavi Kral’dan almıştı. Ancak biraz farklılık vardı. Annesinin saçları sarı renkliydi ama altın renginde bir sarılıkta değildi. Babasının gözleri maviydi ama oğluna göre çok daha koyu renkli bir maviydi.
Mavi Kral bunları düşündüğünde, oğlunun biraz farklı olduğunu düşünüyordu. Ama oğlunun bu farklılığını, her zaman onun herkesten daha güçlü olacağına ve bir tür özel gücü olacağı şeklinde yorumluyordu.
** 6 Yıl sonra
“Babacım, bugün nasılsın?”
“Hohhoo, benim yakışıklı oğlum gelmiş… Seni her gördüğümde daha iyi oluyorum oğlum. Antrenmanların nasıl gidiyor bakalım?”
“Çok iyi gidiyor babacım. Biliyor musun, bugün kılıç ustam Aktan’ı yendim. Kılıcını elinden çekip aldım. Huhahaha! ”
“Hiç şaşırmadım. Hmph… Tabi ki yeneceksin. Sen Mavi Krallık’ın gelecekteki kralısın. ” Mavi Kral yatağından doğrulup hafifçe Deniz’in kulağına eğildi, gözlerini kıstı ve “Söyle babana, Aktan’ın elindeki kılıcı aldığında, yüz ifadesi nasıldı?”
Aynı şekilde Deniz‘de babasının yüzüne yaklaştı, gözlerini kıstı ve yüzünde muzip bir gülümseme ile “Hehe, ben gelirken hala pörtlek gözlerle boşluğa bakıyordu…”
“AHAHAHAHAH”
Baba ve oğul bir elleri karınlarında deliler gibi kahkahalar atarken, Aktan geldi. Aktan, tüm Mavi Krallık ordularının komutanı ve Mavi Kral’ın en yakın arkadaşı ve en güvendiği kişiydi. Deniz için ise babası ve onun her şeyiyle ilgilenen bakıcısı Ceylan kadar değerliydi. Bir akrabası gibiydi. Bu yüzden direk odaya girmişti. Nefes nefese kalmıştı.
“Ha… Ha… Deniz… Hemen babanın yanına mı koştun seni lanet yer elması. Kılıcımı alabildin diye beni yenmiş mi oluyorsun? Seni kaç milyon kere yendiğimi unuttun mu?”
“Ne diyorsun sen Aktan amca… Senin, benim gibi bir çocuğu yenmen çok normal değil mi? Ama benim senin elindeki kılıcı çekip almam… Ülkece kutlamaya değer…”
“Senin!….” Aktan’ın yüzünde sinirli bir ifade vardı. Ama aslında bu ifade sadece göstermelikti. 5 saniye kadar bir süre geçmemişti ki Aktan daha fazla kendini tutamamıştı. İstemsiz bir “Puffft” sesi ile kendini salmıştı ve yatak odasındaki üç kişi deliler gibi kahkalara boğulmuşlardı.
Bir süre sonra Mavi Kral ciddileşmişti. Aktan’a baktı ve “Aktan, senden istediğim şeyi getirdin mi?” dedi.
“Evet Kralım…” Aktan cebinden mavi tonlarında parlayan bir kristal çıkarıp Mavi Kral’a uzatmıştı. “Buyurun Kralım. İstediğiniz Mavi Güç Taşı… Bu kalitede olanı elde etmem biraz oldu.”
“Hahaha… Kusuruma bakma Aktan… Sonuçta ne kadar önemli olduğunu biliyorsun.”
“Evet kralım. Biliyorum.”
“Babacım. Bu güzel taş ne işe yarıyor?” Deniz meraklı gözlerle taşı inceliyordu.
“Buna Mavi Güç Taşı ya da Mavi Enerji Taşı denir. Hemen hemen her şeyde kullanılabilir. Ancak bu kadar büyüklükte olanları zor bulunur ve amaçları daha farklıdır.”
Mavi Kral biraz bekledikten sonra tekrar söze girdi.
“Deniz, son zamanlarda tuhaf bir şeyler hissettin mi? Anlam veremediğin şeyler. Nasıl olduğunu ya da neden olduğunu açıklayamadığın şeyler.”
“Bunu nerden biliyorsun babacım. Kimseye söylememiştim?”
“Hahaha, Bu normal bir şey. Olması gereken, bizlerin merak ve sabırsızlıkla beklediğimiz şeyler de ondan. Neler oldu ve ne zaman başladı bu tuhaflıklar?”
“Yaklaşık 2 yıl kadar önce başladı babacım. 2 yıldır hiç su içme isteğim olmuyor ve acıkmıyorum… Yemek yiyorum ama belli etmek istemediğim içindi.”
“!!!”
“Ne sıcak bir ortamdan ne de soğuk bir ortamdan etkilenmiyorum. Yazın güneşin altında saatlerce çalışmak veya kışın o kadar karın içinde saatlerce çalışmak beni etkilemiyor.”
“!!!!!!!”
“Biliyor musun… Elimi ateşin içine soktuğumda bile ateş hiç sıcak değildi.”
“!!!!!!!!!!”
“Ve bir keresinde çok kötü düşmüştüm. Dizlerim çok acımıştı ama hiç kanamadı ve hatta göz açıp kapayana kadar iyileşti.”
“Bir keresinde de kıyıda kılıç alıştırması yaparken, hiç birden deniz suyunun hareketlendiğini gördüm. Sanki benim hareketlerime göre hareket ediyordu. Gerçi bunu ben mi yaptım yoksa tesadüf müydü emin değilim. Belki orada bir balık felan vardı.”
“!!!!!!!!!!!!!!”
Mavi Kral ve Aktan pörtlemiş gözlerle bir birbirlerine, bir Deniz’e bakıyorlardı. Deniz, babası ve Aktan’ın geçirdiği şokları fark etmeden anlatmaya devam etmişti. Deniz konuşmasını bitirdiğinde babasının ve Aktan’nın yuvalarından fırlamak üzere olan gözlerini görmüştü ve tatlı görünen bir telaş ile,
“Hey! Babacım, Aktan Amca İyi misiniz? Ne oldu?”
Mavi Kral sakinliğini geri kazandığında hafiften dolu gözlerle konuşmaya başladı.
“Çok iyi! Çok iyi! Oğlum… Şimdi bu taşı sıkı sıkı tut. Sonra gözlerini de sıkı sıkı kapat ve tüm gücünle bu taşa odaklan. Taş senin bir parçanmış gibi düşün ve onun dokunmadığın yerlerini de hissetmeye çalış.”
Deniz, babasının talimatlarını uygulamaya başlamıştı. Mavi Kral ve Aktan ise yaşayacakları şoktan habersiz bir şekilde Deniz ve taşa beklenti dolu gözlerle bakıyorlardı.
*******************************************************************
YN: Acaba sonuç ne olacak? Efsanelerde yerini alacak bir güç mü kendini gösterecek? Yoksa hiçbir hareketlilik olmayacak mı? Gelecek bölümde. 😊 Okumaya devam…
Seride genel olarak Göktürkçe isimler kullanmaya çalışacağım.
Seri Sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.
Şimdilik haftada 2, 3 bölüm gelecek. İlerleyen zamanda artabilir.
*******************************************************************
Öncelikle serinizde başarılar dilerim. Hazırladığınız Türkçe light novel seçmesinin içinde iki çalışmama yer vermenize de çok sevindim.
Teşekkürler…
Teşekkür ederim.
Yazdığım Türkçe Light Novel Öneri Listesi diyorsunuz sanırım. Yanlış bilmiyorsam siz Cehennem Online ve Altı Medeniyetin Dünyası serilerinin yazarısınız. 🙂
Bende sizlerden özenip başladım bir şeyler yazmaya işte. 🙂 Başarılarınızın devamını dilerim.
Elinize sağlık! Çok bölüm gelmese de olur diyalog ve kurgunuzun kalitesinden ödün vermeyin lütfen.
Teşekkürler.
Çizgimi bozmamayı düşünüyorum bende… Çok bölüm gelsin diye acele ile yazıp kaliteyi düşürme gibi bir planım yok.
Denizin maceralarını merakla bekliyorum ellerine sağlık :)))
Teşekkürler 🙂
Bir çırpıda okudum. Eline sağlık 🙂
Teşekkürler 🙂
Eline sağlık çok güzel olmuş. Devamını sabirsızlıkla bekliyorum
Teşekkürler
Light novel serinizde başarılar. Umarım daha çok kitleye hitap eder 🙂
Teşekkürler. İnşallah 😀
Çok güzel bir yazı, devamını bekliyoruz
Çok Teşekkürler
Devamı gelecek. Emin olabilirsiniz. Haftada en az 2 bölüm yayınlamayı planlıyoruz.
Çok güzel bir light novel serisi geliyor gibi hissediyorum. Haftada 1 mi yayınlanacak?
Haftada en az iki bölüm gelir. Fazlasına emin değilim. Üç dörtte olabilir.