Merhaba arkadaşlar,

Bugün shoujo manga okumak isteyen veya okuyacak yeni manga arayan arkadaşlar için okuduğum mangalardan öneri listesi hazırlamaya karar verdim. Sizin popüler mangalarınızı yorumlarda belirtirseniz sevinir ve eğer okuduysam bir sonraki listeye eklerim 🙂

Tonari no Kaibutsu-kun (My Little Monster)

Tür: Shoujo, Dram, Romantik, Komedi

Cilt Sayısı: 13

Animesi Var Mı: Var

Devam Ediyor Mu: Hayır

Konusu:

Shizuku Mizutani, pek arkadaşı ve sosyal hayatı olmayan, sadece derslerini ve kariyerini düşünen, duygusuz yapıya sahip lise öğrencisi bir kızdır. Öğretmeninin isteğiyle bir gün kavga ettiği için kısa süreli uzaklaştırma cezası alan Yoshida Haru’ya ders notlarını götürür. Herkes tarafından korkunç biri olarak tanınan Yoshida, aslında arkadaş canlısı, çok zeki, fakat duygularını iyi ifade edemeyen biridir. Yoshida’nın çevresinde arkadaş gibi gözüken menfaatçi insanların olması, duygusuz biri olmasına rağmen Shizuku’yu rahatsız eder. Yoshida’nın da bu durumu fark etmesiyle artık çevresinde arkadaş olarak sadece Shizuku kalır. İkilinin bundan sonra arkadaşlıkları yavaş yavaş ilerleyecektir.

YORUM:

Manganın adını bir türlü ezberleyemediğim için Haru ve Shizuku adında karakterlerin bir de horozun olduğu bir manga olarak tanımlayacağım 🙂 Mangada ders çalışmayı çok seven, yalnızlığını sorun etmeyen bir kız ile şiddet kullanmaktan kendini alıkoyamayan ama fazlasıyla saf ve arkadaşsız bir erkeğin yaşadığı ilişkiyi anlatıyor. Manganın yıldızı Haru, yakışıklı tatlı sevimli sempatik bir karakter. Ancak bir farkı var evcil hayvan olarak horoz besliyor 🙂 Şundan da bahsetmeliyim ki hikaye işleyişi çok farklı olan bir manga. Bildiğimiz shoujo mangalarında her şey sırayla gider, karakterler zamanla yakınlaşır ve sonunda bir araya gelirler. Fakat bu mangada böyle değil. Olayların işleyişi çok daha farklı. Ayrıca manganın çizimleri çok güzel. Sırf çizimleri sebebiyle bile okunabilecek bir seri.

Sonuç:

Bence okumanız gereken bir manga. Okurken sürekli gülüyorsunuz. Her ne kadar koltuktan sizi yere düşürecek kadar olmasa da komik bir manga olduğunun kanısındayım.

Ookami Shoujo to Kuro Ouji (Wolf Girl & Black Prince)

Tür: Shoujo, Dram, Romantik, Komedi

Cilt Sayısı: 16

Animesi Var Mı: Var

Devam Ediyor Mu: Hayır

Konusu:

16 yaşındaki Erika Shinohara, arkadaşlarıyla erkek arkadaşı olmadığı halde varmış gibi gösteriş yapmaktadır. Olayı abartıp yakın kız arkadaşından kendisini aramasını isteyerek sanki erkek arkadaşıyla konuşuyormuş gibi telefonda gösteriş yapmaktadır. Sınıf arkadaşları bu meçhul “erkek arkadaşı” görme isteklerinde ısrar edince kendisine harıl harıl bir erkek arkadaş fotoğrafı bulmaya çalışır. Dışarı da dolaşırken havalı bir çocuk görür ve fotoğrafını çekerek arkadaşlarına “Erkek Arkadaşı” olarak tanıtır. Ancak şunu aradan kaçırmıştır; Fotoğrafını çektiği kişi kendisiyle aynı okula giden “Kyouya Sata” dır. Kantinde karşılaşmalarıyla ve Erika’nın onun köpeği olması bir olmuştur

YORUM:

Ookami Shoujo to Kuro Ouji diğer adıyla Wolf Girl & Black Prince, sevdiğim komik bir manga. Erkek karakterimiz çok odundu falan ama kızla olan tuhaf ilişkileri, yüz ifadeleri mangaya ayrı bir hava katmıştı. Karakterlerimiz, Erika’nın erkek arkadaşı diye, okulun prensi olduğunu bilmeden, Sata’nın resmini arkadaşlarına göstermesiyle tanışıyor. Okulda bu söylenti yayılınca Sata Erika’yı satmadan sevgili rolü yapıyor. Erika Sata’nın iyi biri olduğunu falan düşünürken birden çocuk 180 derece değişip sadist bir psikopata dönüyor. Kızı köpeği yapıyor… Ciddi ciddi köpeği yapıyor. Yer yer Sata’ya sinir oluyordum ama ikisi bir araya gelince gerçekten samimi ve komik oluyorlar. Böyle sevgili düşman başına 🙂

Sonuç:

Güzel bir mangaydı. Keyifli gönül rahatlığı ile okuyabilirsiniz!

Kamisama Hajimemashita (Kamisama Kiss)

Tür: Komedi, Fantazi, Romantik, Shoujo, Okul yaşamı, Doğa üstü güçler

Cilt Sayısı: 25

Animesi Var Mı: Var

Devam Ediyor Mu: Hayır

Konusu:

Momozono Nanami’nin babası, kumar tutkunu olmasından dolayı yüklü miktarda borç yapıp, sonrada ortalıklardan kaybolur. Bu yüzden, Nanami, borç koleksiyoncuları tarafından evinden de kovulur. Bir köpek tarafından kovalanırken çekingen bir adamla karşılaşır ve adam kendi evini ona vereceğini söyler. Adamın ikna edici konuşmasına inanan Nanami, ancak o eve gittiğinde bunun bir tapınak olduğunun farkına varır. Daha da ötesi, oradan Tilki kulaklı bir adamın ortaya çıkışıyla, Nanami’nin aklı daha fazla karışır. Evsiz ve karmakarışık olan Nanami’ye neler olacaktır?

YORUM:

Bu manga shoujo’lar arasında en iyisi bence. Romantizm ve fantastiklik üstüne de bol kahkaha eklenince diyorsunuz ki Kamisama Hajimemashitaaaaaa.. Gerek yaşadıkları maceralar, Tomoe’nin sahiplenici erkek duruşu, gerekse Nanami’nin o güzel yüreği, her şeyiyle kendine bağlayan bir mangayla karşılaşıyorsunuz. Tabi benim gibi beyaz uzun saçlı manga karakterlerine ilgisi olan birisi için Tomoe biçilmiş kaftan. Tomoe ve Nanami’nin yanısıra Mizuki ve tapınak ruhları Kotetsu ve Onikiri’yle de eğlenceli bir Mikage Tapınağı’nın kapısını aralıyorsunuz. Güzel sesli pop starımız Kurama’yı unutmayalım. Çalamadığı gitarla hava atan bir pop stardan bahsediyoruz, ya da Mizuki’nin çalamadığı flütü izleyince Mikage’nin ne kadar müzik yoksunu bir tapınak olduğuna rastlayabilirsiniz. Bu mangayı okuduktan sonra keşke benim de böyle Tomoe gibi tilkim olsa demiştim 🙂

Sonuç:

Hikayeye cennetten çıkma temiz kalpli Nanami’yle cehennemden gelme iblis Tomoe’nin aşkı desek yeri olur. Ben diyeyim, siz bence Tomoe ile Nanami’nin maceralarını okumadan geçmeyin!

Kaichou wa Maid-sama! (Maid Sama!)

Tür: Okul, Shoujo, Komedi, Romantizm

Cilt Sayısı: 18

Animesi Var Mı: Var

Devam Ediyor Mu: Hayır

Konusu:

Seiga Lisesi sadece erkeklere eğitim veren bir kurumken son bir kaç yılda karma bir okul olmuştur. Okuldaki erkeklerin sayıca fazla olması kızlara zor anlar yaşatmaktadır. Bu duruma bir çözüm getirmek isteyen Ayazawa Misaki öğrenci konseyinin başkanı olur. Okulda son derece sert ve otoriter olan Misaki’nin bir sırrı vardır. Ailesinin maddi durumu yetersiz olduğu için okul çıkışlarında Maid Latte isimli bir cafede çalışmaktadır. Buradaki tüm garsonlar bayandır ve kurallara göre hizmetçi gibi giyinerek müşterilere öyle davranmaları gerekmektedir. Misaki bu durumun okulda duyulmasını istemez. Bir gün okulun popüler çocuğu Usui Takumi Misaki’yi görür. O günden sonra Misaki’nin hayatı tamamen değişir.

YORUM:

Romantizm ve okul konularını işleyen eğlenceli bir manga. Romantik- komedi dalında en sevdiğim mangalardan biridir. Sıkmadan ve gereksiz aşk üçgenleri kurmadan hikayeyi yürütebilmiş olmaları çok güzel. Manga karakterleri de çok akılda kalıcı. Bence Ayuzawa Misaki karakteri oldukça başarılıydı. Diğer anime kızlarının tam tersine güçlü bir yapısının olması mangaya değişik bir hava katmış. Usui Takumi’ ye gelirsem bayıldım diyebilirim 🙂 Havalı, yetenekli, uzun boylu, yakışıklı ve anlayışlı. Kısacası her kızın hayalindeki erkek.

Sonuç:

• Okuması eğlenceli bir manga, okumadıysanız size de tavsiye ederim.
• Eğer erkekseniz bu mangayı kesinlikle okuyun derim, etkilemek isteyeceğiz bir kız olursa güzel taktikler var.

Black Bird

 

Cilt Sayısı: 18

Animesi Var Mı: Yok

Devam Ediyor Mu: Hayır

Konusu:

Tuhaf yaratıkların ve büyünün var olduğu, bizimkiyle kesişen bir dünya vardır ve çok az kişi tarafından görülebilmektedir. Misao Harada da bu dünyayı görebilen insanlardan biridir ve doğrusu bundan hiç hoşlanmamaktadır. Elinden geldiğince özel yeteneğini görmezden gelmeye çalışarak normal bir lise hayatı sürdürmeye çabalamaktadır. Günün birinde Misao, bir yaratığın saldırısına uğrar ve çocukken karşılaştığı Kyo’nun aniden ortaya çıkması sonucu kurtulur. Ancak Kyo’nun ortaya çıkışı ve Misao’nun kendisi hakkında öğreneceği gerçekler artık normal bir lise hayatı hayallerinin de suya düşmesi demek olacaktır.

YORUM:

Konu itibari ile de zevkle okuduğum bir manga. Bu manga shoujo’lar arasında en iyilerden bir tanesi bence. Sadece çizimler değil yani olay. Esas oğlan aslında bir Tengu ( Neobi mangada açıklamış o yüzden üzerinde durmuyorum) ve Misao’yu seviyor. Misao da ona aşık tabi. Olaylar ilk böyle seviyor sevmiyor ile gidiyor ama daha sonra farklılaşıyor. Böyle direk olaylara geçtim ama bahsetmem gereken asıl esas oğlanımız olan sapık tengumuz Kyo Usui. Aklınızdan kaichou wa maid sama’daki sapık uzaylı Usui geçtiğine eminim 🙂 (tabi izlediyseniz ya da okuduysanız) Usuiler hep böyle mi olur? 🙂 Misao ne çektin bee 🙂

Sonuç:

Hikayeye bir Senka ile Şeytanın aşkı desek yeri olur. Biraz echhi gibi dursa da değil. Güzel bir manga. Tavsiye ederim.

Ao Haru Ride

Tür: Komedi, Drama, Romantizm, Okul, Shoujo, Hayattan bir parça

Cilt Sayısı: 13

Animesi Var Mı: Var

Devam Ediyor Mu: Hayır

Konusu:

Yoshioka Futaba, liseye başlamasıyla beraber hem hayatını, hem imajını değiştirmeye çalışan bir kız. Ve bu uğraşının kendine göre haklı sebepleri var; ortaokuldaki kızlar tarafından sevimli görüntüsünden dolayı dışlanmıştır ve bir yanlış anlama sonucu hayatının ilk aşkı Tanaka Kou’ya aşkını itiraf edememiştir. Kou’nun başka şehre taşınmasıyla bu aşk hikayesi başlamadan bitmiştir. Aradan 3 sene geçer ve Futaba liseye başlar. Arkadaşsız geçen günlerinin acısını çıkarırcasına, yeni okulunda mümkün olduğunca erkeksi görünmeye çalışır. Bol bol yemek yer, yüksek sesle konuşur, etrafındaki “cici” kızlar hakkında atıp tutar. Ta ki,filizlenmeye fırsat bulamayan ilk aşkı ile karşılaşana kadar. Kou’nun ebeveynleri boşanmıştır ve artık soyadı Mabuchi olmuştur. Karşılaştıklarında Kou, 3 sene önce Futaba’dan hoşlandığını ancak artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını söyler.

YORUM:

Genelde böyle romantik mangaları okurken insanın içine fenalık gelir. Karakterler öyle utangaç öyle çekingendir ki saç baş yoldurur adama. Benim için en büyük artı, kahramanımızın açık sözlülüğüydü. Ne aşkını itiraftan çekiniyor, ne sevdiğini söylemekten. Kaçan kovalanır hesabı Kou beyimiz “eskisi gibi olmaz, olamaz..yaralııı, yaralıyımmm :(” gibi çıkışlarla sinirlerimi zıplatsa da, olayların akışı baymıyor, yani bir aşk itirafı için uzun süre beklemek zorunda kalmıyoruz. Bence çizimler gayet iyi. Serinin yazarı ve çizeri olan Sakisaka İo sensei, zaten çizimlerine hayran olduğum ve mangalarını severek okuduğum bir mangaka. Esas oğlan, futaba ya kötü davranıyor olsa da yine bu içerisinde incelik barındıran bir kötü tavır. Kou içine kapanmış olsa da aslında inceliğinden bir şey kaybetmemiş olması zaten mangayı daha naif bir hale getiriyor.  Konu olarak pek farklı olmasa da baş karakterler hemen kavuşmamaları ve arada geçen olaylar gerçekten okunmaya değer. Bu serideki esas oğlan biraz gıcık etti beni. Tamam iyi güzel bir fırtınanın gelip seni durağan ve saplandığın çukurdan çıkarmasını bekliyordun anladık ama bir insan bu kadar da emoya bağlayıp kendisini hayattan özellikle sosyal hayattan soyutlamamalı. Tamam her insanın karakteristik özelliği farklı ve onun içinde bulunduğu durumu da çok iyi anlıyorum lakin insan kendini ana karakterler de kıyasalamadan edemiyor hani. Yani ben olsaydım daha farklı davranırdım diyerek kendisini onunla kıyaslayınca yaptığı veya girdiği hal hareketler insanı biraz gıcık ediyor. Lakin dediğim gibi kou candır, iyi çocuktur. Futaba ile birbirlerini çok güzel bir şekilde tamamlıyorlar.

Sonuç:

Klasik bir hikayesi olan, abartılı olayların, abartılı karakterlerin bulunmadığı, hoş bir shoujo mangasıdır.

Kimi ni Todoke

Tür: Romantizm, Drama, Okul, Shoujo, Hayattan bir parça

Cilt Sayısı: 13+

Animesi Var Mı: Var

Devam Ediyor Mu: Hayır

Konusu:

Kuronuma Sawako adlı liseli bir kız solgun ten rengi, uzun siyah saçları ve herkesin kendisini “garip” biri olarak görmesi ya da bir hayalet zannetmesi sonucu çevresindekiler tarafından Sadako (The Ring’den) olarak adlandırılmıştır. Aslında tek dileği arkadaş edinmek olan Sawako’nun işi, herkes kendisinden korkuyla kaçarken haliyle oldukça zordur. Ancak günün birinde popüler Kazehaya’nın, Sawako’yla konuşmasıyla bir anda genç kızın hayatındaki her şey değişecektir…

Son derece duygusal, hoş bir manga. İnsan ilişkileri son derece zayıf olan bir kızın daha önce hiç tatmadığı duyguları (arkadaşlık, aşk) yeni yeni yaşamaya başlamasını anlatıyor. Açıkçası garip bir manga, çok iyi, mükemmel gibi sıfatlar yerine şirin, samimi demek daha doğru geliyor.

Sonuç:

Sonuç olarak okumanızı tavsiye ederim. En iyi shoujo ödülünü almış bir mangadır.

L-DK

Tür: Shoujo, Dram, Romantik, Komedi, Smut (az derecede)

Cilt Sayısı: 13+

Animesi Var Mı: Yok

Devam Ediyor Mu: Evet

Konusu:

Shuusei Kugayama okulunun en popüler erkeğidir ve aldığı tüm çıkma tekliflerini de reddetmektedir. Reddettiklerinden biri ise Aoi Nishimori’nin en yakın arkadaşı Moe’dir. Bu durumdan dolayı Aoi Shuusei’den kısmen de olsa nefret etmektedir. Aynı gün, Shuusei yalnız yaşayan Aoi’nin yan dairesine taşınır. Zamanla Aoi, Shuusei’nin o kadar da kötü biri olmadığını zaman geçtikçe anlayacaktır.

YORUM:

Klasik bir shoujo manga. Okulun en yakışıklı, zeki, popüler Kugayama ile sıradan, standart ama sevimli bir kızı olan Aoi’nin hikayesi anlatılıyor. Manga boyunca Aoi’nin davranışları, Kugayama’nın dengesizlikleri beni çıldırttı. Ama çiftimiz çok tatlıydı.

Sonuç:

Her şeye rağmen okuyup pişman olmadığım mangadır.

Dengeki Daisy

Tür: Shoujo, Dram, Romantik, Komedi

Cilt Sayısı: 16

Animesi Var Mı: Yok

Devam Ediyor Mu: Hayır

Konusu:

Ailesinden geriye kalan son kişi olan abisinin Teru’ya ölmeden önce bıraktığı tek şey sıkıntıda ya da kendini yalnız hissettiğinde “daisy”ye ulaşabileceği bir cep telefonudur. Abisinin ölümünün üzerinden yıllar geçmiştir ve artık Daisy ile arasında kopmaz bir bağ vardır. Teru’nun ne zaman başı sıkışsa Daisy yardımına koşmaktadır ama Teru Daisy’nin ne sesinin ne de neye benzediğini bilmektedir. Teru bir gün yanlışlıkla okulun camını kırar ve ödeyecek parası olmadığı için kimsenin görmediğini düşünüp olay yerinden uzaklaşır ama aslında gören biri vardır. O günden sonra Teru kırdığı camın parasını ödemek için kendisini gören okul hademesi Kurosaki’nin kölesi olmuştur.

YORUM:

Mangayı kahkaha atarak, kalp çarpıntıları geçirerek, merak ve heyecanla okudum. Mangada bir sürü karakter var ama asıl üstünde durulan Teru ve Kurosaki. Teru saflıkta dünya markası ama şirin bir hanım kızımız. Ailesinde kimse kalmadığı için tek destekçisi Daisy… Her zaman yardımına yetişeceğini bildiği için sonsuz bağlılığı var. Bazen saflığı insanı derlirtse de özünde iyi biri. Kurosaki favorim. Adam o kadar havalı ki anlatamam. Ağzında sigarası, sarı saçları, hazır cevap olan serseri okul hademesi. Kurosaki yakışıklı hadememiz ve hackerimiz. Yakışıklı hademe hiç görmemiştim ama Kurosaki sayesinde görmüş oldum 🙂 İkilinin sahnelerinde çok güldüm. Teru’nun sözleri olsun, Kurosaki’nin sarı saçlarına edilen laflar olsun tümüyle komedi. Özellikle kızın sürekli ”kel kal Krosaki” demesi efsaneydi. Bu manga daha da farklı. Çünkü sadece Teruyla Kurosaki’nin aşkını anlatmıyor. Ya da sadece okul ortamında geçmiyor. Bilgasayarlarla hatta hackerlıkla ilgili terimler öğretiyor. Manganın tek sıkıntısı Teruyla Kurosakinin aşklarına az yer vermesi. Geçmişe bir dönüyor oradan çıkana kadar 3 bölüm geçirtiyorsun. Tabi sıkılıyorsun ama sırf Teru’nun ”kel kal Kurosaki” deyişini okumak için dayanıyorsun 🙂

Sonuç:

Değişik bir hikayesi olan, abartılı olayların, abartılı karakterlerin bulunmadığı, hoş bir shoujo mangasıdır.

Sukitte İi Na Yo (Say I love you)

Tür: Okul, Shoujo, Komedi, Romantizm

Cilt Sayısı: 16+

Animesi Var Mı: Var

Devam Ediyor Mu: Evet

Konusu

Mei Tachibana 16 yaşındadır ve ne bir arkadaşı ne de bir sevgilisi olmuştur. Bir gün, okulun en yakışıklı ve popüler çocuğu Yamato Kurosawa’yı, yanlış anlaşılma yüzünden yaralar. Ama nedense Yamato ondan hoşlanmış gibi görünürve tek taraflı olarak arkadaşlıkları başlar. Dahası Yamato, Mei’yi bir takipçiden kurtarır ki bunu bir öpücükle yapar.

YORUM:

Sukitte İi Na Yo çok bilindik bir shoujo mangadır. Önceleri başkarakter Mei aracılığıyla lise yaşantısını ve kızlar arası rekabeti incelerken sonrasında Yamato aracılığıyla da oğlanlar arasındaki rekabeti işliyor. Bu süreç zarfında hep Mei’nin duygularını ön plana çıkartarak shoujo özelliklerini daha da sivriltmeye çalışıyor. Mei korkuyor, Mei güveniyor, Mei kıskanıyor, Mei seviniyor… Kısacası, Mei hayatında ilk defa insanlarla ilgili hisler beslemeye başlıyor. Mangada herkesin bir travması var. Herkes geçmişinde yara almış. Her bir karakterin bir hikâyesi var. Ama Mei’nin o sessiz halini sevemedim. Ay bir açılamadı, bir kendine gelemedi, bir insan olamadı. Onun bu kadar silik bu kadar varla yok arasında olması sinir etti beni.

Sonuç:

Shoujo seviyorsanız, “Aman içinde aşk olsun her şeyi okurum.”  diyorsanız tam size göre bir manga.

Reimei no Arcana

Tür: Shoujo, Dram, Romantik, Fantastik

Cilt Sayısı: 13

Animesi Var Mı: Yok

Devam Ediyor Mu: Hayır

Konusu

“O gün, düşmanımın mülkü oldum”, diye düşündü Nakaba. Kaderinin, evlenerek kendi ülkesi olan Senan ile Prens Ceasar’ın ülkesi Berquat’ı birleştirmek olduğunu biliyordu. Bu iki ülke arasında süregelen 200 yıllık savaşın sonunda Nakaba, kırmızı saçları yüzünden oluşan eleştiriler ve tek arkadaşı olan ‘alt-tabakalı’ (yarı insan, yarı hayvan) Loki ile beraber Ceasar’ın sarayında yaşamaya başlar. Fakat Nakaba, Prens Ceasar’ın ölümüne neden olacak aktiviteyi öngördüğünde ne yapacak? Onu kurtaracak mı? Veya onu ölüme terk ederek bütün Belquat’ın nefretini mi kazanacak?

YORUM:

Manganın bilindik bir konusu var. Oğlanla kız zorla evlendirilir. Sonra kızla oğlan birbirine aşık olur. Kısaca size mangayı özetledim. Karakterler olsun, konu olsun bu manga bana biraz Akatsuki no Yona’yı hatırlattı. Neyse Prenses Nakaba ülkelerin barış içinde yaşaması için Prens Ceasarla evlendirilen prensestir. Onun kızıl saçlı olması ülke için bir utanç kaynağıdır. Belquat’a geldiği ilk günden beri Prens Ceasar’dan olsun diğer saray sakinlerinden olsun  görmediği eziyet kalmıyor. Prensesin yanında bir de getirdiği hizmetçisi Loki var. Loki aslında insan değil. Özel güçleri var. Tıpkı Nakaba’nın da özel gücü olduğu gibi. Prens Cesar’ı es geçmeyelim. Prens Cesar ilk başlarda ne kadar gıcık olsa da Nakaba ona aşık oluyor. Nakaba’yla birlikte babasına bile karşı geliyor. Hatta hiç hak etmediğini düşündüğü tahta sırf bir şeyleri düzeltmek ve Nakaba’yı mutlu etmek için oturmak istiyor. Okurken vayy be aşka bak diyor insan 🙂 Baş karakterler Nakaba ve Cesar olsa da benim favorim Loki. Çünkü Nakaba’ya duyduğu aşk ve bağlılık beni çok etkiledi.

Sonuç:

Bir solukta bitirdiğim mangadır. Herkese tavsiye ederim.

Namaikizakari

Tür: Shoujo, Romantik, Komedi, Okul, Spor

Cilt Sayısı: 11+

Animesi Var Mı: Yok

Devam Ediyor Mu: Evet

Konusu:

Machida Yuki ilk görüşte Naruse Shou’yla hiçbir şey yapmak istemediğini biliyor, ama idare ettiği basketbol klubünde olduğu sürece onu nasıl görmezden gelebilir?

YORUM:

Machida Yuki basketbol kulübünde menejer. Yuki sevdiği çocuğa yakın olmak için takıma menejer olmuş ama çocuğun sevgilisi var. Neyse Yuki buna üzülüp depresyona girerken karşısına Naruse çıkıyor. Naruse de basketbol kulübünde basket oynuyor. Takımın en iyisi kendisi. Yukiye aşık falan. Ama Naruse tam sapık. Yukiyi taciz etmekte 1 numara 🙂 Sapık diyince aklınızdan Kaichou Wa Maid Sama’daki sapık uzaylı Usui geçtiğine eminim (tabi izlediyseniz ya da okuduysanız) 🙂 Naruse, Usui’den sonra kalbime taht kurmuş ikinci karakterdir. Şu mangalarda olsun animelerde olsun esas oğlanın özgüvenine hayranım zaten 🙂 Sanırım biz bu yüzden onları seviyoruz 🙂 Neyse konuya dönelim. Naruse Yuki’yi elde etmek için elinden geleni yapıyor. Tabi Yuki, Naruse’nin davranışları hoşuna gitmese de onu sevmeye başlıyor. Yuki her ne kadar duygularını saklayıp kendini geri çekse de Naruse’nin onu iyice gözlemleyip kendini ifade etmesi için üzerine gitmesi çok hoş. Bazen insanlar çabuk sıkılabilir hatta karşındakinin neyi sevebileceğini bile düşünmez. Böyle bayat ilişkilerin olduğu günümüzde Naruse gibi düşünceli bir aşık bulmak zor. Bu iki karakterin yanı sıra takımdaki diğer karakterler de çok eğlenceliler. Özellikle öğrencilerin Yuki’yi evi çekip çeviren bir anne gibi görmeleri çok tatlı. Bir de kıskandıklarında yüzlerinin kararması var ki beni kahkahalara boğuyor.

Sonuç:

Tüm bunlarla birlikte baya güldürücü bir manga. Naruse’nin gıcıklıklarına gülmeden edemiyorsunuz 🙂