Yönetmen: Phil Abraham
Senaryo:  Scott Elder, Josh Harmon
Görüntü: Matthew Lloyd
Müzik: Todor Kobakov
Oyuncular: Liam Hemsworth, Christoph Waltz, Sarah Gordon, Billy Burke, Chris Webster

C Sınıfı Aksiyon Filminden Dizi Yapmak

Bu hafta gene bir farklılık yaparak senaryosunu çok beğenmediğim lâkin izlemesi keyifli ve sürüklüyeci bir diziden bahsetmek istiyorum: Most Dangerous Game

Geçtiğimiz aylarda, “kısa süreli ve dikey formatta izlenilebilen” yayın politikasıyla dizi ve film dünyasına oldukça hızlı giren Quibi, kısa bir süre önce trajik şekilde iflas etmişti. 2 milyar dolarlık bütçesini çok hızlı şekilde tüketen şirketin, batışı da tıpkı sektöre girişi gibi çok hızlı oldu. Aslında fikre baktığımız zaman, pek de fena durmuyordu: Hemen her şeyin çabucak tüketildiği günümüzde, bölüm süresi 10-15 dakikayı aşmayacak şekilde diziler yapmak, başlangıçta makûl bir fikir gibi görünüyordu. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı ve Quibi, kaçınılmaz olarak iflas etti.

Most Dangerous Game de Quibi’nin aynı yayın formatına sahip aksiyon dizisi. Bölüm süresi ortalama 8-12 dakika süren, 15 bölümlük bu dizinin konusu, B sınıfı (hattâ C) aksiyon fimlerine benziyor:

Varını yoğunu çürük bir binaya harcayan, İşleri yolunda gitmeyen, beş parasız, biçare hâlde ne yapacağını bilmeyen kahramanınız Dodge; (bütün bunlar yetmezmiş gibi) bir beyninde tümör olduğunu öğreniyor. Galiba gerçek hayatta olduğu gibi dizilerde de bütün felâketler hakîkaten üst üste geliyor! Günleri sayılı olan Dodge, hamile eşini yüzüstü bırakıp gitmemek için kendisine oldukça tehlikeli ve bir o kadar da cömertçe bir “oyun” teklif eden işadamı Miles Sellars’ın teklifini kabul edince ölümcül bir kedi-fare oyunu başlıyor.

Detroit’de geçen (ve geçmek zorunda olan) bu oyunun kuralları biraz tuhaf!..Kahramanımız Dodge, kendisini avlamaya çalışan ruh hastası manyaklardan kaçıp 24 saat boyunca sağ kalmayı başarırsa milyonların sahibi olacak; bu sayede de içinde bulunduğu sıkıntılı hayattan kurtulacaktır. Çaresizlik, insana her şeyi yaptırıyor cidden…

Dizinin mantıklı bir olay örgüsü, senaryosu maalesef yok.Oyunun kuralları, kendi içinde bile tutarsız görünüyor. Diziyi izlerken yer yer “e ben olsam burada öldürürdüm yahut oraya kaçmazdım.” diyorsunuz. Fakat bu aksiyon dizisi; çok da takılmamak lâzım böyle ayrıntılara.

Dizide, tam da Türk kadınının hayalindeki kocayı canlandıran (hem boylu boslu hem yakışıklı hem de yemek yapıp karısının ayağına getiriyor!..Bir kusuru var: Fakir garibim) Liam Hemsworth, üstüne düşeni yapıyor. Bu tehlikeli “Oyun”u tertip eden İşadamı rolünde döktüren usta aktör Christoph Waltz‘ı seyretmeyi özlemişiz. Fedakâr Dodge’nin karısı rolünde Sarah Gordon‘u, İrlandalı psikopat avcı rolünde Chris Webster‘i ve diğer oyuncuları izlemek keyifli.

Başta da dediğim gibi: Senaryosu derinlikten yoksun, dümdüz bir aksiyon dizisi bu. Gerçi finale doğru kendince sürpriz yapmak istiyor. Ben şaşırmadım ancak kimileri için beklenmedik bir final olabilir. Yine de her şeye rağmen seyretmesi son derece keyifli bir yapım. Her senaryoda derinlik ve sanat aramak anlamsız bu yüzden su gibi akıp giden bu diziyi görün derim.

Daha fazla dizi incelemesi için BURAYA ve daha fazla detay için BURAYA tıklayınız.