Azur Kral - Light Novel

Azur Kral – Bölüm 93 – JJ ve Altın Karga

Azur Kral Kapak Foto

Azur Kral – Bölüm 93 – JJ ve Altın Karga

Önceki Bölümden…

Deniz Parvana, Helios’u çağırmıştı ve ikili Helios’a bindikten sonra, JJ içinden, “Hayır, hayır. Ne düşünüyorum ben böyle! Ben onun takipçisiyim, onun peşine takılan bir yükten başka neyim ki? Elbette benim hakkımda öyle şeyler düşünmüyordur?”

Geçirirken Deniz Parvana ise,

“Lanet olsun sana yaşlı pis ejderha! Yetişim partneri de ne oluyor? JJ benim en yakın hatta tek arkadaşım sayılır. Onunla böyle şeyleri nasıl düşünebilirim. Üstelik o kısmı anlatırken yüzüme bile bakmıyordu. Belli ki o da böyle bir şeyi istemiyor. O benim arkadaşım ve beraber miras alanına geldik başka bir şey yok.”

İki kendi içlerinde bu şekilde düşünürken Ateş Ejder Tanrısı,

“Wuahahah! Lanet veletler! Bu fitil sizi anca birkaç yıl tutar. Sonrası bam bam bam! . Wuahahah! Tüm varlıklar böyledir. Sadece boş anlarını bulup fitillerini yakacaksın.”

 

** 93 – JJ ve Altın Karga

Helios ile birlikte miras alanının çıkışına doğru gidiyorlardı. İkisi de konuşmuyordu ama içlerinde fırtınalar vardı. Ateş ejder tanrısı ortaya bir bomba atmıştı ve kimin elinde patlayacağı belli değildi. Özellikle yetişim partnerliği konusu ikisine en çok geren konuydu. Çünkü ikisi de daha önce bunu hiç deneyimlememişlerdi.

Miras alanının çıkış noktasına geldiklerinde yakın bir yerde Helios’tan inmişlerdi. Helios’u evcil hayvan boyutuna gönderdikten sonra normal adımlarla kapıya ilerlemiş ve geçmişlerdi.

**

Julien Joden, 12 Güneş Derin Deniz Klanı’nda direk kıdemliler olan Kasta Joden ve Mila Joden’in tek çocuğuydu. Klan içindeki direk kıdemlilerin yani klan liderine en yakın kişilerin çocuğu olduğundan klan lideri tarafından da sevilmişti ve desteklenecekti. Ancak JJ büyüdükçe ortalamanın bile altında bir gücü olduğu anlaşıldığında yani hem gücü hem potansiyeli düşük olduğundan klan lideri tarafından gördüğü destekte çok az olmuştu.

Ancak ailesi sonuçta ailesiydi. Tüm güçleri ile kızlarını destekliyorlar onun potansiyelinin yükselmesi için ellerinden geleni yapıyorlardı.

Ellerine geçen bütün nadir nesneleri kızları için harcamışlardı. Ancak gelişme elde edememişlerdi. Ailesi bu duruma çok üzülüyordu. Çevresindeki insanlardan gördükleri kötü muamele ise tuzu biberi oluyordu. Sonuçta tüm ebeveynler evlatları ile övünebilmek isterlerdi.

JJ, 11 yaşına geldiğinde klana dış öğrenci olarak giriş yapmıştı. Klana girdiğinde aslında zaten hazırdı klan için. Bu sebeple birinci olarak girmişti ki bu normal bir durum gibi karşılanmıştı.

Üstelik klandaki diğer öğrenciler tarafından sürekli hakarete ve aşağılamaya maruz kalmıştı. Çünkü gücü ve potansiyeli çok düşüktü.

JJ, klanda kendini geliştirmeye çalışıp görevlere çıkıyordu. Bir gün normalde kendi seviyesinin bir üst seviyesi olan ve normalde gidememesi gereken bir göreve gitmişti. Kendini ölüm kalım durumlarına sokarsa güçlenebileceğini düşünüyordu.

Gittiği görev düşündüğü gibi ölüm kalım durumuna girmişti. Çünkü görevi bir casusluktu ve yakalanmak üzereydi. Kaçmaktan başka çaresi olmayan JJ hayatı için kaçmaya başlamıştı. Tam 10 gün boyunca kovalanmıştı. Peşindeki yaklaşık 20 kişinin yarısını indirmişti ama kendisi de hiç iyi bir durumda değildi.

Issız ve çok sıcak bir çöle çıkmıştı yolu. Çünkü kaçtığı yere hiç bakmamıştı. Yapacak bir şey olmadığından dolayı çöle doğru koşmaya devam etti. Onu takip edenlerde çöle girip bir süre daha takip ettikten sonra bir şey onları durdurmuş gibi durmuşlardı ve sadece bakıyorlardı.

JJ yine de durmamış koşmaya devam etmişti. Artık takip edilmediğini fark ettiğinde ellerini dizine atmış ve derin derin nefes alıp vermeye başlamıştı. Kafasını kaldırıp ileri baktığında az önce orada olmayan ama şimdi var olan bir vaha görmüştü.

Normal adımlarla vahaya doğru ilerlemişti. İçinden bir ses bu gördüğünün bir serap olduğunu söylese de dinlememiş ve ilerlemişti. İyi haber gördüğü şey serap değildi. Gerçekti.

Vahadaki tatlı su birikintisini gördüğü anda koşmuş ve kana kana su içmişti. Sudan içtikçe vücudundaki ağrıların geçtiğini hatta yaralarının bile büyük bir hızla iyileştiğini görmüştü.

Bu sudan içebildiği kadar içtikten sonra paramparça olmuş kıyafetlerini çıkarıp suya girmişti. Tamamen temizlendikten sonra çıkmış ve boyutundan yeni kıyafetler çıkartarak giymişti. Geri dönüşe yetecek kadar su aldıktan sonra dinlenmeye geçmişti.

Yaklaşık 3 gün boyunca orada kalmış ve takip edilmediğine emin olmuştu.

Son kez sudan biraz daha içmek için suya eğildiği anda sudan yapılmış bir tarafından ani bir şekilde suya çekilmişti. Hiçbir şekilde bu sudan ele karşı koyamamış ve el tarafından gölün dibine kadar inmişti. Gölün dibine değdiği anda başka bir çekim gücü tarafından çekildiği hissetmiş ve bir anda gözleri kararmıştı.

JJ kendine geldiğinde kendisini ateşler içinde bir dünyada bulmuştu. Üstelik bu alevler altın renginde ve inanılmaz sıcaktı. Ateşlerin varlığı çok uzakta gibi görünse de ortam aşırı sıcaktı.

Etrafına bakınıp birkaç kere yardım için bağırsa da hiçbir karşılık bulamamıştı.

Ne kadar olduğunu bilmediği bir miktarda zaman geçtikten sonra gözlerinin önünde bir altın karga belirmişti. O kadar büyük değildi ama bir kargadan çok daha büyüktü.

Bu altın karga birkaç kere etrafında döndükten sonra,

“Sen insan kızı… Buraya nasıl geldin?” dedi. Sesi bir kadın sesi gibiydi. Bu ses yorgun, yankılı ve antik bir sesti. Sanki bir tanrı konuşuyordu.

“Birileri beni kovalıyordu. Çöldeydim. Sonra bir vaha gördüm. Orada biraz su içip dinlendim. Yola çıkmadan önce biraz daha su içmek istediğimde bir şey tarafından buraya çekildim.” Dedi JJ.

“Anlıyorum. Benim ne ve kim olduğumu biliyor musun?” diye sordu altın karga. JJ elbette biliyordu.

“Siz Altın Karga Tanrısı olmalısınız değil mi? Altın alevleri gördüğümde anlamıştım.”

“Doğru.” Altın karganın sesinden hafif bir sevinç algılanabiliyordu. Hatırlandığını memnun olmuş gibiydi.

“Senin gücün ve potansiyelin çok düşük. Nedenini merak ediyor musun?”

“Evet kıdemli. Bu aciz çocuk her zaman bunun acısı ile yaşadı.”

“Vücudunda çok fazla Yin Enerjisi var. Normal bir kadında olması gerekenden 500 kat fazla. Bu enerji senin potansiyelini ve gücünü kısıtlıyor. Çünkü senin ilerlemen gereken yol Ki’den değil bu Yin Enerjisinden geçiyor. Ancak bu enerjiyi kullanabilmek çok zordur. Tekniklerini bulmak çok zordur. Normal insanlar Yin ve Yang enerjisini ölçemezler. Onu sadece bu enerjileri yüksek olanlar algılayabilir.”

“Anladım kıdemli. Bu aciz çocuğu bilgilendirdiğiniz için müteşekkirim. Peki sizden bu enerjiyi nasıl kullanabileceğim ve geliştirebileceğim hakkında bir şeyler öğrenme şerefine nail olabilir miyim?”

“İnsan, nasıl konuşulacağını iyi biliyorsun. Seni görüyorum. Bu hareketlerin sahte değil. Benim bu evrende hiç mirasçım kalmadı. Sen… Altın Karga kan soyunu ve mirasımı almak ister misin?”

“Bu aciz çocuk daha büyük bir şerefe nail olamaz yüce Altın Karga. Her şeyimle hazırım ve ruhumun en derin yerinden bir arzu ile kan soyunuzu ve mirasınızı almak isterim.”

“Hehe… Çok iyi. Normalde her zaman mirasçılarımı test ederim ama bu seferlik es geçeceğim. Zaten ben son bilinç parçasıyım ve hiç mirasçı kalmadı. Sana bende kalan her şeyimi vereceğim. Tükenmekte olan bedenimden, kan özüme kadar her şeyimi. ”

“Çok teşekkürler yüce Altın Karga. Ne zaman isterseniz. Hazırım.”

Altın karga ilk olarak etraftaki tüm ateşleri bir noktaya toplamıştı. Tüm alevler ortadan kalkınca, altın karga tanrısının gerçek bedeni ortaya çıkmıştı.

Devasa bir boyuttaydı. Gövdesinin birçok yeri çoktan kaybolmuş olsa da hala ihtişamlı görünüyordu. Altın karga bir kere

“Screee!!”

Diye kükredikten sonra Altın karga tanrısının bedeni toza karışmaya direk JJ’nin bedenine girmeye başladı. Bu birleşme bittiğinde JJ’nin gözlerinin önünde 20 tane altın renginde kan damlası vardı. Sırası ile bu damlalar da alnından içeri girdi.

Altın karganın topladığı alevlerde aynı şekilde JJ’nin vücuduna girdiğinde JJ acı ile bağırmaya ve kıvranmaya başladı. Bu birleşim acı vericiydi.

Birleşim sona erdiğinde JJ kendini vaha da buldu. Ancak bu vaha da bir damla su kalmamıştı. Ağaçlar ve çimenler tamamen kurumuştu. Anlaşılan bu vahayı hayatta tutan şey altın karganın gücüydü.

********************************************************

Yazar’ın Köşesi 🙂

Azur Kral – Bölüm 93 – JJ ve Altın Karga

Her Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri yeni bölümler gelecek.

Yavaş yavaş ilk cildin sonuna geliyoruz. 100. Bölümde ilk cilt tamamlanmış olacak ve o zaman ek bir bölüm ile resimleri paylaşacağım. İlk cilt sona erdiğinde iki hafta bölüm gelmeyecek.

NOT: Arkadaşlar sitemizin tam ortasında yer alan Abone Ol kısmından abone olursanız her yazımızda mail alırsınız. Bu şekilde bir bölüm attığımda haberiniz olur. 😉 

Keyifli Okumalar…

Seri Sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.

********************************************************

About Mustafa BÜKÜLMEZ

Boş zamanlarımın tümü bilgisayar karşısında geçer. Bilgisayar oyunlarından en sevdiğim oyun World Of Warcraft’tır. Daha sonra sırası ile half-life, minecraft, moba oyunları ve prince of persia serisidir ek olarak hemen her oyunu oynarım. Animelerde en genel anlamda fantastik türü anime-manga severim.

Related Posts

Bir cevap yazın