Azur Kral – Bölüm 155 – Yeni Bir Ev
** 155 – Yeni Bir Ev
“Morgana! Hoş geldin!”
“Teşekkürler Klan Lideri. Ne yapmamı arzu etmiştiniz?”
“Ah, öyle bir şey değil. Duyduğum kadarı ile uzun zamandır bir öğrenci arıyordun değil mi?”
“E… Evet. Klan Liderinin gözlerinden bir şey kaçmıyor.”
“Ahaaha! Elbette. Elbette. Arayışın sona erdi Morgana! Bu kişi Deniz Parvana, biricik kızımı ve Klaus’u 10 Boynuzlu Göksel Dehşet Kurdundan ve 3 suikastçının saldırısından aynı anda kurtarıp, suikasçıların birini de öldürebilecek kadar güçlü biridir. Senin standartlarına uyuyor mu?”
“Hmph! Bu küçük ekim ile mi? Yine de 10 kurtçuk bir şey değil ama bu veledin bir suikastçı öldürmüş olmasına pek inanasım gelmiyor açıkçası.”
Deniz Parvana bir anda kenara atılmıştı ancak amacı zaten bu gezegende bir süre kalıp güçlenmekti. Bu yüzden bir kelime etmeden her şeyi kabul ettiğini belirten ancak çok kibirli görünen bir hareket yaptı.
Öldürdüğü suikastçıyı ve onu öldürdüğü kılıcını boyut yüzüğünden çıkartıp Morgana’nın önüne fırlattı.
Morgana, kılıcı ve cesedi inceledikten sonra suikastçının o kılıçla temiz ve tek bir darbede öldürülmüş olduğunu gördü. Bu kadar güçsüz bir veledin böyle bir şeyi yapabilmiş olmasına şaşırmıştı ancak belli etmedi. Ama Deniz Parvana’nın sonraki hareketi ile şaşkınlığını gizleyemedi.
Deniz Parvana, cesedin üzerine Sonsuz Mesafe Taşı’nı attı ve “Bana en yakın olanı buydu. Diğerlerine yetişemeden bu taşı kullanıp auraları ile birlikte iz bırakmadan kayboldular.” Dedi.
“Aranızdaki mesafe ne kadardı?”
Klaus, Deniz Parvana’nın konuşmasına fırsat vermeden araya girdi.
“Yaklaşık 200 Kilometre” dedi.
Bu mesafeyi duyduğunda Morgana ayrık gözlerle Deniz Parvana’ya bakıyordu.
“Eee! Ne diyorsun? Gerçekten iyi bir fidan değil mi?”
“Haklısınız. Bu velet gerçekten iyi bir fidan gibi görünüyor Klan Lideri. Ancak bir koşulum daha var.”
“Nedir?”
“Öğrencim olacak veledin bir şeyi öldürme niyeti yeterince güçlü olmalı.” Dedi ve Deniz Parvana’ya döndü. “Velet. Öldürme niyetini göster bakalım.” Dedi.
Deniz Parvana klan liderine döndü ve gözleri ile Alice’i işaret etti. Alice bir şey anlamamış olsa da klan lideri anlamıştı. Eli ile kızının alnına dokundu ve parmağındaki bir yüzük parlayarak Alice’i bir bariyer içerisinde aldı.
Deniz Parvana, Morgana’ya döndü ve kan ateşi ejderha tanrısının gözlerini açığa çıkarıp öldürme niyetini serbest bıraktı.
Klan lideri dahi böylesine neredeyse katı bir hale gelmiş öldürme niyeti karşısında şok geçirmişti. Klan lideri bile bir saniyeliğine nefes alamamıştı. Morgana ise bir saniyeliğine kendilerini en derin cehennem çukurlarının birine düşmüş gibi hissetmişti. Orada duran ve Deniz Parvana’yı sürekli küçümseyen Klaus ise ağzındaki köpükler ile çoktan kendinden geçmişti.
Klan lideri şoktan çıkınca Deniz Parvana’ya minnet dolu gözle bakmaya başladı. Eğer bu kadar düşünceli olmayıp kendisini uyarmadan bu öldürme niyetini serbest bıraksaydı, tertemiz kızı kesinlikle ruhsal ve zihinsel dengesini kaybedebilirdi.
Morgana’nın son koşulu da tamamlanmıştı ama büyük salon büyük bir sessizlik içindeydi. Yerdeki Sonsuz Mesafe Taşı’nı, kılıcını ve cesedi geri çekerken çıkardığı sesler ile sessizliği bozan kişi Deniz Parvana olmuştu.
“Evet Morgana sanırım başka bir koşulun yok.”
“Evet Klan Lideri, Deniz Parvana gerçekten yıllardır aradığım öğrenci olmaya layıktır.”
Morgana gerçekten çok kolay anlaşılan biri gibiydi. Hep velet olarak seslenirken en sonunda adı ile seslenmişti Deniz Parvana’ya.
“Tamam o halde gidebilirsin. Birazdan onu yanına göndereceğim.”
“Nasıl isterseniz Klan Lideri” dedi ve ayrıldı.
“Deniz, sana sormadan karar verdim ama beni utandırmadın. Gerçekten ince görüşlü biri olduğunu anladım.”
“Dürüst olmak gerekirse, bu küçüğünüz gerçekten burada kalmak istiyor. Leydi’nin de dediği gibi, bu ben bu gezegenden değilim. Daha da güçlenebilmek için evimden ayrıldım ve seyahate çıktım. Karşılaşmamız cennetler tarafından belirlenmiş olmalı.”
“Haahaa! Gerçekten öyle! Gerçekten öyle! Cennetler gerçekten klanımızı gözetiyor. Klaus, Deniz’e istediği yerde bir güzel bir ev ayarlansın. Ayrıca kapı görevlilerine bildir. Deniz klandaki herhangi bir yere dilediği gibi girip çıkabilir. Saray kütüphanesi ve hazine görevlilerine de bildir. Deniz, istediği teknikleri ve istediği hazineleri alabilir. Kesinlikle karışmasınlar.”
“Nasıl emrederseniz Klan Lideri.” Dedi ve Klaus görevlileri bildirmek için salondan ayrıldı.
Klan Lideri, boyut yüzüğünden bir arma çıkardı ve Deniz Parvana’ya uçurdu.
“Bu arma, şanlı klanımızın en değerli armasıdır. Sadece klan lideri tarafından onaylanmış ve desteklenen çok özel kişilere verilir. Bu zamana kadar bu armayı hak eden üçüncü kişisin. Morgana da bu armalardan birine sahiptir.” Dedi ve biraz ciddileşerek devam etti. “Deniz Parvana… Sana gerçekten nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. Kızımı kurtarman sadece bir yaşamı kurtarmaktan çok daha değerlidir. Bunu asla unutmayacağım. Morgana artık senin ustandır. Morgana ile bu gezegende eşleşebilecek kadar güçlü olan sadece 3 kişi var. Ben bile onunla savaşırsam ciddi yaralar almadan kurtulamam. Bu yüzden ondan iyi öğren. Biraz zor biridir. Seni zorlayacaktır ancak seni öğrenci almış olmaktan tahmin bile edemeyeceğin kadar mutlu oldu ama bu mutluluğunu göstermekte zorlanıyor.”
“Ben sadece zor durumda olan ve kötü insanlar olmadığına inandığım iki kişiyi kurtardım. Eğer göz göre göre ölmelerine müsaade etseydim kesinlikle asla huzur içinde olamazdım. Bana yaptığınız bu iyiliklerin hayal gücümü aştığını da itiraf etmeliyim. Ben her ne kadar eşit olmasa da ödeştiğimizi düşünüyorum.”
“Elbette eşit değil! Daha fazlasını hak ediyorsun.”
“Ben tam tersini düşünüyorum. Bu yüzden buradan sonrasını bana bırakmanızı rica ediyorum. Eğer her zor durumda kaldığımda sizin yardımınızı alırsam bu gelişimime zarar verecektir. Bu yüzden artık ödeştik.”
“Hahaha! Ne kadar asilce! Pekâlâ! Sadece söylediklerin gerçek bir uzmanın söyleyebileceği şeyler olduğu için kabul ediyorum. Ödeştik. Ama yine de seni izleyeceğim. Ölüm nehrine adım atmana bir an kala sana yardım elimi uzatacağım.”
“O zaman o anın gelmemesi için her zamankinden daha çok çalışmalı ve dikkatli olmalıyım.”
“Haahahaha! Pekâlâ artık gidebilirsin. Unutma artık bir Arcaida’lısın! Gücüne ihtiyaç duyduğumuz anda gücünü iyiliğimiz için kullanmanı istemekte çekinmeyeceğim.”
“Bende gücümü yeni evim için kullanmaktan çekinmeyeceğim.”
Karşılıklı gülüşmelerden sonra Deniz Parvana büyük salondan ayrıldı ve Morgana ile buluştu.
“Hehee. Ne demiştim baba! Gerçek bir asil değil mi? Eeeee. Düşünceme ne diyorsun?”
“Her ne kadar dediğin kadar güçlü ve asil olsa da kimseye anında güvenemeyiz. Ancak yakında ne kadar güvenilir ve asil olduğunu göreceğiz. O güne kadar aklındaki o düşünceyi çıkarmanı istiyorum.”
“Peki babacığım. O halde ilk sınavı ne olacak?”
“Çok bariz değil mi? Hazinelik ve Teknik Kütüphanesi… İlk testi güvenilirlik olacak. Eğer açgözlülük yapıp her şeyi isterse o zaman onu ellerimle öldüreceğim.”
********************************************************
Yazar’ın Köşesi 🙂
Yeni bölümler her Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri saat 09:00’da… (İnşallah 🙂 )
Umarım serinin ilerleyişini beğeniyorsunuzdur. Seri ve ilerleyiş hakkındaki yorumlarınızı bekliyorum.
Sonunda yayın devam ediyor. Normalleşme süreci başladıktan sonra işe tekrar başladım ve ve yoğunluk nedeni ile bayram haftası yazı atamadım.
Bu sebeple bu hafta her gün yeni bölüm gelecek… 🙂
Takipte kalın.
NOT: Arkadaşlar sitemizin tam ortasında yer alan Abone Ol kısmından abone olursanız her yazımızda mail alırsınız. Bu şekilde bir bölüm attığımda haberiniz olur. 😉
Keyifli Okumalar…
Seri Sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.
********************************************************