-Haruna , Haruna.

+He? Ne oldu Hika-chan?

-Burada uyayamazsın. Eğer sıkıldıysan ben de sıkıldım gizlice sıvışmayı deneyebiliriz.

+Gerçekten mi? Vaaay bu alışılmadık bir durum. Hika-chan kutsal törenden sıkıldı.

-Bilmiyorum. İçimde bir sıkıntı var. Kötü bir şey olmuş gibi.

+Hadi sıvışalım!

~ Herkese örnek olan mükemmel kızımız Hikari ilk defa yanlış bir hareket yaptı. Ama bu duyguyu da ilk kez hissediyordu. Daha önce yalnızlık çektiği olmuştu ama bu bambaşka bir duyguydu sanki biri kalbini sürekli daralan bir sandığa hapsetmişti. Nefes bile alamaz duruma gelen Hikari çareyi dışarıya kaçmakta bulduğu için ilk defa kuralları çiğnedi.~

-Nereye gideceği , Hikari?

+Tahmin et bakalım.

-Yine o ağaç değil mi?

+Aynen öyle.

-Neden o ağacı görmek için her seferinde o kadar yol gittiğini anlamıyorum Hika-chan.

+O ağaç bu gezegende tek. Eşi benzeri yok. Böyle felsefe yapmayacağım tabi ki. AHAHAHAHA.

Kendimi rahat hissettiğim tek yer orası. Aynı zamanda, sakura ağacı her zaman pembe ve ben pembeyi çok seviyorum.

-Ne kadar sevsen de, günümüz teknolojisiyle ulaşım kolay olsa da bu kadar aşağıya gitmek için mantıklı sebepler değil.

+Biraz abartmıyor musun, Haruna?

-Abartmıyorum, bazen oraya gitmek beni korkutuyor.

+Haruna! Saçma rivayetlere inanmayı bırak ateş böcekleri asla sönmeyecek.

-Nasıl bu kadar eminsin?

+Çünkü ben inançlı bir insanım! Benim adım Tanrı Hikari’nin adından geliyor. Ailem beni inançlı biri olarak yetiştirdi.

-Özür dilerim ama efsanelere de inanmak lazım.

+AHHHH!

-Hikari ne oluyor? Neredesin?

+Bu gerçek olamaz!

-Hikari?

+Haruna hemen buradan uzaklaşmamız lazım hemen!

-Ne oluyor?

+Tam olarak 10 metre ileri sola bak.

-Hikari bu gerçek olamaz!

+Bende onu diyorum hemen yaşlı heyetine haber vermeliyiz.

-Lütfen yardım edin. Siz ikiniz, bana lütfen yardım edin.

~Yerde kanlar içinde sürünen bir adam korku filmindeki zombiler gibi elini Hikari ve Haruna’ya  uzatarak yardım istedi. Hikari o adamı gördüğü an gözünün önüne garip görüntüler geldi. Ne zamana , kime ait olduğunu bilmediği görüntüler. O görüntülerden sonra Hikari adamı alıp bağrına bastı. Haruna bu olay karşısında şoka girmişti. Çünkü Tanrı Hikari’ye ve onun asla sönmeyen ateş böceklerine inanan kız etrafındaki ateş böceklerini söndüren bir adamı bağrına basmıştı. ~

-Hikari, ne yapıyorsun? Hemen uzaklaşmamız lazım!

+Haruna bu adama herkesten gizli yardım edeceğim. Eğer bunu yaptığımı söylersen seni susturmak için öldürürüm.

-Sen neler diyorsun? Karıncaları bile ezmemek için yer bakarak yürüyen sen beni mi öldüreceksin?

+Ne kadar tehlikeli olduğumu bilemezsin Haruna. Herkesin sakladığı bişeyler vardır.

-Sırrını saklayacağım ama bir şartla.

+Şartın nedir?

-Neden bu adama yardım etmek istiyorsun? Bu adam resmen Tanrı Hikari’ye tepki olarak doğmuş.

+Çünkü bu adam benim sevgilim.

-Anlamadım?

+Doğru söylüyor ben onun sevgilisiyim. Kuro Yami 20 yaşındayım Yami gezegeninde ki savaş önderinin oğluyum. Ama hiçbir zaman size zarar vermek istemedim hatta kendi soyumdan utandım.

-Bunları neden bana söylüyorsun?

+Katilini tanımak istersin diye düşündüm.

-Katil?

+Evet. Çünkü 5 dakika sonra öleceksin.

-Bana zarar veremezsiniz! Çünkü ben Tanrı Fellisice’yim.

+Bunu bilmediğimizi mi sanıyordun Fellisice. Yami’yi görmemle beraber anılarım tekrar canlandı. Ben de Tanrı Hikari’yim. Geçmişte bana defalarca kurduğunuz komployu bu sefer başaramayacaksınız!

-Hikari geçmiş asla değiştirilemez. Tarih tekerrürden ibarettir. Her yüzyılda bir tekrar diriliyoruz ve siz tekrar ayrılıyorsunuz.

+Bu sefer bir şeyler farklı Fellisice.

-Triannie’yi kendi tarafına çekebileceğini mi düşünüyorsun.

+Sen de henüz Triannie’yi bulamadın.

Kategori:

Light Novel,

Son Güncelleme: 28 Ağustos 2024