Ping Pong The Animation Tanıtım ve İnceleme yazısı ile bir kez daha merhabalar,

Bayağıdır sadece anime tanıtımları yazıları yazıyorum. Bunun nedeni göze çarpan bir haber olmaması ve yazacak öneri listesi konusu da bulamamam 😀 Sanırım yazı konusunda biraz tıkandım. Neyse efendim bence sıkıntı değil. Bu sayede sizleri animeler hakkında detaylı bilgilendirebiliyoruz. Kült serileri seviyorsanız bayılacağınız, klasik temalardan hoşlanıyorsanız sıkılacağınız bir anime olan Ping Pong The Animation incelemesine geçelim 🙂

Ping Pong The Animation

Tür: Spor, Psikoloji,Seinen
Yapım Yılı: 2014
Bölüm Sayısı: 11

Konusu :

“”Kahraman gelecek. Kahraman gelecek. Kahraman gelecek.Bu sözleri zihninde söyle ve kesinlikle seni kurtarmaya geleceğim … ” Bu sözler, Makoto Tsukimoto’nun sadece ping pong maçlarını değil, aynı zamanda gerçek hayatta köşeye sıkıştığı zamanlar için de rahatlama ve sakinleşme kaynağı olarak tekrarladığı şeydir. Makoto yalnız değildir. Peco lakabıyla bilinen arkadaşı Yukata Hoshino ile hemen hemen her gün birlikte ping pong oynayarak büyümüştür. Makoto ise hiç gülmediği için Smile lakabını almıştır. Peco , masa tenisi konusunda en iyisi olmayı hedefliyordur. Her konuda oldukça donuk olan Smile için masa tenisi azıcık da olsa hırs gösterebildiği bir konudur. Bu iki genç küçüklükten beri hiç ayrılmamış ve aralarında “çok özel” bir bağ oluşturmuştur.

Her yıl, Japonya’nın dört bir yanından gelen öğrenciler, ulusal ve uluslararası başarıya ulaşmak için  masa tenisi yarışmasına katılıyorlar. Yoğun eğitim ve rekabet sayesinde, sadece en iyiler ayakta kalacaktır. Peco ve Smile bu gençlerden sadece ikisidir.

Editör Gözünden :

Yine seinen bir anime yine sakin ilerleyen bir anime. Daha önce söylediğim gibi seinen, yani yetişkinler için hazırlanan serilerde aksiyon ve heyecan yerine duygu durumları ve oluşturulan bağlara daha çok önem veriliyor. Bu seride de nefes kesen spor sahneleri beklememek lazım haliyle. Ama karakterlerin kişilik mücadelesi ve herkesin kendini gerçekleştirme çabaları çok güzel anlatılmış. Birbirinden çok farklı karakterlerin, çok farklı bakış açıları ile yaşamına devam etmesi ve birlikte çok özel bir bağ oluşturmaları animenin en etkileyici noktasıydı. Masa tenisi animenin psikolojik kurgusunu oluşturmak için bir araç olarak kullanılmış. O yüzden nefes kesici masa tenisi maçları izlerim beklentisindeyseniz hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.Lakin arkadaşlık bağlarını sonuna kadar hissedeceğiniz animelerden bir tanesi olacağına eminim.

Animenin can alıcı noktasının karakterler ve seslendirmenler olduğunu düşünüyorum. Karakter çok orjinal olarak kurgulanmış. Her karakter kendine özgü olduğu için her karakterin psikolojik savaşı da özgün bir hikaye çıkarmış ortaya. Donuk, neşeli, hırslı, sorumluluk sahibi vs. izleyeceğiniz çeşitli karakterler ve tenis üzerinden hayat mücadelesi size kendinizi hatırlatabilir ya da tepkilerine göre hayranlık uyandırabilir. Seslendirmenlerin çıkardığı harika iş , size bu güzel kurguyu izleme konusunda şanlı olduğunuzu düşündürüyor. Özellikle Peco ve Smile seslendirmenleri anime boyunca sanat icra ettiler desek eksik anlatmış olmayız. Fakat her kaliteli seride olduğu gibi bu serinin de maalesef populeritesi düşük.

Animenin diğer ilgi çekici özelliği ise müzikleri ve çizimi. Çizim oldukça farklı bir tarza sahip. Manga vari çizilip arasına animasyon serpiştirilmiş gibi hissediyorsunuz. Başta alışması oldukça zor olan bu çizimler zamanla animenin havasına çok yakışıyor. Bu kadar farklı yaklaşımı olan bir animenin farklı çizimleride olmalıydı zaten diye düşünüyorsunuz. Yine de güzel animasyon takıntılı arkadaşlarımıza söyleyeyim çizimler bildiğiniz çirkin 😀

Müziklere ben bayıldım. Yorumu açılış şarkısını buraya bırakarak size bırakıyorum 🙂

Animenin resmi web sitesine ulaşmak için Buraya ve daha fazla tanıtım için Buraya tıklayınız.