Ajin : Demi Human Tanıtım ve İnceleme yazısı ile bir kez daha karşınızdayız. Uzun zamandır aksiyon, gerilim içerikli bir anime izlememiştim. Hayatın geneli aksiyon ve gerilim üzerine olunca insanda en azından anime izlerken mutlu mesut sahneler izleyeyim düşüncesi oluşuyor. Ama güzel kurgulanmış bir aksiyon animesi uzun zamandır sakin kalan kanınızı ani olarak hareketlendirebilir. Hareketlendirme konusunda başarılı bir yapım olan Ajin animesini inceleyeceğiz.
Ajin : Demi Human
Tür : Aksiyon, Korku, Seinen
Yıl : 2016
Bölüm Sayısı : 13+13+4
Konusu
“Ajin” olarak bilinen gizemli ölümsüz insanlar, ilk 17 yıl önce Afrika’da ortaya çıkmıştır. Keşfedilmelerinin ardından, güçlerini kötülük için kullanabilecekleri ve yok edilemeyecekleri için insanlık için bir tehdit olarak damgalandılar. O zamandan beri, ne zaman bir Ajin toplum içinde bulunursa hemen tutuklanmalı ve gözaltına alınmalıdır.
Doktor olmak için çok çalışan Kei Nagai, Ajin’i sadece haberlerde gördüğü kadarıyla tanıyan bir lise öğrencisidir. Öğrencilere sadece bu canlıların insan olarak kabul edilmediği öğretilirken Kei’nin sınıfında çok da üzerinde durulmayan bir konudur. Bir gün okul çıkışı trafik kazası geçiren Kei, kanlar içerisinde tekrar hayata döndüğünde Ajin olduğunun farkına varır. Etrafında ki insanlar tarafından görülen ve Japonya’nın 3. Ajin’i olarak etiketlendirilen Kei’nin büyük kaçış hikayesi başlamıştır.
Editör Gözünden
Her saniyesi aksiyonla dolu olan bir anime izlemeyeli uzun zaman olmuştu. Çoğu aksiyon animesi sırf silah çatışmasından oluşan, ne kadar çok adam öldürülürse o kadar kaliteliymiş gibi yansıtılan serilerden oluşuyor. Bu kalitesizliğin arasından sıyrılmış bir kaç güzel animeden bir tanesi Ajin : Demi Human. Sürükleyici bir terör senaryosu yazılmış. Konu aslında çok klasik ama klasikler her zaman,her yönetmenin farklı bakış açısı ile en çok izlenen yapımlar olmuştur. Çocuksu karaktere sahip bir kötü ve bencil bir iyinin zeka savaşlarını izleyeceksiniz. Senaryonun üstüne kurgulandığı konu kısaca bu…
Animenin en ilginç yanı kötü adamı sevdirmiş olması. Söylediklerim yanlış anlaşılmasın. Kötülük yapmaya mecbur kalmış iyi bir adamdan bahsetmiyorum. Sapına kadar kötü ama o kadar yetenekli ki istem dışı da olsa hayranlık besliyorsunuz. Planlama aşamaları, askeri dehası ile bir avuç adamla koca ülkeyi dize getirebilen birinden bahsediyoruz. Animede ki en eğlenceli sahneler Satou’nun yani kötü adamımızın operasyon sahneleriydi. Ama Satou’yu sempatik yapan yanı çocuksu oyun düşkünlüğüydü sanırım. Sadece eğlenceli bir oyun oynamak isteyen şımarık bir orta okul öğrencisi gibiydi.Tabi oyun düşkünlüğü koca bir ülkeyi çıkmaza soktu orası ayrı 😀 İkinci ilgi çekici konu ise baş rolümüzün salt iyi bir karakter olmaması. Bencil ve umursamaz biri. Yaptığı iyilik ve fedakarlıkları zorlama vicdan ve kendi rahatı için yapıyor. Aşırı zeki ve ortalama bir lise öğrencisinden çok daha fazla genel kültüre sahip.
Öncelikle anime izleyici kitlesi için +17 ibaresi olduğunu hatırlatalım. Animenin aksiyon sahnelerini de ben oldukça beğendim. Hani kopan kafalar, kollar falan var ama animasyon güzel hazırlandığı için sizi rahatsız edecek görüntüler içermiyor.Tek şikayet edeceğiniz nokta sanırım animenin animasyon şekli olur. Online oyun şeklinde tasarlanmış çizimler ilk başlarda gözünüzü bayağı rahatsız etse de zamanla alışıyorsunuz.Hatta çizimler oldukça sevimli gelmeye başlıyor. Yine de anime çizimlerinin kendine has bir tarzı olduğunu düşünüyorum. Oyun tarzının animeye yansıltılması biraz eğreti durmuş.
Kısaca keyifle izleyeceğinizi bir seri olduğunu düşünüyorum. İkinci sezonun daha hareketli ve daha keyifli olduğunu eklemeden geçmeyeyim.
Serinin resmi web sitesine ulaşmak için Buraya ve daha fazla tanıtım için Buraya tıklayınız.