Major ile herkese bir kez daha merhaba,
Uzun zamandır bilgisayarım yoktu ve ben biraz uzak kalmıştım. Bu arada bayağı bir anime izleme fırsatım oldu. Hazır izlemişken biraz da tanıtalım değil mi? Sizi bilmem ama spor animeleri her zaman benim favori türlerimden birisi olmuştur. Bugünde beyzbol dendiğinde akla ilk gelen animelerden birisi olan Major ile başlıyoruz.
Major
Tür : Spor, Shounen,Komedi
Yıl :2004+
Bölüm Sayısı: 154 + Film + 3 OVA
Konusu :
Honda Goro, beyzbolu çok seven 5 yaşında bir çocuktur. Japon profesyonel lig oyuncusu babası Honda Shigeharu’nun en büyük hayranıdır. Babasının adımlarının takip edip profesyonel beyzbol oyuncusu olmak en büyük hayalidir. Fakat hayat mutlu mesut devam etmez ve Goro annesini kaybeder. Üstüne babası atıcı olarak sakatlanmıştır ve beyzbol hayatına veda etmek üzeredir. Depresyona giren babası ile zor günler geçiren Goro’nun en büyük isteği babasının tekrar neşeli olduğu günlere dönmesidir. Babasının en yakın arkadaşı Shigeno’nun, babasına atıcı yerine tutucu olarak beyzbol hayatına devam etmesini önermesiyle hayatları tekrar eskisi gibi hareketlenecektir. Tutucu olarak tekrar elinden geleni yapmaya çalışan babasını gördükçe içindeki beyzbol aşkı da alevlenmektedir.5 yaşındaki bu küçük beyzbol hayranının, babasına olan hayranlığı ile başlayan ve en büyük beyzbol ligi olan Amerika Major ligine uzanan yolculuğunu anlatan güzel hikayesidir. (Sadece birinci sezon konusudur.)
Editör Gözünden
İzleyecek bir şey bulamadığım ve her şeyden sıkıldığım zamanlar, spor animeleri bana ilaç gibi gelen tek tür olmuştur. İçerisinde herhangi bir şiddet barındırmadan, sadece emek ve çalışkanlıkla verilen savaşlara her zaman hayran olmuşumdur. Major’de kendisini beyzbola adamış bir çocuğun harika hikayesi olarak karşımıza geliyor. Seri 6 sezon fakat o kadar sevilmiş ki daha sonra ekstra filmler ve Goro’nun oğlunun hikayesi ile devam ediyor. Major animesini iki kez izledim. Yalnız izlerken fark ettiğim en büyük şey, yaş ilerledikçe anime yorumunun inanılmaz farklı olduğuydu. İlk izlediğimde Goro’ya gıcık olan ben , ikinci izlediğimde hayranlık besleyen birisine dönüştüm.
Kim ne derse desin sadece kendi hayallerinin peşinden koşan bir adamdan bahsediyoruz. Her zaman en büyüğünü isteyen. Herkesin imkansız dediği olayları çabası ve çalışkanlığı ile aşan bir karakter. Her şeyden öte azim ve kararlılığı etrafına aşılayan ve kendisi ile birlikte etrafındaki insanları da inanılmaz gaza getirebilen bir karakter. Goro’da en sevdiğim şey, hiç bir zaman kolaya kaçmaması ve ilerlediği yolda her zaman en zor yolu seçmesi oldu sanırım. Böyle bir karakter olunca da anime seyir zevki yüksek bir yapım oluyor haliyle. Yani ezik baş rol sevmeyenler için ideal bir anime. Araya serpiştirilen dram ve romantizm, hiç eksik olmayan komedi de gayet güzel işlenmiş. Seride ki dikkat çeken en önemli konu, beyzbol ana tema olsa da hayatını spora adamış bir adamın ailesi, arkadaşlıkları, aşkı ve bunlarla beraber psikolojisi ile birlikte yaşam mücadelesi.
Eleştirilere Gelirsek
Animeye başlamanız ve devam ettirmeniz konusunda üç nokta motivasyonunuzu kırabilir.Birincisi çizimler eski tarzda yapılmış, ikincisi beyzbol ülkemizde çok bilinen bir spor değil, üçüncüsü ise birinci sezonun biraz dram ağırlıklı olması. Çizimler konusunda ön yargılı davranmamanızı öneririm çünkü kendine has, hoş bir anime oluşmuş diye düşünüyorum. Senaryo ve kurgu sağlam olduğu için çizimlere o kadar da takılmıyorsunuz zaten. Ben eski tarz çizimleri sevdiğim için nostalji havasında izlemek keyifliydi. Beyzbol konusu biraz sıkıntı olabilir çünkü benimde hiç bilmediğim bir spordu ve kuralları anlamak bayağı zamanımı aldı 😀 Yinede çok heyecanlı bir spor ve animeyi izledikten sonra sempatimin oldukça arttığını söyleyebilirim. Üçüncü olarak dram ağırlıklı olan ilk sezon. Benim için sorun değildi çünkü güzel işlendiğini düşünüyorum fakat sevmeyenler sıkılabilir. Bu yüzden ön yargılı olmayıp devam etmelerini şiddetle öneririm çünkü ilerleyen sezonda birinci sezondaki dram, senaryoyu tamamlayıcı, güzel bir unsur olarak kalıyor aklınızda. Son sezon hakkında da temponun biraz düştüğünü söylemeden geçmeyelim.
Animenin en güzel yanı ise baş rolü büyüttüğünüz animelerden bir tanesi olması. 5 yaşında aldığınız Goro’yu bayağı okutup evlendiriyorsunuz 😀 Bütün bu sürece şahit olmak çok keyifliydi. Depresif zamanlarına ya da canavar gibi olduğu zamanlara …. Animeyi bitirdiğinizde içinizde bir boşluk oluşuyor. “Şimdi ne izleyeceğim ben?” diye bir düşünüyorsunuz. Böyle düşündüğünüz zamanlarda anime önerileri bölümümüze göz atmaktan çekinmeyin 😀
Daha fazla anime tanıtımı için lütfen Buraya tıklayınız.