Merhaba arkadaşlar. Nasılsınız? Bende iyiyim. Bugün size bir zamanlar çok popüler olan ama artık o kadar olmayan (ne yazıkki) Katekyo Hitman Reborn animesini tanıtacağım. Katekyo Hitman Reborn hem anime hem de manga olarak çok beğendiğim bir seri. Bu yüzden size bir tavsiye yazısı yazmaya karar verdim 😆
Ama öncesinde bilmeyenler için animeyi tanıtayım.
MAL Puanı: 8,21 / Opening
Bölüm Sayısı: 203
Tür: Aksiyon – Shounen – Süper Güçler – Komedi
Konusu: Sawada Tsunayoshi namı diğer Tsuna çoğu şeyde yetenekli olmayan sakar bir çocuktur. Anneside ona yardımcı olması için Reborn adında bir öğretmen tutar. Lakin küçük bir sorun vardır. Öğretmen olarak gelen kişi 2 yaşında takım elbise giymiş bir bebektir. Üstelik Tsuna’ya onu köklü bir geçmişi olan Mafya ailesi Vongola’nın 10. patronu yapacağını söylemektedir.
Benim düşüncem…
Arkadaşlar baştan söyleyeyim Katekyo Hitman Reborn başlarda biraz sıkıyor. Çünkü hep aynı şeyler oluyor. Reborn Tsuna’yı vuruyor Tsuna coşuyor çıplak etrafta koşturuyor falan ama biraz sabrederseniz anime oldukça güzelleşiyor.
Başlarda pek öyle savaş falan olmuyor onu söyleyeyim. Şu arkadaşı görene kadar sabırla beklemeniz gerekiyor.
İşler bu ananas kafa ortaya çıktıktan sonra ilginçleşiyor. Ondan sonrası bol aksiyonlu ilerliyor. Tsuna için adam toplamak falan. Tabi bu adamlar belli niteliklere göre seçiliyor. Şimdi size onları açıklayacağım.
Resmin bulanıklığı için kusura bakmayın. Bulabildiğim en düzgün resim buydu. Şimdi bunlar her insanda bulunan alevler. Bir çeşit enerji diyebiliriz sanırım. Her insan bunlardan birine sahip ama herkes nasıl kullanacağını bilemez. Zaten geleceğe kadar bunları cisimleştirip kullanmak çok az kişinin yapabileceği bir şey. Ortadaki Gökyüzü. Gökyüzü alevine sahip kişiler çok nadirlerdir. Genelde liderler gökyüzü ateşine sahiptir. Kırmızı olan Fırtına, Sarı olan Güneş, Yeşil olan Yıldırım, Leylak Sis, Mor Bulut ve Mavi’de Yağmur.
Tsuna’nın bunarı temsil eden altı tane adama ihtiyacı vardır. Birinci Vogola Patronu zamanından beri bu böyledir. İlerleyen bölümlerde Tsuna Vongola patronu olmak için bir grup ile savaşmak zorunda kalır ve orada ona yardımcı olacak kişiler Reborn’un Tsuna için seçtiği kişilerdir. Savaşlar oldukça güzel bu arada. Gittikçe daha da ateşlenmeye başlıyor üstelik. O yüzden animenin başlarında dayanmanız gerekiyor 😂
Şimdi şu Reborn’un olayına gelelim.
Bu silahlı bebek aslında dünyanın en iyi suikastçisi. Aynı zamanda en güçlü Arcobaleno. Yalan söylemiyorum. Mangada savaş sırasında bir kereliğine orijinal haline dönüşmesine izin veriliyor ve diğer Arcobaleno’lar hemen gerilip savunma moduna geçiyorlar. Adam o kadar güçlü. Ama Arcobalen olarak seçildikten sonra 2 yaşına dönüyor ve yıllar geçmesine rağmen bir santim bile büyümüyor. Kendisi Güneş ateşini temsil ediyor. Tabi tek Arcobaleno o değil. Toplamda yedi taneler.
Bunlarda diğerleri. Arcobaleno olarak seçilmeleri için hepsinin farklı farklı nedenleri var. Biri dünyanın en zeki insanı. Biri ölümsüz olarak anılan biri. Hepsinin kendisini öne çıkaran farklı yanları var. Onlarlada zaten ilerleyen zamanda tanışacaksınız.
Animeden aşırı saçma şeylerde var. Mesela ablasının yüzüne bakınca fenalaşan biri var. Ama ablası gözlük takınca bakabiliyor. Ne kadar saçma ve sinir bozucu. Ayıyla dövüşmek isteyen bir mal da var. Ama seviyorum o malı. Eğlenceli çocuk. Ama o saçmalıkları izlemek bile eğlenceli bence.
Tsuna’nın en son savaştığı düşman Byakuran ile olan savaşta oldukça güzeldi. Mangası anime final verdikten sonra iki arc daha yaptı. Keşke onlarda animeye uyarlansaydı ama ne yazık ki yapamadılar çünkü anime stüdyosu kapandı. Mangasını okumak isterseniz önerebileceğim bir site yok ne yazık ki. Mangatr kapanmadan önce bütün bölümleri yüklemişlerdi ama sayfa kapanıp geri açılınca hala yüklemediler ne yazık ki. Eğer okuyabileceğiniz bir yer bulursanız bana da yazmayı unutmayın. Tekrar okumak istediğim yerler var çünkü 😂
Benden size tavsiye hazır pandamı yüzünden eve kapandığımız dönemde izlemek için oldukça güzel bir seri. Üstelik uzunda. Sadece başlarında biraz sabretmeniz lazım. Yukarıda da dediğim gibi o ananas kafalıyı görene kadar sabredin. Ondan sonrası çorap söküğü gibi geliyor zaten.
Şimdiden iyi seyirler.