Merhaba arkadaşlar

Canım bu sefer dizi tanıtımı yapmak istedi. Ama sizlere tutup Game Of Thrones ya da Breaking Bad izleyin demeyeceğim tabi ki. Daha çok arkada kalmış, fazla bilinmeyen ama kaliteli dizilerin tanıtımını yapmak istiyorum. Diziler de ortak konu olarak kendi sevdiğim bir konuyu seçtim. Doğaüstü güçler ve fantastik temalı dizilerden bahsedeceğim. Hadi bakalım neler çıkacak karşımıza.

10– SMALLVİLLE

 

smallville-season-6-cast

Evet anlatması en kısa sürecek dizim bu herhalde. Aslında iki kelimeyle bile anlatılabilir. Deneyelim ; ”Superman dizisi ” .Bence güzel oldu. Şaka değil harbiden Superman‘i konu alan bir dizi. Hani bizim Clark Kent gazeteci ya. Bu dizide nasıl işe girdiği, arkadaş ortamını nasıl kurduğu, birazda güçlerinden dolayı küçükken yaşadığı sorunlar işlenmiş. Tabi ki sadece Superman yok. Başka kahramanlarda katılıyor ilerleyen sezonlarda. Kendilerine üs falan kuruyorlar. Hatta baya güzel bir dizi olmuş bence. Herkesin izlemesini tavsiye ederim.

 

9-MERLİN

Merlin-tüm-bölümleri

Artık Merlin denildiği zaman akla yüce büyücü, büyücülerin kralı ya da Excalibur‘un Yapımcısı geliyor olması 2+2=4 gibi bir şey oldu. Anladığınız üzere dizide büyü var. Arthur Pendragon var. Ejderha var. Excalibur var. Ve bunlar güzel bir birleşim oluşturmuş. Birazcık diziden bahsedecek olursak genellikle bizim Merlin‘in büyücü olduğu bilinmemeli. Zira Arthur‘un babası büyücü sevmiyor ve bizim Merlin‘de sıradaki Kralın Hizmetçisi. Ne kadar ilginç değil mi ? Yetmiyormuş gibi bizim salak çok sakar. Her an her şeyi eline yüzüne bulaştırabiliyor. Böyle bir salağın harbiden yüce büyücü olması biraz ilginç. Konu olarak gidişat olarak çok iyi hazırlamış bir dizi.

Kesinlikle seveceğiniz ve hiç bir bölümünde sıkılmayacağınız bir dizi. Hatta ilginç bilgiler bile öğrenebilirsiniz. Tarihi bilgiler kullanılarak hazırlanmış. Bu arada mesela herkes, Yuvarlak Masa Şövalyeleri’ni Arthur‘un kurduğunu düşünür. Ama Arthur, sadece devam ettirendir. Hem de masanın yüz yıl civarı kullanılmamasından sonra. Nedense biraz daha yazarsam bütün diziyi anlatacak gibi hissediyorum ve sıradaki diziye geçiyorum.

 

8 THE WALKİNG DEAD 

 

Bu dizi nedense bayağı bilinmesine rağmen, “aman zombi işte” denilip izlenmeyen bir dizi. Ve kesinlikle bunu hak etmiyor. Tamam zombi var. Standart şeyler, yavaşlar, çoklar. İnsanlar o kadar yavaş olmalarına rağmen sürekli yakalanıp, ölüyorlar. Kabul, bunlar hep bildiğimiz şeyler ama dizinin anlatmak istediği şey bu değil ki. Dizi bize, insanların birbirlerinin zor durumda olduğunu bildiği halde görmezden gelip, yardım etmemelerini , çok iyi arkadaşların bir birini öldürmelerini, yaşamak için birlikte olmaları gerektiği halde bir birlerine sırt çevirmelerini anlatıyor. Kısaca anlatmak gerekirse, dizinin konusu günümüzdeki sizsiniz. 

Orada ki zombiler sadece sizlersiniz. Dizi zombiler’le anlatmak istiyor sadece bunları. Bu diziyi sadece zombi dizisi olarak ele almayın. 4-5 bölüm izleyin. Sevmezseniz bırakın. İsterseniz başlamayın banane ama ön yargıyla yaklaşılmayı hak etmeyen bir dizi. Birazda konusundan bahsetmek istiyorum. Rick diye bir abimiz var. Polismiş zamanında. Şuan dizinin başını unuttum. Neyse işte çocuğu ve eşi var. Bunlar başka bir yerde.

Onların iyi olduğunu öğrenmek için yollara düşüyor. Bu arada yanına arkadaş buluyor. ekip kuruyor, yemek ve cephane için organize oluyorlar. Hayatta kalmak için kendilerine kalacak yer arıyorlar. Bildiğin survivor olay. Ya ölürsün ya  öldürürsün zihniyeti. Tam TÜRK ortamı zaten. zombi filmlerine dikkat ederseniz, bütün dünyayı dolaşırlar ama Türkiye’den hiç geçmezler. Neden Türk’e zombi sökmez. Neden önce Allahıma sonra Keleş’ime kurban olayım diyen Adanalı abilerimiz var. Neyse fazla saçmalamadan öbür diziye geçeyim ben.

 

7-GRİMM

2016-0712-Grimm-AboutImage-1920x1080-KO

Doğaüstü canavar mı istiyorsun. Bunları avlayan özel topluluklar mı olsun. Alsana istediğin gibi bir dizi. Nick diye bir Grimm var. Bilin bakalım Grimmler ne yapar?  Tabi ki canavar avlar. Ama bizim ki biraz garip bir Grimm. Her bulduğunu öldürmüyor. Hatta mecbur kalmadıkça hiç öldürmüyor. Ne yapsın adam, polis hep hapse atma derdinde. Bu arada bu canavarlara Wesen deniliyor ve bu Wesen’lerden arkadaşları bile var. Sen düşün artık bizim avcının halini. Neyse bizim Grimm‘den hayır gelmez. O yüzden Wesen’lardan bahsedeyim biraz. Bunlar kurt adam, vampir tarzı değil de, hayvan tarzında. İsimleri Almanca ya da Latince verilmiş olsa da Türkçe’ye çevirince, daha doğrusu benim verdiğim isimlerle; Baykuş Adam, Kunduz Adam gibi şeyler çıkıyor ortaya.

İlk sezon Wesen’lerin şekil değiştirmeleri pek güzel değil ama sonradan topluyorlar. Bir de unutmadan, bir anahtar var. Haçlı Seferleri sırasında İstanbul‘dan çalınan çok güçlü bir nesne olduğu düşünülüyor. Bu anahtardan 7 tane var. Kraliyet Ailesi diye bir topluluğun, bu anahtarları bir araya getirmek istemesi bizim Grimm‘e sıkıntı oluyor biraz. Çünkü anahtarlardan biri bunda. Daha fazla bilgi vermeden diğer tanıtıma geçiyorum. Harbiden izleyin güzel dizi.

 

6-THE FLASH 

 

Benim son derece hoşuma giden dizilerden bir tanesiydi. Kısaca konusunu anlatmak gerekirse, bir profesörün yaptığı Parçacık Hızlandırıcı diye bir makine, çıkan arıza sonucu patlıyor. Patlamanın oluşturduğu Kara Madde denilen şey, insanları etkiliyor, millete çarpıyor. Bu madde bizim ana karaktere yıldırım şeklinde düşüyor. Şimdi gel de küfretme. Tamam iyi güzel de Kara Madde değmiyor.

Sadece yıldırım düşüyor. Nasıl yetenek kazandın sen? Diziyi izleyen biri açıklasın bana. Ana karakterimiz Barry Allen, çocukken başına gelen bir olayın, yani annesinin ölümü ve babasının bundan suçlanması. Başına gelenlerden sonra anlam kazamaya başlıyor ve bunun peşine düşüyor. Bir yandan kendisi gibi bu Kara Madde‘den etkilenenlerin kötü olanlarını durdurmaya çalışırken, bir yandan da karakolda ki adli tabip işlerini yapması gerekiyor. Bakalım neler bizi bekliyor. Bunu da izlemeniz gerek.

 

5-ARROW 

 

Arrow iyi bilinen bir DC karakteri işte daha ne diyeyim. Hikaye açısından bakacak olursak son derece güzel olmuş bence. Geçmişte yaşanan ve şimdi ki olayları birleştirerek ilerleyen bir hikayesi var. 4 yıl kadar tek başına bir adada kalan, Oliver Queen şans eseri oradan geçen bir gemiye rastlar ve kurtulur. Geldiğinde şehri berbat bir halde bulur ve babasının ona bıraktığı defteri kullanarak şehri temizlemeye çalışır.

Nasıl oluyorsa bu da diğer bir çok kahraman gibi kendine bir ekip toplar ve şehri tek başına temizlemekten daha iyi ve kolay olduğunu anlar. Bu arada ilerleyen sezonlarda işin içine biz Türkler de gireceğiz. Büyük bir ihtimalle bize çok yakışan bir pozisyonda diziye katılıyoruz. Tabi bir de The Flash dizisiyle ortak çekilen bölümleri de var. Dizi senaryo olarak güzel tasarlanmış ve çekim olarak kaliteli bir dizi. Tavsiye ettiğim dizilerden birisi tabi ki.

4-TEEN WOLF

 

Kurt adam var. Avcılar var. Değişik olaylar var. Bir kaç tane mitolojik canavar da var. Canavar olsun ama fazlada abartmasın diyenler için bire bir tavsiye ettiğim  bir dizi. Konu bakımından son derece güzel ama izleyici kitlesi olarak 30 yaş üstüne pek gitmiyor. Çünkü karakterlerimiz lise öğrencisi. Ana karakterimiz Scott Mccall, derdi neyse gece vakti orada gezerken bir hayvan tarafından saldırıya uğrar ve sadece bir ısırıkla kurtulmayı başarır.

Nasıl oluyorsa artık o hayvanda kurt adam çıkıyor. Bak sen Allah’ın işine. Neyse ilk önce yakın arkadaşına söylüyor. Sonrada sevgilisi öğreniyor ama nasıl öğreniyor? Meğerse sevgilisinin ailesi avcıymış ve bilin bakalım av kim? Tabi ki Scott. ilk sezonumuz temel olarak bunlardan bahsetmek de. Tabi kurt adam işin içinde olunca yüzlerinin değişme mevzusu çıkıyor karşımıza. Merak etmeyin son derece güzel tasarlanmış dönüşümler var. Bilgisayarla hazırlanmış saçma efektlerle karşılaşmayacaksınız. Gönül rahatlığıyla izleyebilirsiniz.

3-LUCİFER

Lucifer-set-visit

İşte geldik en sevdiğim üç dizinin olduğu kısma. Lucifer tanrının en sevdiği oğlu, en güçlü yaratılmış melek. Tüm meleklerden üstün olan, insanlara boyun eğmeyen melek. Cehennemin kralı, cehennemin bekçisi. Pişman olduğunuzda suçladığınız şeytan. İşte onu anlatan dizi, Lucifer. Dizinin başlama şekli benim çok hoşuma gitmişti. ” Başlangıçta Lucifer isimli melek cennetten kovuldu ve sonsuza dek cehenneme hükmetmeye mahkum edildi. Tatile çıkmaya karar verene dek…” . Çok iyi bir giriş ve dizide ki karakter için çok uyumlu olmuş.

Hatta karakterimiz o kadar sıkılmış ki, bir polis dedektifine olaylar da yardım etmeye başlıyor. Hem de fena piyano çalıyor. Tabi bir de kurşun geçirmemesini de saymak lazım. Artık öfkelendiğinde olanları söylemeye gerek duymuyorum. Şuan sadece ilk sezonu var. Yakında 2. sezonu da gelecek. Merakla beklediğim bir dizi. Hepinize tavsiye ediyorum.

 

2- SUPERNATURAL

150721-news-supernatural-hp-lg

En sevdiğim dizilerde 2. sırayı alan bu dizi, harbiden hak ediyor. Dizimiz bayağı eski bir dizi. 11 sezonu olan dizinin yakında 12. sezonu da gelecek. İlk sezonun görüntüsü doğal olarak biraz kötü. Zamanının şartlarını göze almak lazım. Kurt Adam mı istiyorsun var. Vampir mi var. Cadı mı var. Şeytan mı var. Melek mi o da var. Tanrı mı o bile var. İsteyip bulamadığın her şey var bu dizide. Ve de uzun sezonlara sahip. Vakit öldürmek için bire bir. Senaryo olarak baktığımızda son derece güzel hazırlanmış ve diğer uzun seriler gibi sonlara doğru konu değişimi ve başka alternatif arayışları yok. Adamlar en başta yaptığı şeyi 11. sezonda da yapıyor.

En meşhur sözleri ise ” Saving people, hunting the things family business” yani ” insanları korumak, canavarları avlamak bizim aile işimiz”. Şimdi gel de beğenme bu diziyi. Dizinin biraz başından bahsetmek gerekirse, Sam ve Dean isimli iki kardeşimiz var. Bunlar en başta bir birlerinden ayrılar. Sam normal bir yaşam isteyip babası ve abisinden ayrılmış. Ta ki babaları kaybolup, annelerini öldüren yaratığı bulana kadar. Ardından iki kardeş, bir araya gelip macera başlar. Ardından birbirinden çılgın olaylar gerçekleşir. İki kardeş üstesinden gelmeye devam ederek, yollarına devam ederler. Hiç düşünmeden izlemeniz gereken bir dizi benim gözümde. Tabi gece rahat uyumanız için yaşınızın 12 olmaması önemli.

 

1-DOCTOR WHO

 

Bu dizi benim bir numaram. Bu dizi hakkında fazla konuşmaya gerek yok. Adamlar 50. yıl özel diye bir bölüm yayınlayabilecek durumda anlayacağınız. Dizi 50 yıl önce başladı. Biz şuan sadece 2005 de tekrar başlayan kısmını izleyeceğiz. Dizinin orjinal başlangıcı 23 kasım 1963. İsmine bakacak olursak ”Doktor kim ?” olarak çevriliyor. Buradan anlayacağınız üzere kimse doktorun ismini bilmiyor. 50 yıl geçmesine rağmen dizide bir kere bile doktorun gerçek isminden bahsedilmedi. Ama Marvel Comics’in ilk sayısın da , zaman yolcuları adı altında Doctor who? ‘dan bahsedildi ve doktorun ismi açıklandı. Ama maalesef okunacak bir şekilde değil.

d3 Σ x2   

İşte bu gördüğünüz doktorun gerçek ismi. Bir çok Doctor Who hayranı bu formülü çözüp doktorun ismini öğrenmeye çalışıyor ama şuana kadar pek işe yarar bir şey çıkmadı. Birazcık dizinin konusundan bahsedecek olursak doktor, Tardis ismi verilen gezegenine ait bir zaman makinasıyla ordan oraya gezmekte ve genelde yanında güzel bir kız olmakta. Gezegeninin insanlarına verilen isimse Zaman Lordu. Bunun nedenini izledikçe anlarsınız. Tabi doktorun gezegeninin yok olduğunu da unutmadan söylemem lazım. Tabi ki ufak sırlarımızdan biri de gezegeni kimin yok ettiği? ve neden ettiği?. Bu ufak bilgileri merak ederek diziden daha fazla zevk almanızı umut ediyorum.

Hepinize iyi seyirler diliyorum. Yorumlarınızı bekliyorum.