Merhaba arkadaşlar. Bugün size gaza gelip sabah beş buçuğa kadar izlediğim Netflix serisi Carmen Sandiego‘dan bahsedeceğim. Netflix kullanan varsa büyük ihtimalle Carmen Sandiego‘yu görmüştür. Çünkü 25 Şubat’ta filmide çıktı. Carmen Sandiego Çalmak Ya Da Çalmamak. Oldukça eğlenceliydi bu arada. Neyse önce her zamanki gibi size tanıtımını yapacağım sonra da kendi düşüncelerimi yazacağım. Hemen kendi kısmıma geçmek istiyorum o yüzden size hemen tanıtımını yapayım.
Konusu: Öksüz Carmen çocukluğundan beri V.I.L.E adlı bir örgüt tarafından yetiştirilmiştir. V.I.L.E dünyanın en gizli hırsızlık örgütüdür ve Carmen kendini onlara kanıtlayıp okulda eğitim almak ister. Eğitimi sırasında V.I.L.E’ın gerçek yüzünü görür ve oradan ayrılır. Artık o V.I.L.E’ın planlarını bozmaya yemin etmiş bir hırsızdır.
Benim görüşüm…
Başta tasarımlar yüzünden peki izlemek istememiştim. Yalan yok. Hatta yapabildikçe erteliyordum. Ama bir gün spor yaparken izleyecek bir şey arıyordum ve neden olmasın dedim. Yani ne zararı vardı ki. Bakayı ne kaybederdim. Zaten filmi de çıkmıştı ardından onu da izlerim diyordum. O düşünce ile başladım. Başta da dediğim gibi çizimler bazen rahatsız etti ama sonra alıştım. Hatta başka türlü çizilse aynı hissi vermeyeceğim karar verdim.
Ki bu doğrulanmış oldu.
Doğru düşünmüşüm değil mi?
Neyse konumuza dönelim. Yani Carmen Sandiego serisine.
Seri oldukça eğlenceli ve bilgilendiriciydi. Carmen nerdeyse her bölümde dünyanın farklı bir yerine gidiyor. Üstelik o yerle ilgili size belli başlı bilgileri de veriyor. Şu an aklımda olmasa da güzel şeyler öğretiyor. Misal Japonya’daki adların oluşmasıyla ilgili bir efsane varmış. Bir mızrak denize batırılmış ve çıkarıldığında suya damlayan damlalar Japonya’nın adalarını oluşturmuş. İlginç değil mi? Japonya demişken Carmen Sandiego‘da Japn bir karakterde var. Adı Shadowsan. Hayır yanlış yazmadım. Adamın adı Shadowsan. San ayrı değil.
Biraz gıcıktır ama gittikçe alışıyorsun.
Carmen’in iki tane de arkadaşı var. Ona işlerinde yardım eden iki turuncu arkadaş. Zack ve Ivy. Onları izlemek belki de en çok hoşuma giden şeydi. O kadar komik ve eğlenceliler ki gülmemek elde değil. Eğer o ikisi olmasaydı bu kadar eğlenceli bir seri olacağını sanmıyorum. Büyük ihtimalle daha ciddi bir seri olurdu.
Onlarla tanışma olayı da çok eğlenceli ama nasıl olduğunu söylemiyeceğim yoksa spoiler olur. O yüzden bundan bahsetmeyeceğim.
İnsanlar Carmen’i bir hırsız olarak görüyor çünkü V.I.L.E bir şeyi çalarken ya da zarar verirken kendini belli etmiyor. Sonuçta yılların gizli hırsızları. Ama Carmen onları V.I.LE’dan çalıp başka bir yere koyunca kırmızı pardesüsü ve şapkası ile çok dikkat çekiyor. Bu yüzden insanlar asıl hırsızı o sanıyor. Hatta ona kafayı ciddi derecede takmış bir Fransız Polis var. Onu yakalamak için dünyanın her tarafına gidiyor. Tek sorunu var o da salak olması. Adam kafası ile düşünmeyi bilmiyor. Partneri diyor ki kız çalıyor ama sonra bize geri veriyor demek ki bir haltlar dönüyor. Bu ise hala o bir hırsız. Sıkıcı şeyler ile kafamı bulandırma diyip duruyor. Tam dayaklık ya neyse.
Carmen’in kılıktan kılığa girip bir sürü farklı yere sızmasını izlemek ve V.I.L.E ajanlarıyla kapışmasını izlemek çok eğlenceli. 3. Sezon kesin gelir diye düşünüyorum çünkü hem güzel hem de ucu açık bir final verdiler. Öksüz Carmen’in neden öksüz olduğu ile ilgili sırlar tek tek ortaya çıkmaya başlıyor ve bunları izlemek için sabırsızlanıyorum.
Carmen Sandiego‘nun birde filmi var. Carmen Sandiego Çalmak Ya Da Çalmamak. Aynı Black Mirror filmi gibi hangi şıkkı seçersen ona göre hareket ediyor ve sana bir son hazırlıyor. Black Mirror’un filmi öyle değil mi? Ben izlemedim arkadaşım o şekilde olduğunu söylemişti o yüzden bende öyle umuyorum. Filme gelirsek oldukça eğlenceliydi. Carmen senin seçtiğin şekilde hareket ediyor ve görevi seçiyor. Eğer Carmen Sandiego‘yu izlerseniz ardından filmide izleyin. Sonunda size güzel bir şey hazırlamışlar.
Bu aralar resim yapmak, kitap okumak ve anime/dizi/film izlemekten başka yapacak bir şeyim olmadığı için size yeni yeni önerilerde bulunabilirim. Beklemede kalın. ve iyi seyirler.