Azur Kral – Bölüm 123 – Şaşırtıcı Gelişmeler
** 123 – Şaşırtıcı Gelişmeler
Deniz Parvana, Kerr Timothea’nın tekniğini iptal etmemesi için bir ilizyona hapsetmişti. Daha önce bunu birkaç kere denemiş ve başarılı olduğunu görmüştü. Artık gerekli olmadığını düşündüğü daha doğrusu geliştirilmiş tekniği olan Zihin Çökertme Gözü Tekniğini ile Ruhani Mezarcı Tekniği kombinlemişti.
Ejder gözlerini açığa çıkarmış ve rakibinin anlık ruhsal sarsıntısı ile aynı zamanda Ruhani Mezarcı Tekniği’nin orijinal halinden geliştirdiği ilizyon tekniğini aktif etmişti. Bir ilizyona kapılan rakibinin zaten korkmuş olduğunu bildiğinden tekniğini iptal etmeyi unutacağını biliyordu. Zaten amacı da buydu.
Karanlık bir dünyada yalnız başına kalan Kerr Timothea korkuyordu. Çünkü dünyası karardıktan sonra her yönden çok güçlü auralar hissediyordu. Kendisini bir karınca gibi hissettirecek güçlü auralar. Kerr Timothea çoktan korkudan dizlerinin üzerine çökmüştü ve tekniği patlamanın eşiğine gelmişti.
Gözlerinden akan yaşlar ile tekniği kısa sürede patlamıştı ve yaşadığı şiddetli geri tepme ile hayatını kaybetmişti.
Patlama ile birlikte toza karışan Kerr Timothea’yi gören hakem çok sinirlenmişti ama elinden bir şey gelmezdi. Çünkü aslında Deniz Parvana yerinden bir cm bir kımıldamamıştı.
“Kazanan Deniz Parvana!”
Kutsal Mor Elma Klanı tarafında çık ses çıkmazken, 12 Güneş Derin Deniz Klanı tarafından büyük bir tezahürat yükseliyordu. Kaim Bu’da bahislerden güzel bir kazanç elde etmişti.
Deniz Parvana yerine geçtiğinde karşılaşmalar devam etmişti. 12 Güneş Derin Deniz klanından gelen Julien Jadon ve Sofia Dani tüm karşılaşmalarını kazanmışlardı. Aynı şekilde Yanan Anka Ateşi Klanından gelen Teresia Lecia, Laios Ottokar’da aynı şekilde hiç mağlubiyet almamıştı.
Rakiplerini öldürmüyorlardı. Çünkü onlar öldürmeye değil kazanmaya odaklanmışlardı. İçlerinde Deniz Parvana’nın neden Kutsal Mor Elma klanına bu kadar çok kin duyduğunu anlamıyorlardı. Çünkü onlar Kutsal Mor Elma klanı ile aralarında geçenleri bilmiyorlardı. Ayrıca Deniz Parvana’yı tanımıyorlardı.
Deniz Parvana’nın karşısında Julien Jadon ve Sofia Dani gelmişti. Savaşmışlardı ancak kazanma şansları olmadığını biliyorlardı. Sadece kendilerini test etmek istemişlerdi. Özellikle JJ Altın Karga Alevlerini kullanarak herkesi çok şaşırtmıştı. Deniz Parvana bile şaşırmış ve mutlu olmuştu. Kendisinin burada olmadığı sürede JJ gerçekten kendisini geliştirmişti.
Turnuva son hızı ile devam ediyor, Deniz Parvana karşısına çıkan tüm Kutsal Mor Elma Klanı öğrencilerini acımadan öldürüyordu. Turnuva sona ererken ilk on da bir tane bile Kutsal Mor Elma Klanı öğrencisi kalmamıştı.
Bukan Almıla çıldırmanın eşiğine kadar gelmişti. Kendi evlerinde yapılan turnuvada kendi öğrencilerinden bir tanesi bile dereceye girememişti. Aklında turnuvayı iptal etmek bile vardı ama bunu yapamayacağını biliyordu. Aklında olan tek şey Deniz Parvana’yı öldürmekti.
**
Turnuva bitip ödüller dağıtıldığında Kaim Bu söze girmişti.
“Ben 12 Güneş Derin Deniz klanı lideri Kaim Bu. Söylemek istediğim şeyler var… Deniz Parvana benim kişisel öğrencim biliyorsunuz. Ancak şimdiye kadar yaptığı şeyler göz önüne alındığında Deniz Parvana’yı artık öğrencim olarak tutamam. Ben her zaman barış yanlısı bir kişi olmuşumdur. Deniz Parvana’nın uygulamaları benim amaçlarıma ve isteklerime her zaman ters gidiyor. Bu yüzden Deniz Parvana artık benim öğrencim ve klancım değildir. Elbette bu durum klanımıza döndükten sonra geçerli olacaktır. Klana döndüğümüzde Deniz Parvana ile 12 Güneş Derin Deniz klanı arasında bir bağ kalmayacaktır.”
Bu sözler istisnasız herkesi çok etmişti. Özellikle 12 Güneş Derin Deniz klanı üyelerini. Kara Yıldız ve Alper Us en çok şaşıranlar arasındaydı. Klan liderinin böyle bir şeyi nasıl yapabildiğine düşünüyorlar ve kulaklarına inanmayı reddediyorlardı. Herkes Klan Liderine ses iletimi göndererek duyduklarını tekrar teyit ettirme isteği duyuyorlardı.
Hemen birkaç nefeslik süre sonra Yanan Anka Ateşi Klan Lideri Yalım Kutay söze girdi.
“O halde Deniz Parvana’da kabul ederse kendisini kişisel öğrencim olarak almak istiyorum. Deniz Parvana, ben asla eski ustan gibi seni yarı yolda bırakmam. Asla kullanıp amacım sona erdiğinde bir kenara atmam. Senin en büyük gücün ateşten geçiyor. Biz de klan olarak Kadim Ateş Ankası’nın müritleriyiz ve onun kan soyuna sahibiz. Eğer bize katılırsan tüm kaynaklarımızı kullanabilirsin. Ne diyorsun teklifimi kabul ediyor musun?”
Yanan Anka Ateşi klan liderinin bu kadar heyecanlı ve istekli olduğunu gören 7 Kat Gök Kubbe Klanı lideri Algan Aras’ta söze girdi. Her ne kadar hep kendi havasında takılsa da böyle bir cevheri ortada bırakmak istemezdi.
“7 Kat Gök Kubbe Klan Lideri olarak bende seni kişisel öğrencim hatta seni oğlum olarak almak isterim. Eğer kabul edersen klanımdaki tüm kaynakları kullanabilir gelecekte klanımızın lideri pozisyonuna gelebilirsin.”
Orada olan istisnasız herkes iki büyük klanın liderlerinin kendilerini bizzat bir kişi için ortaya atmaları ve söz almaları karşısında şaşırmıştı. Kaim Bu bile böyle bir şeyi beklemiyordu. Deniz Parvana Yanan Anka Ateşi klanından böyle bir hareket bekliyordu ama 7 Kat Gök Kubbe klan lideri onun için de sürpriz olmuştu.
Kutsal Mor Elma Klan Lideri Bukan Almıla, kendi içinden planlar yapıyordu ama tüm klan olarak nefret ettikleri birini öldürmek için onu öğrencisi olarak almak istediğini söylemesi çok zordu. Dostunu kendine yakın tut, düşmanını ise daha yakın… Bunu herkes bilirdi ama işlerin bu raddeye geleceğini tahmin etmemişti. O anda büyük bir ikilemdeydi.
“Deniz Parvana! Miras alanında öğrencilerimiz sana karşı yaptıklarını ve senin de karşılık olarak onları öldürdüğünü ve bize karşı kin beslediğini biliyorum. Hatta bu kin hala devam ediyor. Ancak bu kini bitirmek için şu anda bir kapı bizlere gösterildi. Eğer kişisel öğrencim olmayı kabul edersen bu kini bırakabilir ve geleceğe bakabiliriz. Uzun zamandır bir öğrencim olmadı. Öğrencim olmaya değecek birini bulamadım ve bunun özlemini yaşıyorum. Sende kabul edersen kişisel öğrencim ol ve aramızdaki kini bırakalım.”
Bukan Almıla’nın bu sözleri herkesi aptal etmişti. Öldürülen tüm öğrencilerinin kinini bir kenara bırakmak gerçekten bu kadar kolay mıydı? Ya da bunun arkasında başka bir şey mi vardı? Daha, az önce en değerli öğrencileri acımazsız ve rezil bir şekilde öldürülmüştü. Olanları unutmak bu kadar kolay olmaması gerekirdi. Özellikle pinti ve kinci Bukan Almıla için…
Diğer üç klan lideri de söyleyeceklerini söylemişti ama Deniz Parvana hiç konuşmamıştı. Bu sessizlik klan liderini tedirgin ediyordu. Çünkü o anda bir çıkmazdalardı. Deniz Parvana kimi seçerse seçsin, diğerlerini kendisine düşman etme ihtimali vardı. Özellikle Kutsal Mor Elma klanını… Aralarında zaten bir kin vardı ve klan lideri aralarındaki kini unutmak için bir fırsat vermişti. Eğer Deniz Parvana bunu kabul etmez ise aralarındaki kin daha da alevlenecekti.
Deniz Parvana böyle bir şeyi beklemiyordu. O anda Bukan Almıla’nın üzerine çullanacağını düşünmüştü ama tam tersi olmuştu. Bu Deniz Parvana için çok daha iyi bir durumdu. Eğer Bukan Almıla’nın isteğini kabul ederse Kutsal Mor Elma Klanını yok etmek daha kolay olmaz mıydı?
********************************************************
Yazar’ın Köşesi 🙂
Yeni bölümler her Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri saat 09:00’da…
Geçen hafta bölüm atamadım bu yüzden bu hafta ikişer bölüm geliyor!
NOT: Arkadaşlar sitemizin tam ortasında yer alan Abone Ol kısmından abone olursanız her yazımızda mail alırsınız. Bu şekilde bir bölüm attığımda haberiniz olur. 😉
Keyifli Okumalar…
Seri Sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.
********************************************************