Ookiku Furikabutte Tanıtım ve İnceleme yazımızla bir kez daha karşınızdayız. Uzun süredir anime incelemesi yapmamıştım. Sanırım özlemişim 🙂 Son zamanlarda sürekli spor animeleri inceler oldum. Çok sevdiğim bir tür olması bu konuda bayağı etkili. İnsan uzun zaman sürekli anime izleyince, bir yerden sonra sıkılmaya başladığını hissediyor. Spor animeleri bu zamanlar için birebir. Temposunu düşürmeyen animeler sizin bu dünyadan kopmanızı engelliyor diyebilirim. Neyse efendim bugün yine beysbol animesi ile açılışımızı yapalım.
Ookiku Furikabutte
Tür : Spor, Seinen
Yayın Tarihi : 2007
Bölüm Sayısı : 25+13+1
Ookiku Furikabutte Konusu:
Ren Mihashi, dedesinin sahibi olduğu özel orta okulda beysbol takımında 3 yıl boyunca atıcılık yapmıştır. Hem aşırı çekingen karakteri hem de dedesinin torpili ile takıma girdi düşüncesi takım arkadaşlarının nefretine yol açmıştır. Üç yıl boyunca takım arkadaşlarının her türlü zorbalığına dayanarak atıcılık yapmaya devam eder. Takım arkadaşlarının nefreti ve çekingen karakteri her şeyi daha kötü hale getirir ve öğrencisi olduğu Mihashi Akademisi bir türlü başarıyı yakalayamaz. Tüm takım başarısızlığın faturasını Mihashi’ye keser. Bu durum Mihashi’nin aşırı çekingen karakterini daha kötü hale getirmiştir. Mihashi suçluluk duygusu ile dedesinin okulundan ayrılıp liseyi çok daha uzak bir okulda okumaya karar verir ve beyzbol takımı olmayan bir lise seçer. Nishiura Lisesi öğrencisi olmaya karar veren Mihashi’yi küçük bir süpriz beklemektedir. O seneye kadar beyzbol takımı olmayan okul, beyzbol takımı kurmaya kararlıdır. Merak duygusuna yenik düşüp beyzbol sahasını görmeye gittiğinde Koç Momoe’ye yakalanır. Takımın tam da bir atıcıya ihtiyacı olduğu anda…
Editör Gözünden :
Ookiku Furikabutte bu zamana kadar izlediğim spor animeleri içerisinde en sakiniydi diyebilirim. Normalde spor animeleri soluk soluğa izleyeceğiniz heyecanlı sahneler barındırır ama Ookiku Furikabutte diğerlerinin aksine çok sakin ilerleyen bir anime. Seinen olmasından kaynaklanıyor sanırım. Senaryo çocuksu çoşku yerine daha çok spor taktiklerine odaklanmış. Animenin büyük bir kısmı taktik üzerine kurulu. Bu da daha çok akıl oyunları izlemenize yol açıyor. Bir yerden sonra “beyzbol bu kadar kafa yormayı gerektiren bir spor muydu ya?” diye içimden geçirmedim desem yalan olur. “Peki bu animenin sıkıcı olmasına yol açmış mı?” diye sorarsanız, anime sıkıcı değil fakat daha iyilerini izlemiştim diyebilirim.
Major veya Diamon No Ace gibi beyzbol animelerini izledikten sonra bu seri beyzbol animelerine olan bakış açınızı daha da renklendiriyor diyebiliriz. Shounen tarzı beyzbol animelerinden sonra seinen daha farklı bir tat bırakıyor ağızda. Daha yetişkin vari bir senaryo. İlk iki bölüm olaylar çok hızlı gelişirken, ilerleyen bölümlerde tempo yerine oturuyor. Çizim tarzının izlerken sizi rahatsız edeceğini düşünmüyorum. Çok harika çizimleri var diyemem ama çizimler benim için aşırı sevimliydi.
Daha önce taktik üzerine kurulu bir senaryo olduğundan bahsetmiştim. Sadece taktik değil aynı zamanda her spor animesinde olduğu gibi takım arkadaşlığı konusuna da oldukça eğilmiş anime. Tek sorun tüm animenin baş rolün çekingenliğini üstünden atması üzerine kurulmuş olması. Yani tüm takım bir kişi etrafında dönüyor. Bu da bir yerden sonra sizde “bebek mi bu be?” duygusu uyandırabilir. Hatta çoğu sahne bende Shounen Ai duygusu uyandırdı. (Aşırı Yaoi manga okumanın etkileri olabilir 😀 )
Gelelim Başrole :
Bu zamana kadar izlediğim en çekingen ve korkak anime başrolü Midoriya Izuku diye düşünürken Ren Misahsi bu tahtı Deku’nun elinden açık ara farkla aldı diyebilirim. Karakter o kadar ürkek ki insanların her hareketi korkmasına neden oluyor. Düşüncelerini insanlarla paylaşamıyor. Yaşadığı zorbalık düşünülünce bu oldukça normal. Hatta inanılmaz sevimli bir karakter olduğunu düşündüm ama kadın bakış açısı ve erkek bakış açısı farklı olduğu için erkeklerin pek seveceği bir karakter değil diye düşünüyorum. Çünkü gösterişli ve öz güvenli bir karakter yok maalesef karşınızda.Tam tersine kadınlar bayılacaktır çünkü sevimli olan her şeye bayılıyoruz 🙂 Fakat her baş rolde olduğu gibi Misahi’de de fark yaratacağı yetenekler mevcut. Yine de bir Shigeno Goro bekliyorsanız daha çok beklersiniz diye uyaralım 😀
İkinci sezon tempoyu biraz daha artırarak daha iyi bir seyir zevki sunmuş.Özetleyecek olursak sakin , hoş bir anime. İzleyecek animeniz kalmadıysa güzel bir alternatif olabilir. Sizde incelememizi istediğiniz animeleri bizimle paylaşabilirsiniz. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere 🙂
Animenin resmi web istesine ulaşmak için Buraya ve daha fazla inceleme için Buraya tıklayınız.