Hokuto No Ken Tanıtım ve İnceleme yazımızla herkese bir kez daha merhabalar,
İş hayatına atıldığımdan beri site için hiçbir şey yapamaz oldum. Yeni arkadaşlar arıyoruz fakat maalesef bizim gibi sorumluluk alacak birilerini bulamadık. O yüzden artık sadece arada sırada yazabiliyoruz. İzledikçe yazdığım yazılarla devam edeceğim bir müddet. Bugünkü animemiz Hokuto No Ken…Keyifli okumalar…
Hokuto No Ken
Tür : Aksiyon, Shounen, Dövüş Sanatları
Yayın Tarihi : 1984
Bölüm Sayısı : Hokuto No Ken (109), Hokuto No Ken 2 (43), Hokuto no Ken: Raoh Gaiden Ten no Haoh (13)
Konusu :
19XX yılında, ihanet edildikten ve ölüme terk edildikten sonra, cesur yürekli savaşçı Kenshirou, sevgili nişanlısı Yuria’yı kaçırmış olan rakibi Shin’i takip etmek için kıyamet sonrası çorak topraklar haline gelen dünyayı dolaşır. Kenshirou yolculuğu sırasında çaresiz insanları ölümcül dövüş formu Hokuto Shinken’i kullanarak kana susamış yıkıcılardan korumayı kendine görev edinir. Sömürgeciler, savaş ağaları ve rakip dövüş sanatçıları gibi daha büyük düşmanların dikkatini gittikçe çekmeye başlar. Giderek artan rakiplerle karşılaşan Hokuto Shinken’in halefi, Yuria’yı geri almak için becerilerini gittikçe arttımak zorunda kalır ve bu yeni zorluklar ortaya çıktıkça ve adaletsizlikle mücadele yoğunlaştıkça, yani Shin ve Nanto Seiken dövüş sanatları okulunun geri kalanıyla olan çatışması yoğunlaştıkça, Kenshirou yavaş yavaş çoraklaşmış ve şiddetli bir dünyanın kurtarıcısına dönüşür.
Editör Gözünden
Öncelikle olumlu taraflarından başlayalım : Eski animelerin hastasıyımdır. Oldukça samimi ve etkileyici yapımlardan oluşurlar. Hokuto no Ken içinde aynısını söyleyebilirim. Bir kere senaryo ve çizimler oldukça erkeksiydi. Bu yüzden erkek izleyici kitlesinin animenin havasını seveceğini düşünüyorum. Özellikle dövüş sanatları seviyorsanız ve eski animeleri izlemek sizde güzel duygular uyandırıyorsa bir şans verin derim. Ben animenin çizimlerini oldukça beğendim. Özellikle kötü karakter tasarımları oldukça başarılıydı. Uzun zamandır gözlerimiz sevimli çizimlere alıştığı için bu farklılık izlerken iyi geldi. Bizim alıştığımız shounen yapımlarından çok daha farklı bir shounen çizgisi yakalamış. Seinene daha yakın diyebiliriz.
Senaryosuna gelecek olursak ; oldukça nostaljik hisler uyandıracak bir senaryosu var. Baş rolümüz Kenshiro birlikte büyüdüğü arkadaşı Shin ile birlikte dövüş sanatları eğitimi alır. Shin, Nanto no Seiken eğitimi alırken, Kenshiro Hokuto no Shinken eğitimini alır. Bu ikiliye eşlik eden Yuria isimli güzeller güzeli bir kız vardır. Shin ve Kenshiro, Yuria’yı deli gibi severken, Yuria’nın gönlü Kenshiro’dadır. Bir gün aşktan gözü kör olan Shin Kenshiro’ya ihanet eder ve onu öldüresiye döver. Yuria’yı kaçırır. Bunun üzerine Kenshiro sevgilisini kurtarmak için dünyayı dolaşacaktır.
Daha önce defalarca belirtmişimdir. Eski animelerin bende uyandırdığı samimi duyguları yeni nesil animelerin hiçbirisi uyandıramıyor. “Mert erkek” profili anime de oldukça güzel işlenmiş. Hokuto No Ken ‘de de bu etkiyi hissedeceksiniz. Karakterler, senaryo, çizimler her şey samimi ve mert. Sizi bu dünyanın yapmacıklığından koparıp kısa süre içinde olsa samimi duyguların yaşandığı o dünyaya seyahat ettiriyor. Eski animelerin nostaljik duygularını iyi yakalamış bir anime diyebiliriz.
Animasyon ve çizim 1984 animesi olduğu bilinerek değerlendirilmeli. Bence o zaman ve teknolojiye göre hem müziklerde hemde animasyonda başarılı bir iş çıkarılmış.
Eleştiri Zamanı
Not : Gintama izleyenler resmi tanımıştır 😀
Peki Hokuto no Ken benim favori animelerim arasına girdi mi ? Kesinlikle hayır! Hatta sıkılıp yarıda bıraktığım nadir animelerden bir tanesi oldu. Nedeni ise tamamen tekdüzelik. Anime kısır bir döngüye girmiş. Kötü adam profili ve yaşananlar sürekli aynı. Kötü adam ya bir kadına tecavüz etmek istiyordur. Ya çocukları dövüyordur. Ya da köylülerin ekmeklerini ellerinden almaya çalışıyordur. Sürekli aynı döngüde anime. Kötü adamların karakteri de aynı. Kenshiro’nun yaptıkları da aynı. Zaten ünlü “Omaiwa mou shindeiru” repliğini hepiniz duymuşsunuzdur. Kenshiro gelir kötü adamın bir noktasına basar. “Omaiwa mou shindeiru” der ve “baaaaammmm”. Bir yerden sonra gerçekten baydı. Büyük hayranı olabilirsiniz ama maalesef Hokuto no Ken benim eleştiri süzgecimden geçebilen bir anime olamadı.
“atatatatatatata” 😀 Daha fazla tanıtım için Buraya tıklayınız.