Enen no Shouboutai (Fire Force) Tanıtım ve İnceleme yazımızla herkese bir kere daha merhabalar,
Bu aralar siteye oldukça inceleme yazıları yazar olduk 😀 Bence iyide oldu. Seviyorum anime hakkında uzun uzun sohbet etmeyi. Gerçi benim sohbet biraz tek taraflı oluyor ama sizde değerli yorumlarınızla bana eşlik edebilirsiniz. Bu beni gerçekten mutlu eder 🙂 Neyse efendim geçelim incelememize …
Enen no Shouboutai (Fire Force)
Mangaka : Atsushi Ōkubo
Tür : Aksiyon, Shounen, Doğaüstü
Yayın Tarihi : 2019
Bölüm Sayısı : 24
Konusu :
İnsanların kendiliğinden yanmaya başlaması ; insanlığı yıllardır rahatsız eden, sıradan insanları rastgele Infernals olarak bilinen alevli, şiddetli yaratıklara dönüştüren kaotik bir fenomen. Cehennem tehdidiyle mücadele etmek ve bunun nedenini keşfetmek için Tokyo Silahlı Kuvvetleri, Yangın Savunma Ajansı ve Kutsal Kilise tek bir çözüm yolu geliştirdi : Özel Yangın Timi.
Genç ve cesur üçüncü nesil pirokinetik Shinra Kusakabe, ayaklarını istediği gibi ateşleme kabiliyeti nedeniyle Şeytan’ın Ayak İzleri olarak çağrılmaktadır. Özel Yangın Timi şirketinin bir üyesi olmak en büyük hayallerinden bir tanesidir. Dramatik ve gizemli bir şekilde ailesini kaybettikten sonra yangın timine katılıp, büyük bir kahraman olmak ister.
Ancak, olaylar Shinra’nın hayal ettiği kahramanlık oyunundan oldukça farklıdır. Yangın Timlerinin hiç birisi birbiri ile anlaşamazken Tokyo’nun her yerinde anormal Infernal manzaraları artmaktadır. Ayrıca şaibeli bir grup, Shinra ailesinin 12 yıl önce ölümüne neden olan tuhaf ateşe neyin sebep olduğunu bildiklerini iddia ediyordur. Yangın Timi’nin içinde ve dışında birçok engelle karşı karşıya kalan Shinra, onu karanlıkta tutan gizemlerin arkasındaki gerçeği ortaya çıkarmak için savaşmaya karar verir.
Editör Gözünden
Öncelikle iyi taraflarından bahsetmek istiyorum. Animenin ilk bölümünü açtığım zaman gece vaktiydi ve bilgisayarımın ekran ışığı en düşük seviyedeydi.(Kamu Spotu : Göz sağlımıza dikkat ediyoruz 😀 ). Buna rağmen açar açmaz ilk düşündüğüm şey :” Renklendirme harika olmuş” oldu. Animede harika bir renk uyumu var. Sadece renkler değil tasarımlar, karakterler , binalar kısacası her şey en ince detayına kadar düşünülmüş. Mangaka Atsushi Ōkubo’nun önceki eseri Soul Eater’dan ne kadar yaratıcı bir çizer olduğunu biliyorduk zaten. Her çizimi kendine özgü ve inanılmaz yaratıcı. Ennen no Shouboutai animesinde zaten özgün olan çizimlerini yine oldukça geliştirmiş. Sanatsal açıdan izlemesi oldukça keyifli bir animeydi.
https://youtu.be/WSwkoDdEIcM
Değinmek istediğim ikinci güzel detay animenin müzikleri. Müzikleri oldukça güzeldi. Her seferinde opening ve endingleri dinlediğim anime sayısı azdır. Enen no Shouboutai bu konuda oldukça başarılı işler yapmış. Hem açılış hem de kapanış şarkıları oldukça eğlenceli ve animenin havasına yakışan parçalardı.
Değinmek istediğim diğer güzel bir nokta animenin animasyonu. Savaş sahneleri ve ses efektleri oldukça başarılıydı. Animasyon noktasında oldukça fazla emek verildiğini her küçük detayında hissettirdi anime. Özellikle ses aktörlerinin (Seiyyu) oldukça iyi iş çıkardıklarını söylemeden geçemeyeceğim. Her karakterin seslendirmeni başarılıydı. Karakterlerle oldukça özdeşleşdiklerini hissedebiliyorsunuz. Özellikle savaş sahneleri ve komedi sahnelerinde performanslarını oldukça başarılı buldum.
Eleştiri Zamanı
İlk eleştirmek istediğim konu aptalca fan servisler. Gereksiz o kadar sahne vardı ki bu gerçekten animeyi oldukça ucuz bir yapım gibi göstermiş. Verilen animasyon emeği saçma sapan sahnelerle ancak bu kadar mahvedilebilirdi. Bir serinin değerini onun ciddiyeti belirler. Komedi eklemek tabi ki serinin değerini artıracaktır ama bu tarz ucuz ecchi sahneleri animeyi oldukça basitleştirmiş. My Hero Academia gibi animelerin arasına girebilecekken aptalca fan servis sunan animelerin arasında yer almayı tercih ediyor sanırım mangaka.
Harika animasyonu olduğunu daha önce belirtmiştim ama bunu senaryo ve işleyiş için söylemeyemeyeceğim. Anime ilk 15 bölüm oldukça duygusuzdu. Olayların gelişimi oldukça hızlı ve yüzeysel gerçekleşti. Bazı yerlerde gerçekten sıkıldım. İkinci olarak beni üzen konu ise tamamen sıradan bir shounen olması. Bu animeyi diğerlerinden ayıran bir detay, bir orjinallik yok maalesef. Karakterler, işleyiş, baş rol hepsi sıradan shounen animelerinde karşımıza çıkan detaylar. Bu özelliğiyle diğerlerinden ayrıldı diyebileceğim bir detay göremedim ne yazık ki.
Genel olarak animeyi yorumlamak gerekirse , oldukça hareketli bir seri olduğu için shounen yaş kitlesinin seveceği bizim gibi yaşı ilerlemiş ağır topların da oldukça klasik bir shounen diye düşünecekleri bir anime. Animenin animasyonu için kesinlikle izlemenizi önereceğim ki yeni nesil animeleri için güzel izlenimler bırakıyor ama senaryosu için “eh işte ” diyeceğim bir seri oldu kendileri…
Serinin resmi web sitesine ulaşmak için Buraya ve daha fazla inceleme için Buraya tıklayınız.