Öncelikle selamlar, tüm gün anime izledikten sonra yeni kan, yeni bir aksiyon arayan anime hayranları sizler de hoş geldiniz! Sizi bilmem ama ben şu sıralarda mangalara çok sardım. Ve elbette bu uğurda güzel ve kötü mangalara rastladım. İşte bugün sizlere güzel ve okuması keyifli olan Dokumushi mangasını tanıtacağım.
Baştan uyarı yapmak gerekirse: DOKUMUSHİ MANGASI HER YAŞA HİTAP ETMEMEKLE BİRLİKTE İÇERİĞİNDEKİ ARGO, KÜFÜR, CİNSELLİK VE BAZI AHLAKİ OLAYLARI GÖSTERMEK GİBİ… NE PİSLİK VARSA İÇİNDE BARINDIRAN +18 YAŞ SINIRI OLAN BİR MANGADIR. Eğer yaşınız sınır veya daha küçükse lütfen bundan sonra devam etmeyin!
Bu uyarımızdan sonra geri kalanlarla biz ayrıntılara girelim…
Kategori: Manga
Orijinal İsmi: ドクムシ
Durum: Tamamlandı
Anime Türü: Gerilim, Korku ve Gizem
2016 Sonbahar ayında dış dünyaya adımını atan, 6 sayıdan oluşup yaklaşık 50-60 civarı bir bölümden oluşmaktadır.
Başta da belirttiğim gibi manganın içeriğinde bulunan ögeler yüzünden yaş sınırı +18 seviyesinde diyebiliriz.
Sektöre girişini bu manga ile yapan ve mangadan sonra daha az popüler olan iki manga daha çıkartan “Gakuen x Fuusa ve Satsujin Auction” gibi isimlerin yazarı Yazu, Michio. Ve yine çizimleriyle açılışını Dokumushi ile yapan ve sonrasında “Mad Summer School” ile devam ettiren Aida, Keito bizlere bu mangayı ulaştırıyor.
Son olarak MyAnimeList’in bu mangaya verdiği puan: 5,43
Şimdi dilerseniz gelin bakalım bu manga bizlere neler anlatıyor…
Dokumushi Mangasının Konusu
Birbirinden farklı 7 kişi gözlerini hiç aşına olmadıkları eski terk edilmiş bir okulda açarlar. Her biri farklı gruplardan olsalar da onları bu yere bağlayan bir şey olmalıydı:
Aramızda; Yukitoshi adında yakışıklı bir maaşlı çalışan, Toshio adında bir fabrika işçisi, Makane adında çekici ve güzel bir hostes, Taichi adında bir işsiz, Yumi ve Reiji adlarında iki üniversite öğrencisi ve Michika adında dokuz yaşında bir kız çocuğu vardır.
Üyeler birbirinden farklı olsalar da akıllarında tek bir soru vardı: Buraya nasıl geldikleriydi. Telaş içinde okuldaki kapı ve camları zorlasalar da bunlar boşunaydı. Çünkü onları kurtarmaya kimse gelmeyecekti. Çok geçmeden odaları gezerken bir sayaca rastlarlar. Sayaç tam 7 güne programlanmıştı.
Okulda sudan başka bir şey olmadığı için bu 7 günde ne yiyeceklerini bulmak için odaları gezerken, zincire bağlanmış bir baltayla hazır pişmiş bir tabak yahni ile karşılaşırlar.
İşte o zaman hapsedilmelerinin ardındaki niyeti tahmin etmeye başlarlar: Hayatta kalan olmak! Temelde, sadece açlık için 7 günü bekleyerek hayatta kalabilmek olsa da hiçbir şey o kadar basit değildir…
Bir “Testere” Filmi Esintisi
Evet, aslında baktığımız zaman hepimizin de bildiğin ünlü film serisi “Testere” filminin temel çerçevesi sahip bir hikayeye sahip. Ama sadece bununla değil. Tıpkı bunun gibi olan “Danganronpa” ve “Doubt!” mangalarının biraz daha çirkinleştiği bir seri de…
Ama Dokumushi mangasının bizlere anlatmak istediği bunlardan biraz daha farklı. “Kodoku” ismini hiç duymuş muydunuz? Daha önce hiç duymadıysanız hiç üzülmeyin çünkü çok da bilinmesi gereken bir şey değil fakat hikayeyi anlamak için buna ihtiyacımız var:
Kodoku, antik Çin ve Japonya’sında yapılanan ve bilinen en güçlü lanetleri yapmakta kullanılan bir çeşit deneydir.
Dünya üzerinde yer alan birçok tehlikeli ve zehirli böceği (bazı örümcek türleri ve bazı çıyanlar gibi) bir araya toplayıp bir kavanozun içine konur.
Açlık için birbiri ile savaşan bu küçük haşereler birbirini yenmek için en güçlü zehri üretmeye başlarlar.
Uzun bir arbededen sonra ayakta tek bir böcek kalır. Ve o da en güçlü zehre sahip olur. İnsanlarda bu zehri en güçlü lanetleri yapmakta kullanırlarmış.
İşte temelinde hikayemiz aslında bu konudan esin alınılarak yazılmıştır. Zaten zincirli bir baltanın ve tek kişilik bir yemeğin olmasıyla da aslında her şey nettir… Herkes düşmandır!
Peki Bu “7” Olayı Ney?!
Neredeyse Dokumushi mangasının her yerinde bu 7 sayısını belki farkına vararak belki de varmadan görüyoruz. 7 kurban, 7 gün… gibi gibi manganın birçok yerinde bu 7 sayısını göreceğiz. Peki bu bize neyi ima ediyor??
Eminim herkes bir tahmin üretmiştir ama ben size açıklayayım… Bu İncil’de geçen “7 Günah” referansıdır. Yaratıcının hoşnut olmadığı ve insanların işlediği en büyük günahlar! Öfke, Kibir, Şehvet, Kıskançlık… gibi saydığımız günahlar bu karakterler de yeniden vücut bulur.
Ve amaçları çok basittir: Ona verilen “günahın yetenekleriyle” hayatta kalıp en güçlü zehri üretmelidir.
Ama tabi sizlere spoiler olmaması için kimin hangi günahı temsil ettiğini
söylemeyeceğim. Zaten mangayı okudukça hepsini çok “net” anlayacaksınız.
Karakterler ve Diğer Geri Kalanlar
Açıkçası “Testere” filminde hep klasik bir şey vardır: “Kurbanların hepsi hayatlarını değer bilmez bir şekilde yaşamasıdır.” Aslında bunların arasındaki bağlarda bu şekilde…
Geçmiş hayatta yaptıkları şeyleri kendi günahları bugüne getirmiştir. Mangada sevdiğim yönü; ona verilen günahı en iyi şekilde oynamalarıdır. Yani “hayatta kalmaları için ona verilen günahı kullanmalıdır.” Kelimesini boşuna demedim ve karakterlerimiz de bunun çok iyi farkındalar.
Her biri geçmişindeki hataları ve pişmanlıklarını bizlere gösterirken aslında burada onlar suçlu değil birer kurbandır ve doğumlarında bile ona bu günahı oynaması için zorlayan çevresi tarafından psikolojik baskıya zorlanmışlardır.
Fakat mangada beğenmediğim yönüne gelecek olursak; karakterlerin geçmişleri aslında bizlere çözümden çok sorun getiriyor. Yani evet neden bu duruma geldiğini çok güzel bir şekilde açıklıyor fakat bizlere yeni sorunlar getiriyor ve açıklamıyor bile.
Tam her şey tamam diyorum, karakterin neden böyle davrandığını anlıyorum ama karakterin geçmişi bizlere biraz fazla detaylı verildiği için okurken ister istemez daha fazlasını bekliyorsunuz. Fakat bu istekleriniz hiçbir zaman sonuç almıyor.
Hikaye eleştirisi bu kadar yeter biraz da çizimlere bakalım. Bence konsepte göre çok güzel uymuş. Aida, Keitobu işte gerçekten çok iyi iş çıkarmış. Yani ister bana katılın ister katılmayın ama bir korku mangasında detaylar her zaman asıl korkunç olandır. Ve bu konuda manga gayet başarılı…
Son Sözlerimler…
Son olarak manganın sonuna geldiğimizde hiç spoiler vermeden söylemek gerekirse ben beğenmedim… Ve sanırım mangada tek hayal kırıklığı uğradığım kısım burası olabilir.
Yani duygusal olduğu için filan değil tamamen sonunun etkili olmamasından. Biraz bilgi vermek gerekirse; çoğu anime ve mangalar klasik anlatı üzerine kuruludur ve klasik anlatılarda her zaman bir doruk ve bir de katarsis olduğumuz yer vardır. (Duygusal olarak rahatlama… Çok şükür gibi şey işte.) Evet beklenmedik bir sondu ama daha da klasik olamazdı. Ya zaten manga internette ful İngilizce versiyonu yok… Sonuna gelmek için mangaya Japonca devam etmek zorunda kaldım ve onca emek bu sonu görmek için heba oldu… O yüzden kızgınım!
Şahsen Dokumushi mangası bence çok daha iyi bir finali hak ediyordu. Klişelerle hazırlanmış bir hikayeye sahip olsa da sizi sıkmayan ve temponun hiç düşmediği bir anlatıma sahip.
Genel olarak konuşmak gerekirse; temelinde ben Dokumushi mangasını beğendim. Ve siz de “Testere”, “Doubt!” veya “Danganronpa” serilerini seviyorsanız bence bu mangaya da bir şans verin derim.
Ama tekrardan uyarımı yapayım… Serinin içinde uygunsuz ve size hem fiziksel hem de psikolojik anlamda zarar verebilecek öğeler bulunmakta. Bolca açık cinsellik de buna dahil! Eğer bunlara dayanamıyorsanız ya da yaşınız 18’den küçükçe bu mangayı okumayın okutturmayın!
Bugünlük de bir manga tanıtımın sonunda geldik. Umarım öğretici ve bilgilendirici olmuştur. Bir hata yaptıysam şimdiden özür dilerim. Eğer bunu yorumlar kısmında belirtirseniz çok mutlu olurum. Bunun gibi birçok anime/ manga içeriğine ulaşmak için BURAYA veya daha detaylı kaynağa ulaşmak için BURAYA tıklamanız yeterli. Şimdiden herkese iyi ve keyifli anime günleri dilerim!