Merhaba arkadaşlar,
Bugün shoujo manga okumak isteyen veya okuyacak yeni manga arayan arkadaşlar için okuduğum mangalardan öneri listesinin devamı ile karşınızdayım 🙂 Daha önce ki öneri listesinden haberi olmayanlar Mutlaka Okunması Gereken Shoujo Mangalar! listesine bakabilirler 🙂
Hana Yori Dango (Boys over Flowers)
Tür: Shoujo, Romantizm, Okul
Cilt Sayısı: 37
Animesi Var Mı: Var
Devam Ediyor Mu: Hayır
Konusu:
Makino Tsukushi, tipik orta sınıf bir Japon ailesinin kızıdır. Ancak ailesi, sosyal statülerini yükseltmek için Tsukushi’yi Japonya’nın en zengin ve itibarlı ailelerin çocuklarının okuduğu okullardan biri olan; Eitoku kolejine gönderirler. Kolej hayatı; statü ve markadan başka birşey düşünmeyen, şımarık, zengin çocukların içinde bulduğu tek arkadaşını, F4’e (Flowery 4) karşı savunana kadar oldukça sakindir.
Okulun en zengin ve popüler dört erkeğinden oluşan F4; okuldaki tek güçtür. Ancak kader ağlarını örer ve Tsukushi’nin sakin hayatı F4’den aldığı kırmızı kart ile tam bir kabusa döner. Bu kabusun içinde bir de F4’den HANAZAWA Rui’ye karşı birşeyler hissetmesi, Tsukushi’yi geri dönülmez bir uçuruma sürükler.
YORUM:
Zenginlerin olduğu özel bir okulda okuyan fakir ama cesur bir kızın başından geçen olaylar üzerine kurulu dram-romantizm-birazda komedi tarzı bir manga. Ülkeyi satın alabilecek güce sahip olan aileden gelme 4 veliahtın hakimiyetini yürüttüğü bir lisede geçiyor. 4 veliaht söz hakkına sahip dediğime bakmayın siz, 4’lü yürütüyor gibi gözükür ama o dörtlünün de lideri bir kişidir. O da bu dörtlü içinde olan Domyouji’dir. Aslında hepsi de okulun, çiçek adından gelme olan, yakışıklılar ordusuna liderlik yapabilecek kapasitedir. Kimisi zenginliğine rağmen alçak gönüllü, kimisi çevresinin kalabalığına rağmen yalnızlar prensi, kimisi de o zenginliğin vermesi gereken şımarıklığına rağmen ilk aşkını unutamamış bir centilmen. Hepsinin ortasına düşen yabani bir ismin, bu dörtlü ile çevrili olan dünyasının kapısını aralıyor Hana Yori Dango.
Hana Yori Dango, verdiği Reverse Harem görüntüsü sayesinde bana yenilgi yaşatan mangalardan biri oldu. Çünkü içeriği bir Reverse Harem’de olması gerekenden daha fazlasına sahipti. Dört çiçeğin ortasında büyüyen bir yabani otu anlatıyor ama her okuyucunun beklentisinin aksine, bu dört çiçeğimiz, yabani otumuza aşk gibi duygusal hislerle yaklaşmıyor. İşte burada keyifli bir hikayenin sizi beklediğini düşünüyorsunuz. Zira bu kısım hata yaptığınız anın başlangıcı oluyor işte! Keyifli anlar başladı derken gelen olaylar dizini keyifli yönünüzü ardınızda bırakmanızı sağlıyor. Orjinallikleri barındıran bir isim dedim ya, o orjinallikler yerini bir noktadan sonra klişeliklere, hatta olmayacak, daha doğrusu olması abartı gelebilecek olan olaylar dizinine bırakıyor. Sonra yok artık lebron james diyorsunuz 🙂
Sonuç:
Aşırı ütopik gözükse de kendine bağlayan ve kesinlikle aşk temasını, mükemmel diyebileceğim derecede iyi işleyen bir manga.
Orange
Tür: Shoujo, Dram, Romantizm
Cilt Sayısı: 25+
Animesi Var Mı: Var
Devam Ediyor Mu: Evet
Konusu:
Bir gün Takamiya Naho on yıl sonra gelecekten gelen, kendisi tarafından yazılmış bir mektup alır. Mektup o gün tam olarak yaşanacak olayları anlatmaktadır. Bu olaylardan biri de Naho’nun sınıfına Naresu Kakeru adında yeni bir öğrencinin transfer olacağıdır.
On yıl sonraki Naho mektupta bir çok pişmanlığının olduğunu defalarca belirtir ve geçmişteki Naho’nun doğru kararlar vererek bu pişmanlıkları düzeltmesini ister, özellikle Kakaru ile ilgili olanları. Bundan daha şaşırtıcı olan ise on yıl sonra Kakeru’nun artık onlarlabirlikte olmayacağıdır. Gelecekteki Nahoondan Kakeru’ya gözkulak olmasını ister.
YORUM:
Manga beni daha ilk anlarda ilgimi çekti. Çünkü Naho’nun 10 yıl sonraki halinden mektup almış olması ilginçti. ‘Ne yazmış olabilir ki?’ diye düşündüm ve oldukça merak ettim. Çünkü okumaya tanıtımı okumadan başlamıştım.
Başrol karakterimiz Naho çok tatlı bir kızdı. Duygularının işlenişi çok gerçekçiydi. İnsan ister istemez davranışlarına hak veriyordu. Kakeru ise hüzün, pişmanlık dolu ruhunu gülümseyerek gizleyen sessiz sakin bir çocuktu. Suwa’nın Naho’ya aşık olmasına rağmen onu kendi elleriyle Kakeru ile birleştirmesi falan benim mangada en çok hoşuma giden yerlerdendi. Azusa ve Saku’nun sevgili olmasını çok istemiştim ama öyle bir şey gösterilmedi. Takako da çok havalı ve fedakar bir karakterdi. Saku benim favori karakterlerimden biriydi. Çok ciddi aynı zamanda çok da komikti. Azusa ile atışmaları çok eğlenceliydi. Dostlukları o kadar mükemmel ki… Kakeru gerçekten onlarla birlikteyken çok mutlu ve gerçekten Naho’yu seviyor. Her bir karakter ayrı müthiş. O kadar heyecanlıydı ki hemen bitirdim. İnsan Kakeru 10 yıl sonra onlarla beraber olacak mı çok merak ediyor. Her detayı atlanmadan okunmalı çünkü her bir kelimesi önemli.
Türü dramdı ama yerinde bir dramdı. Bazen güldürdü bazen ağlattı. Bütününe bakarsak her şey ölçülüydü. Çizimleri de çok güzeldi. Bende de saçma bir takıntı var çizimleri güzelse bayıla bayıla okuyorum ama çizimler kötüyse konu güzelde olsa okuyasım gelmiyor 🙂
Sonuç:
Kısacası mangasını çok sevdim, okuduktan sonra izlediğim animesini de sıkıcı buldum.
Nishiki-kun no Nasugamama (Shake on the LOVE!)
Tür: Romantizm, Okul, Shoujo
Cilt Sayısı: 1
Animesi Var Mı: Yok
Devam Ediyor Mu: Hayır
Konusu:
Chii komşusu Ikumi-kun ile her zaman yılan ve hamster gibi.
Bugün ona baktı ve onun gitmesine asla izin vermeyeceğini anladı …
YORUM:
Hanım kızımız Konomi, Ikumi-kun’dan çocukluğunda çok çekmiş ve hiç arkadaş edinememiş. Yeni başladığı lisede hayatına temiz bir sayfa açmayı hayal ediyor ve kendine yeni arkadaşlar edineceğine dair söz veriyor. Ama sınıfına yeni bir öğrenci geliyor oda ne Ikumi-kun! İşte hikayemiz burada başlıyor. Yakışıklı, karizmatik, sadist, narsist Ikumi-kun okulda çok popüler oluyor ama tabiki Konomi’ye gün yüzü göstermiyor. Ah be kızım! Ne çektin bu sadisten ya… Neyse efendim daha fazla detay vermeyeyim mangayı okuyun 🙂
Sonuç:
Eğlenerek okuduğum bir manga oldu. Karakterleri ve çizimleri muhteşemdi. Keşke uzun olsaydı dediğim bir mangaydı.
Hatsukoi Monster (First Love Monster)
Tür: Komedi, Romantizm, Okul, Shoujo
Cilt Sayısı: 10+
Animesi Var Mı: Var
Devam Ediyor Mu: Evet
Konusu:
On beş yaşındaki Kaho Nikadou Tokyo lise yurdunda yeni bir sayfa açmak için kuytu evini terk ettiğinde, umduğu son şey bir kamyon tarafından neredeyse ezilmektir! Son anda yakışıklı bir yabancı tarafından kurtarılır, Kaho ona sırılsıklam aşık olur, ve sonunda onu takip ettikten sonra cesurca hislerini itiraf eder. Ortaya çıkar ki Kaho’nun gizemli kurtarıcısı, Kanade, Kaho’nun yeni ev sahibinin oğludur! Kaho’nun aşkının odağı onunla çıkmayı kabul eder, ama çiçeği burnunda mutluluğu yeni erkek arkadaşının 5. sınıfta olduğunun ortaya çıkmasıyla kısa sürer?!
YORUM:
Mangayı özetlemek gerekirse kız aşık olur, itiraf eder ve sevgili olurlar; mutlu son 😀 Esas kızımız Kaho’ya araba çarpacakken Takahashi Kanade isimli bir genç tarafından kurtarılır ve Kaho anında Kanade’ye aşık olur. Fakat Kanade kızı tersler ve Kaho anlık şoklar yaşamaya başlar.
Kaho ilk aşkı ve ilk azarlanmasının ardından Kanade’yi bir daha göremeyeceği için üzülürken aynı yurtta yaşadıklarını öğrenir ve hemen aşk itirafın yapıştırır. Kanade ise bu itirafı çok normal bir şekilde karşılayarak isterse sevgili olabileceklerini söyler fakat cevabını ertesi gün vermesini ister. Asıl absürtlük ve trollük burada başlıyor 😀 Sabah olduğunda ise Kaho yine bir şok yaşayarak Kanade’nin aslında ilkokul 5. sınıfa giden bir çocuk olduğunu öğrenir. Mangayı okurken kızın Kanade’yi liseli sanmasını anlayışla karşıladım. Ben ilkokuldayken 1.30 boyundaydım. Kanade ve arkadaşları 1.90 mübarek 😀 Konusundan çok komedisini başarılı buldum. Kaho karakterinin olaylar karşısındaki tepkileri beni eğlendirdi.
Sonuç:
Gerek konusu gerek ise bel altı komedisiyle herkese hitap edeceğini sanmıyorum, beğeneni kadar konuyu ve işlenişini saçma bulanların da olacağına eminim.
Lovely Complex (Love★Com)
Tür: Drama, Komedi, Romantik, Okul, Shoujo
Cilt Sayısı: 17
Animesi Var Mı: Var
Devam Ediyor Mu: Hayır
Konusu:
Aynı sınıfta okuyan kendi yaşıtı kızlara göre çok uzun boylu Koizumi ile yaşıtı oğlanlara göre çok kısa kalan Ootani arasında süre gelen çekişmeler, bir süre sonra Koizumi’nin duygularının değişmeye başlamasıyla farklı bir boyut kazanır.
Kompleksleri yüzünden bir türlü yıldızları barışmayan ikilinin yanlarında, aşk hayatlarından son derece memnun olan ortak dostları, Koizumi’nin duygularını anlatmasına yardımcı olmaya çalışır. Ancak Koizumi, her şeyin hislerini anlatmakla bitmediğini, asıl bundan sonrasının önemli olduğunu görecektir.
YORUM:
Aşırı uzun “dişi dev” olarak anılan bir kız ile ufak tefek “bücür” olarak çağrılan bir çocuğun aşkını anlatıyor. (aralarında 15.8 cm fark var!!:)) Sürekli kavga etmelerine rağmen bütün hobileri, müzik ve yemek zevkleri, arkadaş çevreleri ve öğretmenleri aynı. Her sene sınıfları aynı olduğu için bir nevi birbirlerine itilmiş gibi oluyorlar. Oldukça güldüren ve genelde sizin de karakterle aynı duyguları yaşamanızı sağlayan bir bağlayıcılığı var. Kesinlikle de sıkmıyor ve bazen sabırsızlandırıyor. Açıkçası bundan sonra kendisinden uzun bir kadınla gördüğüm erkeklere acımayacağım 😀
Animesinin aksine karakterleri çok hoştu, özellikle de Mr.156 🙂 Sürükleyiciydi; en sıkıcı olması gereken yerleri bile soluksuz okudum. Çizim kalitesi ahım şahım değil. Ama okul romantik komedisi olduğu için üstünde durmaya gerek yok.
Sonuç:
Romantik komedilerin vazgeçilmezi ani tepkiler, yanlış yorumlamalardan doğan yanlış cevaplar, ben seni severim, sen beni sevmezsinler…. Aradığınız şey lise hayatı içerikli özgün bir romantik komediyse aman kaçırmayın 🙂
Natsume Yuujinchou (Natsume’s Book of Friends)
Tür: Dram, Fantastik, Okul Hayatı, Shoujo, Josei, Hayattan Kesitler, Doğaüstü
Cilt Sayısı: 10+
Animesi Var Mı: Var
Devam Ediyor Mu: Evet
Konusu:
Natsume sıradan bir çocuktur, tabii büyükannesi gibi ruhları görme yeteneğinin olması dışında. Natsume’ye ölen büyükannesi Reiko’dan, ruhları kendine bağlamak ve onlara zorbalık etmek için kullandığı ‘’Arkadaşlık Kitabı’’ miras kalır. Birçok ruh peşine düşer fakat bir ‘’Kedi’’ ruhunun ( gerçekte kitaba sahip olmak için Natsume’nin ölmesini isteyen) yardımıyla Natsume günlerini ruhları hapseden anlaşmaları feshedip, onları serbest bırakmakla geçirmektedir.
YORUM:
Konusu kısaca, annesi ve babası o çocukken ölmüş Natsume Takashi adında bir erkek çocuğunun, ayakashi/youkai’leri görmesi sonucu ergenliğe kadar geçen hayatını, şimdiki zaman ve kendisine yuujinchou: arkadaşlık kitabını bırakan büyük annesi Reiko ile ilgili öğrendiklerini anlatıyor. İç burkan, hüzünlendiren kısmı ise Natsume’nin gördüğü ayakashi’leri diğer insanlar göremediği için çocukluğunda sürekli yalan söylediğinin düşünülmesi, bu sebepten sürekli bir akrabasından diğerine sürüklenmesi ve sevgisiz kalışı, yalnızlığıdır. Yuujinchou kitabında ismi yazılı olan youkai’lere isimlerini vermeye başlıyor. Aynı zamanda Madara adında Nyanko Sensei lakabını taktığı bir de evcil youkai kedisi var. Kedi manganın en komik unsuru ve sevmeyeni olduğunu sanmıyorum 🙂
Her bölüm yeni bir hikaye ile başlıyor. Bölümlerde birbirine bağlı bir hikaye göremezsiniz, her bölümde yeni bir ruh tanır ve onun hüzünlü hayatına konuk oluruz. Her son tatlıya bağlansa bile yüreğimizi titretir. Hele Natsume’nin yalnızlığını benimserseniz, gözü yaşlı mangaya bakıyorsunuz. Bu seri beni ağlatabilen, burnumun diğerini sızlatabilen nadir serilerdendir. Manganın sıcaklığı sizi de saracaktır.
Sonuç:
Son zamanlarda okuduğum en güzel mangalardan biri. Öyle naif ve dingin bir havası var ki… insan umut ve huzurla doluyor. Bir gün çocuğum olursa Natsume gibi olur umarım 🙂
Fruits Basket
Tür: Drama, Komedi, Romantik, Okul, Shoujo, Süper Güç
Cilt Sayısı: 23
Animesi Var Mı: Var
Devam Ediyor Mu: Hayır
Konusu:
Küçük yaşta babasını kaybettikten sonra annesi ile birlikte yaşayan Honda Tohru, lisede annesini de bir trafik kazası sonucu kaybeder. Her zaman güçlü olmaya, acısını bastırmaya, doğru anda doğru şeyler söylemeye ve olayları iyi yönünden görmeye çalışan Tohru’nun anne tarafından hiç akrabası yoktur ve büyükbabasına da yük olmamak için ormanda bir çadırda yaşamaya karar verir.
Ancak yaşadığı arazi Sohma’ların arazisidir: Okulun en yakışıklı ve gizemli çocuğu “Prens” Sohma Yuki ve ailesinin. Bundan haberdar olmayan Tohru, hem yarım zamanlı işe hem de okula koşuşturmaktan bitkin düştüğü sırada, O’nu yakınlarda yaşayan Sohma Shigure ile Sohma Yuki bulur. Toprak kayması sonucu çadırını da kaybeden Tohru’yu iyileştirmek için evlerine alırlar. Sonunda, pek kadın eli değmediği için çamaşır ve bulaşık yığınları arasında bulunan evlerine Tohru’yu kendileriyle birlikte yaşaması için davet ederler; karşılığında Tohru’dan tek istenilen evi çekip çevirmesidir.
Teklifi kabul eden Tohru ise kendisini zamanla Sohma ailesinin en derin sırlarının içinde bulacaktır. Karşı cinse sarıldıklarında Zodyak hayvanlarından birine dönüşen bu 500 yıllık lanetli ailenin her biri ayrı bir hikâyeye sahip üyesinin, Tohru ile ayrı bir bağı oluşacak ve elbette bunu yok etmek isteyenler olacaktır.
Yorum:
Shoujo’nun “empatinin dibine koymus” dedirten mangası diyebiliriz. Huzur dolu, sevimli, komik… Ayrıca, hani ille de yorumlarsak, Honda Tooru en baba süper kahramanlardandır 😀
Şüphesiz manganın en başında olayların bu kadar dallanıp budaklanacağını, bu kadar karmaşık ve dramatik olacağını düşünemiyorsunuz. Özgün konusu en baştaki basitliğinden kurtulup giderek derinleşiyor. Konu sizi kendine bağlarken umursanmadan her tarafa saçılmış komedi unsurları sizi gözlerinizden yaş gelene kadar güldürebiliyor. Tek tek karakterlerin ailelerini, geçmişlerini ve ruhlarını öğreniyorsunuz. Fruits Basket kesinlikle kendi türünün en iyileri arasında.
Çok eğlenceli, komik bir o kadar da duygusal olan, çok severek okuduğum mangadır. Çizimlerini çok seviyorum ben, çoğu kişinin çizimleri yetersiz bulması şaşırttı. Mesela Yuki Sohma acayip karizmatik, çok yakışıklı hatta yakışıklılıktan öte, çok güzel bir karakter 🙂
Sonuç:
Fruits Basket kesinlikle türünün en iyisi. Ve hikayesi, karakterleri, işlenişi söz konusu olunca manga seven herkesin kesinlikle denemesi gereken bir yapıt.
Kyou no Kira-kun
Tür: Drama, Romantik, Okul, Shoujo
Cilt Sayısı: 9
Animesi Var Mı: Yok
Devam Ediyor Mu: Hayır
Konusu:
365 gün, sana bakarken ışıltılı günler ve hayal kırıklıkları vardı.Komşu olmalarına rağmen, Nino ve Kira daha önce hiç birbirleriyle konuşmamışlardı…Fakat Nino, Kira’nın sırrını öğrenince hayatı değişti ve her bir gün daha ilginç hale gelmeye başladı. Aralarındaki bağ onları cennete yakın bir aşka götürecekti.
YORUM:
İlk bölümde bizi “Söz veriyorum,365 gün boyunca sana bakmaya devam edeceğim ta ki gözlerimi yumuncaya kadar” cümlesi karşılıyor. Buradan manganın içeriği hakkında bilgi sahibi oluyoruz.
Konuya gelirsek, Nino kimseyle konuşmayan bir lise öğrencisidir. Tek konuştuğu kişi kuşudur. Bu yüzden ona kuş kız derler. Kira ise okulun en popüler erkeklerinden biridir. Nino hiçbir derdi yokmuş gibi görünen Kira’nın 1 yıl sonra öleceğini öğrenir. Bu sırrı öğrenmesinin bir nedeni de Kira’yla komşu olmalarıdır. Buna hiç inanmayan Nino aslında bunun doğru olduğunun farkına varır. Kira’nın o havalı tavrının arkasında çok duygusal, düşünceli biri olduğunu anlar ve hikayemiz başlar. Daha fazla ayrıntıyı vermeyeyim mangayı okuyun gençler 🙂
Sonuç:
Eğlenceli mangalardan biri. Dram ama ben geldiğim bölüme kadar fazla dram hissetmedim 🙂
Hirunaka No Ryuusei
Tür: Komedi, Romantik, Okul, Shoujo
Cilt Sayısı: 12
Animesi Var Mı: Yok
Devam Ediyor Mu: Hayır
Konusu:
Kırsal kesimde yaşayan, 15 yaşındaki Suzume Yosano, babasının işteki transferi nedeniyle Tokyo’daki amcasının yanında yaşamak zorunda kalır. Tokyo’ya gelir gelmez kendisine yardım etmek isteyen tuhaf görünümlü gizemli biriyle karşılaşınca ürkerek hızla oradan uzaklaşır. Ancak bir süre sonra kaybolduğunu fark eder. Daha sonra bir çocuk parkında yorgunluktan uykuya kalan Suzume uyandığında kendisini amcasının evinde bulur. Amcasının yanında ise o “tuhaf görünümlü gizemli” adam vardır. Daha bu şoku atlatamadan yeni nakil olduğu okula geldiğinde bir şokla daha karşılaşır, o da; İstasyonda karşılaştığı o “tuhaf görünümlü gizemli adam” tamamen farklı bir kılıktadır ve kendisinin sınıf öğretmenidir! Okula alışma ve arkadaş edinmede sıkıntı yaşarken, kızlara dokunamayan ve kızlarla hiç konuşmayan “Daiki Mamura” ve Mamura’ya aşık olan “Yuyuka Nekota” ile arkadaş olmasıyla bir de üstüne hiç olmaması gereken birine aşık olmasıyla, yaşadığı olaylar giderek içinden çıkılmaz bir hal alır.
YORUM:
Öğretmen – öğrenci ilişkisi konu shoujo mangaya gelince apayrı yerlere gidiyor ki bunu sevmediğimi söyleyemeyeceğim. Hemen konuya geçip karakterleri tanıtmak istiyorum. 15 yaşındaki kızımız babasının iş transferinden sonra, amcasında kalmak için taşradan büyük şehre yani Tokyo’ya gidiyor. Tokyo’ya vardığında amcasının işi yüzünden alamadığı Suzume, garip görünüşlü biri sayesinde yolunu buluyor. Sonradan ortaya çıkıyor ki bu kişiyi sürekli görmeye başlayacak… onun sınıf öğretmeni olarak!
Esas kızla, karakterlerle ilgili söylemek istediğim çok şey var ki böyle orta halli bir mangayı güzelleştirip yazarı takdir etmemizi sağladığını düşünüyorum. Suzume soğukluğu, saflığı, şaşkınlığı, sakarlığı ile öne çıkmayan, sevilesi bir karakter. “Ben sıradan bir liseliyim ya başıma niye bunlar geliyor” deyip kahramanlıklar yapan, delilikler böyle abuk subukluklar yapan ve hiç de sıradan olamayan tiplerden değil. Biraz daha nötr, ayağı yere basan, düşünme kabiliyeti olan biri. İçimizden biri olduğu için çok sevdik demeyeceğim, genel olarak sevilesi bir tip olduğu için sevdik. Gerçi sevmeyenleri de vardır. Kimileri duyguyla ve coşkuyla dolup taşan türde esas kızları seviyor. Tercih tabii.
Manganın çizimlerinin de olayları yakalamada büyük rol oynadığı bir atmosferi var . İfadeler hem komedi hem de drama ruhunu yansıtmada başarılı. Şimdi açık konuşalım, yer yer cıvık drama da var hikayede. Ama garip bir şekilde abartı değil, ki ona çok müsait olsa da sınırı çizebilmiş. Uçuşan saçlar, kaçamak bakışlar var ama nasıl desem, estetize edilmiş.
En başta dediğim gibi klasik bir shoujo olduğu için reklam ağzıyla devrim niteliğinde ürün beklememek lazım. Hikaye zorlama ilerliyor, tipik shoujo şablonunu kullanıyor.
Sonuç:
Hakkını verelim tabii, eli yüzü düzgün bir manga. Dünyanın en sığ ve sinir bozucu karakterlerini barındırmayan, eğlenceli ve okuması keyifli aşklı meşkli bir manga işte. Çok şey beklemeyen çok eğlenir.
Ore Monogatari (My Love Story!!)
Tür: Komedi, Romantik, Shoujo
Cilt Sayısı: 13
Animesi Var Mı: Var
Devam Ediyor Mu: Hayır
Konusu:
Gouda Takeo, lise birinci sınıf öğrencisidir. Ağırlığı 120 kg, boyu 2 metredir. Günlerini kızlar arasında süper popüler olan, henüz duyarsız olan çocukluk arkadaşı Sunakawa ile geçinip gitmektedir. Bir gün trenle okula giderken, Takeo Yamato adındaki bir kızı sapıklığa maruz kalırken kurtarır. Bu, Takeo için yeni bir hayatın başlangıcı mı olacaktır?
YORUM:
Konusundan kısaca bahsedersem ne demek istediğim daha iyi anlaşılacak gibi; Takeo öyle görünmese de (çünkü boyu neredeyse iki metre) liseye yeni başlamış bir öğrenci. En yakın arkadaşı, okulda hatta bulunduğu her mekanda popüler olan Suna ve nedenini kendisi de bilmemektedir. İri görüntüsü hayatını zorlaştırsa da ve birçok yanlış anlaşılmaya neden olsa da aslında Takeo oldukça sevimli bir karakter. Bir gün metroda tacize uğrayan bir kızı (Rinko) kurtaran ve ona ilk görüşte aşık olan Takeo, kızın daha önce birçok kez başına geldiği gibi Suna’dan hoşlandığını düşünür. Dahası şimdiye kadar hiç bir kızın ilgisine karşılık vermeyen Suna’nın da ondan hoşlandığına kendisini inandırır. En yakın arkadaşı için duygularını görmezden gelen Takeo, Suna ve Rinko’nun bir ilişkisi olması için elinden geleni yapacağına dair kendi kendine söz verir. Peki aslında olanlar gerçekten sandığı gibi midir?
Evet, karakterimiz iri yarı birisi. Ve bu iri cüssesiyle doğru orantılı olan kocaman da bir kalbi var. Biraz da saf diyebiliriz, çoğu zaman da düz mantıkta bakıyor olaylara. Tabii bu durum genellikle hayatında trajik komik olaylar yaşamasına neden oluyor. Takeo sevgi dolu olmasına rağmen, korkutucu dış görünüşü yüzünden hiç kız arkadaşı olmamış. Dahası sevdiği kızlar hep en yakın arkadaşı Suna’ya ilgi duymuş. Yani Takeo’nun öğrenilmiş bir çaresizliği var.
Farklı arkadaşlıklara yelken açan karakterimizin içinde bulunduğu durumlar karşısındaki deneyimsizliği serinin can alıcı kısmı. Yavaş yavaş farklı duyguları yaşamaya başlayan Takeo ile birlikte okuyucu da hissediyor sanki bu duyguları. Ore Monogatari!! bunu okuyucuya geçirmeyi başarıyor. Diğer yandan Rinko ve Suna da oldukça ilginç karakterler. Yani karakter derinlikleri bir romantik komediye göre çok iyi. Üstelik manga arkadaşlık ve aile bağları üzerine de güzel birkaç kelâm ediyor.
Sonuç:
Seri shoujo olmasına rağmen aslında çok daha geniş bir kitleye hitap ediyor. Bu yüzden de gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim.
İçinde okusam mı acaba dediğim çok seri var 😀 önerildiğine göre bakmam lazım
-bu defa editlediğim seri yokmuş tüh 😛 😀
içerik için ellerinize sağlık :3
Liste manga seçmende yardımcı olduysa ne mutlu bana 🙂 Tüh ya bu sefer tutturamadım 😛 Birdahaki listeye artık 😀 Önermek istediğin veya yazmamı istediğin manga varsa söyleyebilirsin 🙂
Oldu oldu :3 teşekkürler 😀 evet bi dahakine artık
ımm… hiç aklıma gelmiyor şu an ama bence listeler gayet dolu dolu :3
Beğenmene sevindim 🙂 Teşekkürler 🙂
Tarihi konulu bi romantizm bilyosan onlarıda önerirmisin ya da kamisama hajimemashita’ya denk bişeyler…
Tarihi konulu romantizm derken: akatsuki no yona veya Soredemo sekai wa utsukushii gibi fazla aksiyon olmuyucak yani ama yıllar önce geçmiş bi hikaye olucak tam olarak yasanmasada olur yanlıs anlama ama öncelrdeki zamanlarda yazılmış bi hikaye hissiyatı vermesini istiyorum yani lütfen paylaş bildiğin varsa