Genelde shounen türü denince akla daha aksiyonlu, daha hareketli manga ve animeler gelir. Bugün size farklı shounen tanıtacağım Bakuman!. Shounen türünün bütün özelliklerini büyük bir başarıyla işleyen bir seridir. Bu yazımda Bakuman’ a dair ne varsa ortaya seriyorum.
Tür: Komedi, Drama, Aksiyon, Shounen, Romantizm
Cilt Sayısı: 20
Animesi Var Mı: Var
Anime Mi Manga Mı: Bence çizim ve konuyu işleyişi bakımından manga
Devam Ediyor Mu: Hayır
Konusu:
Mashiro’nun yıllar önce kaybettiği amcası bir mangakadır. Artık bir ortaokul son sınıf öğrencisi olan Mashiro, piyasanın zorluklarını ve inceliklerini dinlediği amcasından sonra, aklından mangaka olmak ile ilgili bütün düşünceleri silmiş ve iyi bir okul bitirebilmeye odaklanmıştır ancak çok başarılı çizimleri vardır. Bir yandan da sınıflarındaki Azuki’den hoşlanmaktadır.
Aynı sınıftaki bir diğer öğrenci Takagi ise aslında sınıfının en zekilerinden olmasına rağmen hikâyeler yazmayı seven, dışa dönük karakterli bir gençtir. Aslında Takagi kendi hikâyelerini manga formatında çizebilecek bir ortak aramaktadır.
Bir gün not defterini okulda unutan Mashiro, defteri geri almak için okula geri döndüğü sırada Takagi’ye rastlar. Takagi, Mashiro’nun defterindeki çizimini görmüştür ve hemen kendisine ortaklık teklif eder. Mashiro ise bu teklifi geri çevirir.
Ancak Mashiro’nun bilmediği bir şey vardır: Sevimli ve utangaç Azuki, bir seslendirme sanatçısı olmak istemektedir ve çoktan bir prodüksiyon şirketi kendisiyle ilgilenmektedir.
Böylece Takagi ufak bir oyun oynar. Gece yarısı Mashiro’yu da alarak Azuki’nin kapısına giderler. Azuki’nin hayalini duyan Mashiro, kendini tutamayarak Takagi ile birlikte resimlerini kendisinin çizeceği bir manga yazacaklarını söyleyiverir. Bu manga animeye uyarlandığında ise seslendirmesini Azuki’nin yapmasını ister. Buna çok sevinen Azuki hemen kabul eder ancak Mashiro’nun bir isteği daha vardır: İkisinin de hayalleri gerçekleştiği zaman evlenmek ister. Azuki ise beklenmedik şekilde buna da evet der.
Mashiro’nun böylece artık manga çizmek için bir nedeni vardır. Şimdi sandıklarından daha yakın olan iki kafadar, Japonya’da bir mangaka olma yolundaki ilk adımlarını atacaklardır.
YORUM:
Bakuman konusu ve karakterleriyle öne çıkan gerçek bir shounen. Genelde shounen türü denince akla daha aksiyonlu, daha hareketli manga ve animeler gelir. Bakuman öyle değil ancak shounen türünün sadık kaldığı kaldığı; hayalleri için çabalama, arkadaşlık ve rekabet temalarını büyük bir başarıyla işliyor.
Bunun yanı sıra manga dünyasının nasıl işlediğini ayrıntılarıyla gösteriyor. Hatta mangakalar ve editörlerin karakterleri için gerçek mangaka ve Shounen Jump’ın editörlerinden etkilenilmiş.
Karakterler kendine bağlıyor. Dozunda ve bazen bana biraz aşırı gelse de sıkmayan bir romantizm içeriyor, kendini okutturuyor.
Death Note’un yaratıcısı ikilinin elinden çıktığını, minik ayrıntılar belli ediyor, mesela genç dahi Nizuma Eiji L’i andırıyor ya da başrollerdeki ikilinin manga serilerinden biri fazlasıyla Death Note’a benziyor, tabi karakter dizaynları da öyle.
İyi Yanları:
- Karakterlerin bazılarını çok sevip bağlanmak, bazılarını sevmeyip nefret etmek mümkün. Bunlar karakterlerin gerçekçiliğini gösteriyor.
- Karakterler çok renkli ve çok gerçekçi.
- Bize bir manganın nasıl çıktığını, nasıl mangaka olunduğunu anlatan öğretici bir seri olduğunu düşünüyorum. Manga sanatçısı olmak isteyenler için ideal bir rehber.
- Orijinal bir konuya ve anlatıma sahip.
- Doğaüstü/gerçek dışı birşey olmadığından çoğu mangadan farklı bir yerde duruyor.
- Her bölümün ağır bir tempoyla başlayıp sonuna doğru heyecanlandırıyor.
- Aşk olayları oldukça masumca ve sevimli bence
Kötü Yanları:
- Her ne kadar birbirlerini tamamlasalar da Mashiro’nun da Takagi gibi daha eğlenceli bir tip olmasını isterdim.
- Ana karakterin amcasınınkine benzer bir hayat yaşaması ironik.
- Azuki biraz uçuk bi karakter olmuş. Tamam insan utangaç olur da bu kadar olmaz.
Sonuç:
Bakuman, mangalar hakkında yapılmış en iyi kaynaklardan biridir. Özellikle gerçekçi bir manga istiyorsanız başlamanızı tavsiye ederim.
Anime Serileri
Bakuman (Sezon 1 / 25 Bölüm) (2010)
Seriyi izlerken bir noktada manganın Japonların ata sporu olabileceğini düşündüm. Yaş profili gözetmeksizin herkesin okuduğu, bu sanat dalının bizler gibi hakkında hiçbir şey bilmeyen bir kesime bu işin ne kadar zor olduğunu anlatıyorlar. Animede çocuklar türler arasında bocalarken, Takagi yazar tıkanması geçirirken, Mashiro çizimlerine güvenmezken, rakipler ortaya çıktıkça, ikilimiz yarışmalara girdikçe hep manga sektörünün nasıl parametrelere dayandığını öğrendik. Belgesele yakın bir türde seyreden anime yer yer sıkmasına karşın eğitici ve özendiriciydi. Hele ki seri içinde bahsi geçen fikirlerin pek çoğunu anime olarak izlemek istedim ya, bu da serinin ne kadar bonkör davrandığının bir göstergesiydi.
Bakuman çok eğlenceli veya hareketli bir anime değil. Yer yer çok uzun konuşmalara şahit olacaksınız, kimi zaman gereksiz romantizmden kafayı yiyebilirsiniz ama sabredip sonuna kadar giderseniz manga sektörüne dair inanılmaz bilgiler edinebilirsiniz. Seri içinde geçen “hangisi daha çok satar” mantığının ironik bir şekilde tam aksine Bakuman sadece belli bir kitleye hitap edebilen ve buna rağmen ikinci sezonu şimdiden kapmış çok cesur bir anime.
Bakuman (Sezon 2 / 25 Bölüm) (2011)
Genç mangakalarımız Mashiro ve Takagi’nin mücadelesi devam ediyor. Artık profesyönel olan Ashirogi Muto -Mashiro ve Takagi’nin kalem adı yeni serileri PCP ile rakipleri Niizuma Eiji’yi geçmeye çalışıyor. Fakat tek amaçları bu değil. Gerçek amaçları bir gün mangalarının animeye uyarlanması!
İkinci sezonun işleniş bakımından aslında ilk sezondan pek bir farkı yok. Açıkça söyleyeyim, ilk 7-8 bölüm bana sıkıcı geldi. Bu bölüm aralığında Trap’ın geleceği, serinin tehlikeye girmesi ve en sonunda iptal edilmesinin gündeme gelmesi işleniyor ve hep aynı şeyler dönüyor. Trap’ın yeni bölümü çiziliyor, sonuçlar bekleniyor. 9-10. bölüm civarına geldiğimizde ise anime hız kazanıyor çünkü olaylar değişmeye, daha doğrusu içerik yenilenmeye başlıyor.
Bakuman 2’de genel olarak hikayede pek bir değişiklik olmasa da ilk bölümler haricinde anime güzel bir çizgide ilerliyor. Dediğim gibi işleniş ilk sezonun aynısı olsa da ayrıntılar seriyi izlettirmeyi başarıyor. Mesela Azuki ile Mashiro’nun aşk hikayesinin biraz da olsa adama dönmesi, yeni karakterlerin ve eski karakterlerin çıkması, yeni editör Miura derken bölümler akıp gidiyor. Ayrıca bu sezon nasıl olduysa Nizuma’ya karşı olan nefretim tamamen geçmiş durumda ama onun yerine kendisini dünyayı kurtaran adam sanan artist baş editöre fena halde kıl oldum 🙂 Son olarak bir durum daha dikkatimi çekti; Miura olmasaymış bence ikinci sezonda olmayacakmış. Bakuman 2’yi izledikten sonra büyük ihtimalle bana hak vereceksiniz.
Bakuman (Sezon 3 / 25 Bölüm) (2012)
Bakuman adlı animenin konusuna herhalde yeniden değinmeme gerek yoktur. Yaklaşık bir yıl aradan sonra gelen üçüncü sezon, doğal olarak ikinci sezonun bıraktığı yerden başlıyor. Bu sezonda Ashirogi Muto-sensei serilerini sağlamlaştırmanın yanında bir animeye sahip olma hayallerini de artık gerçekleştirmek istiyorlar. Tabi bu o kadar kolay değildir ve hem yeni rakipleri ile olsun hem de Nizuma Eiji ile olsun sıkça rekabet içinde olacaklardır.
Bu sezon bence ikinci sezondan çok daha iyi bir sezon olmuş. İkinci sezon biraz ağır ilerliyordu ve açıkçası Editör Miura ile Ashirogi Muto bırakın Eiji ile rekabet etmeyi, yerlerde sürünüyordu. Zaten en sonda Hattori geri gelince biraz da boşuna izlemişiz gibi olmuştuk. Bu sezon olaylar hızlı ilerliyor ve atmosfer genelde hep merak ettirici. Yani her bölüm acaba ne olacak diye insanı merak ettiriyor. Ayrıca son sezon olduğundan da tatlı bir sonla da son buluyor. Bu arada, ilk sezon nedense Eiji’ye gıcık oluyordum ve ikinci sezon da kafayı baş editöre takmıştım. Bu sezonda ise artık kimseye gıcık olmadığımı fark ettim 🙂
Birinci sezonu ile güzel bir başlangıç yapan Bakuman, ikinci sezonu ile biraz duraklasa da üçüncü sezonu ile zirve yapıyor diyebilirim. Seriyi takip edenler eminim kaçırmayacaktır ve izlememiş olanları da eğlenceli, içine çeken 75 bölümlük hoş bir seri bekliyor.
Bakuman Live Action Filmi
Live Action adının anime yapımlarının katili olduğunu savunan bir takipçiyim. Evet, yanlış okumadınız. Uzak Doğu sineması ya da dizisi denilince Japonları bu işte çok başarılı bulduğumu söyleyemem. Anime ve manga denilince de Japon parmakları üzerine tanımam. Live Action adı altında olan yapımlar içerisinde sevdiğim şeyler bir elin beş parmağını ya da hadi iki elimin on parmağı diyelim, geçmez. Çok nadirdir başarılı bulduklarım.
Filme gelirsek; senaryo orjinal mangakalar olan Takeshi Obata ve Tsugumi Ohba tarafından yazılmış. Senaryodaki işleyiş farkları fazla olsa da üstatlar tarafından yapıldığından dolayı detaylar çok da göze çarpmıyor. Filmde gördüğüm oyunculuklar ve karakterler gayet iyi olmuş. Hattori Akira gibi bir karakterin hem tip hem de karakteristik olarak orjinal eserden farklı işlenmesi Hattori-san’a büyük bir ayıp olmuş bana kalırsa. Filmin sonuna gelirsek animenin 2.sezonunun ortalarına tekabül eden bir yerde bitiyor. Filmin sonundaki konuşmalardan bir devam filmi geleceği güçlü sinyaller ile anlaşılıyor. Tahtaya çizilen PCP, Tanto, Gitantei TRAP ve Reversi 2.filmde neler izleyeceğimize dair küçük bir mesaj gibi olmuş. Bu kadar fazla hikayenin bir filmde işlenmeye çalışması beni korkutsa da bu sefer daha iyi bir iş çıkaracaklarından eminim.
Bakuman (2015)
Oyuncular:
Takeru Satoh-Moritaka Mashiro
Ryunosuke Kamiki-Akito Takagi
Nana Komatsu-Miho Azuki
Shouta Sometani-Eiji Nizuma
Takayuki Yamada-Akira Hattori
Kenta Kiritani-Shinta Fukuda
Hirofumi Arai-Kazuya Hiramaru
Sarutoki Minagawa-Takurō Nakai
Lily Franky-Hisashi Sasaki
Kankuro Kudo-Tarō Kawaguchi
eserde geçen mangaları gerçekten yazsalar bence güzel olabilecek konulara sahipler…