Hajime No Ippo hakkında yazma düşüncesi bile içimin kıpır kıpır olmasına yetti çünkü çok sevdiğim ve favorilerim arasında olan nadir, samimi, doğal, muhteşem bir animedir. Yorumlarımı daha çok yorum bölümüne saklasam güzel olacak 😀 Başlayalım yavaştan 🙂

Konusu :

Makunouchi Ippo içine kapanık ve oldukça utangaç bir çocuktur. Okul dışındaki zamanlarını balıkçılık yapan annesine yardım etmek için harcayan Ippo’nun efendi hareketleri, başkalarına zorbalık eden bir kaç öğrencinin dikkatini çeker ve Ippo‘ya eziyet etmeye başlarlar. Her gün parasını alma ve onur kırıcı hareketlerle Ippo‘yu küçük düşüren bir gruba karşı hiç bir şey yapamamak Ippo‘nun her gün kendisinden nefret etmesine yol açmaktadır. Yine aynı grup bir gün yine köprü altında Ippo‘yu sıkıştırmışken , bu sefer yardımına profesyonel bir boksör olan Takamura Mamoru yetişir. Onu kavgacı grubun elinden kurtarırken ki hareketleriniz izleyen Ippo, Takamura‘ya hayran olur ve onun gibi güçlü olmanın hayallerini kurar. Kendisini eğitmesi için Takamura‘ya yalvaran Ippo, zor bir teste tabi tutulur ve sadece bir haftası vardır. Bir hafta gece gündüz testi geçmek için çabalar ve testi geçer. Kamogawa Spor Salonu‘na Takamura‘nın desteği ile giren Ippo, içine kapanık ve utangaç görünüşüne rağmen içinde gizli bir yetenek barındırdığını salondakilere kanıtlar. Daha sonra Takamura Mamoru, Kimura Tatsuya ve Aoki Masaru sporcular olmak üzere , inanılmaz bir koç olan Kamogawa Genji ile birlikte şampiyonluk macerasına atılacaktır.

Editör Gözünden :

Ne diyebilirim ki … Yine efsane bir anime ile karşınızdayım. Daha ilk bölümden beni kendisine bağlayan anime, ki altını çiziyorum ; bunu yapabilen anime sayısı nadirdir ; 76 bölüm + Ova+ Special‘ı sıkmadan, heyecan içerisinde, bir sonraki karşılaşmayı iple çektirerek kendisini izletmeyi başardı. Spor animeleri her zaman heyecanlıdır. Peki bu animenin farkı ne diye soracak olursanız : Samimiyet ve komedi derim. Animede ki karakterler arasında ki ilişkiler o kadar sıcak ve samimi ki, bu duyguyu veren anime sayısı gerçekten çok az. Gerek rakipleri ile arasında ki bağ, gerek dostları ile arasındaki bağ inanılmaz derecede tatmin ediciydi. Animede ki yapılan esprilerin tam yerinde olması ve komedi sahnelerinin sağlamlığı da animeyi keyifli kılan diğer bir özelliğiydi. Normalde bel aşağı şakalardan hoşlanmam ve yapımların çoğunu pirim yapılmış diye eleştiririm ama Hajime No Ippo‘da her şaka oldukça yerindeydi ve ben kahkahalarla güldüm 😀 Özellikle spor salonunun aile ortamı gibi olması ve bir birlerini acımadan eleştirmeleri çok güzeldi. Diğer bir beni etkileyen olaysa boksun benim düşündüğüm gibi basit bir dövüş değil, inanılmaz bir strateji oyunu olmasıydı. Her boksörün kendine has dövüş tarzı olması  bir yana hepsi oldukça yaratıcı sitillerdi. Benim gibi boksu spor olarak görmeyen bir insan bile oldukça keyif aldı. Daha ne diyeyim size 😀 Karakterlere göz atacak olursak :

Kamogawa Genji

Öncelikle bu ihtiyarla başlamak istiyorum çünkü bana kalırsa animenin asıl efsanesi oydu. Hem gizli yetenekleri keşfetmekte hem sporcusunun ne yapması gerektiğini bilmesinde ve bana göre esas onu efsane kılan özellik olan sporcusunun sağlığını ve psikolojik durumunu en ön planda tutmasıyla inanılmaz bir eğitmendi. Her maçta sporcularının eksikliklerini gören ve ona göre diyet, eğitim ve psikolojik muamele programı hazırlayan, kendinden çok onların başarılarını ön planda tutan , huysuz ihtiyarın teki olsa da baba şefkati besleyen inanılmaz bir kişilik. Anime de benim dikkatimi en çok çeken karakter koç Kamogawa Genji‘ ydi. Başa Ippo koymadım diye saldırabilirsiniz ama lütfen kırıcı olmayın 🙂

Makunouchi Ippo

Ippo başlarda ki utangaç ve mütevazi halini son dakikaya kadar korumasıyla beni çok mutlu etti diyebilirim. İnanılmaz azmi ve boksa olan kabiliyeti efsaneydi ama hiç bir zaman şımarmadı. Her maçta kendini bir üst kademeye taşıdı. İnanılmaz ağır spor programlarını bıkmadan usanmadan adım adım yerine getirdi. O korkak ve aciz çocuğun kademe kademe ilerlemesini izlemek çok keyifliydi. İnsanın kendi potansiyelini keşfetmesi kadar büyük bir hediye yok bu dünyada bence. Bir ara sürekli başlarda dayak yeyip, daha sonra power up şeklinde devam edince biraz sıkılmıştım ama anime kendisini tekrar etmedi ve oldukça orjinal sahneler izledim. Her maçtaki taktik savaşları ve eğitmeni ile olan uyumu mükemmeldi. Onun hakkında ne diyebilirim. Hem efendi hem efsane olabilen adam 🙂 O kadar efendi olmasının karşılığında kızlarla olan diyalogları çok komikti 😀 Masum ama o kadar da değil. Siz anlayın artık gerisini 😀

Takamura Mamoru

Allah’ın gorili ya 😀 Ben izlerken o kadar güldüm ki.. Anime onsuz çok sıkıcı olurdu herhalde. Adam hayvan gibi güçlü. Haliyle yenilmiyor. Ego tavan olunca ve diğer sporculardan birisi yenilince ne olur. Hayvan gibi dalga geçer. O duygusal anda o kadar acımasız yorumlar yapıyor ki ; bazen ağzına lahmacun küreği ile vurmak gelmedi içimden desem yalan olur 😀 Sadece yenildiklerinde değil. Ufak bir rezil olmaya gör. Hunharca gülüp, rezil ediyor 😀 Kendisini çok üstün gören, kadınlara ayı gibi davranan, başkalarını hiç düşünmeyen  bir herif olmasının yanında ; inanılmaz bir boks dehası. Sadece maçlarına dayanarak demiyorum. Anime de her maçta yaptığı yorumlar ve yakaladığı detaylar efsaneydi. O anlarda aynı kişiyi mi izliyorum dedim 😀 Serinin diğer sezonlarında yenilecek mi deli gibi merak ettim 😀 Kısacası çok eğlenceli ve orjinal bir karakter sizi bekliyor 🙂

Kimura Tatsuya ve Aoki Masaru

Bu süper ikili lisede birlikte çete üyesi olup, herkesi indirirken Takamura ile karşılaşıp, temiz bir dayak yemelerinin ardından , hayatlarını onu alt etmeye adamış ve boksa başlamışlar. Daha sonra boksu seven ve devam eden ikili hala Takamura‘dan dayak yemeye devam ediyorlar 😀 Günlük hayatta yaşadıkları ile oldukça güldürdüler. Hele Aoki‘nin çirkin kızlara olan tutkusu görülmeye değer diyebilirim. Adam bir kere çok güzel bir kız sevmiş ve o kız tarafından aldatılmış. Daha sonra da hep çirkin kızlara yönelmiş ve mutluluğu çirkin kızlarda buldu 😀 Buradan erkek okuyucularımıza duyurulur 😀 Kimura daha yakışıklı ve aklı başında olmasına rağmen , onu da şansızlığı bırakmıyor 😀 Neyse efendim bu ikilinin sizi çok güldüreceğinin garantisini verebilirim.

Miyata Ichirou

Miyata için söyleyebileceğim şey galiba Ippo‘nun umutsuz aşkı 😀 Ippo‘nun boksta ilk rakibi olan ve boks dehası olarak görülen birisi. Outbox stilinde dövüşüyor ve güzel Counter yumruklara sahip. İlk yenilgisini Ippo‘dan olunca , onun içinde Ippo özel birisi ama Miyata biraz daha cool davranıp, Ippo gibi hayran kızların gözleri gibi bakmıyor çocuğa 😀 İkisinin de gelişmesi aralarındaki dostluk-rekabet karışımı ilişkiden temel alıyor.

Sendo Takeshi

Serideki favori karşılaşmalarımdan bir tanesi Sendo ile olanlardı şüphesiz. İkisi maç yaparken başka bir boyuta geçtiler. Sendo zaten kemer veya şampiyonluk gibi kavramlarla ilgilenmeyen , karizmatik bir boksör. Onun isteği sadece güç arayışı . Sadece kendi gücünü hissedeceği karşılaşmalar. Makunouchi Ippo‘da onun istediği rakip. Maçları nefes kesiciydi. Bir sonraki maçlarını dört gözle bekliyorum 🙂

Zangief Alexander Volg

İkinci favori karşılaşmam Volg ile olan karşılaşmalarıydı. Duygusal açıdan oldukça sağlamdı hikayesi. İkisi maç yaparken içimden Ippo‘yu desteklemediğim tek boksördü Volg. Çizimini de çok sevdiğim Volg, temiz kalbiyle çok etkiledi ya. Mutsuzummmmmm. İzleyince anlayacaksınız.

Mashima Kardeşler

Kumi Mashima ve Ryo Mashima kardeşler. Birisi Ippo‘nun yari, diğeri korku filmlerinden fırlamış kayınço 😀 Adam kırbaç stili olan Hitman şeklinde yumruklarla ve Freddy’nin Kabusu gibi suratıyla bütün boksörlerin korkulu rüyası. Mezardan yeni çıkmış gibi görünüyor maçlarda. Ben olsam bende tırsardım 😀 Kumi sıradan bir kız. Bildiğin klasik çekingen anime karakteri. Hakkındaki tek özel olay zombi suratlı abisi olması 😀