Nedir bu FMA ? Yeri geldi mi sizi güldüren, yeri geldi mi ise hüzünlendiren animeyi bitirdikten sonra oluşan boşluğu doldurmak için açılış şarkılarını dinleten, yetmezmiş gibi elinizi birleştirip sağa solo vurduğunuz efsane bir yapımdır.
Konusu: Edward ve Alphonse Elric iki kardeştir. Anne ve babaları ile mutlu mesut yaşamaktadırlar ama babaları bir hayırsız ki sorma gitsin. Bu hayırsız adam günün birinde tak diye ailesini terk eder. Üstüne yetmezmiş gibi bu iki günahsız bebe, annelerini bir hastalığa kurban verirler. Daha sonra simyaya merak salarlar ve uzun ve zorlu bir eğitimin ardından simyanın temellerini kaparlar. Simya verilen bir şey karşılığında başka şeyler yapmaya olanak sağlayan, üstün bir güçtür. İki altın kuralı vardır. Birincisi yapmak istediğin şeye eş değer oranda bir şey sunmanız gerekir. Aksi taktirde simya işe yaramaz. İkincisi simya yapmak için simya halkası denilen halkayı bir yere çizip, simya için gerekli malzemeleri bu halkaya koymanız gerekir. Bir de yasak vardır. İnsan simyası yapmak yasaktır çünkü hiç bir şeyin değeri insan hayatından değerli değildir. Ed ve Al‘ın bu kurallardan ve yasaktan haberleri olsa da annelerini kaybetmenin acısı ile pek umursamazlar ve insan simyası yapmaya çalışırlar. Karşılığında ödedikleri bedel çok ağırdır. Ed bir bacağını Al ise komple bedenini kaybeder. Ed , kardeşinin ruhunu bir bağlama tekniği ile en yakındaki bir zırha bağlar. Bu uğurda bir kolunu feda eder.
“İster bacağımı, ister kolumu, istersen kalbimi al ama bana kardeşimi geri ver. O benim biricik kardeşim” Edward.
Uzun olan Alphonse kısa olan Edward (kim dedi kısa diye ben demedim)
Daha sonra olaya oldukça güçlü bir ulusal simyacı (ulsal simyacılar devlete çalışan karşılığında orduya binbaşı rütbesi ile atanan istedikleri her kaynağa hemen hemen her kaynağa erişimi olan simyacılardır.) olan Albay Mustang dahil olur ve çocuklara “Burada enseyi karartıp oturma ile elinize bir şey geçmez. Gelin ulusal simyacı olun. Hem devletin sağladığı kaynak ile kardeşinin vücudunu geri kazanmanın yolunu ararsınız hem para kazanırsın. Ağzınız kokuyor açlıktan” gibisinden bir konuşma ile çocukların kanına girer ve onları ulusal kimyacı yapar.
Albay Roy Mustang
Bu şekilde iki kardeşin başta bedenlerini geri almak için çıktıkları ama sonraları kendilerininde hayati önem taşıdığı bir planın parçası olmaları ile inanılmaz bir şekilde gelişen, entirika ile dolu ve hayal dahi edemeyecekleri kadar zorlu yolculuları başlar.
” Ülkemizde her yıl binlerce kişi bilinçsiz simya kullanımı yüzünden uzuvlarını kaybetmektedir. Bilinçsiz simya kullanımına hayır!!”
Editörün Gözünden: Fullmetal Alchemist Brotherhood‘un benim için yeri ayrıdır. Yukarıda yazdığım gibi çok basit olarak başlayan konusu, yavaş yavaş çok büyük bir hale dönüşüyor. Bolca entrika ve zekice hazırlanmış planlar ile izleyici anında kendisine bağlıyor. Bölümleri arka arkaya izlettiriyor. Her bir karakter zekice tasarlanmış. Bir dövüş başlamadan önce plan yapıp daha sonra rakipler ile dövüşe başlanıyor. Yani klasik Shounen animelerinin haricin de bütün olay tek bir ana karakterin etrafında dönmüyor. Her karakterin yeri hikayede ayrı tutulmuş. Bu sayede dövüş, yenil, power upp al, yen çizgisinden çıkıp zekice plan hazırla, gerekirse yardım istemekten çekinme, rakip güçlü ise bir kamyon adam ile dal çizgisi ile ilerliyor. Bu da izleyiciyi animenin finaline kadar sıkılmadan izlemesine olanak sağlıyor. Her bölüm bir diğerinden farklı ama birbirleri ile bağlantılı, zekice hazırlanmış senaryo çizgisinde ilerliyor.
“Büyüyerek bana yakılacak daha çok hedef verdin,büyümenin kazanma yardımcı olacağını mı zannediyordun.”
Ve son olarak :
Yume no tsuzuki oikaketeita hazu nano ni