Söze nereden, ne türlü başlasam bilemiyorum. Ne de olsa karşımızda Paradox imalatı bir oyun var. Ee haliyle bu şekilde oyunca, (Şayet Paradox firmasını az buçuk tanıyorsanız) aklınızda oyunun “az grafik, bir sürü içerik” meydana geldiğini canlandıra biliyorsunuzdur. O zaman şu “çok içerik” neymiş izah etmeye başlayalım. Europa Universalis serisini hiç bilmiyorsanız; Hemen, seriyi bilenler “ne simülasyonu abi, bu oyun bildiğin, düpe düz Taktik oyunu.”diyor olabilirler. Hem Bir haklı, hem bir haksızsınız. Evet bu oyun bir taktik oyunu. Ve evet, bununla birlikte ülkeni her meydanda geliştirmek zorunda olduğun, durmadan savaşırsan kendini, halkını, ekonomini kocaman zarara uğratabileceğin bir oyun. İşte burada işin içerisine “simülasyon” parçacıkları giriyor. (Elbet oyunun Ayaklı DLC Simülasyonu meydana gelmesinin bununla hiç bir ilgisi yok. Elbet canım ne ilgisi var, altı üstü 40-50 adet DLC’si var.)
Oyunun bel kemiklerini şu şekilde sıralayabiliriz. (Tamamını teker teker açıklayacağım);
Diplomasi Ticaret Politika ve Ülke içi yönetim Savaş Diplomasi Diğer ülkeler konusunda ilişkilerinizi editlemek, hem bir Ticari ortaklar, hem bir Müttefikler, hem bir kukla devletler edinmek için bir bir sürü kez takip etmeniz gerekli olan bir bölüm. Asıl işin bel kemiği burası, hiç kan dökmeden, yalnızca “düşmanlarınızın fit anını”bekleyerek, tek bir bağımsız ilden, kocaman bir İmparatorluğa dönüşebilme şansınız var. elbette ki, kocaman İmparatorluklar aracılığıyla yok edilme şansınız da. elbette ki ,fazla vakitsiz büyür, önünüze gelene savaş duyuru edip, bağlaşık edinmeyi unutursanız, bütün dünyanın sizlere karşın takım olması kaçınılmaz.
Her bir devletin bize karşın “Düşünceleri”var. Şayet bunları fazla yüksek tutarsak müttefikler kazanıp hedefimize ulaşabilir, hele ki bizim hakkımızda iyi düşüncelere sahip meydana iştirak eden devletler bizden Askeri/Ticari/Toprak Zenginliği durumundan zayıf ise, onları kukla devletlerimiz haline getirebiliriz. Tabii bunu inşa etmek için bu zayıf devletlerin kalplerine ordumuz ile korku da salabiliriz. Veya öbür ülkeler ile (Aynı dine mensup olmak şartıyla) “Kraliyet Evliliği”inşa ederek, bu devletin bütün Varislerinin ölmesini bekleyip tahtı ele de geçirebilirsiniz.
Seçim sizin.
Ticaret Oyunu binlerce saat oynayan kişilerin bile “Olum bu ticaretin vakası ne? Ne Türlü çalışıyor bu zımbırtı?”dediğini fazlaca duydum. ticareti etkileyen bir bir sürü faktör var. Şunlar ana ticaret noktalarında ki korsanlar, bu ticaret noktalarında güce sahip devletlerin sizlere ambargo uygulaması, sizi seven devletlerin ticari güçlerinin bir miktarını sizlere aktarması, Sizin o ticaret noktasına filonuzu gönderip bu ticaret noktasını emniyetli duruma getirmeniz, tüccarlarınız, ticaret kısmında ki şehirlerinizin ticari gücü. Sadece Europa Universalis IV Ticaret İncelemesi diye bir konu açıp, detaylıca anlatmaya kalksak, aşağı yukarı bir oyun incelemesinden uzunca olacağını düşünürsek, derinlere inmemek favori (Nede olsa Paradox oyunu bu abi, hani “Çok İçerik”var ya, heh işte o.)
Ticaretinizi işlek tutmak istiyorsanız ve ticaretin ne türlü işlediğini öğrenmek için sayfalarca içerik okumak ya da onlarca saat oyunu oynamak istemiyorsanız sizlere birden çok tüyo; kuvvetli olduğunuz ticaret noktalarının güvenliğini sağlayın. Bu bölgelerde gördüğünüz korsanları avlayın. İmparatorluğunuzu saldırgan büyütmenize uyarı edin. Tabii ki Amerika’ya, Afrika’ya koloniler kurup burayı sömürmekte elinizde. İmparator sizsiniz.
Politika ve Ülke İçi Yönetim “Ben savaşçıyım abi”diyenler için ayrı, “Ne savaşı, Ticaret ehemmiyetli Ticaret!”diyenler için ayrı politik seçenekler sunan bir oyun Europa Universalis IV. Her bilişim araştırmasında sizlere seçebileceğiniz yeni Fikir bölümleri açılır. Bu fikir bölümlerini araştırırken ufak ufak ülkeniz gelişir, en sonunda bir kaç fikir kısmını tamamladığınızda “Abi bir sürü birşey öğrendik hadi siyasetleri bunun için göre düzenleyelim.”Diyebilirsiniz ve oyun sizlere, bunun için seçenekler sunar. Tabii ki araştırmayı bitirdiğiniz fikir kısımlarına göre. Ülke içi yönetiminizi bu siyasetler ile geliştirebilir. İnançsızlara, kendi milliyetinizden olmayanlara hoş görü gösterip onları kabul edebilir.
Ya Da bir Adolf Hitler’e dönüşüp “Hadi isyan et, ne iyi askerlere atış talimi olabilir.”diyebilirsiniz. Vergi, Ticaret, Savaş Tazminatı ve Üretim’den kazandığınız paralar ile şehirlerinize yeni yapılar inşa edebilir.Tapınak, Sert Duvar, Ticaret merkezi, Tershaneler inşa edebilirsiniz. Tabii ki bunların sizlere + olarak dönüşleri, giden paranızdan daha çok olacaktır. Tekrardan de bütün paranızı harcayıp, borca düşüp, bankaların elinde sürünmenizi istemem. (Konutet. Bu oyunda bile bankalar ve faizleri peşimizi bırakmıyor.) Evet bununla birlikte Enflasyon da var. Savaş tazminatı olarak Para alır, Altın Madenine sahip olursanız şunlar sizlere “Bedavadan para” olarak geldiği için ekonomik dengenizi bozacak ve Enflasyona ne sebeple olacaktır. Tabii ki bunu düşürmeniz olanaklı.
Savaş Şimdi düşünün; kendinizi Avrupa’nın göbeğinde yeni Attila Han duyuru ediyorsunuz. Muhteşem ordunuz ile önünüze geleni kılıçtan geçiriyorsunuz. Bütün devletler sizin gücünüzden titriyor. Hepsinin topraklarına göz dikip aynı zamanda 15 devletle savaşıp tamamını yeniyor, topraklarının yarısını barış bedeli olarak alıyorsunuz. Sonra… Hemen Ardından ne mi oluyor? Vatandaşlarınız “Eeeh yeter be adam! Otur oturduğun yerde! Savaş var diye dayadın vergiyi, 25 yıldır savaşılır mı ulan?”deyip isyan etmekte. Bununla kalmayıp, fethettiğiniz yerde ki halk da “Adam haklı beyler. Bir Sürü kaşındın sen.”deyip isyan etmekte. Ordunuz birde işgalciler ile uğraşırken bir de ne göresiniz? Barış yaptığınız devletler ile Ateşkes süresi bitmiş. Muhteşem ordunuz isyanları durdurmaya çalışırken erimiş.
Bütün devletler öcünü almak için sizlere savaş duyuru etmişler. Hepsine birer birer kaybetmişsiniz ve Yüce İmparatorluğunuz, avuç içi civarı kalmış. İyi bir devlet adamı olun ve Savaş ile Barışı, en ehemmiyetlisi ülkenizi temkinli yönetin. Bu saydıklarımız oyunu en yüzeysel olayları. Evet oyunu yüzeysel olarak anlatmam 780 kelime tutmuş. E hadi, sizde gidip onlarca saatinizi bu oyunda harcayıp, önünüze herhangi çıkan “GLORIOUS OTTOMANS WILL BE!” eventi ile sevinsenize.
- İnceleme Puanları İçerik;10/10
- Tekrar oynanabilirlik; 9.5/10
- Strateji; 9/10
- Çok Oyunculu Mod; 8/10
- Genel Puan;9.2/10
Oyunun Sorunları Aslında oyunun tek meselenini, Çoklu oyuncu ekranına ya da Tekli oyuncu ekranına girip, anne menüye bir daha döndüğünüzde diğer bir çoklu oyuncu oyununa katılmak için oyunu kapatıp açmanız gerekmesi. Ne Sebeple bu civarı “Can sıkıcı”biliyor musunuz peki? Nedeni Ise oyunun içerisinde (Yeni oyun başlatmak haricinde) yükleme ekranı yok ve bütün yüklemeleri oyunun açılışında gerçekleştiriyor. Ve buda bilgisayar hızınıza göre 2-15 dakika içinde değişebiliyor. Bir Çoklu Oyuncu’da odaya girdiğinizde, adınızı beğenmeyen bir oda sahibi aracılığıyla oyundan atılırsanız bir daha Çoklu Oyuncu kısmına girebilmek için oyunu kapatıp açmanız ve beklemeniz gerekiyor.