Azur Kral - Light Novel

Azur Kral – Bölüm 99 – 5 Güç

Azur Kral Kapak Foto

Azur Kral – Bölüm 99 – 5 Güç

Önceki Bölümden…

Kendini işlerden geri çektikçe planını işleme koymaya başlamıştı. Farklı kimliklerle halk arasına karışıyor ve Mavi Kral adına kara propagandalar yayıyordu. Bıkmadan usanmadan bunu yapıyordu. Sürekli yeni şeyler deniyordu. Çünkü halk gerçekten mevcut krallarından memnunlardı.

Böylece Aspar Parvana’nın insanlara isyan tohumlarını ekmeye başlamıştı. O sıralarda diğer krallıklarda aynı taktiği farklı bir amaç için yürürlüğe koymuşlardı.

İki farklı güç Mavi Krallığı yavaş yavaş zehirlemeye başlamışlardı.

 

** 99 – 5 Güç

Günler geçerken insanlar artık bu kara propagandaları konuşmaya başlamışlardı. Diğer krallıkların casusları da bu olayı kendi krallıklarına bildirmişlerdi. Diğer krallıklarda kendilerine ilahi bir gücün yardım ettiğini ve doğru yolda olduklarını düşünmüşlerdi.

Ancak ilahi gücün yardımı olarak gördükleri olayların sonuçları, istenilen noktaya ulaşırsa kendi krallıklarının tehlikeye gireceğinden habersizlerdi.

Krallıklar aldıkları bu haber üzerine, Mavi Krallık’a soktukları provokatörlere gizli provokatörün yaydığı şeylerin aynılarını yaymalarını söylemişlerdi. O, tanrının elçisi ne diyorsa aynı şeyleri söyleyeceklerdi.

Bu 5 güç, 4 krallık ve bir tanrı elçisi aynı yönde kara propagandalara başlamışlardı. Kısa bir süre sonra Aspar Parvana, yaptığı kara propagandalarının ne kadar hızlı yayıldığını hatta kendine yandaş bulabildiğine şaşırmıştı. Mavi Krallık halkının ne kadar sadık olduğunu en iyi bilen kişiydi.

Aspar Parvana’da ilahi bir gücün kendisine yardım ettiğini ve o ilahi gücün de kendisinin kral olmasını istediğini düşünmüş ve daha bir şevk ile kara propagandalarına devam etmişti.

4 krallık provokatörleri ve Aspar Parvana birbirlerinin farkında olmadan birbirlerine yardım ediyor, birbirlerinin ekmeklerine yağ sürüyorlardı.

Mavi Krallık halkı içinde huzursuzluklar baş göstermeye başladığında Aspar Parvana ve diğer krallıklar keyifleri yerine gelmeye başlamıştı. Amaçlarına emin adımlarla ilerliyorlardı.

Diğer krallıklar, casuslarından aldıkları bilgiler ışığında, halkın, Aspar Parvana’nın kral olması gerektiğini savunduğunu öğrenmişlerdi. Kızıl krallık o anda o gizemli gücün aslında Aspar Parvana olduğunu tahmin etmişti. Çünkü halk direk bir ismi verdiyse bunda bir bit yeniği olmalıydı.

Ancak bu durum Kızıl Krallık için problem değildi. Çünkü amaçları bir isyan, mümkün ise bir iç savaş çıkarma ve adalet getirme adına Mavi Krallık’a girmekti. Mavi Krallık’a girdikleri anda her şey tamam olacaktı. O andan sonra Mavi Krallığı çökertmek zor değildi.

Onlara engel olabilecek tek şey Aspar Parvana idi ama o daha gençti, toydu. Kızıl Kral’ın elinde Aspar Parvana’yı kendi tarafına çekebilecek çok fazla şey vardı. En büyük kozları ise kadınlardı. Kızıl Krallık kadınları diğer krallıktaki kadınlardan kat be kat daha güzeldi. Üstelik neredeyse hepsinin seksi fizikleri vardı ve bu fiziklerini sergilemekten çekinmezlerdi. Kıyafetleri hep açık seçik olurdu ve erkeklerin akıllarını çalmak çok kolay olurdu. Bunların dışında ateşin gücüne sahip olan kadınların diğer kadınlara göre daha çok cazibesi olurdu. Özellikle Kızıl Krallıktaki kadın yetişimcilerin hepsi birkaç cezbedici teknik bilirdi.

Kızıl Kral bu haberi aldığı anda krallıklarından en güzel 3 kıza gizli bir görev vermişti.

“Siz üçünüz, Mavi Krallığa gideceksiniz ve Aspar Parvana’yı bulup onun aklını çelip kendinize aşık edeceksiniz. Sonrasında onun iplerini ellerinize alacaksınız. En sonunda o salak çocuk kontrolümüz altına girecek. Onun beynini iyice yıkayın asla bize ihanet edemesin. Size sahip olmadan hiç şey yapamayacağına ikna olsun. Her şey tamamlandığında onun yeni kral olmasına yardım edeceksiniz. Böylece ipleri ellerimizde olan bir Mavi Krallık olacak. Anladınız mı?”

“Emredersiniz Kralım!”

“Bu görevi başarırsanız benden istediğiniz her şeyi dileyebilirsiniz.”

“Çok teşekkürler kralım!”

“Hadi gidin.”

Kızıl Kral’ın aklına yeni bir fikir gelmişti. Hali hazırda kurulu olan ve giderek büyüyen bir krallığı tamamen yıkmak kötü olabilirdi. Eğer Aspar Parvana’yı destekler ve kral olmasına yardımcı olabilirse, ipleri ellerinde olan bir krallık kazanırdı. Bu sayede eski gücüne tekrar kavuşabilirdi… Yıkmaktan daha güzel bir şey varsa o da sömürmekti.

3 tanrıça güzelliğinde kız gizlice krallıktan çıkmış ve Mavi Krallığa doğru yola çıkmışlardı. Mavi Krallık’a yaklaştıkları sırada üstlerini başlarını parçalamış bir savaştan çıkmış havası vermişlerdi. Bu şekilde düşe kalka Mavi Krallık sınır kapısına kadar gelmişlerdi.

Mavi Krallık kapı nöbetçileri bu kadınları gördüğü anda onlara koşmuş ve yardımcı olmuşlardı.

“Çok teşekkürler Mavi Krallık askerleri. Gerçekten söylenildiği kadar varmış. Çok iyisiniz.”

“Size neler oldu?”

“Biz… Kızıl krallıktan geliyoruz. Oradaki yönetimden kaçıp buraya gelmek istiyorduk ama bir şekilde askerler duydu. Uzun zamandır kaçıyoruz. İzimizi çok zor kaybettirdik. Buraya ulaşamadan öleceğiz sandık. ”

“Anlıyorum. Çok üzüldük. Geçmiş olsun. Biraz bekleyin, Kraliçe Melek’e haber vermeliyiz. Kızıl Krallıktan gelenlerle kendisi bizzat ilgileniyor.”

3 kadın, Melek Parvana’ya da aynı yalanı söylemişlerdi. Melek Parvana bu kadınlara acımış ve onları krallığa almıştı. Onlara bir ev ve iş vermişti. Artık Mavi Krallık halkının bir parçası olmuşlardı. Mavi Krallık’ta yeni hayatlarına devam ederlerken sürekli olarak Aspar Parvana’ya ulaşmanın yollarını arıyorlardı.

Ona ulaşabilecekleri bir iz buldukları anda sırayla Aspar Parvana’ya yapışmaya başlamışlardı. İlk önce biri Aspar Parvana’ya yaklaşmıştı. Kısa sürede Aspar Parvana’yı kendisine aşık etmiş onunla birlikte kara propaganda yapmaya başlamıştı. Her gece Aspar Parvana’yı memnun ediyor ona işlerinde yardım ediyordu.

Kısa süre sonra diğer iki kız da aynı şekilde tesadüfen yolları kesişmiş gibi Aspar Parvana ‘ya yapışmışlardı. İlk görevleri tamamlanmıştı.

Sonrasında Aspar Parvana’nın her işine koşmuşlar hatta ona tek bir iş bile bırakmamışlardı. Aspar Parvana bu kadınlara öylesine alışmış ve onlara bağlanmıştı ki, kral olduğunda üçüyle de evleneceğini söyleyip duruyordu. Hatta kadınlardan biri hamile kalmıştı ama işleri yüzünden doğurması mümkün değildi.

Günler gelip geçerken halk iyice huzursuzlaşıyor, sürekli meydanlarda toplanıp düzene ve Mavi Kral’a küfürler ediyordu. Askerler nazik bir şekilde halkı dağıtsa da ertesi gün başka gruplar çıkıyordu. Ortada hiçbir sorun yoktu ama halk artık söylentilere inanmaya başlamıştı. Sonuçta ateş olmayan yerden duman çıkmazdı.

Ne zaman bir grup ortaya çıksa hemen bir provokatör araya girip ortamı yükseltiyordu. Böylece insanların sesi daha çok çıkıyordu.

“Bu insanlara neler oluyor böyle! Her gün toplanıp küfürler ediyorlar. Hayatım… Nerede yanlış yapıyorum?” dedi Mavi Kral. Gerçekten çok üzgün görünüyordu.

“Hayatım sen bir yanlış yapmıyorsun. Ben bu olayları araştırdım. Birileri sürekli olarak senin hakkında kara propagandalar yayıyor. Üstelik bunlar birkaç kişilik bir grup değil. En az 100 kişiler gibi görünüyor. Çünkü meydana gelen gruplar krallığın her yerinden geliyorlar. Düşündüğümüzde bu ölçekte kara propaganda yapılabilmesi en az 100 kişilik grup gerekir.”

“Ama neden? Kim neden benim krallığı artık bırakmam gerektiğini düşünüyor? Oysa her şeyimi halkıma adamış canla başla çalışırken…”

Mavi Kral biraz suskun kaldıktan sonra,

“Meydana gelen grupların hepsi oğlumun yeni kral olması gerektiğini söylüyor. İhtimal vermek istemiyorum ama bu propagandaları yayan oğlum olamaz değil mi? Son zamanlarda çok farklı davranmaya başladı. Elini ayağını krallık işlerinden çekti.”

“Hayatım, üzgünüm ama sanırım öyle. Ancak nedenini anlayamıyorum.”

“Ben alıyorum hayatım. Çünkü onu çok boşladım ve istemeden sürekli Deniz ile kıyasladım. O da bütün bunlardan bıktı ve böyle bir yola başvurdu.”

“Ama bu çok mantıksız! Madem öyle neden gelip açık açık bu konuyu konuşmadı ki?”

“Bilemiyorum hayatım. Ama bunu durduramazsak ilerisi kötü olacak. Çünkü insanlar benden nefret etmeye başladılar bile. Bunu hissedebiliyorum. Mavi Kral’ın Su Kanı Gücü zayıflıyor. Bu güç, halkın bana inandığı ve beni sevdiği kadar güçlüdür. Böyle devam ederse halka sözümü geçiremem. Beni duymaz hale gelirler.”

 

********************************************************

Yazar’ın Köşesi 🙂

Azur Kral – Bölüm 99 – 5 Güç

Her Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri yeni bölümler gelecek.

Yavaş yavaş ilk cildin sonuna geliyoruz. 100. Bölümde ilk cilt tamamlanmış olacak ve o zaman ek bir bölüm ile resimleri paylaşacağım. İlk cilt sona erdiğinde iki hafta bölüm gelmeyecek.

NOT: Arkadaşlar sitemizin tam ortasında yer alan Abone Ol kısmından abone olursanız her yazımızda mail alırsınız. Bu şekilde bir bölüm attığımda haberiniz olur. 😉 

Keyifli Okumalar…

Seri Sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.

********************************************************

 

About Mustafa BÜKÜLMEZ

Boş zamanlarımın tümü bilgisayar karşısında geçer. Bilgisayar oyunlarından en sevdiğim oyun World Of Warcraft’tır. Daha sonra sırası ile half-life, minecraft, moba oyunları ve prince of persia serisidir ek olarak hemen her oyunu oynarım. Animelerde en genel anlamda fantastik türü anime-manga severim.

Related Posts

Bir cevap yazın