Azur Kral – Bölüm 79 – Sakatlanmış Deniz Parvana
Önceki Bölümden…
“Sen sağ sağlim dön o bile yeter. Gerisi teferruat. Neyse hadi gel! Çok özel bir eğitim alanı biliyorum. Biraz kamp yapalım ve tekniklerine çalışalım. Bu üç ayda ne kadar ilerleyebilecek ve beni ne kadar şaşırtabileceksin göster ustana! Ha ha! ”
Kaim Bu bir eli kafasını kaşırken geriye döndü ve “Ah bu arada, artık tüm kıtada ünlü oldun. O anahtar parçası olayında nasıl yaptıysan vücuduna fazla gelen Ki’yi bir anda vücudundan dışarı attın ve onun şok dalgası tüm kıta boyunca yayıldı. Neredeyse tüm dış kesim öğrencileri kendilerinden geçtiler ve uzun bir süre civarda herhangi bir canavar görünmedi. Herkes buna senin sebep olduğunu biliyorlar. Üstelik herkes sana meydan benim diğer klanlara gönderdiğim ama karşılaşma fırsatın olmadığı düelloları da artık düşünmeden gerek yok. Çünkü herkes senin sonsuza kadar sakat kaldığını düşünüyor. Ha! Haha!”
** 79 – Sakatlanmış Deniz Parvana
Deniz Parvana’nın, altın anahtar parçası olayından tüm kıtanın haberi olmuştu. Çünkü o kadar büyük bir Ki dalgası yayılmıştı ki tüm kıta bunu hissetmişti.
Altın anahtar parçası olayından sonra tüm kıta bunun sebebini araştırmaya başlamıştı. Böyle güçlü bir Ki dalgasını neyin yaymış olabileceğini tartışıp durmuşlardı. Emin oldukları tek şey ise bir uygulayıcının Semavi Alem’e çıktığının habercisiydi.
Ancak bu alem atlama normal değildi. Hiçbir zaman böylesine güçlü bir Ki dalgası yaymak mümkün olmazdı. Üstelik bu normal bir seviye atlama değildi. Çünkü normal şartlarda Alem yükselme yavaş ve dikkatlice yapılması gerekirdi. Hissettikleri bu şey ise tam tersiydi.
Birileri çok vurdumduymazca ve umarsızca geleceğini tamamen karartma ihtimalinin yüksek olduğu yasak bir yöntem kullanmış olmalıydı. Üstelik en tehlikelilerinden biri olmalıydı. Kimin bu kadar apral cesaretine sahip olduğunu merak etmişlerdi.
** O sıralarda 7 Kat Gök Kubbe Klanı
7 Kat Gök Kubbe Klanı’nda herkes kendi işine bakıyordu. Hiç kimse boş şeylerle uğraşmıyordu. Yaklaşan miras açılma zamanına kadar da böyle olacaktı. Elde edebilecekleri ne varsa elde etmeliler ve miras alanından güzel hazineler ile çıkmak istiyorlardı.
Herkes işinin başında bir şeyler ile uğraşırken birden herkesin tüyleri diken diken olmuş ve birkaç saniye sonra da içlerinden kuvvetli bir Ki dalgası geçmişti. Bu dalgaya yakalanan birçok düşük seviye öğrenci kendilerinden geçerken bazılarının başları dönmüş ve ayakta kalamamışlardı. Yüksek seviye olan kıdemliler de tuhaf hislere bürünmüşlerdi.
Böyle bir şeyi neyin yaptığını düşünmeye başladıkları anda bir dalga daha hissetmişlerdi ki bu çok tanıdıktı. Çünkü bu bir alem yükselme aurasıydı. Bir kişinin Semavi Alem’e yükseldiğinin işaretiydi.
Ancak Klan Lideri, kendi klanında Semavi Alem sınırında olan hiç kimseyi tanımıyordu. İstisnasız tüm öğrencilerini tanırdı bu yüzden de emindi. Bu dalga kendi klanı içerisinde yayılmış olamazdı. Çevrelerindeki ufak tefek klanlardan gelmiş olma ihtimali ise kesinlikle yoktu.
Kendilerine en yakın büyük klan ise onbinlerce km uzaklıktaydı. Böyle bir dalganın diğer klanlardan yayılmış olma ihtimali ise çok daha azdı. Hızlı bir şekilde kıdemlileri çağırdı ve,
“Hemen bu Ki dalgasınına sebep olan ve az önce Semavi Alem’e yükselen kişiyi bulup bana getirin. Ayrıca diğer klanlarla da iletişime geçin. Onlarda böyle bir şey olup olmadığını sorun. Böylesine devasa bir Ki dalgası yayabilen bir kişi basit biri olamaz.”
“Emredersiniz Klan Lideri!”
“Umarım düşman değilsindir. Seni öldürmeyi hiç istemem.”
** O sıralarda Yanan Anka Ateşi Klanı
Yanan Anka Ateşi Klanı’nda işler normal seyrinde devam ediyordu. Birden hissettikleri bu Ki dalgası yüzünden tüm anka kan soyuna sahip olanların kan soyları titremeye başlamıştı. Aynı şekilde düşük seviye öğrenciler arasında kendinden geçenler vardı.
Yanan Anka Ateşi Klanı lideri tüm kıdemlileri yanına çağırmıştı ve,
“Hemen bu Ki dalgasını yayan kişiyi bulun. Özellikle dikkat etmeniz gereken şey bu kişide ateş ejderi aurası var. Pek inanmak istemiyorum ama bizim klan sınırlarında yaşanan bir olay değil. Bu yüzden diğer klanlarla iletişime geçip bilgi alın. Ateş ejder aurasından bahsetmeyin. Bunu sır olarak tutun. Eğer büyük klanlardan birine ait değilse tüm gücünüz ile bu kişiyi bulup klanıma davet edin. Ateş ejder soyu, ateş ankası kan soyumuzu çok daha güçlü hale getirecektir.”
“Emredersiniz Klan Lideri.”
Yanan Anka Ateşi Klanı lideri haklıydı. Anka soyları üstün soylar olsa bile ejder soyları çok daha üstündü. Elbette ateş ankalarından düşük seviye olan ejderhalar da vardı ama kendi kan soyu bile titrediğine göre bu kişi kesinlikle çok üstün bir ateş ejderinin kan soyundan gelmesi gerekiyordu. İki kadim canavar da ateş elementinden olduğundan karşılıklı olarak güçlerini inanılmaz yükseltebilirlerdi.
** O sıralarda Kutsal Mor Elma Klanı
Kutsal Mor Elma Klanı’da Yanan Anka Ateşi Klanı klanı gibiydi. Bir kan soyları vardı ancak bu kan soyu bir canavardan değil kutsal olarak bilinen mor elma ağacından geliyordu. Tarihlerine bakıldığında kurucu lider henüz bir çocukken başka bir gezegendeymiş ve orada girdiği bir miras alanında milyonlarca yaşında olan bir mor elma ağacı bulmuş. Bu mor elma ağacı ise bir bilince ve zekaya sahipmiş. Miras alanında ölmek üzere olan çocuktaki potansiyeli görmüş ve ona yenmesinin yasak olduğu mor elmalardan sunmuş.
Bu mor elmayı yiyen çocuk saniyeler içerisinde iyileşmiş ve kutsal mor elma ağacı ile aralarında bir bağ kurmuş ve kutsal mor elma ağacının da isteği ile kendisini tamamen özümsemiş.
Kayıtlarda yazıldığına göre bu ağaç milyonlarca yıldır yaşıyormuş ve bilinç ile zekâ elde ettiğinde başka yerleri görme hayali kurmaya başlamış. O çocukta gördüğü potansiyel sayesinde de birleşmeyi kabul etmiş.
Yayılan Ki dalgasındaki ateş ejder aurasını hisseden tüm mor elma ağacı kan soyuna sahip olanların içlerinde büyük bir korku yaşamaya başlamışlardı. Baş düşmanları ile karşılaşmış gibi hissetmişlerdi. Klan lideri en saf kan soyuna sahip olduğundan en çok etkilenen de kendisi olmuştu.
Klan lideri boynundaki kolyeyi çıkartıp konuşmaya başladı. Bu kolye tüm klana duyuru yapması gerektiğine kullandığı özel bir ses iletim kristaliydi ve sadece acil durumlarda kullanılırdı.
“Tüm klanın dikkatine. Az önce yaşanan Ki dalgasını yayanı bir an önce bulun. Diğer klanlarla iletişime geçin ve işin aslını hızlıca öğrenip bana bildirin. Bu Ki dalgasını yayan kişi de ateş ejder aurası var ve ateş canavarları kan soyuna sahip herkes bizim can düşmanımızdır. Hemen o kişiyi bulun ve öldürebilirseniz kesinlikle öldürün.”
**
Tüm klanlar bir dakika farklar ile birbirlerine ses iletimleri göndererek durumun aslını öğrenmeye çalışmışlardı. 12 Güneş Derin Deniz Klanı’nı arayan herkes aramayı bırakmıştı. Çünkü klan lideri Kaim Bu, olayı anlatmıştı. Elbette direk olarak gerçekler değildi.
Öğrencisinin yasaklı bir ilaç hazırladığını ve kullandığını işlerin ters gidince öğrencisinin vücudunda ki Ki ‘nin dağılması için özel bir teknik kullandığından bahsetmişti. Vücudundan dağılan Ki ise bir dalga halinde yayılmıştı. Kendisi bile bu kadar büyük bir etki yaratacağını hayal edemediğini de eklemişti.
Diğer klanlar bu yalana inanmışlardı. Çünkü söyledikleri her şey çok mantıklıydı. Kaim Bu dile getirmemiş olsa bile hepsi o çocuğun tüm Ki damarlarının patladığını ve sonsuza kadar sakat kaldığına kesin gözle bakıyorlardı. Çünkü böyle bir ki dalgası sadece kişinin vücudundaki tüm Ki zorla dağıtıldığında ortaya çıkabileceğinde hem fikirlerdi.
Diğer üç büyük klan lideri de derin birer nefes vermişlerdi. Çünkü Kaim Bu’nun aldığı öğrencinin sonsuz ki adayı olduğunu casusları aracılığı öğrenmişlerdi. 12 Güneş Derin Deniz Klanı direk kıdemlileri arasında olan bir kıdemliyi satın almışlardı. Bu sayede casuslarının söylediklerine inanmama gibi şansları yoktu.
Sakatlanan kişinin Sonsuz Ki adayı Deniz Parvana olduğunu öğrendiklerinde onlara daha mantıklı gelmeye başlamıştı. Çünkü bir kişi sonsuz Ki adayı olduğunda Ki’si kum taneleri gibi olurdu ve yetişim hızı giderek yavaşlardı. Deniz Parvana’nın sahip olduğu Ki’yi hayal bile edemezlerdi. Bu yüzden bu Ki dalgasının Deniz Parvana’nın sahip olduğu tüm Ki ‘nin dağılması yüzünden olduğunu düşünmüşlerdi.
O anda Semavi Alem’e yükselmiş olduğundan da her ne kadar sakatlanmış olsa bile aurası bir kere yükselmiş ve tüm Ki’sinin yayılması ile birlikte Semavi Alem aurası da yayılmıştı. En mantıklı açıklaması buydu.
Kaim Bu bile tüm klana Deniz Parvana’nın artık bir sakat olduğunu ama adını onurlandırmak için miras alanına giriş hakkının başkasına verilemeyeceğini tüm klana bildirmişti. Elbette bunu diğer klanlarda duymuş ve ne kadar salakça bir düşünce diyerek gülmüşlerdi.
**
[Bilgi: Bir kişi bir Alem atladığında bunu ortalama 1000 Km kadar çevresindeki seviyesine yakın olan herkes hisseder. Buna Yükselme Aurası denir. Auranın gücünden kişinin hangi seviyeye ya da hangi aleme yükseldiği anlaşılır. Nadiren bu 1000 Km artabilir. Deniz Parvana’da bu kadar uzaklara ulaşabilmesinin sebebi ise altın anahtardan çıkan Ki’nin büyük çoğunluğunun vücudundan dışarı atılmasından dolayıydı. Çünkü bedeni hala o kadar saf ve güçlü Ki’ doğruca emebilecek seviyede değil ve hazırlıksız yakalanmıştı. ]
********************************************************
Yazar’ın Köşesi 🙂
Azur Kral – Bölüm 79 – Sakatlanmış Deniz Parvana
Her Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri yeni bölümler gelecek. Yarın bir 1 bonus bölüm daha gelecek.
Resimler içinde ilk cildi bitirdikten sonra atmayı planlıyorum.
NOT: Seriye sürekli ara vererek devam ettiğimden aklımdan çıkan unuttuğum bazı şeyler olabiliyor. Bundan dolayı da mantık hataları çıkabiliyor. Bu hafta seriye biraz ağırlık verebildim. Hem resimleri buldum hemde tüm seriyi tekrar okuyup gözden geçirdim. Bazı hatalarım olmuş onları da telafi edeceğim. 🙂
Keyifli Okumalar…
Seri Sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.
********************************************************