Azur Kral - Light Novel

Azur Kral – Bölüm 127 – Kutsal Yin Ateşi #2

Azur Kral Kapak Foto

Azur Kral – Bölüm 127 – Kutsal Yin Ateşi #2

** 127 –  Kutsal Yin Ateşi #2

Deniz Parvana, tam bir yıl boyunca Yanan Anka Ateşi Klanında kaldı. Bu bir yıl boyunca sürekli olarak Yalım Kutay, JJ, Laios Ottokar ve Aysu Elaine ile çifte yetişim yaptılar. Bu süre boyunca hepsinin de yetişimleri büyük hızla yükseldi. Yalım Kutay, Aysu Elaine ve Laios Ottokar Ateş Ankasının tekniklerinde inanılmaz ilerleme kaydettiler. Özellikle Yalım Kutay zirve noktasına kadar ilerledi.

Aynı şekilde JJ’de Altın Karga ‘dan aldığı teknikte mükemmel ilerleme sağladı. Bu yıllık sürede Yalım Kutay ve JJ çok iyi anlaştıklarını fark ettiler. Bu sebeple JJ 12 Güneş Derin Deniz Klanı ile Yanan Anka Ateşi Klanı arasındaki bir dostluğun sembolü olarak klana katıldı. Bu katılım resmi olarak belirlendikten sonra klanın adı Kutsal Yin Ateşi olarak değiştirildi ve duyuruldu.

Üstelik JJ çoktan kendi takipçilerini toplamaya ve kan özünden dağıtmaya başlamıştı. Eski Yanan Anka Ateşi Klanı ana bölgesinin bir kısmı da katılarak Altın Karga kan soyuna özel bir şehir daha inşa edildi. Temelde tek şehirdi ancak iki bölümü vardı. Bir bölüm Ateş Ankası yetişimcilerine ait iken diğer kısmı Altın Karga yetişimcilerine ait oldu. Şehre yukarıdan bakıldığında bir ateş şeklindeydi ve ateşin alt kısmı kızıl üst kısmı ise altın rengindeydi.

Kızıl kısım Ateş Ankası’nı temsil ederken üst kısım Altın Karga’yı temsil ediyordu. Bu konuda en çok memnun olan kişi ise JJ’den başkası değildi. Çünkü Altın Karga mirasını pek isteyerek vermemişti ve JJ’de hiçbir zaman kullanamamıştı. Ancak artık tam gücü ile kullanabiliyor ve Altın Karga kan soyunu yayıyordu. Bu yüzden artık çok mutluydu. Omuzlarında bu büyük görevi layığı ile yerine getirmişti.

Bu gelişmeden sonra Kutsal Yin Ateşi klanı’na daha fazla talep olmaya başlamıştı ve klan çok daha büyük hal gelmişti.

Bu bir yıllık süre sonunda Yalım Kutay Ruhani alem 1. Aşamadan Ruhani Alem 3. Aşamaya yükselmişti. 1 yılda böyle bir gelişim göklere meydan okumak gibi bir şeydi. JJ ise Semavi Alem’in 3. Katın zirvesinden Ruhani Alem 1. Aşamasının zirvesine gelmişti. Bir klan lideri olmaya layıktı artık. Bu kadar hızlı yükselmesindeki etken ise Mental Aleme geçtiğinde 3. Zihinde Yükselişin Kıyametini alarak Deniz Parvana ve Yalım Kutay sayesinde sorunsuzca yükselmişti. Diğerleri iki öğrenci ise Mental Alem’e yükselmiş 3. Zihine gelmişlerdi. Yükselişin Kıyametine hazır hissetmedikleri için bir süre burada beklemeye karar vermişlerdi.

Deniz Parvana ise en şaşırtıcı gelişimi elde etmişti. Deniz Parvana zaten Mental Alem’ 3. Zihin’deydi. Onun amacı 5 zihin olduğundan sadece yetişime odaklanmayıp zihnini bölmeye uğraşmıştı. Ancak bu yetişim olarak ilerlemediği anlamına gelmiyordu. Deniz Parvana çoktan Ruhani Alem hakkında kavrayışları elde etmiş ve o gücü kullanmaya başlamıştı. Ancak tam kavrayışa erişmesi mümkün değildi. Bunun için Yükselişin Kıyametini alması ve barajlarını yıkması gerekiyordu.

Yetişimi, çifte yetişim dolayısı ile zahmetsiz yükselmişti. Bir yıl boyunca buna devam etmesindeki en büyük amacı Zihin Gücü ve Ruh Gücünü yükseltmekti. Her ne kadar kendi seviyesini bilmiyor olsa da nasıl güçlendireceğini biliyordu. Çeşitli zihin gücü ve ruh gücü yükselten ilaçları arındırıp kullanmıştı.

Zihin ve Ruh gücü Ki ile çok fazla alakası olmayan bir güç türüdür. Ki dışarıdan alınır ve çekirdekte biriktirilir. Bu şekilde alemler yükselir. Kullanıldığı zaman yine dışarıdan alınması gerekir. Ancak Zihin ve Ruh gücü kişinin kendi içinden gelen bir güçtür. Zihin ve Ruh gücü sürekli kullanılarak geliştiril. Tıpkı bir kası geliştirmek gibi. Zihin Gücü kullanan teknikler tekrar tekrar kullanılır ve sınırlar zorlanır. Aynı şekilde Ruh Gücü de sürekli kullanılarak zorlanır. Bu zorlamalar sayesinde Zihin ve Ruh sürekli olarak güçlenir. Yüksek seviyeli bir tekniğini anlamaya çalışmak, yüksek seviyeli haplar, efsunlar ve tılsımlar yapmak da Zihin ve Ruh gücünün yükselten işlemlerdir.

Bunlar sürekli yapıldığında, kişi giderek daha güçlü hale geldiğini fark edecektir.

Simyacıların ve dövme ustalarının yetişimleri bu yüzden her zaman düşük kalırdı. Çünkü hayatlarını mesleklerine adamışlardır ve daha güçlü şeyler üretebilmek için tüm odaklarını işlerine vermeleri gerekir. Ancak yine de kendilerini korumaları gerekir. Bu sebeple de çeşitli ruhsal ve zihinsel saldırı teknikleri bilirler.

Örneğin ilizyon teknikleri… Ruhsal güçleri çok güçlü olduğundan en basit bir ilizyon tekniği bile bu kişilerin ellerinde yüksek seviyeli teknik gibi güçlü olur. Özellikle yetişim yolunda ilerleyen savaşçıların ruhsal ve zihinsel güçleri çok yüksek olmadığından bu güçlü tekniklere karşı koyma şansları çok düşüktür.

Ruha verilen bir yara, fiziksel bir yaradan yüzlerce kat daha acı vericidir ve çok daha yavaş iyileşir. Sadece bu sebeple bile, savaşçı yetişimciler simyacıları ve dövme ustalarını kırmayı asla istemezler. Savaşmayı ise hiç istemezler.

Bir darbe ile ölebilirler ama bir darbe ile de öldürebilirler. İlk darbeyi yapan kişi kazanan olur ve genelde bu durum savaşçıların ölmesi ile sonuçlanır. Sonuçta zihinsel ve ruhsal gücü düşük olan kişiler ruhsal bir saldırının geldiğini bile anlamayabilirler. Tersine simyacıların ve dövme ustalarının ruhsal güçleri yüksek olduğundan uzak mesafeden bile kendilerine yöneltilen öldürme niyetini hissedebilir ve rahatlıkla saldırıyı savuşturabilir.

Bu ve bunun gibi birçok konuda savaşçılar asla özellikle simyacıları kızdırmak istemezler. Yetişimlerine kadar düşük olursa olsun her biri çok tehlikelidir ve ayrıca onlara muhtaçtır. Simyacılar ve dövme ustaları olmasa yetişim için tıbbi hapları ve savaşmak için silahları kimden alabilirler?

İşte Deniz Parvana tüm bunları bildiğinden tüm odağını ruhsal ve zihinsel gelişimine adadı. Şu anda böldüğü zihinleri bile zihninin ilk hali kadar büyük kapasitelere yükseldi. Ruhsal gücü ile Yalım Kutay’dan gelen ruhsal saldırılara bile rahatlıkla dayanabilecek seviyedeydi.

Tek üzüntü duyduğu nokta seviyesini bilmemesiydi. Çünkü Parlak Gökkuşağı Kıtası’nda ruhsal ve zihinsel gücünü ölçebilecek bir şey bulamadı.

Karabars Gerelbayar ona bu konuda yardımcı olacaktı ancak olaylar planladığı gibi gitmediği için oradan kısa sürede ayrılmak durumunda kalmışlardı.

Deniz Parvana ile Yalım Kutay arasındaki anlaşma gereği Deniz Parvana 2 damla Ateş Ankası Kan Özünü, Işık ve Karanlık ejder kristalleri ve Ateş Ankası’nın, Yanan Geçmişin Kayıtları tekniği kayıtlarını almıştı. Ayrıca JJ’den 2 damla Altın Karga kan özünü ve Altın Karga Altın Ateşin Hükmü tekniğini almıştı. Kan özlerini Bald’ın gelişimi için kullanmıştı.

Yanan Geçmişin Kayıtları ve Altın Ateşin Hükmü tekniklerine de çalışmıştı. Her ne kadar kavramada bir sorun olmasa da tam güçlerini açığa çıkaramamış ve son evrelerindeki zirve saldırıları kullanamadı. Ancak Antik Ejder Tanrısı’nın Hayat Ateşi tekniğinde büyük bir ilerleme kaydedebilmişti. O kadar güçlü hale geldiği artık bir uzvu kesilse yeniden üretebilirdi. Ancak yeni üretilen bu uzuv tamamen sıfırdan üretildiğinden vücudun genelinden çok daha güçsüz yani demire bağlanmış pamuk gibi oluyordu.  Bu sebeple o uzvu tekrar güçlendirene kadar savaşa girmesi mümkün değildi.

Bir yıllık süreden sonra Deniz Parvana, Kaim Bu’ya planına başlayacağına dair haber yollamıştı. Artık planına başlamalı ve buradan ayrılmadan önce düşmanlarını yok etmeliydi. Elbette bu bir yıl boyunca boş durmamış ve türlü türlü planlar yapmıştı.

“Artık zamanı geldi. Her şey hazır. Düşmanları yok etme zamanı geldi. Bekleyin bakalım. Sizi tamamen yok edene kadar durmayacağım.”

 

********************************************************

Yazar’ın Köşesi 🙂

Yeni bölümler her Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri saat 09:00’da…

Buda sizi bir hafta beklettiğim için bonus bölüm olsun. Bununla birlikte bu hafta 7 bölüm vermiş oluyorum

Arkadaşlar bu kısımlar sıkıcı geçiyor olabilir. Aslında en büyük hatam iyi bir hazırlık yapmadan seriye başladım ve sürekli aklıma yeni yeni şeyler geliyor. Bu yüzden bazı noktalarda nasıl ilerleyeceğimi bilemiyorum ve zorlama gidiyor. Bir an önce asıl olaylara gelmek istiyorum. Hatta bu yüzden buraları hızlı hızlı geçmeye çalışıyorum. Ancak ilerisi için dehşet planlarım var. Eğer düşündüğüm gibi sizlere yansıtabilirsem mükemmel olacak.

Takipte kalın.

NOT: Arkadaşlar sitemizin tam ortasında yer alan Abone Ol kısmından abone olursanız her yazımızda mail alırsınız. Bu şekilde bir bölüm attığımda haberiniz olur. 😉 

Keyifli Okumalar…

Seri Sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.

********************************************************

About Mustafa BÜKÜLMEZ

Boş zamanlarımın tümü bilgisayar karşısında geçer. Bilgisayar oyunlarından en sevdiğim oyun World Of Warcraft’tır. Daha sonra sırası ile half-life, minecraft, moba oyunları ve prince of persia serisidir ek olarak hemen her oyunu oynarım. Animelerde en genel anlamda fantastik türü anime-manga severim.

Related Posts

Bir cevap yazın