Oyun

The Stanley Parable – İnceleme

  • Yapımcı Şirket: Galaktik Cafe
  • Yayımcı Şirket: Galaktik Cafe
  • Yazarlar: Davey Wreden, Wiliam Pugh
  • Oyun Motoru: Source
  • Platformlar: Microsoft Windows, OS X, Linux
  • Çıkış Tarihi: Windows 17 Ekim 2013, OS X 19 Aralık 2013, Linux 9 Eylül 2015
  • Oyun Türü: İnteraktif Hikaye
  • Oyun Modu: Tek oyunculu
  • Türkçe Dil Desteği: Var

sarı çizgi

Oyunumuz ilk başta 2011 yılında Half-life 2 için mod olarak tasarlanmıştır. Daha sonra mod olarak çıkmıştır. İlk başta bu modu kuran oyuncular ne olduğu anlayamamıştır.

The Stanley Parable bir interaktif kurgu oyunu olup Davey Wreden tarafından geliştirilmiştir. Stanley bir ofiste çalışmaktadır. Onun işi ekranda çıkan tuşlara basmaktır. Çok kolay bir iş değil mi. Kolay ve mutluluk verici.  O her gün bu işi yapıyor. Onun dışında gerçek bir hayat var mı? Biz bilmiyoruz. Bu gerçekten önemli değil. Stanley oyunumuzun kahramanı, bir oyundaki kahraman olma konusunda bir oyun olarak varlığını sürdürmektedir.  Anlatıcı ve seçim. Seçiminizin getirdiği doğru ve yanlışlarla ilgili bir oyun. Anlatıcı, kahraman ve oyuncu arasındaki ilişkiyi keşfetmeye çalışan bir oyun.

kırmızı kapı

Oyunumuza yine her zamanki gibi ofisimizde başlıyoruz fakat oda ne bu sefer bilgisayar ekranımıza herhangi bir komut gelmiyor. Stanley ilk başta bir sorun olduğunu varsayıyor ve bekliyor ama o de ne sorun devam ediyor ve endişelenmeye başlıyor. Bu sorunu çözmek için ofisinden dışarıya çıkıyor fakat hiç kimseyi bulamıyor. Bu insanlar nereye gitti. Acaba bir toplantımı vardı, yoksa bir piknik mi ve stanleyin bundan niye haberi yoktu? Seçimler işte başlıyor.

Oyunumuzda bize ne yapmamız gerektiğini anlatan anlatıcımız bulunuyor. Anlatıcımız adı üzerinde bize ne yapmamız gerektiğini ve olayların nasıl geliştiğini anlatıyor. Fakat kendisi biraz dengesiz bir yapıya sahip. Kimi zaman çok cana yakın kimi zaman düşmanımız kimi zaman yalancının teki oluyor. The Stanley Parable ya sol kapıdan geçmek ya da geçmemek her şey bu noktada başlıyor.

2 kapı

Anlatıcımız sürekli bize ne yapmamız gerektiğini anlatıyor ve bize iki seçenek sunuyor. Ya onun hikayeyi anlatmasına izin vericez ya da kendimiz hikayeyi yazıcaz. Verdiğimiz kararlar ise oyun gidişatını ve sonucunu değiştiriyor. Yani oyunu biz mi oynuyoruz yoksa oyun mu bizle oynuyor.

Oyunda fazla sonuç var mı oynamaya değer mi diye düşünmeyen sizi fazlası ile tatmin ediyor ve ben 20 farklı yoldan gidebildim. Yabancı kaynaklarda 22 son olduğu dedikoduları da donuyor.kader

Evet benden bu kadar size son tavsiyem anlatıcıya ilk baştan ters gidin oyunun tadı böyle en güzel şekilde çıkıyor.

İyi Oyunlar! …

Related Posts

Bir cevap yazın